» 18 / Kehf  3:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 3
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَاكِثِينَ (MEKS̃YN) = mākiṧīne : kalacaklardır
2. فِيهِ (FYH) = fīhi : onun içinde
3. أَبَدًا (ÊBD̃E) = ebeden : sürekli olarak
kalacaklardır | onun içinde | sürekli olarak |

[MKS̃] [] [EBD̃]
MEKS̃YN FYH ÊBD̃E

mākiṧīne fīhi ebeden
ماكثين فيه أبدا

 » 18 / Kehf  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ماكثين م ك ث | MKS̃ MEKS̃YN mākiṧīne kalacaklardır (They will) abide
فيه | FYH fīhi onun içinde in it
أبدا ا ب د | EBD̃ ÊBD̃E ebeden sürekli olarak forever.

18:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kalacaklardır | onun içinde | sürekli olarak |

[MKS̃] [] [EBD̃]
MEKS̃YN FYH ÊBD̃E

mākiṧīne fīhi ebeden
ماكثين فيه أبدا

[م ك ث] [] [ا ب د]

 » 18 / Kehf  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ماكثين م ك ث | MKS̃ MEKS̃YN mākiṧīne kalacaklardır (They will) abide
Mim,Elif,Kef,Se,Ye,Nun,
40,1,20,500,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
فيه | FYH fīhi onun içinde in it
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
أبدا ا ب د | EBD̃ ÊBD̃E ebeden sürekli olarak forever.
,Be,Dal,Elif,
,2,4,1,
T – accusative masculine indefinite time adverb
ظرف زمان منصوب
MEKS̃YN FYH ÊBD̃E

ماكثين فيه أبدا

 » 18 / Kehf  Suresi: 3

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَاكِثِينَ: kalacaklardır | فِيهِ: onun içinde | أَبَدًا: sürekli olarak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ماكثين MEKS̃YN kalacaklardır | فيه FYH onun içinde | أبدا ÊBD̃E sürekli olarak |
Kırık Meal (Okunuş) : |mākiṧīne: kalacaklardır | fīhi: onun içinde | ebeden: sürekli olarak |
Kırık Meal (Transcript) : |MEKS̃YN: kalacaklardır | FYH: onun içinde | ÊBD̃E: sürekli olarak |
Abdulbaki Gölpınarlı : O mükâfât yurdunda ebedî kalacaktır onlar.
Adem Uğur : Onlar orada ebedî kalacaklarlardır.
Ahmed Hulusi : Ki (bu iman edenler) onun içinde sonsuza dek kalacaklardır.
Ahmet Tekin : Onlar cennet nimetleri içinde ebedî kalacaklar.
Ahmet Varol : Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır.
Ali Bulaç : Onlar orda ebedi olarak kalıcıdırlar.
Ali Fikri Yavuz : Ebediyyen orada (cennet’de) kalacaklardır.
Bekir Sadak : (1-4) Hamd Allah'a muhsustur ki, kendi katindan siddetli bir baskini haber vermek ve yararli is yapan muminlere, icinde temelli kalacaklari guzel bir mukafati mujdelemek ve : «Allah cocuk edindi» diyenleri uyarmak icin kuluna egri bir taraf birakmadigi dosdogru Kitap'i indirmistir.
Celal Yıldırım : (1-2-3-4) Hamd O Allah'a ki, (inkarcı sapıkları) kendi katından şiddetli bir azâb ile korkutmak; iyi-yararlı amellerde bulunan mü'minleri, içinde devamlı kalacakları güzel bir mükâfatla müjdelemek ve «Allah çocuk edindi» diyenleri uyarmak için kulu (Muhammed'e) kitabı indirdi ve onda hiçbir eğrilik meydana getirmedi; onu dosdoğru sapasağlam tuttu.
Diyanet İşleri : (2-4) (Allah onu), katından gelecek şiddetli bir azap ile (inanmayanları) uyarmak, salih ameller işleyen mü’minleri, içlerinde ebedî olarak kalacakları güzel bir mükâfat (cennet) ile müjdelemek ve “Allah, bir çocuk edindi” diyenleri de uyarmak için dosdoğru bir kitap kıldı.
Diyanet İşleri (eski) : (1-4) Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan müminlere, içinde temelli kalacakları güzel bir mükafatı müjdelemek ve : 'Allah çocuk edindi' diyenleri uyarmak için kuluna eğri bir taraf bırakmadığı dosdoğru Kitap'ı indirmiştir.
Diyanet Vakfi : (1-4) Hamd olsun Allah'a ki, O, (insanları) kendi tarafından çetin bir azap ile ikaz etmek, iyi iş ve davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için, içinde ebedî kalacakları (cennette) güzel bir ecir bulunduğunu müjdelemek ve «Allah evlât edindi» diyenleri de uyarmak için kuluna (Muhammed'e), kendisinde hiçbir (tezat ve) eğrilik bulunmayan dosdoğru Kitab'ı indirdi.
Edip Yüksel : Ki orada sürekli kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar orada sürekli kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ebedi olarak orada kalacaklar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ebediyyen onda ârâm edecekler
Fizilal-il Kuran : Mü'minler o ödül yerinde (cennette) sürekli kalacaklardır.
Gültekin Onan : (Onlar) Orada ebediyen kalıcıdırlar.
Hakkı Yılmaz : (1-4) "Tüm övgüler, katından şiddetli azaba karşı uyarmak, düzeltmeye yönelik işler yapan mü’minlere, şüphesiz kendileri için, içinde sürekli kalıcılar olarak güzel bir ödül bulunduğunu müjdelemek ve “Allah çocuk edindi” diyenleri uyarmak için, kuluna, gözetici olarak, kendisi için hiçbir pürüz oluşturmadığı Kitab'ı indiren Allah içindir; başkası övülemez. "
Hasan Basri Çantay : (1-2-3-4) (Kâfirleri) cânib (-i ilâhîsi) nden en çetin bir azâb ile korkutmak, güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunan mü'minlere de içinde ebedî kalacakları güzel bir ecr (ve mükâfat) ı müjdelemek, (hele) «Allah evlâd edindi» diyenlere ma'ruz kalacakları kötü aakıbetleri haber vermek için, kendisinde hiç bir eğrilik yapmadığı, o dosdoğru kitabı (Kur'ânı) kulu (Muhammed sallellâhü aleyhi ve sellem) üzerine indiren Allaha hamd olsun.
Hayrat Neşriyat : (Ki o mü’minler) orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir : Orada temelli kalacaklardır.
İskender Evrenosoğlu : Orada ebedî olarak kalıcıdırlar (kalacaklardır).
Muhammed Esed : içinde sonsuza kadar kalacakları (bir mutluluk esenlik halini müjdelemek için).
Ömer Nasuhi Bilmen : (2-3) Müstakım olarak (indirdi ki) tarafından sadır olan bir şiddetli azap ile (kâfirleri) korkutsun ve sâlih sâlih amellerde bulunan mü'minleri de tebşir eylesin, ki onlar için şüphe yok güzel bir mükâfaat vardır. Orada (o mü'minler) ebedîyyen ikamette bulunacaklardır.
Ömer Öngüt : Orada ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş : (2-3) Kitabı, O’ndan gelecek şiddetli bir azabın uyarısını yapması ve doğruları yapan müminlere de içinde ebedi kalacakları güzel bir mükafaatın olduğunu müjdelemesi
Suat Yıldırım : (2-4) Dosdoğru bir kitap olarak gönderdi. Ta ki Kendi nezdinde inkârcılar için hazırladığı şiddetli azabı bildirerek onları uyarsın. Makbul ve güzel işler yapan müminleri de ebediyyen içinde kalacakları güzel bir mükâfatla müjdelesin ve ta ki "Allah evlat edindi" diyenleri uyarsın.
Süleyman Ateş : Onlar sürekli olarak o mükâfât içinde bulunacaklardır.
Tefhim-ul Kuran : Onlar orda ebedi olarak kalıcıdırlar.
Ümit Şimşek : O mü'minler orada ebediyen kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar, o hal üzere sonsuza dek kalıcıdırlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}