» 20 / Tâ-Hâ  7:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer
2. تَجْهَرْ (TCHR) = techer : açık da söylesen
3. بِالْقَوْلِ (BELGVL) = bil-ḳavli : sözü
4. فَإِنَّهُ (FÎNH) = feinnehu : muhakkak O
5. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bilir
6. السِّرَّ (ELSR) = s-sirra : gizliyi
7. وَأَخْفَى (VÊḢF) = ve eḣfā : ve daha gizlisini
ve eğer | açık da söylesen | sözü | muhakkak O | bilir | gizliyi | ve daha gizlisini |

[] [CHR] [GVL] [] [ALM] [SRR] [ḢFY]
VÎN TCHR BELGVL FÎNH YALM ELSR VÊḢF

ve in techer bil-ḳavli feinnehu yeǎ'lemu s-sirra ve eḣfā
وإن تجهر بالقول فإنه يعلم السر وأخفى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
تجهر ج ه ر | CHR TCHR techer açık da söylesen you speak aloud
بالقول ق و ل | GVL BELGVL bil-ḳavli sözü the word,
فإنه | FÎNH feinnehu muhakkak O then indeed, He
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
السر س ر ر | SRR ELSR s-sirra gizliyi the secret
وأخفى خ ف ي | ḢFY VÊḢF ve eḣfā ve daha gizlisini and the more hidden.

20:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | açık da söylesen | sözü | muhakkak O | bilir | gizliyi | ve daha gizlisini |

[] [CHR] [GVL] [] [ALM] [SRR] [ḢFY]
VÎN TCHR BELGVL FÎNH YALM ELSR VÊḢF

ve in techer bil-ḳavli feinnehu yeǎ'lemu s-sirra ve eḣfā
وإن تجهر بالقول فإنه يعلم السر وأخفى

[] [ج ه ر] [ق و ل] [] [ع ل م] [س ر ر] [خ ف ي]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
تجهر ج ه ر | CHR TCHR techer açık da söylesen you speak aloud
Te,Cim,He,Re,
400,3,5,200,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
بالقول ق و ل | GVL BELGVL bil-ḳavli sözü the word,
Be,Elif,Lam,Gaf,Vav,Lam,
2,1,30,100,6,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine verbal noun
جار ومجرور
فإنه | FÎNH feinnehu muhakkak O then indeed, He
Fe,,Nun,He,
80,,50,5,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
السر س ر ر | SRR ELSR s-sirra gizliyi the secret
Elif,Lam,Sin,Re,
1,30,60,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وأخفى خ ف ي | ḢFY VÊḢF ve eḣfā ve daha gizlisini and the more hidden.
Vav,,Hı,Fe,,
6,,600,80,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: ve eğer | تَجْهَرْ: açık da söylesen | بِالْقَوْلِ: sözü | فَإِنَّهُ: muhakkak O | يَعْلَمُ: bilir | السِّرَّ: gizliyi | وَأَخْفَى: ve daha gizlisini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN ve eğer | تجهر TCHR açık da söylesen | بالقول BELGWL sözü | فإنه FÎNH muhakkak O | يعلم YALM bilir | السر ELSR gizliyi | وأخفى WÊḢF ve daha gizlisini |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: ve eğer | techer: açık da söylesen | bil-ḳavli: sözü | feinnehu: muhakkak O | yeǎ'lemu: bilir | s-sirra: gizliyi | ve eḣfā: ve daha gizlisini |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: ve eğer | TCHR: açık da söylesen | BELGVL: sözü | FÎNH: muhakkak O | YALM: bilir | ELSR: gizliyi | VÊḢF: ve daha gizlisini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sesini yükseltsen de, yükseltmesen de hiç şüphe yok ki o, gizliyi de bilir, açığa vurulanı da.
Adem Uğur : Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Ahmed Hulusi : Sen düşündüğünü açığa vursan (veya gizlesen); (bil ki) kesinlikle O, Sırr'ı da (şuurundakini de) Ahfa'yı da (onu meydana getiren Esmâ mertebeni de) bilir!
Ahmet Tekin : Sen, dileğini, duanı yüksek sesle söylesen de, gizlice niyazda bulunsan da far-ketmez. O fısıltıyı da, gizliyi de, gizlinin giz-lisini de bilir.
Ahmet Varol : Sen sözü açığa vursan da (gizlesen de birdir). Çünkü muhakkak O gizliyi de ondan daha gizlisini de bilir.
Ali Bulaç : Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.
Ali Fikri Yavuz : Sen (Allah’a ettiğin dua ve zikirle) sesini yükseltsen, bil ki, Allah bundan müstağnidir. Çünkü Allah gizliyi de bilir, kalbdekini de. (Bunun için bağırarak dua etmeye lüzum yok, huzur ve ihlâs lâzımdır.)
Bekir Sadak : Sen sozu istersen aciga vur, suphesiz O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Celal Yıldırım : Sözü acık söylesen de, şüphesiz ki, O, gizlisini ve daha gizlisini bilir.
Diyanet İşleri : Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.
Diyanet İşleri (eski) : Sen sözü istersen açığa vur, şüphesiz O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Diyanet Vakfi : Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Edip Yüksel : (Niyetini) Sözle açıklasan da (açıklamasan da) O, gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sen (Allah'a ettiğin dua ve zikirle) sesini yükseltirsen (bilki Allah bundan mustağnîdir.). Çünkü O şüphesiz gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sen bu sözü ilan edeceksen de O, hem gizliyi, hem daha gizlisini bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sen bu sözü ı'lan edeceksen de o hem sirri bilir hem daha gizlisini
Fizilal-il Kuran : Söyleyeceğin sözü ister sesli olarak, ister içinden söyle. Çünkü Allah saklıyı da, saklının saklısını da bilir.
Gültekin Onan : Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.
Hakkı Yılmaz : Sen sesini yükseltirsen, Rahmân şüphesiz gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir.
Hasan Basri Çantay : Sen sesini yükseksen (de, yükseltmesen de birdir). Çünkü O, gizliyi de, gizlinin daha gizlisini de bilir.
Hayrat Neşriyat : (Duâda) sesi yükseltsen de (yükseltmesen de O’nun için birdir, işitir!); çünki şübhesiz O, gizliyi de, daha gizli olanı da bilir.
İbni Kesir : İstersen sen sözü açığa vur, şüphesiz ki O; gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
İskender Evrenosoğlu : Ve sen, sözü açıklasan da (açıklamasan da) muhakkak ki O, gizliyi ve daha gizliyi (ve en gizliyi) bilir.
Muhammed Esed : Sözü (ister gizle ister) açığa vur, O (insanın) gizli (düşüncelerini de) bilir, gizlinin gizlisi (duygularını) da.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve sen sözü izhar etsen de etmesen de müsavîdir. Çünkü O, şüphe yok ki gizliyi de, daha gizlice olanı da bilir.
Ömer Öngüt : Sen eğer sözü açıktan söylersen; şüphesiz ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Şaban Piriş : Sesini yükseltsen de yükseltmesen de, sırrı ve en gizli şeyleri şüphesiz O bilir.
Suat Yıldırım : İster yavaş konuş, ister açıktan, O’na göre birdir. Zira O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Süleyman Ateş : Sözü açık söylesen de (gizli söylesen de) muhakkak O, gizliyi de ondan daha gizlisini de bilir.
Tefhim-ul Kuran : Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir) . Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.
Ümit Şimşek : Sen sözünü açığa vursan da, vurmasan da birdir. O saklı olanı da bilir, ondan daha gizli olanı da.
Yaşar Nuri Öztürk : Sen bu sözü açıkça duyuracaksan da O, gizliyi de bilir, gizliden daha gizliyi de...


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}