» 26 / Su’arâ  97:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 97
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. تَاللَّهِ (TELLH) = tāllehi : vallahi
2. إِنْ (ÎN) = in : gerçekten
3. كُنَّا (KNE) = kunnā : biz -imişiz
4. لَفِي (LFY) = lefī : içinde
5. ضَلَالٍ (ŽLEL) = Delālin : bir sapıklık
6. مُبِينٍ (MBYN) = mubīnin : apaçık
vallahi | gerçekten | biz -imişiz | içinde | bir sapıklık | apaçık |

[ELH] [] [KVN] [] [ŽLL] [BYN]
TELLH ÎN KNE LFY ŽLEL MBYN

tāllehi in kunnā lefī Delālin mubīnin
تالله إن كنا لفي ضلال مبين

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 97
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
تالله ا ل ه | ELH TELLH tāllehi vallahi """By Allah,"
إن | ÎN in gerçekten indeed,
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā biz -imişiz we were
لفي | LFY lefī içinde surely in
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık error
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık clear

26:97 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

vallahi | gerçekten | biz -imişiz | içinde | bir sapıklık | apaçık |

[ELH] [] [KVN] [] [ŽLL] [BYN]
TELLH ÎN KNE LFY ŽLEL MBYN

tāllehi in kunnā lefī Delālin mubīnin
تالله إن كنا لفي ضلال مبين

[ا ل ه] [] [ك و ن] [] [ض ل ل] [ب ي ن]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 97
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
تالله ا ل ه | ELH TELLH tāllehi vallahi """By Allah,"
Te,Elif,Lam,Lam,He,
400,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition ta (oath)
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
إن | ÎN in gerçekten indeed,
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā biz -imişiz we were
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
لفي | LFY lefī içinde surely in
Lam,Fe,Ye,
30,80,10,
EMPH – emphatic prefix lām
P – preposition
اللام لام التوكيد
حرف جر
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık error
Dad,Lam,Elif,Lam,
800,30,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık clear
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
TELLH ÎN KNE LFY ŽLEL MBYN

تالله إن كنا لفي ضلال مبين

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 97

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |تَاللَّهِ: vallahi | إِنْ: gerçekten | كُنَّا: biz -imişiz | لَفِي: içinde | ضَلَالٍ: bir sapıklık | مُبِينٍ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |تالله TELLH vallahi | إن ÎN gerçekten | كنا KNE biz -imişiz | لفي LFY içinde | ضلال ŽLEL bir sapıklık | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |tāllehi: vallahi | in: gerçekten | kunnā: biz -imişiz | lefī: içinde | Delālin: bir sapıklık | mubīnin: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |TELLH: vallahi | ÎN: gerçekten | KNE: biz -imişiz | LFY: içinde | ŽLEL: bir sapıklık | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah hakkı için gerçekten de biz, apaçık bir sapıklık içindeydik.
Adem Uğur : Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
Ahmed Hulusi : "Tallahi, kesinlikle apaçık bir sapkınlık içinde imişiz!"
Ahmet Tekin : 'Vallahi biz, tamamen başımıza buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindeymişiz.'
Ahmet Varol : 'Allah'a andolsun, biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
Ali Bulaç : "Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,"
Ali Fikri Yavuz : “-Vallahi, doğrusu biz, açık bir sapıklık içinde idik.
Bekir Sadak : (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.
Celal Yıldırım : Allah'a yemin ederiz ki, bizler gerçekten açık bir sapıklık içinde idik.
Diyanet İşleri : “Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
Diyanet İşleri (eski) : (96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler.
Diyanet Vakfi : Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
Edip Yüksel : 'ALLAH'a andolsun, biz gerçekten çok açık bir sapıklık içinde imişiz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Vallahi biz, doğrusu açık bir sapıklık içindeymişiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz
Fizilal-il Kuran : Vallahi bizler apaçık bir sapıklığa saplanmıştık.
Gültekin Onan : "Andolsun Tanrı'ya, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
Hakkı Yılmaz : (96-102) Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: “Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!”
Hasan Basri Çantay : «Allaha andolsun, hakıykat biz apaçık bir sapıklık içinde idik».
Hayrat Neşriyat : (96-97) Onlar orada (putlarıyla) çekişerek derler ki: 'Allah’a yemîn olsun ki, (biz)elbette apaçık bir dalâlet içinde imişiz.'
İbni Kesir : Andolsun Allah'a ki; biz, apaçık sapıklıkta idik.
İskender Evrenosoğlu : Allah'a yemin olsun ki, biz mutlaka apaçık bir dalâlet içindeydik.
Muhammed Esed : "Allah şahittir ki, biz apaçık bir sapıklık içindeydik,
Ömer Nasuhi Bilmen : (96-97) Ve onlar orada birbirleriyle husumette bulunarak diyecekler ki: «Allah'a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.»
Ömer Öngüt : “Vallahi biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz. ”
Şaban Piriş : -Vallahi biz, açıkça sapıklıktaydık.
Suat Yıldırım : (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
Süleyman Ateş : "Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!"
Tefhim-ul Kuran : «Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,»
Ümit Şimşek : 'Allah'a yemin olsun, apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
Yaşar Nuri Öztürk : "Vallahi, biz açık bir sapıklığın ta içindeymişiz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}