» 2 / Bakara  218:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 218
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : muhakkak
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : iman edenler
4. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : ve kimseler
5. هَاجَرُوا (HECRVE) = hācerū : ve hicret edenler
6. وَجَاهَدُوا (VCEHD̃VE) = ve cāhedū : ve cihat edenler
7. فِي (FY) = fī :
8. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli : yolunda
9. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
10. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : işte onlar
11. يَرْجُونَ (YRCVN) = yercūne : umarlar
12. رَحْمَتَ (RḪMT) = raHmete : rahmetini
13. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
14. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
15. غَفُورٌ (ĞFVR) = ğafūrun : çok bağışlayan
16. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : çok merhamet edendir
muhakkak | kimseler | iman edenler | ve kimseler | ve hicret edenler | ve cihat edenler | | yolunda | Allah | işte onlar | umarlar | rahmetini | Allah'ın | Allah | çok bağışlayan | çok merhamet edendir |

[] [] [EMN] [] [HCR] [CHD̃] [] [SBL] [] [] [RCV] [RḪM] [] [] [ĞFR] [RḪM]
ÎN ELZ̃YN ËMNVE VELZ̃YN HECRVE VCEHD̃VE FY SBYL ELLH ÊVLÙK YRCVN RḪMT ELLH VELLH ĞFVR RḪYM

inne elleƶīne āmenū velleƶīne hācerū ve cāhedū sebīli llahi ulāike yercūne raHmete llahi vallahu ğafūrun raHīmun
إن الذين آمنوا والذين هاجروا وجاهدوا في سبيل الله أولئك يرجون رحمت الله والله غفور رحيم

 » 2 / Bakara  Suresi: 218
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne muhakkak Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū iman edenler believed
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimseler and those who
هاجروا ه ج ر | HCR HECRVE hācerū ve hicret edenler emigrated
وجاهدوا ج ه د | CHD̃ VCEHD̃VE ve cāhedū ve cihat edenler and strove
في | FY in
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolunda (the) way
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah -
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar those,
يرجون ر ج و | RCV YRCVN yercūne umarlar they hope
رحمت ر ح م | RḪM RḪMT raHmete rahmetini (for) Mercy
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah.
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun çok bağışlayan (is) Oft-Forgiving,
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun çok merhamet edendir Most Merciful.

2:218 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

muhakkak | kimseler | iman edenler | ve kimseler | ve hicret edenler | ve cihat edenler | | yolunda | Allah | işte onlar | umarlar | rahmetini | Allah'ın | Allah | çok bağışlayan | çok merhamet edendir |

[] [] [EMN] [] [HCR] [CHD̃] [] [SBL] [] [] [RCV] [RḪM] [] [] [ĞFR] [RḪM]
ÎN ELZ̃YN ËMNVE VELZ̃YN HECRVE VCEHD̃VE FY SBYL ELLH ÊVLÙK YRCVN RḪMT ELLH VELLH ĞFVR RḪYM

inne elleƶīne āmenū velleƶīne hācerū ve cāhedū sebīli llahi ulāike yercūne raHmete llahi vallahu ğafūrun raHīmun
إن الذين آمنوا والذين هاجروا وجاهدوا في سبيل الله أولئك يرجون رحمت الله والله غفور رحيم

[] [] [ا م ن] [] [ه ج ر] [ج ه د] [] [س ب ل] [] [] [ر ج و] [ر ح م] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 218
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne muhakkak Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū iman edenler believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimseler and those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
هاجروا ه ج ر | HCR HECRVE hācerū ve hicret edenler emigrated
He,Elif,Cim,Re,Vav,Elif,
5,1,3,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وجاهدوا ج ه د | CHD̃ VCEHD̃VE ve cāhedū ve cihat edenler and strove
Vav,Cim,Elif,He,Dal,Vav,Elif,
6,3,1,5,4,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolunda (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah -
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar those,
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
يرجون ر ج و | RCV YRCVN yercūne umarlar they hope
Ye,Re,Cim,Vav,Nun,
10,200,3,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
رحمت ر ح م | RḪM RḪMT raHmete rahmetini (for) Mercy
Re,Ha,Mim,Te,
200,8,40,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun çok bağışlayan (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun çok merhamet edendir Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: muhakkak | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: iman edenler | وَالَّذِينَ: ve kimseler | هَاجَرُوا: ve hicret edenler | وَجَاهَدُوا: ve cihat edenler | فِي: | سَبِيلِ: yolunda | اللَّهِ: Allah | أُولَٰئِكَ: işte onlar | يَرْجُونَ: umarlar | رَحْمَتَ: rahmetini | اللَّهِ: Allah'ın | وَاللَّهُ: Allah | غَفُورٌ: çok bağışlayan | رَحِيمٌ: çok merhamet edendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN muhakkak | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE iman edenler | والذين WELZ̃YN ve kimseler | هاجروا HECRWE ve hicret edenler | وجاهدوا WCEHD̃WE ve cihat edenler | في FY | سبيل SBYL yolunda | الله ELLH Allah | أولئك ÊWLÙK işte onlar | يرجون YRCWN umarlar | رحمت RḪMT rahmetini | الله ELLH Allah'ın | والله WELLH Allah | غفور ĞFWR çok bağışlayan | رحيم RḪYM çok merhamet edendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: muhakkak | elleƶīne: kimseler | āmenū: iman edenler | velleƶīne: ve kimseler | hācerū: ve hicret edenler | ve cāhedū: ve cihat edenler | : | sebīli: yolunda | llahi: Allah | ulāike: işte onlar | yercūne: umarlar | raHmete: rahmetini | llahi: Allah'ın | vallahu: Allah | ğafūrun: çok bağışlayan | raHīmun: çok merhamet edendir |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: muhakkak | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: iman edenler | VELZ̃YN: ve kimseler | HECRVE: ve hicret edenler | VCEHD̃VE: ve cihat edenler | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | ÊVLÙK: işte onlar | YRCVN: umarlar | RḪMT: rahmetini | ELLH: Allah'ın | VELLH: Allah | ĞFVR: çok bağışlayan | RḪYM: çok merhamet edendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnananlar, Allah yolunda muhacir olanlar ve savaşanlarsa, onlar Allah rahmetini umarlar. Allah da suçları örtücüdür, rahîmdir.
Adem Uğur : İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah, gafûr ve rahîmdir.
Ahmed Hulusi : Şüphesiz ki iman edenler ve Allâh yolunda hicret ve mücahede edenler var ya, işte onlar, Allâh rahmetini umarlar. Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : İmân edip, Allah yolunda baskı, zulüm ve işkencenin hâkim olduğu memleketlerinden, özgürce, Allah’a kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret edenler ve hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak hesapsız servet harcayarak cihad edenler, işte onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayan, rahmet edendir.
Ali Bulaç : Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Allah’a ve Rasûlüne gerçek iman edenler ve vatanlarından hicret edip Allah yolunda savaşanlar (var ya!) İşte onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah pek çok mağfiret ve rahmet edicidir.
Bekir Sadak : Inananlar, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler Allah'in rahmetini umarlar. Allah bagislar ve merhamet eder.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki, imân edenler, Allah yolunda yurdunu terkedip bütün güçleriyle Allah yolunda savaşanlar yok mu, işte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah ise çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; şüphesiz bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) : İnananlar, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.
Diyanet Vakfi : İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah, gafûr ve rahîmdir.
Edip Yüksel : İnananlar, ALLAH yolunda göç edenler ve çaba harcayanlar ALLAH'ın rahmetini umar. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz ki iman edenlere, Allah yolunda hicret edip, cihad edenlere gelince, işte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz inananlar ve Allah yolunda hicret edip savaşanlar; kesinlikle bunlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah, gerçekten bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : şübhesiz iman ederler ve Allah yolunda muhacir olub da mücahede edenler muhakkak bunlar Allahın rahmetini umarlar, Allah gafur, rahîmdir
Fizilal-il Kuran : Onlar ki, iman ettiler, yurtlarından göç ettiler ve Allah yolunda savaştılar. İşte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Hiç şüphesiz Allah günahları bağışlar ve O merhametlidir.
Gültekin Onan : Kuşkusuz inananlar, hicret edenler ve Tanrı yolunda cihad edenler; işte onlar Tanrı'nın rahmetini umabilirler. Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz ki iman eden kimseler, yurtlarından başka yurtlara göçen kimseler ve Allah yolunda gayret gösteren kimseler, Allah'ın rahmetini umarlar. Ve Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, iman edenler, bir de Allah yolunda (yurdlarından) hicret edib de savaşanlar (yok mu?) işte onlar Allahın rahmetini umarlar. Allah (mü'minleri) hakkıyle yarlığayıcı, (onları) cidden esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Muhakkak ki îmân edenler ve Allah yolunda hicret edip cihâd edenler var ya, işte onlar Allah’ın rahmetini ümîd ederler. Çünki Allah, Gafûr (kullarını çok bağışlayan)dır, Rahîm (onlara çok merhametli olan)dır.
İbni Kesir : Muhakkak ki, iman edenler, hicret edip de Allah yolunda savaşanlar; işte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki âmenû olanlar ve hicret (göç) edenler ve Allah yolunda cihad edenler, işte onlar, Allah'ın rahmetini dilerler. Ve Allah, Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Muhammed Esed : Şüphe yok ki, imana ermiş olanlar, zulüm ve kötülük diyarından uzaklaşanlar ve Allah yolunda üstün gayret gösterenler, işte (ancak) onlar Allah'ın rahmetini umabilirler: Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki imân edenler ve hicret edip de Allah yolunda mücâhedede bulunanlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah Teâlâ da gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt : Onlar ki iman ettiler, hicret ettiler, Allah yolunda cihad ettiler. Böyleleri Allah'ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Şaban Piriş : İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler, işte onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
Suat Yıldırım : İman edip (gerektiğinde) Allah yolunda hicret ve cihad edenler var ya, işte bunlar Allah’ın rahmetini umabilirler. Allah çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.
Süleyman Ateş : Onlar ki inandılar, göç ettiler, Allâh yolunda savaştılar; işte onlar, Allâh'ın rahmetini umarlar. Allâh, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek : İman edenlere ve Allah yolunda hicret ve cihad edenlere gelince, onların, Allah'ın rahmetini ümit etmeye hakları vardır. Gerçekten de Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : İnanıp hicret eden ve Allah yolunda uğraşıp didinenlere gelince, onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah çok affedici, çok merhametlidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}