» 2 / Bakara  103:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 103
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (VLV) = velev : ve eğer
2. أَنَّهُمْ (ÊNHM) = ennehum : şüphesiz onlar
3. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : iman etseler
4. وَاتَّقَوْا (VETGVE) = vetteḳav : ve sakınmış olsalardı
5. لَمَثُوبَةٌ (LMS̃VBT) = lemeṧūbetun : sevabı
6. مِنْ (MN) = min :
7. عِنْدِ (AND̃) = ǐndi : katından
8. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
9. خَيْرٌ (ḢYR) = ḣayrun : daha hayırlı (olurdu)
10. لَوْ (LV) = lev : keşke
11. كَانُوا (KENVE) = kānū : idi
12. يَعْلَمُونَ (YALMVN) = yeǎ'lemūne : bilseler
ve eğer | şüphesiz onlar | iman etseler | ve sakınmış olsalardı | sevabı | | katından | Allah'ın | daha hayırlı (olurdu) | keşke | idi | bilseler |

[] [] [EMN] [VGY] [S̃VB] [] [AND̃] [] [ḢYR] [] [KVN] [ALM]
VLV ÊNHM ËMNVE VETGVE LMS̃VBT MN AND̃ ELLH ḢYR LV KENVE YALMVN

velev ennehum āmenū vetteḳav lemeṧūbetun min ǐndi llahi ḣayrun lev kānū yeǎ'lemūne
ولو أنهم آمنوا واتقوا لمثوبة من عند الله خير لو كانوا يعلمون

 » 2 / Bakara  Suresi: 103
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve eğer And if
أنهم | ÊNHM ennehum şüphesiz onlar [that] they
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū iman etseler (had) believed
واتقوا و ق ي | VGY VETGVE vetteḳav ve sakınmış olsalardı and feared (Allah),
لمثوبة ث و ب | S̃VB LMS̃VBT lemeṧūbetun sevabı surely (the) reward
من | MN min (of)
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐndi katından from
الله | ELLH llahi Allah'ın Allah
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha hayırlı (olurdu) (would have been) better,
لو | LV lev keşke if
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū idi they were
يعلمون ع ل م | ALM YALMVN yeǎ'lemūne bilseler (to) know.

2:103 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | şüphesiz onlar | iman etseler | ve sakınmış olsalardı | sevabı | | katından | Allah'ın | daha hayırlı (olurdu) | keşke | idi | bilseler |

[] [] [EMN] [VGY] [S̃VB] [] [AND̃] [] [ḢYR] [] [KVN] [ALM]
VLV ÊNHM ËMNVE VETGVE LMS̃VBT MN AND̃ ELLH ḢYR LV KENVE YALMVN

velev ennehum āmenū vetteḳav lemeṧūbetun min ǐndi llahi ḣayrun lev kānū yeǎ'lemūne
ولو أنهم آمنوا واتقوا لمثوبة من عند الله خير لو كانوا يعلمون

[] [] [ا م ن] [و ق ي] [ث و ب] [] [ع ن د] [] [خ ي ر] [] [ك و ن] [ع ل م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 103
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve eğer And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
أنهم | ÊNHM ennehum şüphesiz onlar [that] they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū iman etseler (had) believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
واتقوا و ق ي | VGY VETGVE vetteḳav ve sakınmış olsalardı and feared (Allah),
Vav,Elif,Te,Gaf,Vav,Elif,
6,1,400,100,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لمثوبة ث و ب | S̃VB LMS̃VBT lemeṧūbetun sevabı surely (the) reward
Lam,Mim,Se,Vav,Be,Te merbuta,
30,40,500,6,2,400,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative feminine indefinite verbal noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
من | MN min (of)
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐndi katından from
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha hayırlı (olurdu) (would have been) better,
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
لو | LV lev keşke if
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū idi they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعلمون ع ل م | ALM YALMVN yeǎ'lemūne bilseler (to) know.
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,70,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve eğer | أَنَّهُمْ: şüphesiz onlar | امَنُوا: iman etseler | وَاتَّقَوْا: ve sakınmış olsalardı | لَمَثُوبَةٌ: sevabı | مِنْ: | عِنْدِ: katından | اللَّهِ: Allah'ın | خَيْرٌ: daha hayırlı (olurdu) | لَوْ: keşke | كَانُوا: idi | يَعْلَمُونَ: bilseler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW ve eğer | أنهم ÊNHM şüphesiz onlar | آمنوا ËMNWE iman etseler | واتقوا WETGWE ve sakınmış olsalardı | لمثوبة LMS̃WBT sevabı | من MN | عند AND̃ katından | الله ELLH Allah'ın | خير ḢYR daha hayırlı (olurdu) | لو LW keşke | كانوا KENWE idi | يعلمون YALMWN bilseler |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve eğer | ennehum: şüphesiz onlar | āmenū: iman etseler | vetteḳav: ve sakınmış olsalardı | lemeṧūbetun: sevabı | min: | ǐndi: katından | llahi: Allah'ın | ḣayrun: daha hayırlı (olurdu) | lev: keşke | kānū: idi | yeǎ'lemūne: bilseler |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: ve eğer | ÊNHM: şüphesiz onlar | ËMNVE: iman etseler | VETGVE: ve sakınmış olsalardı | LMS̃VBT: sevabı | MN: | AND̃: katından | ELLH: Allah'ın | ḢYR: daha hayırlı (olurdu) | LV: keşke | KENVE: idi | YALMVN: bilseler |
Abdulbaki Gölpınarlı : İman edip de kötülüklerden korunsalardı elbette Allah'tan elde edecekleri sevap, daha hayırlı olacaktı. Bir bilselerdi bunu.
Adem Uğur : Eğer iman edip kendilerini kötülükten korusalardı, şüphesiz, Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlasalardı!
Ahmed Hulusi : Eğer onlar iman edip (şirkten) korunmuş olsalardı, Allâh indînden açığa çıkacak sevap, haklarında çok daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi.
Ahmet Tekin : Keşke imân edip, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunsalar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davransalardı, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olsalar, takvâ esaslarını benimseselerdi, elbette Allah katından verilecek mükâfat daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlayabilselerdi.
Ahmet Varol : Eğer onlar iman edip sakınsalardı Allah tarafından verilecek olan karşılık kendileri için daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
Ali Bulaç : Eğer gerçekten iman edip sakınsalardı, Allah katındaki sevab(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
Ali Fikri Yavuz : Eğer Yahudiler Peygambere ve Kur’an’a iman edip de sihir yapmaktan sakınsalardı, Allah’ın sevabı onlar için hayırlı olurdu; bunu bilselerdi...
Bekir Sadak : Onlar inanip, Allah'a karsi gelmekten sakinsalardi, Allah katindan olan sevab daha hayirli olurdu. Keske bilselerdi! *
Celal Yıldırım : Ve eğer onlar (Yahudiler, Peygambere ve Kur'ân'a) İnanıp (sihir ve büyüden) sakınmış olsalardı, Allah katından (kendilerine verilecek) sevap daha hayırlı olurdu. Bunu bir bilselerdi!.
Diyanet İşleri : Eğer onlar iman edip Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi!
Diyanet İşleri (eski) : Onlar inanıp, Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, Allah katından olan sevab daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
Diyanet Vakfi : Eğer iman edip kendilerini kötülükten korusalardı, şüphesiz, Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlasalardı!
Edip Yüksel : Onlar inanıp günahlardan sakınmış olsalardı elbette ALLAH'tan alacakları ödül çok daha hayırlı olurdu. Bir bilselerdi!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şayet onlar iman edip de korunmuş olsalardı, elbette Allah tarafından verilecek mükafat çok hayırlı olacaktı. Keşke bunu bilselerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Evet! İman edip de (büyü gibi günahlardan) sakınmış olsalardı, elbette Allah tarafından verilecek bir mükafat çok hayırlı olacaktı; bunu bir bilselerdi!
Elmalılı Hamdi Yazır : evet iman edib de korunmuş olsa idiler elbette Allah tarafından bir mükâfat çok hayırlı olacaktı, bunu bilselerdi
Fizilal-il Kuran : Eğer onlar iman edip Allah'ın yasaklarından sakınsalardı, Allah katında elde edecekleri sevap daha hayırlı idi. Keşke bunu bilselerdi.
Gültekin Onan : Eğer gerçekten inanıp sakınsalardı, Tanrı katındaki sevap(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar eğer inansalardı ve Allah'ın koruması altına girselerdi, kesinlikle Allah'tan bir ödül, daha iyi olacaktı. Keşke biliyor olsalardı!
Hasan Basri Çantay : Eğer onlar (Yahudiler, Peygambere ve Kurana) îman edib de (sihir yapmak gibi günahlardan) sakınmış olsalardı Allah katından (kazanacakları) sevab, (haklarında) elbet daha hayırlı olurdu. Eğer bunu bilselerdi.
Hayrat Neşriyat : Hem gerçekten onlar îmân edip (günahlardan) sakınmış olsalardı, Allah tarafından(verilecek) bir sevab elbette daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
İbni Kesir : Eğer onlar inanmış ve sakınmış olsalardı; Allah katındaki sevab daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
İskender Evrenosoğlu : Eğer onlar âmenû olup (Allah'a ulaşmayı dileyip) ve takva sahibi olsalardı, mutlaka Allah'ın katından (kendilerine verilecek) sevap, elbette daha hayırlı olurdu, keşke bilselerdi.
Muhammed Esed : Eğer inansalar ve O'na karşı sorumluluklarının bilincinde olsalardı, doğrusu, Allah'ın mükafatı onlara iyilik getirecekti; keşke bunu bilselerdi!
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer onlar imân etseler ve ittikada bulunsalar idi elbette Allah Teâlâ katından bir sevap çok hayırlı olacaktı. Eğer bilir olsalardı.
Ömer Öngüt : Eğer onlar iman edip Allah'tan korksalardı, Allah katında kendilerine verilecek sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı!
Şaban Piriş : Keşke onlar iman edip korunmuş olsalardı, elbette Allah katında verilecek sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
Suat Yıldırım : Şayet onlar iman edip (sihir gibi) haramlardan sakınmış olsalardı, Allah katından kendilerine verilecek mükâfatlar elbette haklarında daha hayırlı olurdu. Keşke bunu bilselerdi!
Süleyman Ateş : Eğer onlar inanıp (Allâh'ın azâbından) korunmuş olsalardı, elbette Allâh katından (verilecek) sevâp, (kendileri için) daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
Tefhim-ul Kuran : Doğrusu eğer onlar, iman edip sakınsalardı, sevab(ları) Allah katında gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
Ümit Şimşek : Eğer onlar iman edip de Allah'ın buyruklarına karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katından onlara erişecek olan ödül, elbette daha hayırlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı!
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katından bir sevap elbette daha kıymetli olurdu. Keşke bilebilselerdi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}