» 18 / Kehf  81:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 81
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَرَدْنَا (FÊRD̃NE) = feeradnā : istedik ki
2. أَنْ (ÊN) = en :
3. يُبْدِلَهُمَا (YBD̃LHME) = yubdilehumā : onun yerine versin
4. رَبُّهُمَا (RBHME) = rabbuhumā : Rableri
5. خَيْرًا (ḢYRE) = ḣayran : daha hayırlısını
6. مِنْهُ (MNH) = minhu : ondan
7. زَكَاةً (ZKET) = zekāten : daha temiz
8. وَأَقْرَبَ (VÊGRB) = ve eḳrabe : ve daha yakınını
9. رُحْمًا (RḪME) = ruHmen : merhamete
istedik ki | | onun yerine versin | Rableri | daha hayırlısını | ondan | daha temiz | ve daha yakınını | merhamete |

[RVD̃] [] [BD̃L] [RBB] [ḢYR] [] [ZKV] [GRB] [RḪM]
FÊRD̃NE ÊN YBD̃LHME RBHME ḢYRE MNH ZKET VÊGRB RḪME

feeradnā en yubdilehumā rabbuhumā ḣayran minhu zekāten ve eḳrabe ruHmen
فأردنا أن يبدلهما ربهما خيرا منه زكاة وأقرب رحما

 » 18 / Kehf  Suresi: 81
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأردنا ر و د | RVD̃ FÊRD̃NE feeradnā istedik ki So we intended
أن | ÊN en that
يبدلهما ب د ل | BD̃L YBD̃LHME yubdilehumā onun yerine versin would change for them
ربهما ر ب ب | RBB RBHME rabbuhumā Rableri their Lord,
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran daha hayırlısını a better
منه | MNH minhu ondan than him
زكاة ز ك و | ZKV ZKET zekāten daha temiz (in) purity
وأقرب ق ر ب | GRB VÊGRB ve eḳrabe ve daha yakınını and nearer
رحما ر ح م | RḪM RḪME ruHmen merhamete (in) affection.

18:81 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

istedik ki | | onun yerine versin | Rableri | daha hayırlısını | ondan | daha temiz | ve daha yakınını | merhamete |

[RVD̃] [] [BD̃L] [RBB] [ḢYR] [] [ZKV] [GRB] [RḪM]
FÊRD̃NE ÊN YBD̃LHME RBHME ḢYRE MNH ZKET VÊGRB RḪME

feeradnā en yubdilehumā rabbuhumā ḣayran minhu zekāten ve eḳrabe ruHmen
فأردنا أن يبدلهما ربهما خيرا منه زكاة وأقرب رحما

[ر و د] [] [ب د ل] [ر ب ب] [خ ي ر] [] [ز ك و] [ق ر ب] [ر ح م]

 » 18 / Kehf  Suresi: 81
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأردنا ر و د | RVD̃ FÊRD̃NE feeradnā istedik ki So we intended
Fe,,Re,Dal,Nun,Elif,
80,,200,4,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يبدلهما ب د ل | BD̃L YBD̃LHME yubdilehumā onun yerine versin would change for them
Ye,Be,Dal,Lam,He,Mim,Elif,
10,2,4,30,5,40,1,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person dual object pronoun
فعل مضارع منصوب والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ربهما ر ب ب | RBB RBHME rabbuhumā Rableri their Lord,
Re,Be,He,Mim,Elif,
200,2,5,40,1,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person dual possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran daha hayırlısını a better
Hı,Ye,Re,Elif,
600,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
منه | MNH minhu ondan than him
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
زكاة ز ك و | ZKV ZKET zekāten daha temiz (in) purity
Ze,Kef,Elif,Te merbuta,
7,20,1,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
وأقرب ق ر ب | GRB VÊGRB ve eḳrabe ve daha yakınını and nearer
Vav,,Gaf,Re,Be,
6,,100,200,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine singular noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
رحما ر ح م | RḪM RḪME ruHmen merhamete (in) affection.
Re,Ha,Mim,Elif,
200,8,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَرَدْنَا: istedik ki | أَنْ: | يُبْدِلَهُمَا: onun yerine versin | رَبُّهُمَا: Rableri | خَيْرًا: daha hayırlısını | مِنْهُ: ondan | زَكَاةً: daha temiz | وَأَقْرَبَ: ve daha yakınını | رُحْمًا: merhamete |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأردنا FÊRD̃NE istedik ki | أن ÊN | يبدلهما YBD̃LHME onun yerine versin | ربهما RBHME Rableri | خيرا ḢYRE daha hayırlısını | منه MNH ondan | زكاة ZKET daha temiz | وأقرب WÊGRB ve daha yakınını | رحما RḪME merhamete |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeradnā: istedik ki | en: | yubdilehumā: onun yerine versin | rabbuhumā: Rableri | ḣayran: daha hayırlısını | minhu: ondan | zekāten: daha temiz | ve eḳrabe: ve daha yakınını | ruHmen: merhamete |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊRD̃NE: istedik ki | ÊN: | YBD̃LHME: onun yerine versin | RBHME: Rableri | ḢYRE: daha hayırlısını | MNH: ondan | ZKET: daha temiz | VÊGRB: ve daha yakınını | RḪME: merhamete |
Abdulbaki Gölpınarlı : Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine temizlikte daha ileri, merhametçe daha duygulu bir çocuğu vermesini diledik.
Adem Uğur : (Devam etti:) "Böylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin."
Ahmed Hulusi : "Böylece istedik ki, Rableri onlara, o çocuktan daha hayırlı, temiz; rahmetine daha yakınını açığa çıkarsın. "
Ahmet Tekin : 'İstedik ki, Rableri, bunun yerine onlara, daha temiz daha merhametli birini versin.' dedi.
Ahmet Varol : Böylece Rablerinin onun yerine kendilerine temizlikte daha hayırlı ve merhamette daha yakın birini vermesini istedik.
Ali Bulaç : Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik."
Ali Fikri Yavuz : İstedik ki, onların Rabbi bu oğlanın yerine, kendilerine temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe daha yakınını versin.
Bekir Sadak : Rablerinin o cocuktan daha temiz ve onlara daha cok merhamet eden birini vermesini istedik.»
Celal Yıldırım : Rablarının onun yerine onlara temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe de daha yakınını vermesini diledik.
Diyanet İşleri : “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.”
Diyanet İşleri (eski) : Rablerinin o çocuktan daha temiz ve onlara daha çok merhamet eden birini vermesini istedik.'
Diyanet Vakfi : (Devam etti:) «Böylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin.»
Edip Yüksel : 'İstedik ki Rab'leri onun yerine kendilerine ondan daha temiz ve merhametli birini versin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İstedik ki, Rableri onun yerine kendilerine temizlikçe daha hayırlı ve merhamet bakımından daha yakınını versin.
Elmalılı Hamdi Yazır : istedik ki kendilerinin rabbı ona bedel bunlara temizlikçe daha hayırlısını ve merhametce daha yakınını versin
Fizilal-il Kuran : İstedik ki, Rabb'leri onlara o delikanlıdan daha temiz ve daha iyiliksever bir evlat bağışlasın.
Gültekin Onan : "Böylece, onlara rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik."
Hakkı Yılmaz : (78-82) "Âlim ve rahmete mazhar kul: “İşte bu, aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o, üzerine sabretmeye güç yetiremediğin şeylerin birinci anlamlarını haber vereyim: “Gemi olayına gelince; o, denizde çalışan birtakım miskinlerindi. İşte o nedenle ben onu kusurlu hâle getirmek istedim. Ötelerinde de bütün güzel, sağlam gemileri gasp edip alan bir kral vardı. Delikanlıya da gelince; onun anne-babası mü’min kimselerdi. İşte o nedenle biz, onun, anne-babasını azdırmasından ve küfre; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeye sürüklemesinden korktuk. Sonra da ‘Rableri onun yerine kendilerine temizlikçe daha hayırlı ve merhamet bakımından daha yakınını versin’ istedik. Duvara da gelince; o, şehirdeki iki yetim oğlanındı ve onun altında onlar için bir define vardı. Babaları da iyi bir zat idi. İşte onun için, –Rabbinden bir rahmet olmak üzere– Rabbin onların erginlik çağına ermelerini, definelerini çıkarmalarını diledi. Ve ben onu [duvar doğrultma işini] kendi görüşümle yapmadım. İşte senin, üzerine sabretmeye takat getiremediğin şeylerin ilk plândaki anlamı!” "
Hasan Basri Çantay : Diledik ki bunun yerine Rableri kendilerine temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe daha yakınını versin».
Hayrat Neşriyat : 'Böylece Rablerinin kendilerine, (günahlardan) temiz olma cihetiyle ondan hayırlısını ve (onlara) merhametçe daha yakınını (o çocuğa) bedel olarak vermesini istedik!'
İbni Kesir : Rabblarının o çocuktan daha temiz ve daha çok merhametli birini vermesini istedik.
İskender Evrenosoğlu : Böylece onların Rabbinin, onu (öldürülen genci) ondan daha hayırlı, temiz ve merhamete daha yakın olanla değiştirmesini istedik.
Muhammed Esed : (onu öldürürken) Rablerinin o ana babaya onun yerine ondan daha temiz seciyeli ve merhamette ondan daha ileri (başka bir çocuk) vermesini istedik."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Artık biz istedik ki, Rableri onlara ondan temizlikçe daha hayırlısını ve merhametçe daha yakınını bedel olarak versin.»
Ömer Öngüt : “İstedik ki Rableri onlara o çocuktan daha temiz ve daha çok merhametli bir evlât versin. ”
Şaban Piriş : Rab’lerinin ondan daha temiz ve daha merhamete yakın, hayırlı bir evlat vermesini istedik.
Suat Yıldırım : Onların Rabbinin, kendilerine, onun yerine daha temiz, daha hayırlı, merhamette ondan daha hisli bir çocuk ihsan etmesini diledik.
Süleyman Ateş : "İstedik ki Rableri onun yerine onlara ondan daha temiz, daha merhametli (ana babasına iyilik eden) birini versin."
Tefhim-ul Kuran : Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik.»
Ümit Şimşek : 'İstedik ki, o çocuğun yerine, Rableri onlara huyu suyu temiz ve merhametli bir evlât versin.
Yaşar Nuri Öztürk : "Diledik ki, Rableri onlara o çocuktan temizlikçe daha üstün, merhametçe daha gelişmişini versin."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}