» 26 / Su’arâ  132:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 132
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَاتَّقُوا (VETGVE) = vetteḳū : ve korkun
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : kimseden
3. أَمَدَّكُمْ (ÊMD̃KM) = emeddekum : size bol bol veren
4. بِمَا (BME) = bimā : şeyleri (ni'metleri)
5. تَعْلَمُونَ (TALMVN) = teǎ'lemūne : bildiğiniz
ve korkun | kimseden | size bol bol veren | şeyleri (ni'metleri) | bildiğiniz |

[VGY] [] [MD̃D̃] [] [ALM]
VETGVE ELZ̃Y ÊMD̃KM BME TALMVN

vetteḳū lleƶī emeddekum bimā teǎ'lemūne
واتقوا الذي أمدكم بما تعلمون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 132
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واتقوا و ق ي | VGY VETGVE vetteḳū ve korkun And fear
الذي | ELZ̃Y lleƶī kimseden the One Who
أمدكم م د د | MD̃D̃ ÊMD̃KM emeddekum size bol bol veren has aided you
بما | BME bimā şeyleri (ni'metleri) with what
تعلمون ع ل م | ALM TALMVN teǎ'lemūne bildiğiniz you know,

26:132 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve korkun | kimseden | size bol bol veren | şeyleri (ni'metleri) | bildiğiniz |

[VGY] [] [MD̃D̃] [] [ALM]
VETGVE ELZ̃Y ÊMD̃KM BME TALMVN

vetteḳū lleƶī emeddekum bimā teǎ'lemūne
واتقوا الذي أمدكم بما تعلمون

[و ق ي] [] [م د د] [] [ع ل م]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 132
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واتقوا و ق ي | VGY VETGVE vetteḳū ve korkun And fear
Vav,Elif,Te,Gaf,Vav,Elif,
6,1,400,100,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الذي | ELZ̃Y lleƶī kimseden the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
أمدكم م د د | MD̃D̃ ÊMD̃KM emeddekum size bol bol veren has aided you
,Mim,Dal,Kef,Mim,
,40,4,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما | BME bimā şeyleri (ni'metleri) with what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تعلمون ع ل م | ALM TALMVN teǎ'lemūne bildiğiniz you know,
Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
400,70,30,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَاتَّقُوا: ve korkun | الَّذِي: kimseden | أَمَدَّكُمْ: size bol bol veren | بِمَا: şeyleri (ni'metleri) | تَعْلَمُونَ: bildiğiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |واتقوا WETGWE ve korkun | الذي ELZ̃Y kimseden | أمدكم ÊMD̃KM size bol bol veren | بما BME şeyleri (ni'metleri) | تعلمون TALMWN bildiğiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |vetteḳū: ve korkun | lleƶī: kimseden | emeddekum: size bol bol veren | bimā: şeyleri (ni'metleri) | teǎ'lemūne: bildiğiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |VETGVE: ve korkun | ELZ̃Y: kimseden | ÊMD̃KM: size bol bol veren | BME: şeyleri (ni'metleri) | TALMVN: bildiğiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Çekinin o mâbuttan ki bildiğiniz nîmetleri vererek yardım etti size.
Adem Uğur : Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren, Allah'dan korkun.
Ahmed Hulusi : "Bildiğiniz nimetlerle size yardım edenden korunun. "
Ahmet Tekin : 'Size, o bildiğiniz şeyleri veren Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun.'
Ahmet Varol : Size bildiğiniz üzere nimetleri ihsan edenden korkun.
Ali Bulaç : "Bildiğiniz şeylerle size yardım edenden korkup sakının."
Ali Fikri Yavuz : Size bildiğiniz şeyleri verenden sakının;
Bekir Sadak : (124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.
Celal Yıldırım : Bildiğiniz nimetleri size (cömertçe) verenden (O'na karşı gelmekten) sakının.
Diyanet İşleri : (132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”
Diyanet İşleri (eski) : (124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi : (132-134) Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek)ten sakının.
Edip Yüksel : 'Bildiğiniz her şeyi size vereni dinleyin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «O Allah'tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri vermekte,»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O Allah'tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri verdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : O Allahdan korkun ki size o bildiğiniz şeylere imdad buyurdu
Fizilal-il Kuran : Size bildiğiniz nimetleri bağışlayan Allah'tan korkunuz.
Gültekin Onan : "Bildiğiniz şeylerle size yardım edenden korkup sakının."
Hakkı Yılmaz : (124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorbaca mı yakaladınız? Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Size o bildiğiniz şeyleri verenin [davarlar, oğullar, bağlar, bahçeler, pınarlar verenin] koruması altına girin. Şüphesiz ki ben, sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.”
Hasan Basri Çantay : «Size bilib durduğunuz şeylerle (nimetlerle) yardım eden»,
Hayrat Neşriyat : 'Bilip durduğunuz şeyler (ni'metler) ile size yardım edenden sakının!'
İbni Kesir : Bildiğiniz şeylerle sizi destekleyenden sakının.
İskender Evrenosoğlu : Ve bildiğiniz (sizlere öğrettiği) şeylerle size yardım eden (Allah'a) karşı takva sahibi olun (Allah'a ulaşmayı dileyin).
Muhammed Esed : düşünebileceğiniz bütün (iyilikleri) size sağlayan (Allah'tan) yana duyarlı olun;
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve o Zât'tan korkunuz ki, bildiğiniz şeylerle size imdat etti.»
Ömer Öngüt : “Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren Allah'tan korkun. ”
Şaban Piriş : Size bildiğiniz şeyleri sunandan korkun!
Suat Yıldırım : (131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"
Süleyman Ateş : "Size bildiğiniz ni'metleri bol bol veren (Allâh)dan korkun."
Tefhim-ul Kuran : «Bilmekte olduğunuz şeylerle size yardım edenden korkup sakının,»
Ümit Şimşek : 'O Allah'tan korkun ki, size bildiğiniz bunca nimetleri verdi.
Yaşar Nuri Öztürk : "O bildiğiniz nimetleri önünüze yayandan korkun."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}