» 16 / Nahl  86:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

 » 16 / Nahl  Suresi: 86
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : ve zaman
2. رَأَى (RÊ) = raā : gördükleri
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. أَشْرَكُوا (ÊŞRKVE) = eşrakū : ortak koşanlar
5. شُرَكَاءَهُمْ (ŞRKEÙHM) = şurakā'ehum : ortak koştuklarını
6. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : derler ki
7. رَبَّنَا (RBNE) = rabbenā : Rabbimiz
8. هَٰؤُلَاءِ (HÙLEÙ) = hā'ulā'i : işte (bunlar)
9. شُرَكَاؤُنَا (ŞRKEÙNE) = şurakā'unā : ortaklarımız
10. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
11. كُنَّا (KNE) = kunnā : olduğumuz
12. نَدْعُو (ND̃AV) = ned'ǔ : tapıyor
13. مِنْ (MN) = min :
14. دُونِكَ (D̃VNK) = dūnike : senden başka
15. فَأَلْقَوْا (FÊLGVE) = feelḳav : söz atarlar
16. إِلَيْهِمُ (ÎLYHM) = ileyhimu : onlara
17. الْقَوْلَ (ELGVL) = l-ḳavle : şu sözle
18. إِنَّكُمْ (ÎNKM) = innekum : siz
19. لَكَاذِبُونَ (LKEZ̃BVN) = lekāƶibūne : tamamen yalancılarsınız
ve zaman | gördükleri | kimseler | ortak koşanlar | ortak koştuklarını | derler ki | Rabbimiz | işte (bunlar) | ortaklarımız | | olduğumuz | tapıyor | | senden başka | söz atarlar | onlara | şu sözle | siz | tamamen yalancılarsınız |

[] [REY] [] [ŞRK] [ŞRK] [GVL] [RBB] [] [ŞRK] [] [KVN] [D̃AV] [] [D̃VN] [LGY] [] [GVL] [] [KZ̃B]
VÎZ̃E ELZ̃YN ÊŞRKVE ŞRKEÙHM GELVE RBNE HÙLEÙ ŞRKEÙNE ELZ̃YN KNE ND̃AV MN D̃VNK FÊLGVE ÎLYHM ELGVL ÎNKM LKEZ̃BVN

ve iƶā raā elleƶīne eşrakū şurakā'ehum ḳālū rabbenā hā'ulā'i şurakā'unā elleƶīne kunnā ned'ǔ min dūnike feelḳav ileyhimu l-ḳavle innekum lekāƶibūne
وإذا رأى الذين أشركوا شركاءهم قالوا ربنا هؤلاء شركاؤنا الذين كنا ندعو من دونك فألقوا إليهم القول إنكم لكاذبون

 » 16 / Nahl  Suresi: 86
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
رأى ر ا ي | REY raā gördükleri (will) see
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
أشركوا ش ر ك | ŞRK ÊŞRKVE eşrakū ortak koşanlar associated partners with Allah
شركاءهم ش ر ك | ŞRK ŞRKEÙHM şurakā'ehum ortak koştuklarını their partners.
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler ki They will say,
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord,"
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i işte (bunlar) these
شركاؤنا ش ر ك | ŞRK ŞRKEÙNE şurakā'unā ortaklarımız (are) our partners
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those whom
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā olduğumuz we used to
ندعو د ع و | D̃AV ND̃AV ned'ǔ tapıyor invoke
من | MN min "besides You."""
دونك د و ن | D̃VN D̃VNK dūnike senden başka "besides You."""
فألقوا ل ق ي | LGY FÊLGVE feelḳav söz atarlar But they (will) throw back
إليهم | ÎLYHM ileyhimu onlara at them
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavle şu sözle (their) word,
إنكم | ÎNKM innekum siz """Indeed, you"
لكاذبون ك ذ ب | KZ̃B LKEZ̃BVN lekāƶibūne tamamen yalancılarsınız "(are) surely liars."""

16:86 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve zaman | gördükleri | kimseler | ortak koşanlar | ortak koştuklarını | derler ki | Rabbimiz | işte (bunlar) | ortaklarımız | | olduğumuz | tapıyor | | senden başka | söz atarlar | onlara | şu sözle | siz | tamamen yalancılarsınız |

[] [REY] [] [ŞRK] [ŞRK] [GVL] [RBB] [] [ŞRK] [] [KVN] [D̃AV] [] [D̃VN] [LGY] [] [GVL] [] [KZ̃B]
VÎZ̃E ELZ̃YN ÊŞRKVE ŞRKEÙHM GELVE RBNE HÙLEÙ ŞRKEÙNE ELZ̃YN KNE ND̃AV MN D̃VNK FÊLGVE ÎLYHM ELGVL ÎNKM LKEZ̃BVN

ve iƶā raā elleƶīne eşrakū şurakā'ehum ḳālū rabbenā hā'ulā'i şurakā'unā elleƶīne kunnā ned'ǔ min dūnike feelḳav ileyhimu l-ḳavle innekum lekāƶibūne
وإذا رأى الذين أشركوا شركاءهم قالوا ربنا هؤلاء شركاؤنا الذين كنا ندعو من دونك فألقوا إليهم القول إنكم لكاذبون

[] [ر ا ي] [] [ش ر ك] [ش ر ك] [ق و ل] [ر ب ب] [] [ش ر ك] [] [ك و ن] [د ع و] [] [د و ن] [ل ق ي] [] [ق و ل] [] [ك ذ ب]

 » 16 / Nahl  Suresi: 86
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
رأى ر ا ي | REY raā gördükleri (will) see
Re,,,
200,,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
أشركوا ش ر ك | ŞRK ÊŞRKVE eşrakū ortak koşanlar associated partners with Allah
,Şın,Re,Kef,Vav,Elif,
,300,200,20,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
شركاءهم ش ر ك | ŞRK ŞRKEÙHM şurakā'ehum ortak koştuklarını their partners.
Şın,Re,Kef,Elif,,He,Mim,
300,200,20,1,,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler ki They will say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord,"
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i işte (bunlar) these
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
شركاؤنا ش ر ك | ŞRK ŞRKEÙNE şurakā'unā ortaklarımız (are) our partners
Şın,Re,Kef,Elif,,Nun,Elif,
300,200,20,1,,50,1,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those whom
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā olduğumuz we used to
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ندعو د ع و | D̃AV ND̃AV ned'ǔ tapıyor invoke
Nun,Dal,Ayn,Vav,
50,4,70,6,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min "besides You."""
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دونك د و ن | D̃VN D̃VNK dūnike senden başka "besides You."""
Dal,Vav,Nun,Kef,
4,6,50,20,
N – genitive noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فألقوا ل ق ي | LGY FÊLGVE feelḳav söz atarlar But they (will) throw back
Fe,,Lam,Gaf,Vav,Elif,
80,,30,100,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليهم | ÎLYHM ileyhimu onlara at them
,Lam,Ye,He,Mim,
,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavle şu sözle (their) word,
Elif,Lam,Gaf,Vav,Lam,
1,30,100,6,30,
N – accusative masculine verbal noun
اسم منصوب
إنكم | ÎNKM innekum siz """Indeed, you"
,Nun,Kef,Mim,
,50,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لكاذبون ك ذ ب | KZ̃B LKEZ̃BVN lekāƶibūne tamamen yalancılarsınız "(are) surely liars."""
Lam,Kef,Elif,Zel,Be,Vav,Nun,
30,20,1,700,2,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ve zaman | رَأَى: gördükleri | الَّذِينَ: kimseler | أَشْرَكُوا: ortak koşanlar | شُرَكَاءَهُمْ: ortak koştuklarını | قَالُوا: derler ki | رَبَّنَا: Rabbimiz | هَٰؤُلَاءِ: işte (bunlar) | شُرَكَاؤُنَا: ortaklarımız | الَّذِينَ: | كُنَّا: olduğumuz | نَدْعُو: tapıyor | مِنْ: | دُونِكَ: senden başka | فَأَلْقَوْا: söz atarlar | إِلَيْهِمُ: onlara | الْقَوْلَ: şu sözle | إِنَّكُمْ: siz | لَكَاذِبُونَ: tamamen yalancılarsınız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve zaman | رأى RÊ gördükleri | الذين ELZ̃YN kimseler | أشركوا ÊŞRKWE ortak koşanlar | شركاءهم ŞRKEÙHM ortak koştuklarını | قالوا GELWE derler ki | ربنا RBNE Rabbimiz | هؤلاء HÙLEÙ işte (bunlar) | شركاؤنا ŞRKEÙNE ortaklarımız | الذين ELZ̃YN | كنا KNE olduğumuz | ندعو ND̃AW tapıyor | من MN | دونك D̃WNK senden başka | فألقوا FÊLGWE söz atarlar | إليهم ÎLYHM onlara | القول ELGWL şu sözle | إنكم ÎNKM siz | لكاذبون LKEZ̃BWN tamamen yalancılarsınız |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ve zaman | raā: gördükleri | elleƶīne: kimseler | eşrakū: ortak koşanlar | şurakā'ehum: ortak koştuklarını | ḳālū: derler ki | rabbenā: Rabbimiz | hā'ulā'i: işte (bunlar) | şurakā'unā: ortaklarımız | elleƶīne: | kunnā: olduğumuz | ned'ǔ: tapıyor | min: | dūnike: senden başka | feelḳav: söz atarlar | ileyhimu: onlara | l-ḳavle: şu sözle | innekum: siz | lekāƶibūne: tamamen yalancılarsınız |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: ve zaman | : gördükleri | ELZ̃YN: kimseler | ÊŞRKVE: ortak koşanlar | ŞRKEÙHM: ortak koştuklarını | GELVE: derler ki | RBNE: Rabbimiz | HÙLEÙ: işte (bunlar) | ŞRKEÙNE: ortaklarımız | ELZ̃YN: | KNE: olduğumuz | ND̃AV: tapıyor | MN: | D̃VNK: senden başka | FÊLGVE: söz atarlar | ÎLYHM: onlara | ELGVL: şu sözle | ÎNKM: siz | LKEZ̃BVN: tamamen yalancılarsınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şirk koşanlar, Tanrıya eş olarak kabûl ettikleri şeyleri görünce Rabbimiz derler, seni bırakıp kulluk ettiğimiz eşlerimiz bunlar işte. Sözleri reddedilir de şüphe yok ki denir, yalancılarsınız siz.
Adem Uğur : (Allah'a) ortak koşanlar, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman derler ki: "Rabbimiz! İşte bunlar, seni bırakıp da tapmış olduğumuz ortaklarımızdır." Onlar da bunlara: "Siz mutlaka yalancılarsınız" diye söz atarlar.
Ahmed Hulusi : Şirk koşanlar, ortak koştuklarını gördükleri vakit: "Rabbimiz! İşte bunlar Sana denk olmayan, isimlendirip tanrılık atfettiğimiz ortaklarımız" dediler. . . (Ortakları da) onlara sataşır: "Muhakkak ki siz yalancılarsınız. "
Ahmet Tekin : İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşanlar, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman: 'Rabbimiz, işte bunlar, seni bırakıp, kulların durumundakilerden tapmış olduğumuz, ilâhlığında, otoritende, mülkünde, tasarruflarında sana ortak saydığımız varlıklar' derler. Onlar da: 'Siz kesinlikle yalan söylüyorsunuz.' diye cevabı yapıştırırlar.
Ahmet Varol : Ortak koşanlar ortaklarını gördüklerinde: 'Rabbimiz! Senden başka tapmakta olduğumuz ortaklarımız şunlardır' derler. Onlar da onlara: 'Şüphesiz siz yalancısınız' diye söz atarlar.
Ali Bulaç : O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: "Rabbimiz, seni bırakıp bizim taptığımız ortaklarımız bunlardır" diyecekler. (Onlar da bunlara:) "Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz" diye sözü (geri çevirip) fırlatacaklar.
Ali Fikri Yavuz : Dünyada Allah’a ortak koşan müşrikler, ahirette bu ortaklarını (putlarını) görünce: “- Ey Rabbimiz! Bunlar, seni bırakıp da kendilerine taptığımız ortaklarımızdır.” diyecekler. Tapındıkları putlar da onlara şu cevabı vereceklerdir: “- Muhakkak surette siz yalancısınız, biz sizi kendimize ibadete çağırmadık.”
Bekir Sadak : Allah'a ortak kosanlar, kostuklari ortaklari gorduklerinde: «Rabbimiz! Seni birakip yalvardigimiz ortaklarimiz bunlardir» derler. Kostuklari ortaklar, onlar: «Dogrusu siz yalancisiniz» diye soz atarlar.
Celal Yıldırım : Allah'a ortak koşanlar, koştukları ortaklarını görünce : «Ey Rabbimiz ! Seni bırakıp da taptığımız ortaklarımız bunlardır!» diyecekler. Onlar da müşriklere şu sözü atacaklar: «Doğrusu sizler yalancıların tekisiniz!»
Diyanet İşleri : Allah’a ortak koşanlar, ortaklarını gördüklerinde diyecekler ki: “Rabbimiz! Bunlar, seni bırakıp kendilerine tapmış olduğumuz ortaklarımızdır.” Koştukları ortaklar da onlara: “Siz elbette yalancılarsınız” diye laf atacaklar.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a ortak koşanlar, koştukları ortakları gördüklerinde: 'Rabbimiz! Seni bırakıp yalvardığımız ortaklarımız bunlardır' derler. Koştukları ortaklar: 'Doğrusu siz yalancısınız' diye söz atarlar.
Diyanet Vakfi : (Allah'a) ortak koşanlar, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman derler ki: «Rabbimiz! İşte bunlar, seni bırakıp da tapmış olduğumuz ortaklarımızdır.» Onlar da bunlara: «Siz mutlaka yalancılarsınız» diye söz atarlar.
Edip Yüksel : Ortak koşanlar, ortak koştukları kimseleri gördükleri zaman, 'Rabbimiz, senden başka çağırdığımız ortaklarımız işte bunlardır,' derler. (Onlar da), 'Siz yalancılarsınız (biz sizin bu suçunuza hiç bir zaman ortak olmadık),' diye karşılık verirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve o Allah'a ortak koşanlar, ortak koştuklarını (putları) gördükleri zaman: «Rabbimiz! İşte bunlar, seni bırakıp da kendilerine taptığımız ortaklarımızdır» diyecekler. Koştukları ortaklar da onlara; «Siz mutlaka yalancılarsınız» diye söz atarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'a ortak koşanlar, ortaklarını gördüklerinde: «Ey Rabbimiz, işte bunlar, seni bırakıp da kendilerine taptığımız ortaklarımızdır.» diyecekler. Onlar da kendilerine: «Siz kesinlikle, yalancılarsınız!» sözünü fırlatacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve o müşrikler şeriklerini gördükleri vakıt «Ya rabbenâ! işte şunlar seni bırakıp da kendilerine taptığımız şerikler diyecekler, onlar da şu sözü fırlatacaklar: her halde siz kat'iyen yalancılarsınız
Fizilal-il Kuran : Allah'a ortak koşanlar, koştukları ortakları gördüklerinde «Ey Rabbimiz, seni bırakıp kendilerine yalvardığımız ortaklar bunlardı» derler. Koşulan ortaklar ise onlara «Sizler kesinlikle yalancısınız» diye hemen cevap yetiştirirler.
Gültekin Onan : O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: "Rabbimiz, seni bırakıp bizim taptığımız ortaklarımız bunlardır" diyecekler. (Onlar da bunlara:) "Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz" diye sözü (geri çevirip) fırlatacaklar.
Hakkı Yılmaz : Ve ortak koşan o kimseler, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman: “Rabbimiz! İşte bunlar, Senin astlarından bizim kendilerine yakardığımız ortaklarımız olan kimselerdir” dediler. Koştukları ortaklar da hemen onlara, “Şüphesiz siz kesinlikle yalancılarsınız” diye söz attılar.
Hasan Basri Çantay : Allaha eş tutanlar ortakları (olan putları) nı görünce: «Ey Rabbimiz, bunlar Seni bırakıb tapmakda devam etdiğimiz ortaklarımızdır» diyecekler, bunlar da onlar (ın suratların) a şu sözü fırlatacaklardır: «Siz hiç şübhe yok ki kat'iyyen yalancılarsınız».
Hayrat Neşriyat : (Allah’a) ortak koşanlar da (koştukları) ortaklarını gördükleri zaman: 'Rabbimiz! Seni bırakıp (kendilerine) yalvarmakta olduğumuz ortaklarımız, işte bunlardır!' derler. Bunun üzerine (onlar da): 'Şübhesiz ki siz gerçekten yalancı kimselersiniz!' diye o sözü(reddederek) kendilerine atarlar.
İbni Kesir : Allah'a şirk koşanlar; şirk koştuklarını gördüklerinde derler ki: Rabbımız; işte şunlar, seni bırakıp da kendilerine yalvardığımız şeriklerimizdir. Bunlar da onlara: Doğrusu siz yalancılarsınız, diyerek söz atarlar.
İskender Evrenosoğlu : (Allah'a) şirk (ortak) koşanlar, şirk (ortak) koştukları şeyleri (putları) gördükleri zaman: “Rabbimiz! İşte bunlar, senden başka dua etmiş olduğumuz ortaklarımız.” dediler. O zaman onlar da (putlar da): “Muhakkak ki siz, gerçekten yalan söyleyenlersiniz.” diye onlara söz attılar (söylediler).
Muhammed Esed : Ve Allah'tan başkalarına tanrılık yakıştıranlar, (Hesap Günü) bu tanrı yerine koydukları (düzmece) varlıkları karşılarında bulduklarında, "Ey Rabbimiz!" diyecekler, "(Evet) bunlar bizim sana ortak tanrılar olarak gördüğümüz ve seni bırakıp kendilerine yalvarıp yakardığımız varlıklardır!" Bunun üzerine (o varlıklar, onların hak ettikleri) sözü yüzlerine çarparlar: "Sizler (bu konuda birbirine) düpedüz yalan söyleyen kimselerdiniz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve müşrikler ortak tutmuş olduklarını görünce diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Bunlar senden başka bizim kendilerine tapınmış olduğumuz şeriklerimizdir.» Bunlar da onlara redden diyeceklerdir ki: «Muhakkak siz yalancılarsınızdır.»
Ömer Öngüt : Şirk koşanlar, şirk koştukları şeyleri gördükleri zaman derler ki: “Rabbimiz! İşte bunlar seni bırakıp da tapmış olduğumuz ortaklarımızdır. ” Onlar da bunlara: “Doğrusu siz yalancılarsınız!” diye lâf atarlar.
Şaban Piriş : Allah’a şirk koşanlar, koştukları ortakları görünce: -Rabbimiz, seni bırakıp, kendilerine dua ettiğimiz ortak koştuklarımız işte bunlardı.” derler. Onlar da: - Siz, kuşkusuz yalancısınız” diye laf atarlar.
Suat Yıldırım : Müşrikler orada şeriklerini görünce: "Yüce Rabbimiz! Ha işte Senden başka yalvardığımız, Sana ortak saydığımız putlarımız. Onlar yok mu onlar, işte onlar bizi şaşırttılar!" der, onlarsa bunların suratlarına şu sözü çarparlar: "Yalancının tekisiniz siz!"
Süleyman Ateş : Ortak koşanlar, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman: "Rabbimiz, işte senden başka yalvar(ıp tap)dığımız ortaklarımız!" derler. (Onlar da bunlara): "Siz tamamen yalancılarsınız!" diye söz atarlar.
Tefhim-ul Kuran : O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: «Rabbimiz, seni bırakıp bizim tapmakta olduğumuz ortaklarımız bunlardır» diyecekler. (Onlar da bunlara:) «Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz» diye sözü (geri çevirip) fırlatacaklar.
Ümit Şimşek : Allah'a ortak koşanlar, şeriklerini gördüklerinde, 'Ey Rabbimiz,' derler. 'İşte şunlar, Senden gayrı dua ettiğimiz şeriklerimiz.' Şerikleri ise onların sözünü reddeder, 'Siz yalancısınız' derler.
Yaşar Nuri Öztürk : Şirke sapanlar, ortak tuttuklarını gördüklerinde şöyle derler: "Rabbimiz, işte bunlar seni bırakıp da yalvarıp yakardığımız ortaklarımız." Bunun üzerine ortakları onlara şöyle söz dokundururlar: "Siz, yalancılarsınız, yalancılar!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}