» 16 / Nahl  93:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

 » 16 / Nahl  Suresi: 93
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (VLV) = velev : şayet
2. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : dileseydi
3. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
4. لَجَعَلَكُمْ (LCALKM) = leceǎlekum : hepinizi yapardı
5. أُمَّةً (ÊMT) = ummeten : ümmet
6. وَاحِدَةً (VEḪD̃T) = vāHideten : bir tek
7. وَلَٰكِنْ (VLKN) = velākin : fakat
8. يُضِلُّ (YŽL) = yuDillu : şaşırtır
9. مَنْ (MN) = men : kimseyi
10. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediği
11. وَيَهْدِي (VYHD̃Y) = ve yehdī : ve doğru yola iletir
12. مَنْ (MN) = men : kimseyi
13. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediği
14. وَلَتُسْأَلُنَّ (VLTSÊLN) = veletuselunne : ve siz mutlaka sorulacaksınız
15. عَمَّا (AME) = ǎmmā : şeylerden
16. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : olduğunuz
17. تَعْمَلُونَ (TAMLVN) = teǎ'melūne : yapıyor(lar)
şayet | dileseydi | Allah | hepinizi yapardı | ümmet | bir tek | fakat | şaşırtır | kimseyi | dilediği | ve doğru yola iletir | kimseyi | dilediği | ve siz mutlaka sorulacaksınız | şeylerden | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[] [ŞYE] [] [CAL] [EMM] [VḪD̃] [] [ŽLL] [] [ŞYE] [HD̃Y] [] [ŞYE] [SEL] [] [KVN] [AML]
VLV ŞEÙ ELLH LCALKM ÊMT VEḪD̃T VLKN YŽL MN YŞEÙ VYHD̃Y MN YŞEÙ VLTSÊLN AME KNTM TAMLVN

velev şā'e llahu leceǎlekum ummeten vāHideten velākin yuDillu men yeşā'u ve yehdī men yeşā'u veletuselunne ǎmmā kuntum teǎ'melūne
ولو شاء الله لجعلكم أمة واحدة ولكن يضل من يشاء ويهدي من يشاء ولتسألن عما كنتم تعملون

 » 16 / Nahl  Suresi: 93
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev şayet And if
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi Allah (had) willed
الله | ELLH llahu Allah Allah (had) willed
لجعلكم ج ع ل | CAL LCALKM leceǎlekum hepinizi yapardı surely He (could) have made you
أمة ا م م | EMM ÊMT ummeten ümmet a nation
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten bir tek one,
ولكن | VLKN velākin fakat but
يضل ض ل ل | ŽLL YŽL yuDillu şaşırtır He lets go astray
من | MN men kimseyi whom
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
ويهدي ه د ي | HD̃Y VYHD̃Y ve yehdī ve doğru yola iletir and guides
من | MN men kimseyi whom
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills.
ولتسألن س ا ل | SEL VLTSÊLN veletuselunne ve siz mutlaka sorulacaksınız And surely you will be questioned
عما | AME ǎmmā şeylerden about what
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used (to)
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) do.

16:93 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şayet | dileseydi | Allah | hepinizi yapardı | ümmet | bir tek | fakat | şaşırtır | kimseyi | dilediği | ve doğru yola iletir | kimseyi | dilediği | ve siz mutlaka sorulacaksınız | şeylerden | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[] [ŞYE] [] [CAL] [EMM] [VḪD̃] [] [ŽLL] [] [ŞYE] [HD̃Y] [] [ŞYE] [SEL] [] [KVN] [AML]
VLV ŞEÙ ELLH LCALKM ÊMT VEḪD̃T VLKN YŽL MN YŞEÙ VYHD̃Y MN YŞEÙ VLTSÊLN AME KNTM TAMLVN

velev şā'e llahu leceǎlekum ummeten vāHideten velākin yuDillu men yeşā'u ve yehdī men yeşā'u veletuselunne ǎmmā kuntum teǎ'melūne
ولو شاء الله لجعلكم أمة واحدة ولكن يضل من يشاء ويهدي من يشاء ولتسألن عما كنتم تعملون

[] [ش ي ا] [] [ج ع ل] [ا م م] [و ح د] [] [ض ل ل] [] [ش ي ا] [ه د ي] [] [ش ي ا] [س ا ل] [] [ك و ن] [ع م ل]

 » 16 / Nahl  Suresi: 93
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev şayet And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi Allah (had) willed
Şın,Elif,,
300,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah (had) willed
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لجعلكم ج ع ل | CAL LCALKM leceǎlekum hepinizi yapardı surely He (could) have made you
Lam,Cim,Ayn,Lam,Kef,Mim,
30,3,70,30,20,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أمة ا م م | EMM ÊMT ummeten ümmet a nation
,Mim,Te merbuta,
,40,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten bir tek one,
Vav,Elif,Ha,Dal,Te merbuta,
6,1,8,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
ولكن | VLKN velākin fakat but
Vav,Lam,Kef,Nun,
6,30,20,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
AMD – amendment particle
الواو عاطفة
حرف استدراك
يضل ض ل ل | ŽLL YŽL yuDillu şaşırtır He lets go astray
Ye,Dad,Lam,
10,800,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
من | MN men kimseyi whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ويهدي ه د ي | HD̃Y VYHD̃Y ve yehdī ve doğru yola iletir and guides
Vav,Ye,He,Dal,Ye,
6,10,5,4,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
من | MN men kimseyi whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills.
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ولتسألن س ا ل | SEL VLTSÊLN veletuselunne ve siz mutlaka sorulacaksınız And surely you will be questioned
Vav,Lam,Te,Sin,,Lam,Nun,
6,30,400,60,,30,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع مبني للمجهول والنون للتوكيد
عما | AME ǎmmā şeylerden about what
Ayn,Mim,Elif,
70,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used (to)
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) do.
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: şayet | شَاءَ: dileseydi | اللَّهُ: Allah | لَجَعَلَكُمْ: hepinizi yapardı | أُمَّةً: ümmet | وَاحِدَةً: bir tek | وَلَٰكِنْ: fakat | يُضِلُّ: şaşırtır | مَنْ: kimseyi | يَشَاءُ: dilediği | وَيَهْدِي: ve doğru yola iletir | مَنْ: kimseyi | يَشَاءُ: dilediği | وَلَتُسْأَلُنَّ: ve siz mutlaka sorulacaksınız | عَمَّا: şeylerden | كُنْتُمْ: olduğunuz | تَعْمَلُونَ: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW şayet | شاء ŞEÙ dileseydi | الله ELLH Allah | لجعلكم LCALKM hepinizi yapardı | أمة ÊMT ümmet | واحدة WEḪD̃T bir tek | ولكن WLKN fakat | يضل YŽL şaşırtır | من MN kimseyi | يشاء YŞEÙ dilediği | ويهدي WYHD̃Y ve doğru yola iletir | من MN kimseyi | يشاء YŞEÙ dilediği | ولتسألن WLTSÊLN ve siz mutlaka sorulacaksınız | عما AME şeylerden | كنتم KNTM olduğunuz | تعملون TAMLWN yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: şayet | şā'e: dileseydi | llahu: Allah | leceǎlekum: hepinizi yapardı | ummeten: ümmet | vāHideten: bir tek | velākin: fakat | yuDillu: şaşırtır | men: kimseyi | yeşā'u: dilediği | ve yehdī: ve doğru yola iletir | men: kimseyi | yeşā'u: dilediği | veletuselunne: ve siz mutlaka sorulacaksınız | ǎmmā: şeylerden | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: şayet | ŞEÙ: dileseydi | ELLH: Allah | LCALKM: hepinizi yapardı | ÊMT: ümmet | VEḪD̃T: bir tek | VLKN: fakat | YŽL: şaşırtır | MN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | VYHD̃Y: ve doğru yola iletir | MN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | VLTSÊLN: ve siz mutlaka sorulacaksınız | AME: şeylerden | KNTM: olduğunuz | TAMLVN: yapıyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah dileseydi sizi bir tek ümmet olarak halk ederdi, fakat o, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola sevk eder ve yaptıklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Adem Uğur : Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kılardı; fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız.
Ahmed Hulusi : Eğer Allâh dileseydi, elbette sizi tek bir inanca sahip toplum kılardı. . . Fakat (Allâh), dilediğini saptırır ve dilediğini de hakikate erdirir. . . Yaptıklarınızın sonuçlarını yaşayacaksınız!
Ahmet Tekin : Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, elbette sizi aynı inanç ve düşünceyi paylaşan bir tek millet yapardı. Fakat Allah, insanları irade hürriyetine ve seçme özgürlüğüne sahip kıldığı için, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkların hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti tercihlerine özgürlük tanır, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri doğru yola da sevkeder. Yapmaya devam ettiğiniz amellerinizden sorguya, hesaba çekileceksiniz.
Ahmet Varol : Allah dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı. Ancak (Allah) dilediğini sapıklığa düşürür dilediğini de doğru yola eriştirir. Yapmakta olduklarınızdan mutlaka sorulacaksınız.
Ali Bulaç : Eğer Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yaptıklarınızdan muhakkak sorumlu tutulacaksınız.
Ali Fikri Yavuz : Allah dileseydi, elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini sapıtır ve dilediğine de hidayet verir. Muhakkak surette hepiniz, bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.
Bekir Sadak : N/A
Celal Yıldırım : Allah dileseydi sizi bir tek ümmet kılardı. Ama O, dilediği kimseyi saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Ve elbette yaptıklarınızdan sorulacaksınız.
Diyanet İşleri : Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Diyanet İşleri (eski) : Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Ama O, istediğini saptırır, istediğini doğru yola eriştirir. İşlediklerinizden, and olsun ki, sorumlu tutulacaksınız.
Diyanet Vakfi : Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kılardı; fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız.
Edip Yüksel : ALLAH dileseydi sizi bir tek toplum kılardı. Ancak, dilediğini saptırır, dilediğine de yol gösterir. Elbette yaptıklarınızdan sorulacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini saptırır ve dilediğine de hidayet verir. Şüphesiz ki, (kıyamet gününde) bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah dileseydi mutlaka hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola eriştirir ve herhalde hepiniz, bütün yaptıklarınızdan sorumlu olacaksınız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah, dilese idi elbet hepinizi bir tek ümmet yapardı ve lâkin o, dilediğine dalâlet, dilediğine hidayet buyurur ve her halde hepiniz bütün yaptıklarınızdan mes'ul olacaksınız
Fizilal-il Kuran : Allah dileseydi, hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Sizler yaptığınız işlerden kesinlikle sorguya çekileceksiniz.
Gültekin Onan : Eğer Tanrı dileseydi sizi tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yaptıklarınızdan muhakkak sorumlu tutulacaksınız.
Hakkı Yılmaz : Ve Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini saptırır ve dilediğine de doğru yolu kılavuzlar/ dileyeni saptırır, dileyene kılavuzluk eder. Ve şüphesiz ki siz, bütün yaptıklarınızdan sorulacaksınız/sorumlu tutulacaksınız.
Hasan Basri Çantay : Allah dileseydi sizi (hepinizi) bir tek ümmet yapardı. Şu kadar ki O, kimi dilerse onu sapıklıkda bırakır, kimi de dilerse onu hidâyete iletir. Yapageldiğiniz işlerden elbette mes'ûl olacaksınız.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet (olarak aynı din üzere)yapardı; fakat (O,) dilediğini (kendi isyânı yüzünden) dalâlete atar; dilediğini ise (hikmetine binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Ve (siz), yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorulacaksınız.
İbni Kesir : Allah dileseydi; sizi bir tek ümmet yapardı. Ama O; istediğini saptırır, istediğini doğru yola iletir. İşlediklerinizden muhakkak sorumlu tutulacaksınız.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet kılardı. Fakat O, dilediğini (doğuştan bütün insanlar dalâlette olduğundan Allah'a ulaşmayı dilemeyeni, Allah Kendisine ulaştırmaz, böylece onu) dalâlette bırakır. Ve dilediğini (Allah'a ulaşmayı dileyeni) hidayete erdirir (verdiği söz gereğince, kefaleti sebebiyle Kendisine ulaştırır). Ve elbette yaptıklarınızdan (yapmış olduğunuz amellerinizden) sorgulanacaksınız.
Muhammed Esed : Çünkü, Allah dileseydi şüphesiz hepinizi bir tek ümmet yapardı; ama (sapmak) isteyeni saptırıp, (doğru yola ulaşmak) isteyeni de doğru yola yöneltiyor; Ve şüphesiz, yaptığınız her şeyden ötürü sorguya çekileceksiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer Allah Teâlâ dilese idi elbette sizleri bir tek ümmet kılardı. Fakat o dilediğini dalâlette bırakır ve dilediğini hidâyete erdirir ve sizler yapar olduğunuz şeylerden elbette sorulacaksınız.
Ömer Öngüt : Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğine de hidayet verir. İşlediklerinizden andolsun ki sorumlu tutulacaksınız.
Şaban Piriş : Eğer Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet yapardı. Fakat o dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğine de doğru yolu gösterir. Yaptıklarınızdan elbette hesaba çekileceksiniz.
Suat Yıldırım : Allah dileseydi sizin hepinizi bir tek ümmet yapardı. Lâkin O, dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola iletir.Şu kesin ki sizler bütün yaptıklarınızdan sorguya çekileceksiniz.
Süleyman Ateş : Allâh dileseydi, hepinizi, bir tek ümmet yapardı, fakat (O), dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola iletir. Ve siz, mutlaka yaptığınız şeylerden sorulacaksınız.
Tefhim-ul Kuran : Eğer Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yapmakta olduklarınızdan muhakkak sorulacaksınız.
Ümit Şimşek : Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Lâkin O dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Siz de yaptıklarınızdan sorgulanacaksınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah dileseydi, elbette ki sizi birtek ümmet yapardı. Ama O, dilediğini saptırıyor, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzluyor. Yapıp ettiklerinizden mutlaka sorgu-suale çekileceksiniz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}