» 18 / Kehf  30:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 30
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : onlar ki
3. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inandılar
4. وَعَمِلُوا (VAMLVE) = ve ǎmilū : ve yaptılar
5. الصَّالِحَاتِ (ELṦELḪET) = S-SāliHāti : iyi işler
6. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
7. لَا (LE) = lā : asla
8. نُضِيعُ (NŽYA) = nuDīǔ : zayi etmeyiz
9. أَجْرَ (ÊCR) = ecra : ecrini
10. مَنْ (MN) = men : kimsenin
11. أَحْسَنَ (ÊḪSN) = eHsene : güzel yapan
12. عَمَلًا (AMLE) = ǎmelen : işi
şüphesiz | onlar ki | inandılar | ve yaptılar | iyi işler | elbette biz | asla | zayi etmeyiz | ecrini | kimsenin | güzel yapan | işi |

[] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [] [ŽYA] [ECR] [] [ḪSN] [AML]
ÎN ELZ̃YN ËMNVE VAMLVE ELṦELḪET ÎNE LE NŽYA ÊCR MN ÊḪSN AMLE

inne elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti innā nuDīǔ ecra men eHsene ǎmelen
إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات إنا لا نضيع أجر من أحسن عملا

 » 18 / Kehf  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inandılar believed
وعملوا ع م ل | AML VAMLVE ve ǎmilū ve yaptılar and did
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler the good deeds,
إنا | ÎNE innā elbette biz indeed, We
لا | LE asla will not let go waste
نضيع ض ي ع | ŽYA NŽYA nuDīǔ zayi etmeyiz will not let go waste
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecra ecrini (the) reward
من | MN men kimsenin (of one) who
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsene güzel yapan does good
عملا ع م ل | AML AMLE ǎmelen işi deeds.

18:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | onlar ki | inandılar | ve yaptılar | iyi işler | elbette biz | asla | zayi etmeyiz | ecrini | kimsenin | güzel yapan | işi |

[] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [] [ŽYA] [ECR] [] [ḪSN] [AML]
ÎN ELZ̃YN ËMNVE VAMLVE ELṦELḪET ÎNE LE NŽYA ÊCR MN ÊḪSN AMLE

inne elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti innā nuDīǔ ecra men eHsene ǎmelen
إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات إنا لا نضيع أجر من أحسن عملا

[] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [] [] [ض ي ع] [ا ج ر] [] [ح س ن] [ع م ل]

 » 18 / Kehf  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inandılar believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML VAMLVE ve ǎmilū ve yaptılar and did
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler the good deeds,
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
إنا | ÎNE innā elbette biz indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لا | LE asla will not let go waste
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
نضيع ض ي ع | ŽYA NŽYA nuDīǔ zayi etmeyiz will not let go waste
Nun,Dad,Ye,Ayn,
50,800,10,70,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecra ecrini (the) reward
,Cim,Re,
,3,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
من | MN men kimsenin (of one) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsene güzel yapan does good
,Ha,Sin,Nun,
,8,60,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
عملا ع م ل | AML AMLE ǎmelen işi deeds.
Ayn,Mim,Lam,Elif,
70,40,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: onlar ki | امَنُوا: inandılar | وَعَمِلُوا: ve yaptılar | الصَّالِحَاتِ: iyi işler | إِنَّا: elbette biz | لَا: asla | نُضِيعُ: zayi etmeyiz | أَجْرَ: ecrini | مَنْ: kimsenin | أَحْسَنَ: güzel yapan | عَمَلًا: işi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN onlar ki | آمنوا ËMNWE inandılar | وعملوا WAMLWE ve yaptılar | الصالحات ELṦELḪET iyi işler | إنا ÎNE elbette biz | لا LE asla | نضيع NŽYA zayi etmeyiz | أجر ÊCR ecrini | من MN kimsenin | أحسن ÊḪSN güzel yapan | عملا AMLE işi |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: onlar ki | āmenū: inandılar | ve ǎmilū: ve yaptılar | S-SāliHāti: iyi işler | innā: elbette biz | : asla | nuDīǔ: zayi etmeyiz | ecra: ecrini | men: kimsenin | eHsene: güzel yapan | ǎmelen: işi |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: onlar ki | ËMNVE: inandılar | VAMLVE: ve yaptılar | ELṦELḪET: iyi işler | ÎNE: elbette biz | LE: asla | NŽYA: zayi etmeyiz | ÊCR: ecrini | MN: kimsenin | ÊḪSN: güzel yapan | AMLE: işi |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnanan ve iyi işlerde bulunanlara gelince: Şüphe yok ki biz, iyi işlerde bulunanların, güzel hareket edenlerin ecrini zâyi etmeyiz.
Adem Uğur : İman edip de güzel davranışlarda bulunanlar (bilmelidirler ki) biz, güzel işler yapanların ecrini zâyi etmeyiz.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki (Allâh ismiyle işaret edilenin Esmâ özellikleriyle zâhir oluşuna, Ahad - Samed oluşuna) iman edip imanın gereği olan düzgün çalışmalar yapanlar var ya; doğrusu iyi çalışmalarının karşılığını asla boşa çıkarmayız!
Ahmet Tekin : İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlerin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanların, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanların, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlerin, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapmakta sebat eden müslüman idarecilerin, askerî erkânın ve müslümanların amellerinin mükâfatını zâyi etmeyeceğiz.
Ahmet Varol : İman edip salih ameller işleyenlere gelince, biz iyi amel edenin ecrini zayi etmeyiz.
Ali Bulaç : Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten iman edip sâlih âmeller işleyenlere gelince: Şüphe yok ki, biz, öyle güzel bir âmel işleyenin mükâfatını zayi etmeyiz.
Bekir Sadak : (30-31) Iyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Dogrusu, inanip yararli is yapanlara, iste onlara, iclerinden irmaklar akan Adn cennetleri vardir. Orada altin bilezikler takinirlar, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek tahtlari uzerinde otururlar. Ne guzel bir mukafat ve ne guzel yaslanacak yer! *
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki, imân edip güzel f yararlı amellerde bulunanlar var ya,^ doğrusu biz güzel-yararlı amellerde! bulunanların ecrini (mükâfatını) boşa çıkarmayız.
Diyanet İşleri : Gerçek şu ki, iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz.
Diyanet İşleri (eski) : (30-31) İyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükafat ve ne güzel yaslanacak yer!
Diyanet Vakfi : İman edip de güzel davranışlarda bulunanlar (bilmelidirler ki) biz, güzel işler yapanların ecrini zâyi etmeyiz.
Edip Yüksel : İnanıp erdemli davrananlara gelince, elbette biz iyi işlerde bulunanların ödülünü yitirmeyiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İman edip de güzel davranışlarda bulunanlar var ya, şüphe yok ki biz öyle güzel işler yapanların mükafatını zayi etmeyiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İman edip iyi iyi amel işleyenlerin, şüphesiz ki, Biz öyle güzel işler yapanların mükafatını zayi etmeyiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Amma iyman edip salih salih ameller işliyenler, şüphe yok ki biz öyle güzel amel işliyenin ecrini zayi' etmeyiz
Fizilal-il Kuran : İman edip iyi ameller işleyenlere gelince, biz iyilik yapanları kesinlikle ödülsüz bırakmayız.
Gültekin Onan : Şüphesiz inanıp salih amellerde bulunanlar ise; biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz iman eden ve düzeltmeye yönelik işler yapanlar; şüphe yok ki Biz, işi güzel yapanların karşılığını kaybetmeyiz. "
Hasan Basri Çantay : Îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlarla gelince:) Biz, şübhe yok ki, iyi amel ve hareket edenin mükâfatını zaayi etmeyiz.
Hayrat Neşriyat : Îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, şübhesiz ki biz, amelce güzel olanın mükâfâtını zâyi' etmeyiz.
İbni Kesir : Muhakkak ki iman edip, salih amel işleyenlere gelince; muhakkak ki Biz; iyi hareket edenlerin ecrini zayi etmeyiz.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki âmenû olanlar (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, Biz kesinlikle en güzel amel işleyen kimselerin ecrini (karşılığını) zayi etmeyiz.
Muhammed Esed : (Ama) imana erip de dürüst ve erdemli davrananlara gelince: iyi ve güzel olanı yapmakta sebat gösterenlerin emeğini elbette zayi etmeyiz:
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok, o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular. Biz elbette (öyle) güzel amel işleyenlerin mükâfaatını zâyi etmeyiz.
Ömer Öngüt : İman edip de sâlih amel işleyenlere gelince, biz elbette güzel amel işleyenlerin mükâfatını boşa çıkarmayız.
Şaban Piriş : İman edip, doğruları yapanlar, elbette biz, iyi hareket edenlerin ecrini zayi etmeyiz.
Suat Yıldırım : İman edip güzel ve yararlı işler yapanlara gelince, şu bir gerçek ki Biz güzel iş yapanların işlerini asla zayi etmeyiz.
Süleyman Ateş : Onlar ki inandılar ve iyi işler yaptılar; elbette biz işi güzel yapanın ecrini zâyi etmeyiz.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız.
Ümit Şimşek : İman eden ve güzel işler yapanlara gelince, şurası muhakkak ki, Biz, güzel işler yapanların ödülünü zayi etmeyiz.
Yaşar Nuri Öztürk : İman edip hayra ve barışa yönelik ameller sergileyenlere gelince, kuşkusuz ki biz, güzel iş yapanların ödülünü yitirmeyeceğiz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}