» 20 / Tâ-Hâ  11:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : ne zaman ki
2. أَتَاهَا (ÊTEHE) = etāhā : o(ateşin yanı)na gelince
3. نُودِيَ (NVD̃Y) = nūdiye : kendisine seslenildi
4. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
5. مُوسَىٰ (MVS) = mūsā : Musa
ne zaman ki | o(ateşin yanı)na gelince | kendisine seslenildi | EY/HEY/AH | Musa |

[] [ETY] [ND̃V] [Y] [MVS]
FLME ÊTEHE NVD̃Y YE MVS

felemmā etāhā nūdiye mūsā
فلما أتاها نودي يا موسى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLME felemmā ne zaman ki Then when
أتاها ا ت ي | ETY ÊTEHE etāhā o(ateşin yanı)na gelince he came to it,
نودي ن د و | ND̃V NVD̃Y nūdiye kendisine seslenildi he was called,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
موسى م و س | MVS MVS mūsā Musa Musa!

20:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne zaman ki | o(ateşin yanı)na gelince | kendisine seslenildi | EY/HEY/AH | Musa |

[] [ETY] [ND̃V] [Y] [MVS]
FLME ÊTEHE NVD̃Y YE MVS

felemmā etāhā nūdiye mūsā
فلما أتاها نودي يا موسى

[] [ا ت ي] [ن د و] [ي] [م و س ]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLME felemmā ne zaman ki Then when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
أتاها ا ت ي | ETY ÊTEHE etāhā o(ateşin yanı)na gelince he came to it,
,Te,Elif,He,Elif,
,400,1,5,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
نودي ن د و | ND̃V NVD̃Y nūdiye kendisine seslenildi he was called,
Nun,Vav,Dal,Ye,
50,6,4,10,
V – 3rd person masculine singular (form III) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

موسى م و س | MVS MVS mūsā Musa Musa!
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – nominative masculine proper noun → Musa"
أداة نداء
اسم علم مرفوع
FLME ÊTEHE NVD̃Y YE MVS

فلما أتاها نودي يا موسى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 11

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَمَّا: ne zaman ki | أَتَاهَا: o(ateşin yanı)na gelince | نُودِيَ: kendisine seslenildi | يَا: EY/HEY/AH | مُوسَىٰ: Musa |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلما FLME ne zaman ki | أتاها ÊTEHE o(ateşin yanı)na gelince | نودي NWD̃Y kendisine seslenildi | يا YE EY/HEY/AH | موسى MWS Musa |
Kırık Meal (Okunuş) : |felemmā: ne zaman ki | etāhā: o(ateşin yanı)na gelince | nūdiye: kendisine seslenildi | : EY/HEY/AH | mūsā: Musa |
Kırık Meal (Transcript) : |FLME: ne zaman ki | ÊTEHE: o(ateşin yanı)na gelince | NVD̃Y: kendisine seslenildi | YE: EY/HEY/AH | MVS: Musa |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ateşe doğru gidince ona seslenildi: Ey Mûsâ.
Adem Uğur : Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:
Ahmed Hulusi : Ona (ateşe) yaklaştığında: "Yâ Musa" diye sesleniş algıladı.
Ahmet Tekin : Ateşin yanına vardığı zaman: 'Ey Mûsâ!' diye seslenildi.
Ahmet Varol : Onun yanına gelince: 'Ey Musa!' diye seslenildi.
Ali Bulaç : Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: "Ey Musa."
Ali Fikri Yavuz : Ateşe vardığı zaman, şöyle çağrıldı: “Ey Musa!
Bekir Sadak : Musa atesin yanina gelince: «Ey Musa!» diye seslenildi:
Celal Yıldırım : (11-12) Musâ ateşe varınca, «Ey Musâ !» diye seslenildi: «Şüphesiz ki ben senin Rabbinim; ayakkaplarını çıkar, çünkü sen gerçekten kutsal vadi Tûr'da bulunuyorsun.
Diyanet İşleri : Ateşin yanına varınca, ona şöyle seslenildi: “Ey Mûsâ!”
Diyanet İşleri (eski) : Musa ateşin yanına gelince: 'Ey Musa!' diye seslenildi:
Diyanet Vakfi : Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:
Edip Yüksel : Oraya varınca, 'Ey Musa!,' diye seslenildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ateşe vardığı zaman şöyle çağrıldı: «Ey Musa!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ona vardığı zaman, kendisine şöyle seslenildi: «Ey Musa!
Elmalılı Hamdi Yazır : Vaktâki ona vardı kendine şöyle nidâ olundu
Fizilal-il Kuran : Ateşin yanına gelince kendisine şöyle seslenildi; «Ey Musa!»
Gültekin Onan : Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: "Ey Musa."
Hakkı Yılmaz : Sonra onun yanına geldiğinde seslenildi: “Mûsâ!
Hasan Basri Çantay : İşte (Musa) ona gidince kendisine (şöyle) nida olundu: «Ey Musa».
Hayrat Neşriyat : Nihâyet ona gelince kendisine: 'Ey Mûsâ!' diye seslenildi.
İbni Kesir : Ateşin yanına gelince; kendisine: Ey Musa, diye seslenildi.
İskender Evrenosoğlu : Böylece oraya (ateşin (nurun) yanına) geldiği zaman “Ya Musa!” diye nida olundu.
Muhammed Esed : Fakat ateşe yaklaşınca bir ses ona "Ey Musa!" diye seslendi,
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, ateşin yanına geldi. «Ya Mûsa!» diye nidâ olundu.
Ömer Öngüt : Oraya vardığında: “Ey Musa!” diye nidâ edildi.
Şaban Piriş : Ateşin yanına geldiği zaman: -Ey Musa! diye seslenildi.
Suat Yıldırım : Ateşin yanına varınca birden: "Mûsâ!" diye nida edildi.
Süleyman Ateş : (Mûsâ), o(ateşin yanı)na gelince kendisine "Ey Mûsâ!" diye seslenildi.
Tefhim-ul Kuran : Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: «Ey Musa.»
Ümit Şimşek : Ateşin yanına geldiğinde, 'Ey Musa!' diye seslenildi.
Yaşar Nuri Öztürk : Onun yanına geldiğinde kendisine "Mûsa!" diye seslenildi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}