» 20 / Tâ-Hâ  10:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : hani
2. رَأَىٰ (RÊ) = raā : görmüştü
3. نَارًا (NERE) = nāran : bir ateş
4. فَقَالَ (FGEL) = feḳāle : demişti
5. لِأَهْلِهِ (LÊHLH) = liehlihi : ailesine
6. امْكُثُوا (EMKS̃VE) = mkuṧū : siz durun
7. إِنِّي (ÎNY) = innī : elbette ben
8. انَسْتُ ( ËNST) = ānestu : gördüm
9. نَارًا (NERE) = nāran : bir ateş
10. لَعَلِّي (LALY) = leǎllī : belki
11. اتِيكُمْ ( ËTYKM) = ātīkum : size getiririm
12. مِنْهَا (MNHE) = minhā : ondan
13. بِقَبَسٍ (BGBS) = biḳabesin : bir kor
14. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
15. أَجِدُ (ÊCD̃) = ecidu : bulurum
16. عَلَى (AL) = ǎlā : (yanında)
17. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateşin
18. هُدًى (HD̃) = huden : bir yol gösteren
hani | görmüştü | bir ateş | demişti | ailesine | siz durun | elbette ben | gördüm | bir ateş | belki | size getiririm | ondan | bir kor | yahut | bulurum | (yanında) | ateşin | bir yol gösteren |

[] [REY] [NVR] [GVL] [EHL] [MKS̃] [] [ENS] [NVR] [] [ETY] [] [GBS] [] [VCD̃] [] [NVR] [HD̃Y]
ÎZ̃ NERE FGEL LÊHLH EMKS̃VE ÎNY ËNST NERE LALY ËTYKM MNHE BGBS ÊV ÊCD̃ AL ELNER HD̃

raā nāran feḳāle liehlihi mkuṧū innī ānestu nāran leǎllī ātīkum minhā biḳabesin ev ecidu ǎlā n-nāri huden
إذ رأى نارا فقال لأهله امكثوا إني آنست نارا لعلي آتيكم منها بقبس أو أجد على النار هدى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
رأى ر ا ي | REY raā görmüştü he saw
نارا ن و ر | NVR NERE nāran bir ateş a fire,
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle demişti then he said
لأهله ا ه ل | EHL LÊHLH liehlihi ailesine to his family,
امكثوا م ك ث | MKS̃ EMKS̃VE mkuṧū siz durun """Stay here;"
إني | ÎNY innī elbette ben indeed, I
آنست ا ن س | ENS ËNST ānestu gördüm [I] perceived
نارا ن و ر | NVR NERE nāran bir ateş "a fire;"
لعلي | LALY leǎllī belki perhaps I (can)
آتيكم ا ت ي | ETY ËTYKM ātīkum size getiririm bring you
منها | MNHE minhā ondan therefrom
بقبس ق ب س | GBS BGBS biḳabesin bir kor a burning brand,
أو | ÊV ev yahut or
أجد و ج د | VCD̃ ÊCD̃ ecidu bulurum I find
على | AL ǎlā (yanında) at
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateşin the fire
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden bir yol gösteren "guidance."""

20:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hani | görmüştü | bir ateş | demişti | ailesine | siz durun | elbette ben | gördüm | bir ateş | belki | size getiririm | ondan | bir kor | yahut | bulurum | (yanında) | ateşin | bir yol gösteren |

[] [REY] [NVR] [GVL] [EHL] [MKS̃] [] [ENS] [NVR] [] [ETY] [] [GBS] [] [VCD̃] [] [NVR] [HD̃Y]
ÎZ̃ NERE FGEL LÊHLH EMKS̃VE ÎNY ËNST NERE LALY ËTYKM MNHE BGBS ÊV ÊCD̃ AL ELNER HD̃

raā nāran feḳāle liehlihi mkuṧū innī ānestu nāran leǎllī ātīkum minhā biḳabesin ev ecidu ǎlā n-nāri huden
إذ رأى نارا فقال لأهله امكثوا إني آنست نارا لعلي آتيكم منها بقبس أو أجد على النار هدى

[] [ر ا ي] [ن و ر] [ق و ل] [ا ه ل] [م ك ث] [] [ا ن س] [ن و ر] [] [ا ت ي] [] [ق ب س] [] [و ج د] [] [ن و ر] [ه د ي]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
رأى ر ا ي | REY raā görmüştü he saw
Re,,,
200,,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
نارا ن و ر | NVR NERE nāran bir ateş a fire,
Nun,Elif,Re,Elif,
50,1,200,1,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle demişti then he said
Fe,Gaf,Elif,Lam,
80,100,1,30,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
لأهله ا ه ل | EHL LÊHLH liehlihi ailesine to his family,
Lam,,He,Lam,He,
30,,5,30,5,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
امكثوا م ك ث | MKS̃ EMKS̃VE mkuṧū siz durun """Stay here;"
Elif,Mim,Kef,Se,Vav,Elif,
1,40,20,500,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إني | ÎNY innī elbette ben indeed, I
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
آنست ا ن س | ENS ËNST ānestu gördüm [I] perceived
,Nun,Sin,Te,
,50,60,400,
V – 1st person singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
نارا ن و ر | NVR NERE nāran bir ateş "a fire;"
Nun,Elif,Re,Elif,
50,1,200,1,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
لعلي | LALY leǎllī belki perhaps I (can)
Lam,Ayn,Lam,Ye,
30,70,30,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
آتيكم ا ت ي | ETY ËTYKM ātīkum size getiririm bring you
,Te,Ye,Kef,Mim,
,400,10,20,40,
V – 1st person singular imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
منها | MNHE minhā ondan therefrom
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
بقبس ق ب س | GBS BGBS biḳabesin bir kor a burning brand,
Be,Gaf,Be,Sin,
2,100,2,60,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أجد و ج د | VCD̃ ÊCD̃ ecidu bulurum I find
,Cim,Dal,
,3,4,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
على | AL ǎlā (yanında) at
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateşin the fire
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden bir yol gösteren "guidance."""
He,Dal,,
5,4,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِذْ: hani | رَأَىٰ: görmüştü | نَارًا: bir ateş | فَقَالَ: demişti | لِأَهْلِهِ: ailesine | امْكُثُوا: siz durun | إِنِّي: elbette ben | انَسْتُ: gördüm | نَارًا: bir ateş | لَعَلِّي: belki | اتِيكُمْ: size getiririm | مِنْهَا: ondan | بِقَبَسٍ: bir kor | أَوْ: yahut | أَجِدُ: bulurum | عَلَى: (yanında) | النَّارِ: ateşin | هُدًى: bir yol gösteren |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إذ ÎZ̃ hani | رأى RÊ görmüştü | نارا NERE bir ateş | فقال FGEL demişti | لأهله LÊHLH ailesine | امكثوا EMKS̃WE siz durun | إني ÎNY elbette ben | آنست ËNST gördüm | نارا NERE bir ateş | لعلي LALY belki | آتيكم ËTYKM size getiririm | منها MNHE ondan | بقبس BGBS bir kor | أو ÊW yahut | أجد ÊCD̃ bulurum | على AL (yanında) | النار ELNER ateşin | هدى HD̃ bir yol gösteren |
Kırık Meal (Okunuş) : |: hani | raā: görmüştü | nāran: bir ateş | feḳāle: demişti | liehlihi: ailesine | mkuṧū: siz durun | innī: elbette ben | ānestu: gördüm | nāran: bir ateş | leǎllī: belki | ātīkum: size getiririm | minhā: ondan | biḳabesin: bir kor | ev: yahut | ecidu: bulurum | ǎlā: (yanında) | n-nāri: ateşin | huden: bir yol gösteren |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎZ̃: hani | : görmüştü | NERE: bir ateş | FGEL: demişti | LÊHLH: ailesine | EMKS̃VE: siz durun | ÎNY: elbette ben | ËNST: gördüm | NERE: bir ateş | LALY: belki | ËTYKM: size getiririm | MNHE: ondan | BGBS: bir kor | ÊV: yahut | ÊCD̃: bulurum | AL: (yanında) | ELNER: ateşin | HD̃: bir yol gösteren |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani bir ateş görmüştü de âilesine durun demişti, ben bir ateş görüyorum, ya gider, bir kor getiririm oradan size, yahut birine rastlarım da yol öğrenirim ateş başında.
Adem Uğur : Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti.
Ahmed Hulusi : Hani (Musa) bir ateş gördü de ehline: "Yerinizde durun, muhakkak ki ben bir ateş hissettim. . . Belki ondan size bir kor parçası getiririm ya da o ateşin yanında bir kılavuz bulurum. "
Ahmet Tekin : Hani o bir ateş görmüş ailesine: 'Burda bekleyin. Gözüme, dostluk parıltısı saçan, yüreğimi ısıtan bir ateş ilişti. Belki size alevli bir eğsi-köz getiririm. Yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.' demişti.
Ahmet Varol : Hani o bir ateş görmüştü de ailesine: 'Siz durun. Ben bir ateş gördüm. Umarım oradan size bir kor getirir yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum' demişti.
Ali Bulaç : Hani bir ateş görmüştü de, ailesine şöyle demişti: "Durun, bir ateş gördüm; umulur ki size ondan bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol gösterici bulurum."
Ali Fikri Yavuz : (Mûsa Medyen’den annesini ziyaret için Mısır’a giderken yolda ailesi ile fırtınaya tutulmuş, karanlık bir gecede yolu şaşırmış ve davarları dağılmıştı. İşte böyle ateşe ihtiyaç duyulan bir vakitte) hani o, bir ateş görmüştü de ailesine: “- Yerinizde durun. Benim gözüme bir ateş ilişti, belki size bir kor getiririm, yahud ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.” demişti.
Bekir Sadak : O, bir ates gormustu de, ailesine: «Durun, ben bir ates gordum, ya ondan size bir kor getirir, ya da atesin yaninda bir yol gosteren bulurum» demisti.
Celal Yıldırım : Hani o bir ateş görmüştü de ailesine, «durun demişti, doğrusu bir ateşe gözüm ilişti, ondan size bir kor getireceğimi veya üzerinde bir yol gösterici bulabileceğimi ümit ederim».
Diyanet İşleri : Hani bir ateş görmüştü de ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm (oraya gidiyorum). Umarım ondan size bir kor ateş getiririm, yahut ateşin başında, yol gösterecek birini bulurum” demişti.
Diyanet İşleri (eski) : O, bir ateş görmüştü de, ailesine: 'Durun, ben bir ateş gördüm, ya ondan size bir kor getirir, ya da ateşin yanında bir yol gösteren bulurum' demişti.
Diyanet Vakfi : Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti.
Edip Yüksel : Bir ateş görmüştü ve ailesine, 'Burada durun, ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum,' demişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hani o bir ateş görmüştü de, ailesine: «Yerinizde durun, benim gözüme bir ateş ilişti, belki size bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum» demişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hani bir vakit o bir ateş gördü de ailesine: «Siz durun, benim gözüme bir ateş ilişti, belki size ondan bir yalın kor getiririm veya ateşin yanında bir kılavuz bulurum.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir vakıt o bir ateş gördü de ehline durun, dedi: benim gözüme bir ateş ilişti belki size ondan bir yalın getiririm, yâhud üzerinde bir kılağuz bulurum
Fizilal-il Kuran : Hani o bir ateş görünce ailesine dedi ki; «Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm, ya ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum.»
Gültekin Onan : Hani bir ateş görmüştü de, ehline (ailesine) şöyle demişti: "Durun, bir ateş gördüm; umulur ki size ondan bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol gösterici bulurum."
Hakkı Yılmaz : Hani o bir ateş görmüştü de ehline [ailesine, yakınlarına]: “Kesinlikle ben bir ateş gördüm. Ondan size bir kor parçası getirmem yahut ateş üzerinde bir kılavuz bulmam için siz bekleyin!” demişti.
Hasan Basri Çantay : Hani o, bir ateş görmüşdü de aailesine: «Siz (burada) durun. Hakıykat ben (muunis) bir ateş gördüm. Belki ondan size bir kor getirir, yahud ateşin yanında doğru bir yol (gösterici) bulurum» demişdi.
Hayrat Neşriyat : Hani bir ateş görmüştü de âilesine: '(Siz burada) durun; doğrusu ben bir ateş gördüm; belki ondan size bir kor getiririm; ya da ateşin yanında yol gösteren bir kimse bulurum' demişti.
İbni Kesir : Hani o; bir ateş görmüştü de ailesine: Durun, ben bir ateş gördüm. Size ya ondan bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol gösteren bulurum, demişti.
İskender Evrenosoğlu : Bir ateş gördüğü zaman ailesine şöyle demişti: “Durup bekleyin! Muhakkak ki ben, bir ateş gördüm. Belki ondan, size bir kor (nur) getiririm veya ateşin üzerinde (nurun yanında) hidayeti bulurum.”
Muhammed Esed : Hani, o (uzakta) bir ateş görmüş ve ailesine: "Siz burada bekleyin; ben bir ateş gördüm" demişti, "belki size oradan bir tutam kor getiririm; yahut orada ateşin yanında bir yol gösterici bulurum".
Ömer Nasuhi Bilmen : O vakit ki, o bir ateş görmüş de ailesine demişti ki: «Durunuz, ben şüphesiz bir ateş gördüm, belki ondan size bir aydınlık getiririm, yahut ateşin yanında bir rehber bulurum.»
Ömer Öngüt : Hani o bir ateş görmüştü de âilesine şöyle demişti: “Siz burada durun. Ben bir ateş gördüm. Oradan size bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol gösteren bulurum. ”
Şaban Piriş : Hani bir ateş görmüştü de ailesine: -Siz durun, ben bir ateş gördüm. Belki size ondan bir kor getiririm; veya ateşin yanında bir yol gösteren bulurum demişti.
Suat Yıldırım : Hani o çölde, gece yol alırken, bir ateş gördü uzaktan. "Durun!" dedi, ailesine: "Bir ateş ilişti gözüme. Oraya doğru gideyim, Belki oradan bir kor alıp size getiririm. Belki orada yolu bilen birini bulurum."
Süleyman Ateş : Hani (o) bir ateş görmüştü de âilesine: "Siz durun ben bir ateş gördüm, belki ondan size bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösteren bulurum" demişti.
Tefhim-ul Kuran : Hani bir ateş görmüştü de, ailesine şöyle demişti: «Durun, şüphesiz ben bir ateş gördüm; umulur ki size ondan bir kor getiririm ya da ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.»
Ümit Şimşek : Hani o bir ateş görmüş ve ailesine 'Siz durun,' demişti. 'Gözüme bir ateş ilişti. Bakarsınız, ondan bir kor alıp getirir, yahut orada yol gösterecek birisini bulurum.'
Yaşar Nuri Öztürk : Hani, bir ateş görmüştü de ailesine şöyle demişti: "Bekleyin! Gözüme bir ateş ilişti. Olabilir ki, ondan size bir kor parçası getiririm, yahut onun üzerinde bir kılavuz bulurum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}