» 18 / Kehf  64:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 64
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : (Musa) dedi
2. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : işte
3. مَا (ME) = mā : şey
4. كُنَّا (KNE) = kunnā :
5. نَبْغِ (NBĞ) = nebği : aradığımız
6. فَارْتَدَّا (FERTD̃E) = ferteddā : geriye döndüler
7. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerini
8. اثَارِهِمَا ( ËS̃ERHME) = āṧārihimā : izleri
9. قَصَصًا (GṦṦE) = ḳaSaSen : ta'kibederek
(Musa) dedi | işte | şey | | aradığımız | geriye döndüler | üzerini | izleri | ta'kibederek |

[GVL] [] [] [KVN] [BĞY] [RD̃D̃] [] [ES̃R] [GṦṦ]
GEL Z̃LK ME KNE NBĞ FERTD̃E AL ËS̃ERHME GṦṦE

ḳāle ƶālike kunnā nebği ferteddā ǎlā āṧārihimā ḳaSaSen
قال ذلك ما كنا نبغ فارتدا على آثارهما قصصا

 » 18 / Kehf  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle (Musa) dedi He said,
ذلك | Z̃LK ƶālike işte """That"
ما | ME şey (is) what
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā we were
نبغ ب غ ي | BĞY NBĞ nebği aradığımız "seeking."""
فارتدا ر د د | RD̃D̃ FERTD̃E ferteddā geriye döndüler So they returned
على | AL ǎlā üzerini on
آثارهما ا ث ر | ES̃R ËS̃ERHME āṧārihimā izleri their footprints,
قصصا ق ص ص | GṦṦ GṦṦE ḳaSaSen ta'kibederek retracing.

18:64 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(Musa) dedi | işte | şey | | aradığımız | geriye döndüler | üzerini | izleri | ta'kibederek |

[GVL] [] [] [KVN] [BĞY] [RD̃D̃] [] [ES̃R] [GṦṦ]
GEL Z̃LK ME KNE NBĞ FERTD̃E AL ËS̃ERHME GṦṦE

ḳāle ƶālike kunnā nebği ferteddā ǎlā āṧārihimā ḳaSaSen
قال ذلك ما كنا نبغ فارتدا على آثارهما قصصا

[ق و ل] [] [] [ك و ن] [ب غ ي] [ر د د] [] [ا ث ر] [ق ص ص]

 » 18 / Kehf  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle (Musa) dedi He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ذلك | Z̃LK ƶālike işte """That"
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
ما | ME şey (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā we were
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
نبغ ب غ ي | BĞY NBĞ nebği aradığımız "seeking."""
Nun,Be,Ğayn,
50,2,1000,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
فارتدا ر د د | RD̃D̃ FERTD̃E ferteddā geriye döndüler So they returned
Fe,Elif,Re,Te,Dal,Elif,
80,1,200,400,4,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine dual (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والألف ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā üzerini on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
آثارهما ا ث ر | ES̃R ËS̃ERHME āṧārihimā izleri their footprints,
,Se,Elif,Re,He,Mim,Elif,
,500,1,200,5,40,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine dual possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قصصا ق ص ص | GṦṦ GṦṦE ḳaSaSen ta'kibederek retracing.
Gaf,Sad,Sad,Elif,
100,90,90,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: (Musa) dedi | ذَٰلِكَ: işte | مَا: şey | كُنَّا: | نَبْغِ: aradığımız | فَارْتَدَّا: geriye döndüler | عَلَىٰ: üzerini | اثَارِهِمَا: izleri | قَصَصًا: ta'kibederek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL (Musa) dedi | ذلك Z̃LK işte | ما ME şey | كنا KNE | نبغ NBĞ aradığımız | فارتدا FERTD̃E geriye döndüler | على AL üzerini | آثارهما ËS̃ERHME izleri | قصصا GṦṦE ta'kibederek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: (Musa) dedi | ƶālike: işte | : şey | kunnā: | nebği: aradığımız | ferteddā: geriye döndüler | ǎlā: üzerini | āṧārihimā: izleri | ḳaSaSen: ta'kibederek |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: (Musa) dedi | Z̃LK: işte | ME: şey | KNE: | NBĞ: aradığımız | FERTD̃E: geriye döndüler | AL: üzerini | ËS̃ERHME: izleri | GṦṦE: ta'kibederek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Mûsâ, buydu aradığımız işte dedi ve kendi izlerini izleyerek geri döndüler.
Adem Uğur : Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.
Ahmed Hulusi : (Musa) dedi: "İşte aradığımız o ya!". . . Böylece izlerinin üzerine, geri döndüler.
Ahmet Tekin : Mûsâ da: 'İşte aradığımız yer orası' dedi. Hemen geldikleri yolu hatırlamaya çalışarak geri döndüler.
Ahmet Varol : (Musa): 'İşte bizim aradığımız da buydu' dedi. Böylece izlerini takib ederek geri döndüler.
Ali Bulaç : (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Ali Fikri Yavuz : Mûsa: “- İşte aradığımız bu idi.” dedi. Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler.
Bekir Sadak : Musa: «Istedigimiz zaten buydu» dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri uzerinde geri donduler.
Celal Yıldırım : Musa ona: «Aradığımız bu ya» dedi ve izleri üzerine gerisin geri döndüler.
Diyanet İşleri : Mûsâ: “İşte aradığımız bu idi” dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisingeri döndüler.
Diyanet İşleri (eski) : Musa: 'İstediğimiz zaten buydu' dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler.
Diyanet Vakfi : Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.
Edip Yüksel : (Musa:) 'İşte aradığımız yer orası idi,' dedi ve böylece izleri üzerinde geri döndüler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Musa da demişti ki: «İşte aradığımız o idi.» Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Musa da dedi ki: «İşte aradığımız oydu!» Bunun üzerine izlerini takip ederek gerisin geri döndüler;
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte dedi: aradığımız o ya, bunun üzerine izlerini ta'kıb ederek gerisin geri döndüler
Fizilal-il Kuran : Musa; «Bizim aradığımız da buydu zaten» dedi. Hemen geldikleri yoldan kendi izlerini sürerek geri döndüler.
Gültekin Onan : (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Hakkı Yılmaz : Mûsâ, “İşte bu, aradığımızdı!” dedi. Hemen izlerini takip ederek gerisin geri döndüler.
Hasan Basri Çantay : (Musa) «İşte, dedi, bizim arayacağımız bu idi». Şimdi izlerinin üzerinde gerisin geri döndüler.
Hayrat Neşriyat : (Mûsâ:) 'Aradığımız zâten buydu!' dedi. Hemen kendi izlerini ta'kib ederek geri döndüler.
İbni Kesir : Musa; zaten istediğimiz buydu, dedi. Hemen izlerinin üstünden gerisin geri döndüler.
İskender Evrenosoğlu : (Musa A.S): “Bizim aradığımız şey, işte bu.” dedi. Böylece kendi izlerini takip ederek geri döndüler.
Muhammed Esed : (Musa heyecanla): "Demek, aradığımız yer orası(ydı)!" diye bağırdı. Ve izleri üzerine hemen geri döndüler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «İşte bizim aramakta olduğumuz da bu ya.» Hemen izleri üzerine uyarak geri döndüler.
Ömer Öngüt : Musa: “İşte aradığımız o idi. ” dedi. İzlerinin üzerine hemen geri döndüler.
Şaban Piriş : Musa: -İşte, aradığımız buydu, dedi. İzleri üzerine gerisin geriye döndüler.
Suat Yıldırım : Musa: "İşte gözleyip durduğumuz da bu idi ya!" dedi. Derhal izlerini takip ederek gerisin geri dönüp kayanın yanına vardılar.
Süleyman Ateş : (Mûsâ): "İşte aradığımız o idi." dedi. Tekrar izlerini ta'kibederek geriye döndüler, (kayaya vardılar).
Tefhim-ul Kuran : (Musa) Dedi ki: «Bizim de aradığımız buydu.» Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.
Ümit Şimşek : Musa 'Aradığımız buydu' dedi. Sonra kendi izlerini takip ederek geri döndüler.
Yaşar Nuri Öztürk : Mûsa: "Arayıp durduğumuz işte o idi." dedi. Bunun üzerine kendi izlerini sürerek gerisingeri döndüler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}