» 37 / Sâffât  Suresi:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56

Kırık Meal (Okunuş) Meali
|veSSāffāti: andolsun | Saffen: sıra sıra dizilenlere | (37:1)
|fezzācirāti: ve sürenlere | zecran: bağırıp | (37:2)
|fettāliyāti: ve okuyanlara | ƶikran: zikir | (37:3)
|inne: şüphesiz | ilāhekum: Tanrınız | levāHidun: elbette birdir | (37:4)
|rabbu: Rabbidir | s-semāvāti: göklerin | vel'erDi: ve yerin | ve mā: ve ne varsa | beynehumā: bunlar arasında | ve rabbu: ve Rabbidir | l-meşāriḳi: doğuların | (37:5)
|innā: elbette biz | zeyyennā: süsledik | s-semāe: semasını | d-dunyā: dünya | bizīnetin: bir zinetle | l-kevākibi: yıldızlarla | (37:6)
|ve HifZen: ve (onu) koruduk | min: karşı | kulli: her türlü | şeyTānin: şeytana | māridin: ita'at dışına çıkan | (37:7)
|: | yessemmeǔne: dinleyemezler | ilā: | l-melei: melekleri | l-eǎ'lā: yüce | veyuḳƶefūne: ve taşlanırlar | min: | kulli: her | cānibin: yandan | (37:8)
|duHūran: kovulurlar | ve lehum: ve Onların | ǎƶābun: bir azab | vāSibun: sürekli | (37:9)
|illā: (fakat) yalnız | men: kimseyi | ḣaTife: kapan | l-ḣaTfete: bir söz | feetbeǎhu: onu izler | şihābun: bir şihab (ışın) | ṧāḳibun: delici | (37:10)
|festeftihim: şimdi onlara sor | ehum: kendileri mi? | eşeddu: daha çetin | ḣalḳan: yaratılış bakımından | em: yoksa | men: kimseler (mi?) | ḣaleḳnā: bizim yarattıklarımız | innā: elbette biz | ḣaleḳnāhum: onları yarattık | min: | Tīnin: bir çamurdan | lāzibin: yapışkan | (37:11)
|bel: hayır | ǎcibte: sen şaşıyorsun | veyesḣarūne: onlar ise alay ediyorlar | (37:12)
|ve iƶā: ve ne zaman | ƶukkirū: öğüt verilse | : | yeƶkurūne: öğüt almazlar | (37:13)
|ve iƶā: ve ne zaman | raev: görseler | āyeten: bir mu'cize | yestesḣirūne: alay ederler | (37:14)
|ve ḳālū: ve diyorlar | in: değildir | hāƶā: bu | illā: başka bir şey | siHrun: bir büyüden | mubīnun: apaçık | (37:15)
|eiƶā: zaman mı? | mitnā: öldüğümüz | ve kunnā: ve olduğumuz | turāben: toprak | ve ǐZāmen: ve kemik | einnā: biz mi? | lemeb'ǔṧūne: diriltileceğiz | (37:16)
|evābā'unā: atalarımız da mı? | l-evvelūne: evvelki | (37:17)
|ḳul: de ki | neǎm: evet | ve entum: ve siz | dāḣirūne: aşağılanacaksınız | (37:18)
|feinnemā: sadece ibarettir | hiye: o (iş) | zecratun: korkunç sesten | vāHidetun: bir tek | feiƶā: hemen | hum: onlar | yenZurūne: bakıp kalırlar | (37:19)
|ve ḳālū: ve dediler | : EY/HEY/AH | veylenā: eyvah bize | hāƶā: bu | yevmu: günüdür | d-dīni: ceza | (37:20)
|hāƶā: bu | yevmu: günüdür | l-feSli: hüküm | lleƶī: | kuntum: olduğunuz | bihi: onu | tukeƶƶibūne: yalanlıyor | (37:21)
|AHşurū: toplayın | elleƶīne: kimseleri | Zelemū: (o) zalim(leri) | ve ezvācehum: ve onların eşlerini | ve mā: ve | kānū: olduklarını | yeǎ'budūne: tapıyor(lar) | (37:22)
|min: | dūni: başka | llahi: Allah'tan | fehdūhum: onları götürün | ilā: | SirāTi: yoluna | l-ceHīmi: cehennemin | (37:23)
|ve ḳifūhum: ve durdurun onları | innehum: çünkü onlar | mes'ūlūne: sorguya çekileceklerdir | (37:24)
|: | lekum: size ne oldu ki? | : | tenāSarūne: birbirinize yardım etmiyorsunuz | (37:25)
|bel: hayır | humu: onlar | l-yevme: o gün | musteslimūne: teslim olmuşlardır | (37:26)
|ve eḳbele: ve döner | beǎ'Duhum: bir kısmı | ǎlā: | beǎ'Din: diğerine | yetesā'elūne: sorar | (37:27)
|ḳālū: dediler ki | innekum: şüphesiz siz | kuntum: | te'tūnenā: bize gelirdiniz | ǎni: -dan | l-yemīni: sağ- | (37:28)
|ḳālū: dediler | bel: hayır | lem: | tekūnū: zaten siz değildiniz | mu'minīne: inanan insanlar | (37:29)
|ve mā: | kāne: ve yoktu | lenā: bizim | ǎleykum: sizi zorlayacak | min: hiçbir | sulTānin: gücümüz | bel: bilakis | kuntum: siz idiniz | ḳavmen: bir toplum | Tāğīne: azgın | (37:30)
|feHaḳḳa: artık hak oldu | ǎleynā: bize | ḳavlu: sözü | rabbinā: Rabbimizin | innā: elbette biz | leƶāiḳūne: tadacağız | (37:31)
|feeğveynākum: sizi azdırdık | innā: çünkü biz | kunnā: kendimiz | ğāvīne: azmıştık | (37:32)
|feinnehum: onlar | yevmeiƶin: o gün | : | l-ǎƶābi: azabda | muşterikūne: ortaktırlar | (37:33)
|innā: biz | keƶālike: işte böyle | nef'ǎlu: yaparız | bil-mucrimīne: suçlulara | (37:34)
|innehum: çünkü onlar | kānū: idiler | iƶā: zaman | ḳīle: dendiği | lehum: onlara | : yoktur | ilāhe: tanrı | illā: başka | llahu: Allah'tan | yestekbirūne: büyüklük tasıyor(lar) | (37:35)
|ve yeḳūlūne: ve derlerdi | einnā: biz mi? | letārikū: terk edeceğiz | ālihetinā: tanrılarımızı | lişāǐrin: bir şair için | mecnūnin: cinlenmiş | (37:36)
|bel: hayır | cā'e: o getirmişti | bil-Haḳḳi: gerçeği | ve Saddeḳa: ve doğrulamıştı | l-murselīne: elçileri | (37:37)
|innekum: şüphesiz siz | leƶāiḳū: tadacaksınız | l-ǎƶābi: azabı | l-elīmi: acı | (37:38)
|ve mā: ve | tuczevne: cezalandırılmayacaksınız | illā: dışında | : şeyler | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapmış | (37:39)
|illā: (ve) hariçtir | ǐbāde: kulları | llahi: Allah'ın | l-muḣleSīne: halis | (37:40)
|ulāike: işte | lehum: onlar için vardır | rizḳun: bir rızık | meǎ'lūmun: bilinen | (37:41)
|fevākihu: (türlü) meyvalar | ve hum: ve onlar | mukramūne: ağırlanırlar | (37:42)
|: | cennāti: cennetlerinde | n-neǐymi: Ni'met | (37:43)
|ǎlā: üzerinde | sururin: tahtlar | muteḳābilīne: karşılıklı otururlar | (37:44)
|yuTāfu: dolaştırılır | ǎleyhim: önlerinde | bike'sin: kadehler | min: -tan | meǐynin: akan kaynak- | (37:45)
|beyDā'e: berrak | leƶƶetin: lezzetli | lişşāribīne: içenler için | (37:46)
|: yoktur | fīhā: onda | ğavlun: sersemletme | ve lā: ve olmazlar | hum: onlar | ǎnhā: onunla | yunzefūne: sarhoş | (37:47)
|ve ǐndehum: ve yanlarında (vardır) | ḳāSirātu: kendilerini hapsetmiş | T-Tarfi: bakışlarıyla | ǐynun: iri gözlü (eşler) | (37:48)
|keennehunne: onlar gibi (eşlerdir) | beyDun: bembeyaz yumurta | meknūnun: saklı | (37:49)
|fe eḳbele: dönmüş | beǎ'Duhum: biri | ǎlā: | beǎ'Din: diğerine | yetesā'elūne: soruyorlar | (37:50)
|ḳāle: dedi | ḳāilun: bir sözcü | minhum: onlardan | innī: şüphesiz | kāne: vardı | : benim | ḳarīnun: bir arkadaşım | (37:51)
|yeḳūlu: derdi ki | einneke: sen misin? | lemine: kimseler(den) | l-muSaddiḳīne: doğrulayan(lar) | (37:52)
|eiƶā: zaman mı? | mitnā: biz öldüğümüz | ve kunnā: ve olduğumuz | turāben: toprak | ve ǐZāmen: ve kemik | einnā: biz mi? | lemedīnūne: cezalanacağız | (37:53)
|ḳāle: dedi ki | hel: | entum: siz | muTTaliǔne: bakar mısınız? | (37:54)
|feTTaleǎ: baktı | fe rāhu: onu gördü | : | sevā'i: ortasında | l-ceHīmi: cehennemin | (37:55)
|ḳāle: dedi | tāllehi: tallahi | in: | kidte: sen az daha | leturdīni: beni de alçaltacaktın | (37:56)
|velevlā: ve olmasaydı | niǎ'metu: ni'meti | rabbī: Rabbimin | lekuntu: şimdi ben de olurdum | mine: | l-muHDerīne: (oraya) getirilenlerden | (37:57)
|efemā: değil miyiz? | neHnu: biz | bimeyyitīne: öleceklerden | (37:58)
|illā: dışında | mevtetenā: ölümümüz | l-ūlā: ilk | ve mā: ve değiliz | neHnu: biz | bimuǎƶƶebīne: azaba uğratılcak | (37:59)
|inne: gerçekten | hāƶā: bu | lehuve: ta kendisidir | l-fevzu: başarının | l-ǎZīmu: büyük | (37:60)
|limiṧli: misli gibi | hāƶā: bunun | felyeǎ'meli: çalışsınlar | l-ǎāmilūne: çalışanlar | (37:61)
|eƶālike: bu mu? | ḣayrun: hayırlı | nuzulen: ağırlanmak için | em: yoksa | şeceratu: ağacı (mı?) | z-zeḳḳūmi: zakkum | (37:62)
|innā: elbette biz | ceǎlnāhā: onu yaptık | fitneten: bir fitne (sınav) | liZZālimīne: zalimler için | (37:63)
|innehā: elbette o | şeceratun: bir ağaçtır | teḣrucu: çıkan | : | eSli: dibinde | l-ceHīmi: cehennemin | (37:64)
|Tal'ǔhā: tomurcukları | keennehu: gibidir | ru'ūsu: başları | ş-şeyāTīni: şeytanların | (37:65)
|fe innehum: onlar | lākilūne: yiyeceklerdir | minhā: ondan | fe māliūne: ve dolduracaklardır | minhā: onunla | l-buTūne: karınlarını | (37:66)
|ṧumme: sonra | inne: şüphesiz | lehum: onların vardır | ǎleyhā: bunun üzerine | leşevben: bir içkileri | min: -dan | Hamīmin: kaynar su- | (37:67)
|ṧumme: sonra | inne: elbette | merciǎhum: dönecekleri yer | leilā: mutlaka | l-ceHīmi: cehennemdir | (37:68)
|innehum: çünkü onlar | elfev: buldular | ābā'ehum: babalarını | Dāllīne: sapık kimseler | (37:69)
|fehum: kendileri de | ǎlā: üzerinde | āṧārihim: onların izleri | yuhraǔne: koşturuyorlar | (37:70)
|veleḳad: ve andolsun | Delle: sapmıştı | ḳablehum: onlardan önce | ekṧeru: çoğu | l-evvelīne: evvelkilerin | (37:71)
|veleḳad: ve andolsun | erselnā: biz göndermiştik | fīhim: onların içine | munƶirīne: uyarıcılar | (37:72)
|fenZur: bak | keyfe: nasıl | kāne: oldu | ǎāḳibetu: sonu | l-munƶerīne: uyarılanların | (37:73)
|illā: ancak hariçtir | ǐbāde: kulları | llahi: Allah'ın | l-muḣleSīne: halis | (37:74)
|veleḳad: ve andolsun | nādānā: bize yalvarmıştı | nūHun: Nuh | fe leniǎ'me: ne güzel | l-mucībūne: kabul buyurmuştuk | (37:75)
|ve necceynāhu: onu kurtarmıştık | ve ehlehu: ve ailesini | mine: -dan | l-kerbi: sıkıntı- | l-ǎZīmi: büyük | (37:76)
|ve ceǎlnā: ve yaptık | ƶurriyyetehu: onun zürriyetini | humu: onları | l-bāḳīne: kalıcı | (37:77)
|ve teraknā: ve (iyi bir ün) bıraktık | ǎleyhi: ona | : arasında | l-āḣirīne: sonra gelenler | (37:78)
|selāmun: selam olsun | ǎlā: | nūHin: Nuh'a | : içinde | l-ǎālemīne: alemler | (37:79)
|innā: şüphesiz biz | keƶālike: işte böyle | neczī: mükafatlandırırız | l-muHsinīne: güzel davrananları | (37:80)
|innehu: çünkü o | min: -dandır | ǐbādinā: bizim kullarımız- | l-mu'minīne: inanan | (37:81)
|ṧumme: sonra | eğraḳnā: suda boğduk | l-āḣarīne: ötekilerini | (37:82)
|ve inne: ve şüphesiz | min: | şīǎtihi: onun kolundan idi | leibrāhīme: İbrahim de | (37:83)
|: zira | cā'e: gelmişti | rabbehu: Rabbine | biḳalbin: bir kalb ile | selīmin: tertemiz | (37:84)
|: hani | ḳāle: demişti ki | liebīhi: babasına | ve ḳavmihi: ve kavmine | māƶā: neye | teǎ'budūne: tapıyorsunuz | (37:85)
|eifken: uydurma | āliheten: tanrılar (mı?) | dūne: bırakıp | llahi: Allah'ı | turīdūne: istiyorsunuz | (37:86)
|femā: nedir? | Zennukum: zannınız | birabbi: Rabbi hakkında | l-ǎālemīne: alemlerin | (37:87)
|feneZera: baktı | neZraten: göz atarak | : | n-nucūmi: yıldızlara | (37:88)
|fe ḳāle: ve dedi | innī: elbette ben | seḳīmun: hastayım | (37:89)
|fetevellev: bunun üzerine kaçtılar | ǎnhu: ondan | mudbirīne: arkalarını dönüp | (37:90)
|ferāğa: o da gizlice sokuldu | ilā: | ālihetihim: onların tanrılarına | fe ḳāle: ve dedi | elā: | te'kulūne: yemez misini? | (37:91)
|: | lekum: neyiniz var? | : | tenTiḳūne: konuşmuyorsunuz | (37:92)
|ferāğa: ve gizlice sokulup | ǎleyhim: üzerlerine | Derben: darbe indirdi | bil-yemīni: sağ eliyle | (37:93)
|feeḳbelū: hemen gittiler | ileyhi: ona | yeziffūne: koşarak | (37:94)
|ḳāle: dedi | eteǎ'budūne: -mi tapıyorsunuz? | : şeylere | tenHitūne: yonttuğunuz | (37:95)
|vallahu: oysa Allah | ḣaleḳakum: sizi yaratmıştır | ve mā: ve (bu şeyleri) | teǎ'melūne: yaptığınız | (37:96)
|ḳālū: dediler | bnū: yapın | lehu: onun için | bunyānen: bir bina | fe elḳūhu: ve onu atın | : | l-ceHīmi: ateşe | (37:97)
|fe erādū: ve istediler | bihi: ona | keyden: bir tuzak kurmak | feceǎlnāhumu: biz de onları kıldık | l-esfelīne: aşağılıklardan | (37:98)
|ve ḳāle: ve dedi ki | innī: elbette ben | ƶāhibun: gideceğim | ilā: | rabbī: Rabbime | seyehdīni: O beni doğru yola iletecek | (37:99)
|rabbi: Rabbim | heb: lutfet | : bana | mine: | S-SāliHīne: iyilerden (bir çocuk) | (37:100)
|febeşşernāhu: ona müjdeledik | biğulāmin: bir erkek çocuk | Halīmin: halim | (37:101)
|felemmā: ne zaman ki | beleğa: (çocuk) erişince | meǎhu: onun yanında | s-seǎ'ye: koşma çağına | ḳāle: (İbrahim ona) dedi | : EY/HEY/AH | benī: Çocukları | innī: şüphesiz ki ben | erā: görüyorum | : | l-menāmi: uykuda | ennī: ben | eƶbeHuke: seni kesiyorum | fenZur: (düşün) bak | māƶā: ne? | terā: görüyorsun (dersin) | ḳāle: dedi | : EY/HEY/AH | ebeti: babacığım | f'ǎl: yap | : şeyi | tu'meru: sana emredilen | setecidunī: beni bulacaksın | in: eğer | şā'e: dilerse | llahu: Allah | mine: -den | S-Sābirīne: sabredenler- | (37:102)
|felemmā: ne zaman ki | eslemā: ikisi (Allah'ın emrine) teslim oludu | ve tellehu: ve (çocuğu) yıktı | lilcebīni: alnı üzerine | (37:103)
|ve nādeynāhu: ve biz ona seslendik | en: diye | : EY/HEY/AH | ibrāhīmu: İbrahim | (37:104)
|ḳad: andolsun | Saddeḳte: sen doğruladın | r-ru'yā: rüyayı | innā: elbette biz | keƶālike: işte böyle | neczī: mükafatlandırırız | l-muHsinīne: güzel davrananları | (37:105)
|inne: gerçekten | hāƶā: bu | lehuve: muhakkak o | l-belā'u: bir imtihandır | l-mubīnu: apaçık | (37:106)
|ve fedeynāhu: ve fidye olarak ona verdik | biƶibHin: bir kurbanlık | ǎZīmin: büyük | (37:107)
|selāmun: selam olsun | ǎlā: üzerine | ibrāhīme: İbrahim | (37:109)
|keƶālike: işte böyle | neczī: biz mükafatlandırırız | l-muHsinīne: güzel davrananları | (37:110)
|innehu: çünkü o | min: | ǐbādinā: bizim kullarımızdandı | l-mu'minīne: mü'min | (37:111)
|ve beşşernāhu: ve ona müjdeledik | biisHāḳa: İshak'ı | nebiyyen: bir peygamber olarak | mine: -den | S-SāliHīne: iyiler- | (37:112)
|ve bāraknā: ve bereketler verdik | ǎleyhi: kendisine | ve ǎlā: ve | isHāḳa: İshak'a | ve min: | ƶurriyyetihimā: onların neslinden | muHsinun: iyi hareket eden de var | ve Zālimun: ve zulmeden de | linefsihi: kendisine | mubīnun: açıkça | (37:113)
|veleḳad: ve andolsun | menennā: lutuflarda bulunduk | ǎlā: | mūsā: Musa'ya | ve hārūne: ve Harun'a | (37:114)
|ve necceynāhumā: ve onları kurtardık | ve ḳavmehumā: ve kavimlerini | mine: -dan | l-kerbi: sıkıntı- | l-ǎZīmi: büyük | (37:115)
|ve neSarnāhum: ve onlara yardım ettik | fekānū: böylece oldular | humu: kendileri | l-ğālibīne: üstün gelenler(den) | (37:116)
|ve āteynāhumā: ve onlara verdik | l-kitābe: Kitabı | l-mustebīne: açık ifadeli | (37:117)
|ve hedeynāhumā: ve onları ilettik | S-SirāTa: yola | l-musteḳīme: doğru | (37:118)
|ve teraknā: ve (iyi bir ün) bıraktık | ǎleyhimā: onlara | : arasında | l-āḣirīne: sonra gelenler | (37:119)
|selāmun: selam olsun | ǎlā: | mūsā: Musa'ya | ve hārūne: ve Harun'a | (37:120)
|innā: elbette biz | keƶālike: işte böyle | neczī: mükafatlandırırız | l-muHsinīne: güzel davrananları | (37:121)
|innehumā: çünkü ikisi de | min: | ǐbādinā: bizim kullarımızdandı | l-mu'minīne: inanan | (37:122)
|ve inne: ve şüphesiz | ilyāse: İlyas | lemine: | l-murselīne: elçilerdendi | (37:123)
|: hani | ḳāle: demişti ki | liḳavmihi: kavmine | elā: | tetteḳūne: korunmaz mısınız? | (37:124)
|eted'ǔne: -mi yalvarıyorsunuz? | beǎ'len: Ba'l'e | ve teƶerūne: ve bırakıyorsunuz | eHsene: en güzelini | l-ḣāliḳīne: yaratıcıların | (37:125)
|Allahe: Allah'ı? | rabbekum: sizin Rabbiniz | ve rabbe: ve Rabbi | ābāikumu: atalarınızın | l-evvelīne: önceki | (37:126)
|fekeƶƶebūhu: onu yalanladılar | feinnehum: bundan dolayı onlar | lemuHDerūne: (azaba) getirileceklerdir | (37:127)
|illā: yalnız hariçtir | ǐbāde: kulları | llahi: Allah'ın | l-muḣleSīne: halis | (37:128)
|ve teraknā: biz (iyi bir ün) bıraktık | ǎleyhi: ona | : arasında | l-āḣirīne: sonra gelenler | (37:129)
|selāmun: selam olsun | ǎlā: | il: İl | yāsīyn: Yasin | (37:130)
|ve inne: ve şüphesiz | lūTen: Lut | lemine: | l-murselīne: gönderilen elçilerdendi | (37:133)
|: hani | necceynāhu: onu kurtarmıştık | ve ehlehu: ve ailesini | ecmeǐyne: hepsini | (37:134)
|illā: dışında | ǎcūzen: acuze bir kadın | : arasında bulunan | l-ğābirīne: (azabda) kalacaklar | (37:135)
|ṧumme: sonra | demmernā: kırdık (geçirdik) | l-āḣarīne: ötekileri | (37:136)
|ve innekum: şüphesiz siz | letemurrūne: geçip gidiyorsunuz | ǎleyhim: onların yanlarından | muSbiHīne: sabahleyin | (37:137)
|ve bil-leyli: ve geceleyin | efelā: | teǎ'ḳilūne: düşünmüyor musunuz? | (37:138)
|ve inne: ve şüphesiz | yūnuse: Yunus | lemine: | l-murselīne: gönderilen elçilerdendi | (37:139)
|: hani | ebeḳa: kaçmıştı | ilā: | l-fulki: gemiye | l-meşHūni: dolu | (37:140)
|fesāheme: kur'a çekti | fe kāne: ve oldu | mine: | l-mudHaDīne: yenilenlerden | (37:141)
|felteḳamehu: sonra onu yuttu | l-Hūtu: balık | vehuve: ve o | mulīmun: kendi kendisini kınarken | (37:142)
|fe levlā: eğer | ennehu: ki o | kāne: olmasaydı | mine: | l-musebbiHīne: tesbih edenlerden | (37:143)
|lelebiṧe: kalırdı | : | beTnihi: onun karnında | ilā: kadar | yevmi: güne | yub'ǎṧūne: yeniden diriltilecekleri | (37:144)
|fenebeƶnāhu: onu attık | bil-ǎrā'i: ağaçsız çıplak bir yere | vehuve: ve o | seḳīmun: hasta bir halde iken | (37:145)
|ve enbetnā: ve bitirdik | ǎleyhi: üzerine | şeceraten: bir ağacı | min: | yeḳTīnin: asma kabak | (37:146)
|ve erselnāhu: ve onu elçi gönderdik | ilā: (insan)a | miAeti: yüz | elfin: bin | ev: ya da | yezīdūne: daha fazlasına | (37:147)
|fe āmenū: ve inandılar | femetteǎ'nāhum: biz de onları geçindirdik | ilā: kadar | Hīnin: bir süreye | (37:148)
|festeftihim: şimdi onlara sor | elirabbike: Rabbine (mi?) | l-benātu: kızlar | ve lehum: ve Onların | l-benūne: oğlanlar (mı?) | (37:149)
|em: yoksa | ḣaleḳnā: yarattık | l-melāikete: melekleri | ināṧen: dişi olarak (mı?) | vehum: ve onlar | şāhidūne: görüyorlarken | (37:150)
|elā: iyi bilin ki | innehum: elbette onlar | min: yüzünden | ifkihim: iftiraları | leyeḳūlūne: diyorlar ki | (37:151)
|velede: doğurdu | llahu: Allah | ve innehum: ve onlar | lekāƶibūne: elbette yalancıdırlar | (37:152)
|eSTafā: tercih mi etmiş? | l-benāti: kızları | ǎlā: karşı | l-benīne: oğlanlara | (37:153)
|: ne? | lekum: size (ne) oldu? | keyfe: nasıl | teHkumūne: hüküm veriyorsunuz | (37:154)
|efelā: | teƶekkerūne: hiç mi düşünmüyorsunuz? | (37:155)
|em: yoksa (-mi var?) | lekum: sizin | sulTānun: bir deliliniz- | mubīnun: açık | (37:156)
|fe'tū: getirin | bikitābikum: Kitabınızı | in: eğer | kuntum: iseniz | Sādiḳīne: doğrulardan | (37:157)
|ve ceǎlū: ve uydurdular | beynehu: O'nunla | ve beyne: arasında | l-cinneti: cinler | neseben: bir nesep | veleḳad: oysa | ǎlimeti: bilmişlerdir | l-cinnetu: cinler | innehum: kendilerinin | lemuHDerūne: (yüce divana) getirileceklerini | (37:158)
|subHāne: (münezzehtir) yücedir | llahi: Allah | ǎmmā: | yeSifūne: onların taktıkları sıfatlardan | (37:159)
|illā: fakat hariçtir | ǐbāde: kulları | llahi: Allah'ın | l-muḣleSīne: temiz | (37:160)
|feinnekum: ne siz | ve mā: ve ne de | teǎ'budūne: taptıklarınız | (37:161)
|: değil(siniz) | entum: siz | ǎleyhi: O'na karşı | bifātinīne: saptıracak | (37:162)
|illā: başkasını | men: kimseden | huve: O | Sāli: girecek | l-ceHīmi: cehenneme | (37:163)
|ve mā: ve yoktur | minnā: bizden kimsenin | illā: dışında | lehu: onun | meḳāmun: bir makamı | meǎ'lūmun: bilinen | (37:164)
|ve innā: ve elbette biziz | leneHnu: muhakkak biz | S-Sāffūne: o saf saf dizilenler | (37:165)
|ve innā: ve elbette biziz | leneHnu: muhakkak biz | l-musebbiHūne: o tesbih edenler | (37:166)
|ve in: ve elbette | kānū: onlar | leyeḳūlūne: şöyle diyorlardı | (37:167)
|lev: eğer olsaydı | enne: kuşkusuz | ǐndenā: yanımızda | ƶikran: bir uyarı | mine: | l-evvelīne: öncekilerden | (37:168)
|lekunnā: elbette biz olurduk | ǐbāde: kulları | llahi: Allah'ın | l-muḣleSīne: halis | (37:169)
|fekeferū: ama inkar ettiler | bihi: onu | fesevfe: yakında | yeǎ'lemūne: bileceklerdir | (37:170)
|veleḳad: ve andolsun | sebeḳat: geçmişti | kelimetunā: şu sözümüz | liǐbādinā: kullarımıza | l-murselīne: gönderilen elçi | (37:171)
|innehum: mutlaka onlar | lehumu: kendileri olacaktır | l-menSūrūne: zafere ulaştırılanlar | (37:172)
|ve inne: ve mutlaka | cundenā: bizim ordumuz | lehumu: onlara | l-ğālibūne: galip gelecektir | (37:173)
|fetevelle: o halde dön | ǎnhum: onlardan | Hattā: kadar | Hīnin: bir süreye | (37:174)
|ve ebSirhum: onları gözetle | fesevfe: yakında | yubSirūne: göreceklerdir | (37:175)
|efebiǎƶābinā: bizim azabımızı mı? | yesteǎ'cilūne: acele istiyorlar | (37:176)
|feiƶā: zaman | nezele: (azab) indiği | bisāHatihim: yurtlarına | fesā'e: ne kötü olur | SabāHu: sabahı | l-munƶerīne: uyarılmış olanların | (37:177)
|vetevelle: ve uzaklaş | ǎnhum: onlardan | Hattā: kadar | Hīnin: bir süreye | (37:178)
|ve ebSir: ve (bekle de) gör | fesevfe: yakında | yubSirūne: onlar da göreceklerdir | (37:179)
|subHāne: yücedir | rabbike: Rabbin | rabbi: sahibi | l-ǐzzeti: kudret ve şeref | ǎmmā: | yeSifūne: onların nitelendirmelerinden | (37:180)
|ve selāmun: ve selam olsun | ǎlā: üzerine | l-murselīne: gönderilen elçiler | (37:181)
|velHamdu: ve hamd olsun | lillahi: Allah'a | rabbi: Rabbi | l-ǎālemīne: alemlerin | (37:182)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}