» 18 / Kehf  48:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 48
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَعُرِضُوا (VARŽVE) = ve ǔriDū : ve hepsi sunulmuşlardır
2. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
3. رَبِّكَ (RBK) = rabbike : senin Rabbine
4. صَفًّا (ṦFE) = Saffen : sıra sıra
5. لَقَدْ (LGD̃) = leḳad : andolsun
6. جِئْتُمُونَا (CÙTMVNE) = ci'tumūnā : bize geldiniz
7. كَمَا (KME) = kemā : gibi
8. خَلَقْنَاكُمْ (ḢLGNEKM) = ḣaleḳnākum : sizi yarattığımız
9. أَوَّلَ (ÊVL) = evvele : ilk
10. مَرَّةٍ (MRT) = merratin : defa
11. بَلْ (BL) = bel : oysa
12. زَعَمْتُمْ (ZAMTM) = zeǎmtum : siz sanmıştınız
13. أَلَّنْ (ÊLN) = ellen :
14. نَجْعَلَ (NCAL) = nec'ǎle : tayin etmeyeceğimizi
15. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
16. مَوْعِدًا (MVAD̃E) = mev'ǐden : bir vade
ve hepsi sunulmuşlardır | | senin Rabbine | sıra sıra | andolsun | bize geldiniz | gibi | sizi yarattığımız | ilk | defa | oysa | siz sanmıştınız | | tayin etmeyeceğimizi | size | bir vade |

[ARŽ] [] [RBB] [ṦFF] [] [CYE] [] [ḢLG] [EVL] [MRR] [] [ZAM] [] [CAL] [] [VAD̃]
VARŽVE AL RBK ṦFE LGD̃ CÙTMVNE KME ḢLGNEKM ÊVL MRT BL ZAMTM ÊLN NCAL LKM MVAD̃E

ve ǔriDū ǎlā rabbike Saffen leḳad ci'tumūnā kemā ḣaleḳnākum evvele merratin bel zeǎmtum ellen nec'ǎle lekum mev'ǐden
وعرضوا على ربك صفا لقد جئتمونا كما خلقناكم أول مرة بل زعمتم ألن نجعل لكم موعدا

 » 18 / Kehf  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وعرضوا ع ر ض | ARŽ VARŽVE ve ǔriDū ve hepsi sunulmuşlardır And they will be presented
على | AL ǎlā before
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike senin Rabbine your Lord
صفا ص ف ف | ṦFF ṦFE Saffen sıra sıra (in) rows,
لقد | LGD̃ leḳad andolsun """Certainly,"
جئتمونا ج ي ا | CYE CÙTMVNE ci'tumūnā bize geldiniz you have come to Us
كما | KME kemā gibi as
خلقناكم خ ل ق | ḢLG ḢLGNEKM ḣaleḳnākum sizi yarattığımız We created you
أول ا و ل | EVL ÊVL evvele ilk the first
مرة م ر ر | MRR MRT merratin defa time.
بل | BL bel oysa Nay,
زعمتم ز ع م | ZAM ZAMTM zeǎmtum siz sanmıştınız you claimed
ألن | ÊLN ellen that not
نجعل ج ع ل | CAL NCAL nec'ǎle tayin etmeyeceğimizi We made
لكم | LKM lekum size for you
موعدا و ع د | VAD̃ MVAD̃E mev'ǐden bir vade "an appointment."""

18:48 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve hepsi sunulmuşlardır | | senin Rabbine | sıra sıra | andolsun | bize geldiniz | gibi | sizi yarattığımız | ilk | defa | oysa | siz sanmıştınız | | tayin etmeyeceğimizi | size | bir vade |

[ARŽ] [] [RBB] [ṦFF] [] [CYE] [] [ḢLG] [EVL] [MRR] [] [ZAM] [] [CAL] [] [VAD̃]
VARŽVE AL RBK ṦFE LGD̃ CÙTMVNE KME ḢLGNEKM ÊVL MRT BL ZAMTM ÊLN NCAL LKM MVAD̃E

ve ǔriDū ǎlā rabbike Saffen leḳad ci'tumūnā kemā ḣaleḳnākum evvele merratin bel zeǎmtum ellen nec'ǎle lekum mev'ǐden
وعرضوا على ربك صفا لقد جئتمونا كما خلقناكم أول مرة بل زعمتم ألن نجعل لكم موعدا

[ع ر ض] [] [ر ب ب] [ص ف ف] [] [ج ي ا] [] [خ ل ق] [ا و ل] [م ر ر] [] [ز ع م] [] [ج ع ل] [] [و ع د]

 » 18 / Kehf  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وعرضوا ع ر ض | ARŽ VARŽVE ve ǔriDū ve hepsi sunulmuşlardır And they will be presented
Vav,Ayn,Re,Dad,Vav,Elif,
6,70,200,800,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
على | AL ǎlā before
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike senin Rabbine your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
صفا ص ف ف | ṦFF ṦFE Saffen sıra sıra (in) rows,
Sad,Fe,Elif,
90,80,1,
N – accusative masculine indefinite verbal noun
اسم منصوب
لقد | LGD̃ leḳad andolsun """Certainly,"
Lam,Gaf,Dal,
30,100,4,
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
جئتمونا ج ي ا | CYE CÙTMVNE ci'tumūnā bize geldiniz you have come to Us
Cim,,Te,Mim,Vav,Nun,Elif,
3,,400,40,6,50,1,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كما | KME kemā gibi as
Kef,Mim,Elif,
20,40,1,
P – prefixed preposition ka
SUB – subordinating conjunction
جار ومجرور
خلقناكم خ ل ق | ḢLG ḢLGNEKM ḣaleḳnākum sizi yarattığımız We created you
Hı,Lam,Gaf,Nun,Elif,Kef,Mim,
600,30,100,50,1,20,40,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أول ا و ل | EVL ÊVL evvele ilk the first
,Vav,Lam,
,6,30,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
مرة م ر ر | MRR MRT merratin defa time.
Mim,Re,Te merbuta,
40,200,400,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
بل | BL bel oysa Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
زعمتم ز ع م | ZAM ZAMTM zeǎmtum siz sanmıştınız you claimed
Ze,Ayn,Mim,Te,Mim,
7,70,40,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ألن | ÊLN ellen that not
,Lam,Nun,
,30,50,
SUB – subordinating conjunction
NEG – negative particle
حرف مصدري
حرف نفي
نجعل ج ع ل | CAL NCAL nec'ǎle tayin etmeyeceğimizi We made
Nun,Cim,Ayn,Lam,
50,3,70,30,
V – 1st person plural imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
لكم | LKM lekum size for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
موعدا و ع د | VAD̃ MVAD̃E mev'ǐden bir vade "an appointment."""
Mim,Vav,Ayn,Dal,Elif,
40,6,70,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَعُرِضُوا: ve hepsi sunulmuşlardır | عَلَىٰ: | رَبِّكَ: senin Rabbine | صَفًّا: sıra sıra | لَقَدْ: andolsun | جِئْتُمُونَا: bize geldiniz | كَمَا: gibi | خَلَقْنَاكُمْ: sizi yarattığımız | أَوَّلَ: ilk | مَرَّةٍ: defa | بَلْ: oysa | زَعَمْتُمْ: siz sanmıştınız | أَلَّنْ: | نَجْعَلَ: tayin etmeyeceğimizi | لَكُمْ: size | مَوْعِدًا: bir vade |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وعرضوا WARŽWE ve hepsi sunulmuşlardır | على AL | ربك RBK senin Rabbine | صفا ṦFE sıra sıra | لقد LGD̃ andolsun | جئتمونا CÙTMWNE bize geldiniz | كما KME gibi | خلقناكم ḢLGNEKM sizi yarattığımız | أول ÊWL ilk | مرة MRT defa | بل BL oysa | زعمتم ZAMTM siz sanmıştınız | ألن ÊLN | نجعل NCAL tayin etmeyeceğimizi | لكم LKM size | موعدا MWAD̃E bir vade |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ǔriDū: ve hepsi sunulmuşlardır | ǎlā: | rabbike: senin Rabbine | Saffen: sıra sıra | leḳad: andolsun | ci'tumūnā: bize geldiniz | kemā: gibi | ḣaleḳnākum: sizi yarattığımız | evvele: ilk | merratin: defa | bel: oysa | zeǎmtum: siz sanmıştınız | ellen: | nec'ǎle: tayin etmeyeceğimizi | lekum: size | mev'ǐden: bir vade |
Kırık Meal (Transcript) : |VARŽVE: ve hepsi sunulmuşlardır | AL: | RBK: senin Rabbine | ṦFE: sıra sıra | LGD̃: andolsun | CÙTMVNE: bize geldiniz | KME: gibi | ḢLGNEKM: sizi yarattığımız | ÊVL: ilk | MRT: defa | BL: oysa | ZAMTM: siz sanmıştınız | ÊLN: | NCAL: tayin etmeyeceğimizi | LKM: size | MVAD̃E: bir vade |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hepsi de saf saf Rabbine arz edilir, andolsun ki der, önce nasıl yarattıysak sizi öylece geldiniz tapımıza; size muayyen bir zaman tâyin etmedik mi sandınız?
Adem Uğur : Ve hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna çıkarılmışlardır: Andolsun ki sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Oysa size vâdedilenlerin tahakkuk edeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız, değil mi?
Ahmed Hulusi : Saf saf Rablerine arz olunmuşlardır (inanç mertebelerine göre yer alırlar)! Andolsun ki, sizi ilk yarattığımız gibi (bilinç karışıklığından arınmış, saf şuurlar olarak) bize geldiniz. . . Belki siz, sizin için böyle bir aşamayı oluşturmayacağımızı sandınız!
Ahmet Tekin : Hepsi saf halinde, sıra sıra Rabbinin huzuruna çıkarılacaklar. Allah onlara: 'Andolsun ki, sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Oysa size va’dedilenlerin gerçekleşeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız, değil mi?' buyuracak.
Ahmet Varol : Saflar halinde Rabbine sunulurlar. 'Andolsun, sizi ilk kez yarattığımız gibi bize geldiniz. Hayır, sizin için buluşma vakti belirlemeyeceğimizi sanmıştınız (değil mi)?'
Ali Bulaç : Onlar senin Rabbine sıra sıra sunulmuşlardır. Andolsun, siz ilk defa yarattığımız gibi bize gelmiş oldunuz. Hayır, bizim size bir kavuşma zamanı tesbit etmediğimizi sanmıştınız değil mi?
Ali Fikri Yavuz : Onlar, saf halinde Rabbine arzedilmişlerdir. (Sonra onlara şöyle denir): Yemin olsun ki, sizi ilk önce yarattığımız gibi (çıplak olarak) bize geldiniz. Fakat, size kıyamet için yaptığımız vaadi yerine getirmiyeceğiz, sanmıştınız; değil mi?
Bekir Sadak : Dizi dizi Rabbine sunulduklarinda onlara: «And olsun ki, sizi ilk defa yarattigimiz gibi Bize geldiniz. Sizi bir yere toplamak icin soz vermedigimizi iddia etmistiniz degil mi?» denir.
Celal Yıldırım : (Hepsi de) saf saf Rabbınıza arzedilmişlerdir. And olsun ki, sizi ilk yarattığımız gibi bize geldiniz. Ama (ne yazık ki) size va'dimizi gerçekleştirecek bir yer ve zaman belirlemediğimizi iddia edip durdunuz.
Diyanet İşleri : Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, “Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, sizin için hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız” denir.
Diyanet İşleri (eski) : Dizi dizi Rabbine sunulduklarında onlara: 'And olsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi Bize geldiniz. Sizi bir yere toplamak için söz vermediğimizi iddia etmiştiniz değil mi?' denir.
Diyanet Vakfi : Ve hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna çıkarılmışlardır: Andolsun ki sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Oysa size vâdedilenlerin tahakkuk edeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız, değil mi?
Edip Yüksel : Ve sırayla Rabbine sunulurlar. Bize, ilk başta sizi nasıl yarattıysak öyle gelirsiniz. Oysa, böyle bir buluşmayı gerçekleştirmeyeceğimizi ileri sürüyordunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmişlerdir. Allah, onlara şöyle diyecektir: «Şüphesiz sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Fakat, size kıyamet için yaptığımız vaadi yerine getirmeyeceğimizi sanmıştınız, değil mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hepsi saf saf Rabbine arzedilecekler; (O da şöyle) buyurur: «İşte andolsun ki, ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz; fakat siz va'd ettiğimiz zamanı gerçekleştiremeyeceğimizi sanmıştınız, değil mi?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve hepsi saffolarak Rabbına arz edilmişlerdir, işte buyurur celâlim hakkı için ilk def'a yarattığımız gibi bize geldiniz, fakat size hiç bir mev'id yapmıyacağız zuummetmiştiniz değilmi
Fizilal-il Kuran : Hepsi sıra sıra Rabb'inin huzuruna çıkarılırlar. Onlara «Tıpkı ilk yarattığımızda olduğunuz gibi şimdi karşımıza çıktınız. Oysa benimle hiç karşılaşmayacağınızı sanmıştınız» denir.
Gültekin Onan : Onlar senin rabbine sıra sıra sunulmuşlardır. Andolsun, siz ilk defa yarattığımız gibi bize gelmiş oldunuz. Hayır, bizim size bir kavuşma zamanı tesbit etmediğimizi sanmıştınız değil mi?
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, saf hâlinde Rabbine yayılmışlardır: “Şüphesiz sizi ilk önce oluşturduğumuz gibi Bize geldiniz. Aslında siz, sizin için buluşma zamanı gerçekleştirmeyeceğimize bâtılca inanıyordunuz.”
Hasan Basri Çantay : Hepsi saf (lar) haaline Rabbine arz edilmişlerdir. Andolsun ki sizi ilk defa yaratdığımız gibi bize geldiniz. Hayır, size va'dimizi yerine getirecek bir zaman ta'yîn etmediğimizi sandınız değil mi?
Hayrat Neşriyat : Ve (hepsi) sıra sıra Rabbinin huzûruna arz olunmuş (çıkarılmış)lardır. (Onlara:)'And olsun ki, sizi ilk def'a yarattığımız gibi (çıplak ve hiçbir şeye sâhip olmayarak) bize geldiniz. Hayır! Size (söylenenlerin gerçekleşeceği) bir va'd zamânı(nı) aslâ ta'yîn etmediğimizi sanmıştınız, değil mi?' (denir).
İbni Kesir : Saflar halinde Rabbına sunulduklarında onlara: Andolsun ki; sizi ilk kez yarattığımız gibi Bize geldiniz. Sizi toplamak için bir söz vermediğimizi iddia etmiştiniz değil mi?
İskender Evrenosoğlu : Saf saf Rabbine arz olundular (sunulacaklar). Andolsun ki siz, Bize, ilk yarattığımız gibi geldiniz (geleceksiniz). Hayır, size vaadedileni yapmayacağımız zannında bulundunuz.
Muhammed Esed : Ve dizi dizi Rablerinin huzuruna çıkarıldıklarında (Rableri onlara şöyle diyecek:) "İşte, sizi ilk kez yarattığımız günkü gibi (bütünüyle yapayalnız ve boyun eğmiş olarak) huzurumuza geldiniz; oysa, sizin için böyle bir buluşmayı gerçekleştirmeyeceğimizi sanıyordunuz hep!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Rabbine bir saf olarak arzedilmişlerdir. Muhakkak ki siz, kendinizi ilk defa yarattığımız gibi Bize gelmiş oldunuz. Hayır. Siz zû'm etmiş idiniz ki, sizin için hiçbir mev'id tayin etmeyeceğiz.
Ömer Öngüt : Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna arzedilirler. “Andolsun ki sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Halbuki siz, vâdedilenlerin gerçekleşeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız. ”
Şaban Piriş : Saf saf Rablerinin huzuruna arz edilirler. -İlk defa sizi yarattığımız gibi yine bize geldiniz. Oysa sizi toplayacağımıza dair bir söz vermediğimizi iddia etmiştiniz.
Suat Yıldırım : Hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna arz olundular. Ve şöyle nida edildi onlara: "İlkin sizi nasıl yarattıksa, aynen o şekilde Biz’e döndünüz. Siz ise, böyle bir buluşma belirlemediğimizi iddia ederdiniz değil mi?"
Süleyman Ateş : Ve hepsi sıra sıra senin Rabbine sunulmuşlardır: "Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (çırılçıplak, yalnız, malsız, mülksüz) bize geldiniz! Oysa siz, size (yaptıklarınızdan hesap sorulacak) bir zaman tayin etmeyeceğimizi sanmıştınız!"
Tefhim-ul Kuran : Onlar senin Rabbine sıra sıra sunulmuşlardır. Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi bize gelmiş oldunuz. Hayır, siz, bizim size bir kavuşma zamanı tesbit etmediğimizi sanmıştınız değil mi?
Ümit Şimşek : Hepsi saf saf Rabbine arz olunur. İlk önce sizi nasıl yarattıysak, öylece huzurumuza gelmişsinizdir. Halbuki size olan vaadimiz için bir zaman belirlemediğimizi sanıyordunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Hepsi, saflar halinde Rabbine arz edilmiştir. Yemin olsun, sizi ilk kez yarattığımız gibi yine bize geldiniz. Ama siz, sizin için hesabın görüleceği bir zaman belirlemeyeceğimizi sanmıştınız.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}