» 26 / Su’arâ  57:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 57
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَخْرَجْنَاهُمْ (FÊḢRCNEHM) = feeḣracnāhum : böylece biz onları çıkardık
2. مِنْ (MN) = min : -den
3. جَنَّاتٍ (CNET) = cennātin : bahçeler(in)-
4. وَعُيُونٍ (VAYVN) = ve ǔyūnin : ve çeşmeler(inden)
böylece biz onları çıkardık | -den | bahçeler(in)- | ve çeşmeler(inden) |

[ḢRC] [] [CNN] [AYN]
FÊḢRCNEHM MN CNET VAYVN

feeḣracnāhum min cennātin ve ǔyūnin
فأخرجناهم من جنات وعيون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 57
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخرجناهم خ ر ج | ḢRC FÊḢRCNEHM feeḣracnāhum böylece biz onları çıkardık So We expelled them
من | MN min -den from
جنات ج ن ن | CNN CNET cennātin bahçeler(in)- gardens
وعيون ع ي ن | AYN VAYVN ve ǔyūnin ve çeşmeler(inden) and springs,

26:57 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

böylece biz onları çıkardık | -den | bahçeler(in)- | ve çeşmeler(inden) |

[ḢRC] [] [CNN] [AYN]
FÊḢRCNEHM MN CNET VAYVN

feeḣracnāhum min cennātin ve ǔyūnin
فأخرجناهم من جنات وعيون

[خ ر ج] [] [ج ن ن] [ع ي ن]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 57
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخرجناهم خ ر ج | ḢRC FÊḢRCNEHM feeḣracnāhum böylece biz onları çıkardık So We expelled them
Fe,,Hı,Re,Cim,Nun,Elif,He,Mim,
80,,600,200,3,50,1,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
جنات ج ن ن | CNN CNET cennātin bahçeler(in)- gardens
Cim,Nun,Elif,Te,
3,50,1,400,
N – genitive feminine plural indefinite noun
اسم مجرور
وعيون ع ي ن | AYN VAYVN ve ǔyūnin ve çeşmeler(inden) and springs,
Vav,Ayn,Ye,Vav,Nun,
6,70,10,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine plural indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
FÊḢRCNEHM MN CNET VAYVN

فأخرجناهم من جنات وعيون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 57

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَخْرَجْنَاهُمْ: böylece biz onları çıkardık | مِنْ: -den | جَنَّاتٍ: bahçeler(in)- | وَعُيُونٍ: ve çeşmeler(inden) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأخرجناهم FÊḢRCNEHM böylece biz onları çıkardık | من MN -den | جنات CNET bahçeler(in)- | وعيون WAYWN ve çeşmeler(inden) |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeḣracnāhum: böylece biz onları çıkardık | min: -den | cennātin: bahçeler(in)- | ve ǔyūnin: ve çeşmeler(inden) |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊḢRCNEHM: böylece biz onları çıkardık | MN: -den | CNET: bahçeler(in)- | VAYVN: ve çeşmeler(inden) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken onları bahçelerden, kaynaklardan sürüp çıkardık.
Adem Uğur : Ama (sonunda) biz onları (Firavun ve kavmini), bahçelerden, pınarlardan, çıkardık.
Ahmed Hulusi : Bu yüzden onları bağ-bahçelerden ve pınarlardan çıkardık.
Ahmet Tekin : Sonra biz onları bahçelerden, akarsu kıyılarından ve pınar başlarından çıkardık.
Ahmet Varol : Böylece onları bahçelerden ve pınarlardan çıkardık,
Ali Bulaç : Böylelikle biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık;
Ali Fikri Yavuz : Böylece Firavun’u ve kavmini çıkardık bostanlardan, pınarlardan;
Bekir Sadak : (57-59) Ama biz Firavun ve adamlarini bahcelerden, pinar baslarindan, hazinelerden ve serefli makamlardan cikardik. Boylece oralara Israilogullarini mirasci kildik.
Celal Yıldırım : (57-58) Bununla beraber biz Fir'avn ve askerlerini bahçelerinden, pınarlarından, hazine ve yüce-şerefli makamlardan çıkardık.
Diyanet İşleri : (57-58) Biz de Firavun’un kavmini bahçelerden, pınar başlarından, servetlerden ve iyi bir konumdan çıkardık.
Diyanet İşleri (eski) : (57-59) Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.
Diyanet Vakfi : (57-58) Ama (sonunda) biz onları (Firavun ve kavmini), bahçelerden, pınarlardan, hazinelerden ve değerli bir yerden çıkardık.
Edip Yüksel : Sonunda, onları çıkardık: Bahçelerden, çeşmelerden,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ama (sonunda) biz, onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pınarlardan,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böylece Biz onları bahçelerden, pınarlardan,
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu suretle bunları bostanlardan, pınarlardan
Fizilal-il Kuran : Böylece biz, Firavun ve soydaşlarını bahçelerden ve pınar başlarından çıkardık.
Gültekin Onan : Böylelikle biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık;
Hakkı Yılmaz : (57-59) Sonunda Biz, Firavun ve toplumunu bahçelerden, pınarlardan, hazinelerden ve şerefli makamdan çıkardık. İşte böyle! Ve sonra onlara İsrâîloğulları'nı mirasçı/son sahip yaptık.
Hasan Basri Çantay : (57-58) Bu suretle onları bostanlardan, akar sulardan, hazînelerden ve şerefli makam (lar) dan çıkardık.
Hayrat Neşriyat : (57-58) Böylelikle (İsrâiloğullarının peşine düşürerek) onları bahçelerden, pınarlardan, hazînelerden ve güzel yerlerden çıkardık.
İbni Kesir : Fakat Biz, onları bahçelerden ve pınar başlarından çıkardık.
İskender Evrenosoğlu : Böylece Biz, onları (firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan çıkardık.
Muhammed Esed : bunun içindir ki onları bağlar(ın)dan bahçeler(in)den, pınar başlarından çıkarıp attık,
Ömer Nasuhi Bilmen : Cenâb-ı Hak da buyuruyor ki: «Artık biz onları bostanlardan, ırmaklardan çıkardık.»
Ömer Öngüt : Böylece biz onları bahçelerden ve pınar başlarından çıkardık.
Şaban Piriş : Biz de onları, bahçelerden ve pınarlardan çıkardık.
Suat Yıldırım : (57-58) Ama neticede Biz onları bahçelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince çok değerli makam ve mevkilerinden çıkardık.
Süleyman Ateş : Böylece biz onları çıkardık: bahçeler(in)den, çeşmeler(in)den.
Tefhim-ul Kuran : Böylelikle biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık;
Ümit Şimşek : İşte böyle çıkardık onları bahçelerinden, pınarlarından.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine biz onları bahçelerinden, pınarlarından çıkardık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}