» 37 / Sâffât  28:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 28
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler ki
2. إِنَّكُمْ (ÎNKM) = innekum : şüphesiz siz
3. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum :
4. تَأْتُونَنَا (TÊTVNNE) = te'tūnenā : bize gelirdiniz
5. عَنِ (AN) = ǎni : -dan
6. الْيَمِينِ (ELYMYN) = l-yemīni : sağ-
dediler ki | şüphesiz siz | | bize gelirdiniz | -dan | sağ- |

[GVL] [] [KVN] [ETY] [] [YMN]
GELVE ÎNKM KNTM TÊTVNNE AN ELYMYN

ḳālū innekum kuntum te'tūnenā ǎni l-yemīni
قالوا إنكم كنتم تأتوننا عن اليمين

 » 37 / Sâffât  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They will say,
إنكم | ÎNKM innekum şüphesiz siz """Indeed, you"
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum [you] used (to)
تأتوننا ا ت ي | ETY TÊTVNNE te'tūnenā bize gelirdiniz come (to) us
عن | AN ǎni -dan from
اليمين ي م ن | YMN ELYMYN l-yemīni sağ- "the right."""

37:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler ki | şüphesiz siz | | bize gelirdiniz | -dan | sağ- |

[GVL] [] [KVN] [ETY] [] [YMN]
GELVE ÎNKM KNTM TÊTVNNE AN ELYMYN

ḳālū innekum kuntum te'tūnenā ǎni l-yemīni
قالوا إنكم كنتم تأتوننا عن اليمين

[ق و ل] [] [ك و ن] [ا ت ي] [] [ي م ن]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They will say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنكم | ÎNKM innekum şüphesiz siz """Indeed, you"
,Nun,Kef,Mim,
,50,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum [you] used (to)
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تأتوننا ا ت ي | ETY TÊTVNNE te'tūnenā bize gelirdiniz come (to) us
Te,,Te,Vav,Nun,Nun,Elif,
400,,400,6,50,50,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عن | AN ǎni -dan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
اليمين ي م ن | YMN ELYMYN l-yemīni sağ- "the right."""
Elif,Lam,Ye,Mim,Ye,Nun,
1,30,10,40,10,50,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | إِنَّكُمْ: şüphesiz siz | كُنْتُمْ: | تَأْتُونَنَا: bize gelirdiniz | عَنِ: -dan | الْيَمِينِ: sağ- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler ki | إنكم ÎNKM şüphesiz siz | كنتم KNTM | تأتوننا TÊTWNNE bize gelirdiniz | عن AN -dan | اليمين ELYMYN sağ- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | innekum: şüphesiz siz | kuntum: | te'tūnenā: bize gelirdiniz | ǎni: -dan | l-yemīni: sağ- |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler ki | ÎNKM: şüphesiz siz | KNTM: | TÊTVNNE: bize gelirdiniz | AN: -dan | ELYMYN: sağ- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de derler, siz sağımızdan çıkagelir, iyilik ediyor görünürdünüz bize.
Adem Uğur : (Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.
Ahmed Hulusi : "Muhakkak ki siz bize sağdan (sanki hakikati bildirirmiş gibi) gelirdiniz?"
Ahmet Tekin : Güç ve iktidar sahiplerine uyanlar: 'Siz sûreti haktan görünerek etkili usullerle bize yaklaşır, inkâra cür’et ettirir ve bizi hak yoldan uzaklaştırırdınız' diyorlar.
Ahmet Varol : Derler ki: 'Doğrusu siz bize sağdan geliyordunuz.' [1]
Ali Bulaç : "Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz." derler.
Ali Fikri Yavuz : (Yardakçılar, öncülerine şöyle) diyecekler: “- Siz, bize sağdan (en sağlam taraftan) gelirdiniz.”
Bekir Sadak : Ileri gelenlerine: «Dogrusu siz bize sureti hakdan gorunurdunuz» derler.
Celal Yıldırım : Siz bize sağ taraftan (dinî açıdan) geliyordunuz, derler.
Diyanet İşleri : Şöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”
Diyanet İşleri (eski) : İleri gelenlerine: 'Doğrusu siz bize sureti hakdan görünürdünüz' derler.
Diyanet Vakfi : (Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.
Edip Yüksel : 'Siz bize sağ yanımızdan yaklaşıyordunuz,' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar: «Siz bize (uğurlu görünerek) sağdan gelir dururdunuz» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Siz bize sağdan gelir alaka gösterip dururdunuz (aldatırdınız,) derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Siz diyorlardır: bize sağdan gelir dururdunuz
Fizilal-il Kuran : «Doğrusu siz bize sağdan gelirdiniz» derler.
Gültekin Onan : "Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz" derler.
Hakkı Yılmaz : Onlar: “Şüphesiz siz bize sağ elden/hak yoldan/iyi konumdan/güçten-kuvvetten gelir dururdunuz” derler.
Hasan Basri Çantay : «Hakıykat siz, derler, biz sağdan (suret-i hakdan) gelirdiniz».
Hayrat Neşriyat : (Tâbi' olanlar, elebaşlarına:) 'Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz (hayrımıza çalışır görünürdünüz)!' derler.
İbni Kesir : Ve derler ki: Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz.
İskender Evrenosoğlu : "Gerçekten siz bize, sağ taraftan (Allah taraftarıymış gibi) geliyordunuz." dediler (derler).
Muhammed Esed : (Onların) bir kısmı: "Bakın" diyecek, "Siz bize (ayartma niyetiyle) sağdan yaklaşırdınız!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (Tâbi olanlar) Derler ki: «Şüphe yok, siz bize sağdan gelir olmuştunuz.»
Ömer Öngüt : "Siz bize sağdan gelir, suret-i haktan görünürdünüz!" derler.
Şaban Piriş : - Siz bize sağdan geliyordununuz, derler.
Suat Yıldırım : Tâbi olanlar önderlerine: "Siz, derler, bize (en çok önem verdiğimiz taraftan), sağ cihetten gelir, ısrarla size tâbi olmamızı isterdiniz?"
Süleyman Ateş : (Uyanlar, uydukları adamlara) Dediler ki: "Siz bize sağdan gelir (güvendiğimiz yandan bize sokulup vesvese verir)diniz."
Tefhim-ul Kuran : «Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz» derler.
Ümit Şimşek : 'Siz iyiliğimizi ister görünüyordunuz' derler.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Siz bize sağ taraftan geliyordunuz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}