» 20 / Tâ-Hâ  73:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 73
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : kuşkusuz biz
2. امَنَّا ( ËMNE) = āmennā : inandık
3. بِرَبِّنَا (BRBNE) = birabbinā : Rabbimize
4. لِيَغْفِرَ (LYĞFR) = liyeğfira : bağışlaması için
5. لَنَا (LNE) = lenā : bizim
6. خَطَايَانَا (ḢŦEYENE) = ḣaTāyānā : günahlarımızı
7. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeyleri
8. أَكْرَهْتَنَا (ÊKRHTNE) = ekrahtenā : bizi yapmaya zorladığın
9. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : üzerine
10. مِنَ (MN) = mine :
11. السِّحْرِ (ELSḪR) = s-siHri : büyüyü
12. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
13. خَيْرٌ (ḢYR) = ḣayrun : daha hayırlıdır
14. وَأَبْقَىٰ (VÊBG) = ve ebḳā : ve daha süreklidir
kuşkusuz biz | inandık | Rabbimize | bağışlaması için | bizim | günahlarımızı | ve şeyleri | bizi yapmaya zorladığın | üzerine | | büyüyü | Allah | daha hayırlıdır | ve daha süreklidir |

[] [EMN] [RBB] [ĞFR] [] [ḢŦE] [] [KRH] [] [] [SḪR] [] [ḢYR] [BGY]
ÎNE ËMNE BRBNE LYĞFR LNE ḢŦEYENE VME ÊKRHTNE ALYH MN ELSḪR VELLH ḢYR VÊBG

innā āmennā birabbinā liyeğfira lenā ḣaTāyānā ve mā ekrahtenā ǎleyhi mine s-siHri vallahu ḣayrun ve ebḳā
إنا آمنا بربنا ليغفر لنا خطايانا وما أكرهتنا عليه من السحر والله خير وأبقى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā kuşkusuz biz Indeed, [we]
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık we believe
بربنا ر ب ب | RBB BRBNE birabbinā Rabbimize in our Lord
ليغفر غ ف ر | ĞFR LYĞFR liyeğfira bağışlaması için that He may forgive
لنا | LNE lenā bizim for us
خطايانا خ ط ا | ḢŦE ḢŦEYENE ḣaTāyānā günahlarımızı our sins
وما | VME ve mā ve şeyleri and what
أكرهتنا ك ر ه | KRH ÊKRHTNE ekrahtenā bizi yapmaya zorladığın you compelled us
عليه | ALYH ǎleyhi üzerine on it
من | MN mine of
السحر س ح ر | SḪR ELSḪR s-siHri büyüyü the magic.
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha hayırlıdır (is) Best
وأبقى ب ق ي | BGY VÊBG ve ebḳā ve daha süreklidir "and Ever Lasting."""

20:73 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kuşkusuz biz | inandık | Rabbimize | bağışlaması için | bizim | günahlarımızı | ve şeyleri | bizi yapmaya zorladığın | üzerine | | büyüyü | Allah | daha hayırlıdır | ve daha süreklidir |

[] [EMN] [RBB] [ĞFR] [] [ḢŦE] [] [KRH] [] [] [SḪR] [] [ḢYR] [BGY]
ÎNE ËMNE BRBNE LYĞFR LNE ḢŦEYENE VME ÊKRHTNE ALYH MN ELSḪR VELLH ḢYR VÊBG

innā āmennā birabbinā liyeğfira lenā ḣaTāyānā ve mā ekrahtenā ǎleyhi mine s-siHri vallahu ḣayrun ve ebḳā
إنا آمنا بربنا ليغفر لنا خطايانا وما أكرهتنا عليه من السحر والله خير وأبقى

[] [ا م ن] [ر ب ب] [غ ف ر] [] [خ ط ا] [] [ك ر ه] [] [] [س ح ر] [] [خ ي ر] [ب ق ي]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā kuşkusuz biz Indeed, [we]
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
آمنا ا م ن | EMN ËMNE āmennā inandık we believe
,Mim,Nun,Elif,
,40,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بربنا ر ب ب | RBB BRBNE birabbinā Rabbimize in our Lord
Be,Re,Be,Nun,Elif,
2,200,2,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ليغفر غ ف ر | ĞFR LYĞFR liyeğfira bağışlaması için that He may forgive
Lam,Ye,Ğayn,Fe,Re,
30,10,1000,80,200,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
لنا | LNE lenā bizim for us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
خطايانا خ ط ا | ḢŦE ḢŦEYENE ḣaTāyānā günahlarımızı our sins
Hı,Tı,Elif,Ye,Elif,Nun,Elif,
600,9,1,10,1,50,1,
N – accusative plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | VME ve mā ve şeyleri and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
أكرهتنا ك ر ه | KRH ÊKRHTNE ekrahtenā bizi yapmaya zorladığın you compelled us
,Kef,Re,He,Te,Nun,Elif,
,20,200,5,400,50,1,
V – 2nd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عليه | ALYH ǎleyhi üzerine on it
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السحر س ح ر | SḪR ELSḪR s-siHri büyüyü the magic.
Elif,Lam,Sin,Ha,Re,
1,30,60,8,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha hayırlıdır (is) Best
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
وأبقى ب ق ي | BGY VÊBG ve ebḳā ve daha süreklidir "and Ever Lasting."""
Vav,,Be,Gaf,,
6,,2,100,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: kuşkusuz biz | امَنَّا: inandık | بِرَبِّنَا: Rabbimize | لِيَغْفِرَ: bağışlaması için | لَنَا: bizim | خَطَايَانَا: günahlarımızı | وَمَا: ve şeyleri | أَكْرَهْتَنَا: bizi yapmaya zorladığın | عَلَيْهِ: üzerine | مِنَ: | السِّحْرِ: büyüyü | وَاللَّهُ: Allah | خَيْرٌ: daha hayırlıdır | وَأَبْقَىٰ: ve daha süreklidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE kuşkusuz biz | آمنا ËMNE inandık | بربنا BRBNE Rabbimize | ليغفر LYĞFR bağışlaması için | لنا LNE bizim | خطايانا ḢŦEYENE günahlarımızı | وما WME ve şeyleri | أكرهتنا ÊKRHTNE bizi yapmaya zorladığın | عليه ALYH üzerine | من MN | السحر ELSḪR büyüyü | والله WELLH Allah | خير ḢYR daha hayırlıdır | وأبقى WÊBG ve daha süreklidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: kuşkusuz biz | āmennā: inandık | birabbinā: Rabbimize | liyeğfira: bağışlaması için | lenā: bizim | ḣaTāyānā: günahlarımızı | ve mā: ve şeyleri | ekrahtenā: bizi yapmaya zorladığın | ǎleyhi: üzerine | mine: | s-siHri: büyüyü | vallahu: Allah | ḣayrun: daha hayırlıdır | ve ebḳā: ve daha süreklidir |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: kuşkusuz biz | ËMNE: inandık | BRBNE: Rabbimize | LYĞFR: bağışlaması için | LNE: bizim | ḢŦEYENE: günahlarımızı | VME: ve şeyleri | ÊKRHTNE: bizi yapmaya zorladığın | ALYH: üzerine | MN: | ELSḪR: büyüyü | VELLH: Allah | ḢYR: daha hayırlıdır | VÊBG: ve daha süreklidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de biz, hatâlarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüden dolayı girdiğimiz günahları yarlıgaması için inandık Rabbimize ve Allah, daha hayırlıdır, verdiği karşılık da daha sürekli.
Adem Uğur : Bize, hatalarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah, (mükâfatı) en hayırlı ve (cezası) en sürekli olandır.
Ahmed Hulusi : "Gerçekten Rabbimize iman ettik ki bizim için hatalarımızı ve sihirbazlığımızı mağfiret etsin. . . Allâh daha hayırlı ve bâkîdir. "
Ahmet Tekin : 'Biz, hatalarımızı, günahlarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın sihiri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Sonsuz hayır da, hayırlı olanı seçmek de Allah’ın elindedir. Bâki olan Allah’tır.'
Ahmet Varol : Biz, hatalarımızı ve senin bizi yapmaya zorladığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah daha hayırlı ve daha süreklidir. [4]
Ali Bulaç : "Gerçekten biz Rabbimize iman ettik; günahlarımızı ve sihir dolayısıyla bizi kendisine karşı zorlayarak sürüklediğin (suçumuzu) bağışlasın. Allah, daha hayırlıdır ve daha süreklidir."
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu biz, hem günahlarımıza, hem bizi zorladığın sihre karşı, bizi bağışlasın diye Rabbimize iman ettik. Allah (sevabca senden) daha hayırlı ve (azab verme bakımından da) daha devamlıdır.
Bekir Sadak : (72-73) iman eden sihirbazlar: «Seni, gelen apacik mucizelere ve bizi yaratana ustun tutmayacagiz. Ne hukum vereceksen ver. Sen, ancak bu dunya hayatina hukmedebilirsin. Dogrusu biz, yanilmalarimizi ve bize zorla yaptirdigin sihri bagislamasi icin Rabbimize iman ettik. Allah'in verecegi mukafat daha iyi ve daha devamlidir» dediler.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz, suçlarımızı ve bizi zorladığın sihire karşı (meydana gelen günahlarımızı) bağışlaması için Rabbimize imân ettik. Allah en hayırlı ve baki olandır.»
Diyanet İşleri : “Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah’ın vereceği mükâfat daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”
Diyanet İşleri (eski) : (72-73) İman eden sihirbazlar: 'Seni, gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin. Doğrusu biz, yanılmalarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah'ın vereceği mükafat daha iyi ve daha devamlıdır' dediler.
Diyanet Vakfi : «Bize, hatalarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah hem daha hayırlı hem daha bâkidir.»
Edip Yüksel : 'Biz Rabbimize inandık ki hatalarımızı ve bizi zorla yaptırdığın büyücülüğü bağışlasın. ALLAH daha iyidir ve daha Süreklidir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Doğrusu biz hem günahlarımıza, hem bizi zorladığın sihre karşı, bizi bağışlasın diye, Rabbimize iman ettik. Allah (sevabça senden) daha hayırlı ve (azab verme bakımından da) daha devamlıdır.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu biz, günahlarımıza ve bizi zorladığın sihre karşı bizi bağışlasın diye Rabbimize iman ettik. Allah, daha hayırlı ve daha kafacıdır.» cevabını verdiler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Doğrusu biz günahlarımıza ve bizi zorladığın sihre karşı bize mağrifet etsin diye rabbımıza iyman ettik, Allah, hem daha hayırlı hem daha bekalıdır
Fizilal-il Kuran : Biz Rabbimize inandık. O'ndan günahlarımızı affetmesini ve bize zorla yaptırdığın büyücülüğümüzün suçunu bağışlamasını diliyoruz. Allah'ın ödülü, herkesinkinden daha üstün ve daha kalıcıdır.
Gültekin Onan : "Gerçekten biz rabbimize inandık. Günahlarımızı ve sihir dolayısıyla bizi kendisine karşı zorlayarak sürüklediğin (suçumuzu) bağışlasın. Tanrı, daha hayırlıdır ve daha süreklidir."
Hakkı Yılmaz : (72,73) Etkili bilginler: “Bize gelen bu açık kanıtlar ve bizi yoktan yaratana karşı asla seni üstün tutmayız. Ne hüküm vereceksen hadi ver! Sen, ancak bu iğreti dünya hayatına hükmedersin. Şüphesiz biz, hatalarımıza ve bizi etkili bilgiden zorladığın şeye karşı, bizi bağışlasın diye Rabbimize iman ettik. Ve Allah daha hayırlı ve daha kalıcıdır” dediler. ***
Hasan Basri Çantay : «Biz günâhlarımızı ve bizi zorladığın sihri yarlığaması için Rabbimize gerçek îman etdik. Allah (ın sevabı seninkinden) daha hayırlı, (azâbı da seninkinden) daha süreklidir».
Hayrat Neşriyat : 'Şübhesiz biz, Rabbimize îmân ettik ki, günahlarımızı ve bizi kendisine zorladığın bu sihirden bizi bağışlasın! Allah(’ın mükâfâtı) hayırlı ve (azâbı) daha devamlıdır!'(dediler).
İbni Kesir : Doğrusu biz, hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbımıza iman ettik. Allah'ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha devamlıdır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki biz, hatalarımızı ve ona karşı sihirden bize zorla (istemeyerek) yaptırdığın şeylerden (dolayı) bizi, mağfiret etsin (affetsin ve günahlarımızı sevaba çevirsin) diye Rabbimize îmân ettik. Ve Allah, daha hayırlıdır ve daha bâkidir (kalıcıdır).
Muhammed Esed : Bize gelince, açıkçası biz, hatalarımızı ve bize sihir alanında zorla yaptırdığın şeyleri bağışlaması umuduyla Rabbimize inandık: çünkü Allah (umut bağlananların) en hayırlısı ve en kalıcısıdır".
Ömer Nasuhi Bilmen : «Muhakkak biz Rabbimize imân ettik ki, bizim için hatalarımızı ve bizi üzerine zorladığın sihirden dolayı yarlığasın. Ve Allah hayırlıdır ve ebedîdir.»
Ömer Öngüt : “Doğrusu biz hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah daha hayırlı ve O'nun vereceği mükâfat ve ceza daha devamlıdır. ”
Şaban Piriş : Biz, Rabbimize iman ettik ki günahlarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın sihri bağışlasın. Allah, en hayırlı ve en bâkidir.
Suat Yıldırım : "Biz Rabbimize iman ettik. Onun günahlarımızı, (özellikle bizi yapmaya zorladığın sihir günahın)ı affedeceğini umuyoruz. Allah elbette daha hayırlı ve O’nun mükâfatı daha devamlıdır."
Süleyman Ateş : "Biz Rabbimize inandık ki (O) bizim günâhlarımızı ve senin bizi yapmaya zorladığın büyüyü bağışlasın. (Elbette) Allâh daha hayırlı ve (O'nun mükâfâtı ve cezâsı) daha süreklidir."
Tefhim-ul Kuran : «Gerçekten biz Rabbimize iman ettik; günahlarımızı ve sihir dolayısıyla bizi kendisine karşı zorlayarak sürüklediğin (suçumuzu) bağışlasın. Allah, daha hayırlıdır ve daha süreklidir.»
Ümit Şimşek : 'Biz Rabbimize iman ettik-tâ ki günahlarımızdan ve bize zorla yaptırdığın büyücülükten dolayı bizi bağışlasın. Allah'ın ödülü elbette daha hayırlı, cezası ise daha süreklidir.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Biz Rabbimize inandık ki, günahlarımızı ve senin bizi zorladığın büyüyü affetsin. Allah daha hayırlı, daha süreklidir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}