» 26 / Su’arâ  173:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 173
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَمْطَرْنَا (VÊMŦRNE) = ve emTarnā : ve yağdırdık
2. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : üzerlerine
3. مَطَرًا (MŦRE) = meTaran : bir yağmur
4. فَسَاءَ (FSEÙ) = fe sā'e : çok kötü oldu
5. مَطَرُ (MŦR) = meTaru : yağmuru
6. الْمُنْذَرِينَ (ELMNZ̃RYN) = l-munƶerīne : uyarılanların
ve yağdırdık | üzerlerine | bir yağmur | çok kötü oldu | yağmuru | uyarılanların |

[MŦR] [] [MŦR] [SVE] [MŦR] [NZ̃R]
VÊMŦRNE ALYHM MŦRE FSEÙ MŦR ELMNZ̃RYN

ve emTarnā ǎleyhim meTaran fe sā'e meTaru l-munƶerīne
وأمطرنا عليهم مطرا فساء مطر المنذرين

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 173
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأمطرنا م ط ر | MŦR VÊMŦRNE ve emTarnā ve yağdırdık And We rained
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine upon them
مطرا م ط ر | MŦR MŦRE meTaran bir yağmur a rain,
فساء س و ا | SVE FSEÙ fe sā'e çok kötü oldu and evil was
مطر م ط ر | MŦR MŦR meTaru yağmuru (was) the rain
المنذرين ن ذ ر | NZ̃R ELMNZ̃RYN l-munƶerīne uyarılanların (on) those who were warned.

26:173 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve yağdırdık | üzerlerine | bir yağmur | çok kötü oldu | yağmuru | uyarılanların |

[MŦR] [] [MŦR] [SVE] [MŦR] [NZ̃R]
VÊMŦRNE ALYHM MŦRE FSEÙ MŦR ELMNZ̃RYN

ve emTarnā ǎleyhim meTaran fe sā'e meTaru l-munƶerīne
وأمطرنا عليهم مطرا فساء مطر المنذرين

[م ط ر] [] [م ط ر] [س و ا] [م ط ر] [ن ذ ر]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 173
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأمطرنا م ط ر | MŦR VÊMŦRNE ve emTarnā ve yağdırdık And We rained
Vav,,Mim,Tı,Re,Nun,Elif,
6,,40,9,200,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine upon them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
مطرا م ط ر | MŦR MŦRE meTaran bir yağmur a rain,
Mim,Tı,Re,Elif,
40,9,200,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Rain"
اسم منصوب
فساء س و ا | SVE FSEÙ fe sā'e çok kötü oldu and evil was
Fe,Sin,Elif,,
80,60,1,,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
مطر م ط ر | MŦR MŦR meTaru yağmuru (was) the rain
Mim,Tı,Re,
40,9,200,
"N – nominative masculine noun → Rain"
اسم مرفوع
المنذرين ن ذ ر | NZ̃R ELMNZ̃RYN l-munƶerīne uyarılanların (on) those who were warned.
Elif,Lam,Mim,Nun,Zel,Re,Ye,Nun,
1,30,40,50,700,200,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) passive participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَمْطَرْنَا: ve yağdırdık | عَلَيْهِمْ: üzerlerine | مَطَرًا: bir yağmur | فَسَاءَ: çok kötü oldu | مَطَرُ: yağmuru | الْمُنْذَرِينَ: uyarılanların |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأمطرنا WÊMŦRNE ve yağdırdık | عليهم ALYHM üzerlerine | مطرا MŦRE bir yağmur | فساء FSEÙ çok kötü oldu | مطر MŦR yağmuru | المنذرين ELMNZ̃RYN uyarılanların |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve emTarnā: ve yağdırdık | ǎleyhim: üzerlerine | meTaran: bir yağmur | fe sā'e: çok kötü oldu | meTaru: yağmuru | l-munƶerīne: uyarılanların |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊMŦRNE: ve yağdırdık | ALYHM: üzerlerine | MŦRE: bir yağmur | FSEÙ: çok kötü oldu | MŦR: yağmuru | ELMNZ̃RYN: uyarılanların |
Abdulbaki Gölpınarlı : Üstlerine öylesine bir yağmur yağdırdık ki, ne de kötüdür korkutulanlara yağdırılan yağmur.
Adem Uğur : Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!
Ahmed Hulusi : Onların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Uyarılanların yağmuru ne kötüdür!
Ahmet Tekin : Üzerlerine dehşetli bir yağmur, taş yağdırdık. Sorumluluk hesap ve ceza hatırlatılarak uyarılanların yağmuru ne berbat bir yağmurdu.
Ahmet Varol : Üzerlerine de bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların [4] yağmurları ne kötü idi!
Ali Bulaç : Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kötü.
Ali Fikri Yavuz : Üzerlerine (kızgın lâvlardan ibaret) taş yağmuru yağdırdık. İşte bak, azabla korkutulanların yağmuru ne kötüdür!...
Bekir Sadak : Uzerlerine de yagmur yagdirdik. Uyarilan fakat yola gelmeyenlerin yagmuru ne kotu idi!
Celal Yıldırım : Ve üzerlerine (taştan topraktan bir felâket) yağmuru yağdırdık. O uyarılanların yağmuru ne de kötü !
Diyanet İşleri : Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!
Diyanet İşleri (eski) : Üzerlerine de yağmur yağdırdık. Uyarılan fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!
Diyanet Vakfi : Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!
Edip Yüksel : Üzerlerine bir çeşit yağmur yağdırdık; uyarılanların yağmuru ne felaketli bir yağmurdur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, (uyarılanların) o yağmuru ne kötü bir yağmurdu!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, ne kötü idi O uyarılanların yağmuru!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki ne fena idi o münzerin yağmuru
Fizilal-il Kuran : Onların başlarına müthiş bir yağmur yağdırdık. Uyarıcıları umursamayanların başlarına yağan yağmur ne fenadır.
Gültekin Onan : Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kötü.
Hakkı Yılmaz : Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Bak işte uyarılanların yağmuru ne kötüdür!
Hasan Basri Çantay : Üstlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki. (Bak) inzâr edilenlerin yağmuru ne kötüdür!
Hayrat Neşriyat : Üzerlerine (taştan) bir yağmur yağdırdık! Artık o korkutulanların (Lût kavminin)yağmuru ne kötüdür!
İbni Kesir : Üzerlerine de bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
İskender Evrenosoğlu : Ve onların üzerine yağmur yağdırdık. İşte bu uyarılanların yağmuru, çok kötü idi.
Muhammed Esed : üzerlerine (helak edici) yağmurlar yağdırdık; uyarıl(dıkları halde uslanmay)anların maruz kaldığı yağmur, gerçekten, ne korkunçtur!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onların üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık ne fena oldu o korkutulmuşların yağmuru!
Ömer Öngüt : Üzerlerine öyle bir yağmur indirdik ki! Ne kötü idi azapla korkutulanların yağmuru!
Şaban Piriş : Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırdık. Uyarılmışların yağmuru ne kötüdür..
Suat Yıldırım : Üzerlerine öyle helâk eden bir yağmur yağdırdık ki sorma! Uyarılanların başına yağan musîbet ne fena idi!
Süleyman Ateş : Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık, uyarıl(ıp da yola gelmey)enlerin yağmuru hakikaten çok kötü oldu!
Tefhim-ul Kuran : Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kadar da kötü.
Ümit Şimşek : Üzerlerine bir azap yağmuru indirdik. Uyarılmış olanlar için ne kötü bir yağmurdu o!
Yaşar Nuri Öztürk : Üzerlerine bir de yağmur yağdırdık. Ne de kötüymüş uyarılanların yağmuru!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}