» 18 / Kehf  8:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 8
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنَّا (VÎNE) = ve innā : biz elbette
2. لَجَاعِلُونَ (LCEALVN) = lecāǐlūne : yaparız
3. مَا (ME) = mā : şeyleri
4. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : (yerin) üzerindeki
5. صَعِيدًا (ṦAYD̃E) = Saǐyden : bir toprak
6. جُرُزًا (CRZE) = curuzen : kupkuru
biz elbette | yaparız | şeyleri | (yerin) üzerindeki | bir toprak | kupkuru |

[] [CAL] [] [] [ṦAD̃] [CRZ]
VÎNE LCEALVN ME ALYHE ṦAYD̃E CRZE

ve innā lecāǐlūne ǎleyhā Saǐyden curuzen
وإنا لجاعلون ما عليها صعيدا جرزا

 » 18 / Kehf  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإنا | VÎNE ve innā biz elbette And indeed, We
لجاعلون ج ع ل | CAL LCEALVN lecāǐlūne yaparız (will) surely make
ما | ME şeyleri what
عليها | ALYHE ǎleyhā (yerin) üzerindeki (is) on it
صعيدا ص ع د | ṦAD̃ ṦAYD̃E Saǐyden bir toprak soil
جرزا ج ر ز | CRZ CRZE curuzen kupkuru barren.

18:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

biz elbette | yaparız | şeyleri | (yerin) üzerindeki | bir toprak | kupkuru |

[] [CAL] [] [] [ṦAD̃] [CRZ]
VÎNE LCEALVN ME ALYHE ṦAYD̃E CRZE

ve innā lecāǐlūne ǎleyhā Saǐyden curuzen
وإنا لجاعلون ما عليها صعيدا جرزا

[] [ج ع ل] [] [] [ص ع د] [ج ر ز]

 » 18 / Kehf  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإنا | VÎNE ve innā biz elbette And indeed, We
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لجاعلون ج ع ل | CAL LCEALVN lecāǐlūne yaparız (will) surely make
Lam,Cim,Elif,Ayn,Lam,Vav,Nun,
30,3,1,70,30,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
عليها | ALYHE ǎleyhā (yerin) üzerindeki (is) on it
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
صعيدا ص ع د | ṦAD̃ ṦAYD̃E Saǐyden bir toprak soil
Sad,Ayn,Ye,Dal,Elif,
90,70,10,4,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Soil"
اسم منصوب
جرزا ج ر ز | CRZ CRZE curuzen kupkuru barren.
Cim,Re,Ze,Elif,
3,200,7,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنَّا: biz elbette | لَجَاعِلُونَ: yaparız | مَا: şeyleri | عَلَيْهَا: (yerin) üzerindeki | صَعِيدًا: bir toprak | جُرُزًا: kupkuru |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإنا WÎNE biz elbette | لجاعلون LCEALWN yaparız | ما ME şeyleri | عليها ALYHE (yerin) üzerindeki | صعيدا ṦAYD̃E bir toprak | جرزا CRZE kupkuru |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve innā: biz elbette | lecāǐlūne: yaparız | : şeyleri | ǎleyhā: (yerin) üzerindeki | Saǐyden: bir toprak | curuzen: kupkuru |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎNE: biz elbette | LCEALVN: yaparız | ME: şeyleri | ALYHE: (yerin) üzerindeki | ṦAYD̃E: bir toprak | CRZE: kupkuru |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz, elbette yeryüzünde ne varsa hepsini kupkuru toprak haline getiririz sonunda.
Adem Uğur : (Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz arzda (bedende) bulunan her şeyi çorak bir toprak hâline getireceğiz!
Ahmet Tekin : Şu bir gerçektir ki, yeryüzündeki cezbedici güzelliği olan her şeyi kuru bir toprağa dönüştüreceğiz.
Ahmet Varol : Biz elbette onun üzerinde olanları kupkuru bir toprak da yaparız.
Ali Bulaç : Biz gerçekten (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru, çorak bir toprak yapabiliriz.
Ali Fikri Yavuz : Şu da muhakkak ki, biz, yeryüzünde olan şeyleri (süsleri) kupkuru bir toprak yaparız.
Bekir Sadak : suphesiz Biz, yeryuzunde olanlari kupkuru bir toprak haline getirebiliriz.
Celal Yıldırım : Ve elbette biz yeryüzünün üstündeki şeyleri kuru bir toprak haline getiricileriz.
Diyanet İşleri : Biz, elbette (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz.
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz Biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak haline getirebiliriz.
Diyanet Vakfi : (Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.
Edip Yüksel : Ve elbette biz onun üzerinde bulunanları çorak bir toprak haline dönüştüreceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak yapacağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bununla beraber şu da bir gerçek ki Biz, onun üzerinde olan herşeyi kupkuru bir toprak yapmaktayız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bununla beraber şu da muhakkak ki biz onun üzerinde ne varsa hepsini bir kuru toprak etmekteyiz
Fizilal-il Kuran : Günü gelince yeryüzünün bütün gözalıcı yeşilliklerini kesinlikle kupkuru bir toprak düzlüğüne çevireceğiz.
Gültekin Onan : Biz gerçekten yeryüzü üzerinde olanları kupkuru, çorak bir toprak yapabiliriz.
Hakkı Yılmaz : Ve şüphesiz Biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak yapacağız.
Hasan Basri Çantay : Bununla beraber biz onun üstünde olan şeyleri elbet kupkuru bir toprak yapanlarız.
Hayrat Neşriyat : Bununla berâber muhakkak ki biz, orada (yeryüzünde) ne varsa, elbette kupkuru bir toprak edicileriz.
İbni Kesir : Şüphesiz ki Biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak haline getirebiliriz.
İskender Evrenosoğlu : Ve muhakkak ki onun (arzın) üzerinde olan şeyleri, kuru toprak yapacak olan elbette Biziz.
Muhammed Esed : ve hiç şüphe yok ki (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi kupkuru toprak haline getireceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve mamafih onun üzerinde ne varsa muhakkak ki, Biz hepsini de kupkuru, dağınık bir toprak edicileriz.
Ömer Öngüt : Biz onun üzerindeki her şeyi elbette kupkuru bir toprak haline getireceğiz.
Şaban Piriş : Aynı zamanda biz, yerin üzerindekileri çorak bir arazi de yapabiliriz.
Suat Yıldırım : Ve elbette Biz yer üstünde ne varsa hepsini, kupkuru yapıp dümdüz edeceğiz.
Süleyman Ateş : Biz elbette (bir gün) yerin üzerindekileri kupkuru bir toprak yaparız.
Tefhim-ul Kuran : Biz gerçekten (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru, çorak bir toprak yapabiliriz.
Ümit Şimşek : Onun üzerindeki herşeyi Biz toza toprağa çevireceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve şu da bir gerçek ki biz, yeryüzündeki her şeyi, bitki bitirmeyen/kıtlık ve ölüme yol açan kupkuru bir toprak haline elbette getireceğiz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}