» 2 / Bakara  180:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 180
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. كُتِبَ (KTB) = kutibe : yazıldı (farz kılındı)
2. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
3. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
4. حَضَرَ (ḪŽR) = HaDera : geldiği
5. أَحَدَكُمُ (ÊḪD̃KM) = eHadekumu : birinize
6. الْمَوْتُ (ELMVT) = l-mevtu : ölüm
7. إِنْ (ÎN) = in : eğer
8. تَرَكَ (TRK) = terake : bırakacaksa
9. خَيْرًا (ḢYRE) = ḣayran : bir hayır (mal)
10. الْوَصِيَّةُ (ELVṦYT) = l-veSiyyetu : vasiyyet etmek
11. لِلْوَالِدَيْنِ (LLVELD̃YN) = lilvālideyni : anaya babaya
12. وَالْأَقْرَبِينَ (VELÊGRBYN) = vel'eḳrabīne : ve yakınlara
13. بِالْمَعْرُوفِ (BELMARVF) = bil-meǎ'rūfi : uygun bir biçimde
14. حَقًّا (ḪGE) = Haḳḳan : bir haktır (borçtur)
15. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerine
16. الْمُتَّقِينَ (ELMTGYN) = l-mutteḳīne : muttakiler
yazıldı (farz kılındı) | size | zaman | geldiği | birinize | ölüm | eğer | bırakacaksa | bir hayır (mal) | vasiyyet etmek | anaya babaya | ve yakınlara | uygun bir biçimde | bir haktır (borçtur) | üzerine | muttakiler |

[KTB] [] [] [ḪŽR] [EḪD̃] [MVT] [] [TRK] [ḢYR] [VṦY] [VLD̃] [GRB] [ARF] [ḪGG] [] [VGY]
KTB ALYKM ÎZ̃E ḪŽR ÊḪD̃KM ELMVT ÎN TRK ḢYRE ELVṦYT LLVELD̃YN VELÊGRBYN BELMARVF ḪGE AL ELMTGYN

kutibe ǎleykum iƶā HaDera eHadekumu l-mevtu in terake ḣayran l-veSiyyetu lilvālideyni vel'eḳrabīne bil-meǎ'rūfi Haḳḳan ǎlā l-mutteḳīne
كتب عليكم إذا حضر أحدكم الموت إن ترك خيرا الوصية للوالدين والأقربين بالمعروف حقا على المتقين

 » 2 / Bakara  Suresi: 180
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كتب ك ت ب | KTB KTB kutibe yazıldı (farz kılındı) Prescribed
عليكم | ALYKM ǎleykum size for you
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
حضر ح ض ر | ḪŽR ḪŽR HaDera geldiği approaches
أحدكم ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃KM eHadekumu birinize any of you
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevtu ölüm [the] death,
إن | ÎN in eğer if
ترك ت ر ك | TRK TRK terake bırakacaksa he leaves
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran bir hayır (mal) good
الوصية و ص ي | VṦY ELVṦYT l-veSiyyetu vasiyyet etmek (making) the will
للوالدين و ل د | VLD̃ LLVELD̃YN lilvālideyni anaya babaya for the parents
والأقربين ق ر ب | GRB VELÊGRBYN vel'eḳrabīne ve yakınlara and the near relatives
بالمعروف ع ر ف | ARF BELMARVF bil-meǎ'rūfi uygun bir biçimde with due fairness
حقا ح ق ق | ḪGG ḪGE Haḳḳan bir haktır (borçtur) a duty
على | AL ǎlā üzerine on
المتقين و ق ي | VGY ELMTGYN l-mutteḳīne muttakiler the righteous ones.

2:180 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yazıldı (farz kılındı) | size | zaman | geldiği | birinize | ölüm | eğer | bırakacaksa | bir hayır (mal) | vasiyyet etmek | anaya babaya | ve yakınlara | uygun bir biçimde | bir haktır (borçtur) | üzerine | muttakiler |

[KTB] [] [] [ḪŽR] [EḪD̃] [MVT] [] [TRK] [ḢYR] [VṦY] [VLD̃] [GRB] [ARF] [ḪGG] [] [VGY]
KTB ALYKM ÎZ̃E ḪŽR ÊḪD̃KM ELMVT ÎN TRK ḢYRE ELVṦYT LLVELD̃YN VELÊGRBYN BELMARVF ḪGE AL ELMTGYN

kutibe ǎleykum iƶā HaDera eHadekumu l-mevtu in terake ḣayran l-veSiyyetu lilvālideyni vel'eḳrabīne bil-meǎ'rūfi Haḳḳan ǎlā l-mutteḳīne
كتب عليكم إذا حضر أحدكم الموت إن ترك خيرا الوصية للوالدين والأقربين بالمعروف حقا على المتقين

[ك ت ب] [] [] [ح ض ر] [ا ح د] [م و ت] [] [ت ر ك] [خ ي ر] [و ص ي] [و ل د] [ق ر ب] [ع ر ف] [ح ق ق] [] [و ق ي]

 » 2 / Bakara  Suresi: 180
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كتب ك ت ب | KTB KTB kutibe yazıldı (farz kılındı) Prescribed
Kef,Te,Be,
20,400,2,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
عليكم | ALYKM ǎleykum size for you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
حضر ح ض ر | ḪŽR ḪŽR HaDera geldiği approaches
Ha,Dad,Re,
8,800,200,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أحدكم ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃KM eHadekumu birinize any of you
,Ha,Dal,Kef,Mim,
,8,4,20,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevtu ölüm [the] death,
Elif,Lam,Mim,Vav,Te,
1,30,40,6,400,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
ترك ت ر ك | TRK TRK terake bırakacaksa he leaves
Te,Re,Kef,
400,200,20,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran bir hayır (mal) good
Hı,Ye,Re,Elif,
600,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
الوصية و ص ي | VṦY ELVṦYT l-veSiyyetu vasiyyet etmek (making) the will
Elif,Lam,Vav,Sad,Ye,Te merbuta,
1,30,6,90,10,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
للوالدين و ل د | VLD̃ LLVELD̃YN lilvālideyni anaya babaya for the parents
Lam,Lam,Vav,Elif,Lam,Dal,Ye,Nun,
30,30,6,1,30,4,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine dual noun
جار ومجرور
والأقربين ق ر ب | GRB VELÊGRBYN vel'eḳrabīne ve yakınlara and the near relatives
Vav,Elif,Lam,,Gaf,Re,Be,Ye,Nun,
6,1,30,,100,200,2,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
بالمعروف ع ر ف | ARF BELMARVF bil-meǎ'rūfi uygun bir biçimde with due fairness
Be,Elif,Lam,Mim,Ayn,Re,Vav,Fe,
2,1,30,40,70,200,6,80,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine passive participle
جار ومجرور
حقا ح ق ق | ḪGG ḪGE Haḳḳan bir haktır (borçtur) a duty
Ha,Gaf,Elif,
8,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
على | AL ǎlā üzerine on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
المتقين و ق ي | VGY ELMTGYN l-mutteḳīne muttakiler the righteous ones.
Elif,Lam,Mim,Te,Gaf,Ye,Nun,
1,30,40,400,100,10,50,
N – genitive masculine plural (form VIII) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |كُتِبَ: yazıldı (farz kılındı) | عَلَيْكُمْ: size | إِذَا: zaman | حَضَرَ: geldiği | أَحَدَكُمُ: birinize | الْمَوْتُ: ölüm | إِنْ: eğer | تَرَكَ: bırakacaksa | خَيْرًا: bir hayır (mal) | الْوَصِيَّةُ: vasiyyet etmek | لِلْوَالِدَيْنِ: anaya babaya | وَالْأَقْرَبِينَ: ve yakınlara | بِالْمَعْرُوفِ: uygun bir biçimde | حَقًّا: bir haktır (borçtur) | عَلَى: üzerine | الْمُتَّقِينَ: muttakiler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |كتب KTB yazıldı (farz kılındı) | عليكم ALYKM size | إذا ÎZ̃E zaman | حضر ḪŽR geldiği | أحدكم ÊḪD̃KM birinize | الموت ELMWT ölüm | إن ÎN eğer | ترك TRK bırakacaksa | خيرا ḢYRE bir hayır (mal) | الوصية ELWṦYT vasiyyet etmek | للوالدين LLWELD̃YN anaya babaya | والأقربين WELÊGRBYN ve yakınlara | بالمعروف BELMARWF uygun bir biçimde | حقا ḪGE bir haktır (borçtur) | على AL üzerine | المتقين ELMTGYN muttakiler |
Kırık Meal (Okunuş) : |kutibe: yazıldı (farz kılındı) | ǎleykum: size | iƶā: zaman | HaDera: geldiği | eHadekumu: birinize | l-mevtu: ölüm | in: eğer | terake: bırakacaksa | ḣayran: bir hayır (mal) | l-veSiyyetu: vasiyyet etmek | lilvālideyni: anaya babaya | vel'eḳrabīne: ve yakınlara | bil-meǎ'rūfi: uygun bir biçimde | Haḳḳan: bir haktır (borçtur) | ǎlā: üzerine | l-mutteḳīne: muttakiler |
Kırık Meal (Transcript) : |KTB: yazıldı (farz kılındı) | ALYKM: size | ÎZ̃E: zaman | ḪŽR: geldiği | ÊḪD̃KM: birinize | ELMVT: ölüm | ÎN: eğer | TRK: bırakacaksa | ḢYRE: bir hayır (mal) | ELVṦYT: vasiyyet etmek | LLVELD̃YN: anaya babaya | VELÊGRBYN: ve yakınlara | BELMARVF: uygun bir biçimde | ḪGE: bir haktır (borçtur) | AL: üzerine | ELMTGYN: muttakiler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biriniz ölürken kendisinden sonra bir hayır bırakacaksa anasına, babasına ve yakınlarına, örfe uyarak vasiyette bulunmalı. Bu, sakınanlara bir haktır, bir borçtur.
Adem Uğur : Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Ahmed Hulusi : Birinize ölüm yaklaştığında eğer bir hayır (miras - mal) bırakacaksa, ana-babası veya akrabaları için vasiyet etsin. Bu korunmak isteyenler için bir haktır!
Ahmet Tekin : Ölüm hastalığı anında, bırakabileceği malı, serveti olanlarınıza, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine göre, meşrû, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun bir şekilde anaya, babaya, akrabalara vasiyet yapması farz kılındı. Bu vasiyetleri icra etmek, yerine getirmek de, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerin üzerine düşen bir sorumluluktur.
Ahmet Varol : Sizden birine ölüm geldiğinde arkasında bir varlık bırakırsa, anne, babaya ve yakınlara iyilik üzere vasiyette bulunmak üzerinize farz kılındı. Bu, takva sahiplerinin üzerine bir haktır. [36]
Ali Bulaç : Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı).
Ali Fikri Yavuz : Sizden birinize ölüm alâmetleri belirdiği zaman, eğer geriye mal bırakacaksa, babasına, anasına ve akrabasına malının üçte birinden çok olmıyacak şekilde vasiyyet etmek farz kılındı. Bu vasiyyet, ebeveyn ve akrabasını mahrum etmemek için takva sahiplerine hak oldu. (Bu âyeti kerimenin hükmü, daha ileride gelecek olan Nisa sûresindeki miras âyeti ile kaldırılmış, nesh edilmiştir.)
Bekir Sadak : Birinize olum geldigi zaman, eger mal birakiyorsa, ana babaya, yakinlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi Allah'a karsi gelmekten sakinanlara bir borc olarak size farz kilindi.
Celal Yıldırım : Birinize ölüm geldiğinde, bir hayr (çokça mal) bırakacaksa, ana - babaya, yakınlara uygun ve meşru' bir biçimde vasiyette bulunması, —Allah'tan korkup kötülüklerden sakınanlara yerine getirilmesi bir hak olmak üzere— size farz kılındı.
Diyanet İşleri : Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşru bir tarzda vasiyette bulunması -Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz kılındı.
Diyanet İşleri (eski) : Birinize ölüm geldiği zaman, eğer mal bırakıyorsa, ana babaya, yakınlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir borç olarak size farz kılındı.
Diyanet Vakfi : Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir mal bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Edip Yüksel : Sizden birine ölüm yaklaştığında, bir mal bırakacaksa anaya babaya, yakınlara, uygun bir biçimde vasiyet etmesi farz kılındı. Bu, erdemliler için bir görevdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Birinize ölüm geldiği vakit, bir hayır (bir mal) bırakacaksa, babası, anası ve en yakın akrabası için meşru bir surette vasiyet etmek, Allah'tan korkan kimseler üzerine yerine getirilmesi vacib bir hak olarak size farz kılındı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Birinize ölüm geldiği vakit, bir mal bırakacaksa, babası, annesi ve en yakın akrabası için meşru bir biçimde vasiyette bulunması, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerine yapılması gerekli bir hak olarak üzerinize yazıldı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Birinize ölüm geldiği vakit bir hayır -bir mal- bırakacaksa, babası ve anası ve en yakın akrıbası için meşru bir surette vasıyyet etmek müttekiler üzerine icrası vacib bir hak olarak üzerinize yazıldı
Fizilal-il Kuran : İçinizden biri ölmek üzereyken eğer geride mal (hayır) bırakıyorsa anaya, babaya ve yakın akrabalara geleneklere uygun biçimde vasiyyette bulunması, Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Gültekin Onan : Sizden birine ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması - Tanrı'ya karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak - size yazıldı.
Hakkı Yılmaz : "Sizden birinize ölüm hazır olduğu vakit, eğer bir hayır/mal bıraktıysa, Allah'ın koruması altına girmiş kişiler üzerine bir hak olarak, babası-anası ve en yakın akrabası için, örfe uygun; herkesçe kabul gören bir şekilde vasiyet etmek zorunlu görev kılındı. "
Hasan Basri Çantay : Sizden birinize ölüm gelib çatdığı vakit eğer mal bırakacaksa anaya, babaya, yakın akrabaya meşru' bir suretde vasıyyetde bulunmak takvaa sahihleri üzerinde bir hak olarak farzedildi.
Hayrat Neşriyat : Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (bir mal) bırakacaksa, ana-babaya ve akrabâlara meşrû' bir sûrette vasiyet etmek, takvâ sâhiblerine bir borç olarak üzerinize farz kılındı!
İbni Kesir : Sizden birinize ölüm geldiği zaman; eğer bir hayır bırakacaksa; anaya, babaya, yakın akrabaya, ma'ruf şekilde vasiyette bulunması farz kılındı. Bu, takva sahibleri üzerinde bir haktır.
İskender Evrenosoğlu : Sizden birinize ölüm geldiği zaman eğer bir hayır (mal v.s) bırakırsa, anne-babaya ve yakınlarına (akrabalarına) marufla (örf ve adete uygun olarak) vasiyet etmek, siz muttekilerin (takva sahiplerinin) üzerine (yerine getirilmesi gereken) bir hakk (bir borç) olarak farz kılındı.
Muhammed Esed : Herhangi birinize ölüm yaklaştığında, eğer arkasında yeterli bir servet bırakıyorsa, ebeveynine ve (diğer) yakın akrabalarına uygun şekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı: Bu, Allah'a karşı sorumluluk bilincini duyanlar için bir yükümlülüktür.
Ömer Nasuhi Bilmen : Birinize ölüm yaklaştığı zaman eğer fazla bir mal terkedecekse anasına, babasına ve en yakınlarına mâruf veçhile vasiyette bulunması farz kılınmıştır. Bu muttakîler üzerine terettüp eden bir vecibedir.
Ömer Öngüt : Birinize ölüm geldiği zaman, eğer geriye bir hayır (mal) bırakacak olursa, anaya, babaya ve yakın akrabaya usulüne uygun bir şekilde vasiyette bulunmak takvâ sahipleri üzerine bir hak olarak yazıldı.
Şaban Piriş : Sizden birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir mal bırakacaksa; anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek, muttakiler üzerine bir borç olarak yazıldı.
Suat Yıldırım : Sizden öleceğini hisseden herhangi biriniz, geriye mal bırakacaksa; Annesi, babası ve akrabaları için, münasip bir tarzda vasiyet etmesi size farz kılındı. Bu, haksızlık yapmaktan korunan takvâlılar üzerine borçtur.
Süleyman Ateş : Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (mal) bırakacaksa, anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyyet etmek, korunanlar üzerine bir borçtur.
Tefhim-ul Kuran : Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı) .
Ümit Şimşek : Sizden birisine ölüm yaklaştığında, eğer ardında mal bırakacaksa, vasiyet etmek farz kılındı. Bu vasiyetin anne ve baba ile akrabaya uygun şekilde yapılması gerekir. Bu, takvâ sahipleri üzerine bir borçtur.
Yaşar Nuri Öztürk : İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak olarak...


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}