» 7 / A’râf  36:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 36
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : kimseler
2. كَذَّبُوا (KZ̃BVE) = keƶƶebū : yalanlayan
3. بِايَاتِنَا (B ËYETNE) = biāyātinā : ayetlerimizi
4. وَاسْتَكْبَرُوا (VESTKBRVE) = vestekberū : ve büyüklenenler
5. عَنْهَا (ANHE) = ǎnhā : onlara karşı
6. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : işte onlar
7. أَصْحَابُ (ÊṦḪEB) = eSHābu : halkıdır
8. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateş
9. هُمْ (HM) = hum : onlar
10. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
11. خَالِدُونَ (ḢELD̃VN) = ḣālidūne : sürekli kalacaklardır
kimseler | yalanlayan | ayetlerimizi | ve büyüklenenler | onlara karşı | işte onlar | halkıdır | ateş | onlar | orada | sürekli kalacaklardır |

[] [KZ̃B] [EYY] [KBR] [] [] [ṦḪB] [NVR] [] [] [ḢLD̃]
VELZ̃YN KZ̃BVE B ËYETNE VESTKBRVE ANHE ÊVLÙK ÊṦḪEB ELNER HM FYHE ḢELD̃VN

velleƶīne keƶƶebū biāyātinā vestekberū ǎnhā ulāike eSHābu n-nāri hum fīhā ḣālidūne
والذين كذبوا بآياتنا واستكبروا عنها أولئك أصحاب النار هم فيها خالدون

 » 7 / A’râf  Suresi: 36
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimseler But those who
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BVE keƶƶebū yalanlayan deny
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Verses
واستكبروا ك ب ر | KBR VESTKBRVE vestekberū ve büyüklenenler and (are) arrogant
عنها | ANHE ǎnhā onlara karşı towards them
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar those
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkıdır (are the) companions
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire,
هم | HM hum onlar they
فيها | FYHE fīhā orada in it
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃VN ḣālidūne sürekli kalacaklardır will abide forever.

7:36 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kimseler | yalanlayan | ayetlerimizi | ve büyüklenenler | onlara karşı | işte onlar | halkıdır | ateş | onlar | orada | sürekli kalacaklardır |

[] [KZ̃B] [EYY] [KBR] [] [] [ṦḪB] [NVR] [] [] [ḢLD̃]
VELZ̃YN KZ̃BVE B ËYETNE VESTKBRVE ANHE ÊVLÙK ÊṦḪEB ELNER HM FYHE ḢELD̃VN

velleƶīne keƶƶebū biāyātinā vestekberū ǎnhā ulāike eSHābu n-nāri hum fīhā ḣālidūne
والذين كذبوا بآياتنا واستكبروا عنها أولئك أصحاب النار هم فيها خالدون

[] [ك ذ ب] [ا ي ي] [ك ب ر] [] [] [ص ح ب] [ن و ر] [] [] [خ ل د]

 » 7 / A’râf  Suresi: 36
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimseler But those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
REM – prefixed resumption particle
REL – masculine plural relative pronoun
الواو استئنافية
اسم موصول
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BVE keƶƶebū yalanlayan deny
Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
20,700,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Verses
Be,,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
2,,10,1,400,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
واستكبروا ك ب ر | KBR VESTKBRVE vestekberū ve büyüklenenler and (are) arrogant
Vav,Elif,Sin,Te,Kef,Be,Re,Vav,Elif,
6,1,60,400,20,2,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عنها | ANHE ǎnhā onlara karşı towards them
Ayn,Nun,He,Elif,
70,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkıdır (are the) companions
,Sad,Ha,Elif,Be,
,90,8,1,2,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire,
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
فيها | FYHE fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃VN ḣālidūne sürekli kalacaklardır will abide forever.
Hı,Elif,Lam,Dal,Vav,Nun,
600,1,30,4,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: kimseler | كَذَّبُوا: yalanlayan | بِايَاتِنَا: ayetlerimizi | وَاسْتَكْبَرُوا: ve büyüklenenler | عَنْهَا: onlara karşı | أُولَٰئِكَ: işte onlar | أَصْحَابُ: halkıdır | النَّارِ: ateş | هُمْ: onlar | فِيهَا: orada | خَالِدُونَ: sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN kimseler | كذبوا KZ̃BWE yalanlayan | بآياتنا B ËYETNE ayetlerimizi | واستكبروا WESTKBRWE ve büyüklenenler | عنها ANHE onlara karşı | أولئك ÊWLÙK işte onlar | أصحاب ÊṦḪEB halkıdır | النار ELNER ateş | هم HM onlar | فيها FYHE orada | خالدون ḢELD̃WN sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: kimseler | keƶƶebū: yalanlayan | biāyātinā: ayetlerimizi | vestekberū: ve büyüklenenler | ǎnhā: onlara karşı | ulāike: işte onlar | eSHābu: halkıdır | n-nāri: ateş | hum: onlar | fīhā: orada | ḣālidūne: sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Transcript) : |VELZ̃YN: kimseler | KZ̃BVE: yalanlayan | B ËYETNE: ayetlerimizi | VESTKBRVE: ve büyüklenenler | ANHE: onlara karşı | ÊVLÙK: işte onlar | ÊṦḪEB: halkıdır | ELNER: ateş | HM: onlar | FYHE: orada | ḢELD̃VN: sürekli kalacaklardır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Âyetlerimizi inkâr edenler ve onları kabûl etmeyi ululuklarına yediremeyenlerse cehennem ehlidir ve orada ebedî kalır onlar.
Adem Uğur : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Ahmed Hulusi : (Esmâ özelliklerinin açığa çıkışı olan) işaretlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı benlik taslayıp büyüklenenler (var ya), işte onlar Nâr (ateş - dalga boyu yapı - radyasyon) ehlidirler! Onlar orada sonsuza dek kalıcılardır.
Ahmet Tekin : Peygamberlere indirilen âyetlerimizi yalanlayanlar; kibirlenip büyüklük taslayarak âyetlerimizdeki şer’î hükümleri kabullenmeyi gururlarına yediremeyenler, zorbalar, diktatörler, işte onlar da cehennem ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.
Ahmet Varol : Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar ise, onlar da cehennemliklerdir. Onlar orada sürekli kalacaklardır.
Ali Bulaç : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Âyetlerimizi yalanlıyanlara ve bunlara imanı, kibirlerine yedirmiyenlere gelince; bunlar cehennemliktirler, onlar ebedî olarak orada kalıcıdırlar.
Bekir Sadak : Ayetlerimizi yalanlayip onlara karsi buyukluk taslayanlar, iste onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardir.
Celal Yıldırım : Âyetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar yok mu, işte onlardır Cehennem yaranları, onlardır orada ebedî kalıcılar.
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince, işte onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
Diyanet Vakfi : Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Edip Yüksel : Büyüklük taslayarak ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır; orada ebedi kalıcıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kim de âyetlerimizi yalanlar ve onlara karşı büyüklük taslarsa, işte onlar cehennemliktirler ve orada ebedî olarak kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara inanmayı kibirlerine yediremeyenler ise cehennemin sakinleridir ve sonsuza dek orada kalacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimizi tekzib edenlere, ve bunlara iymanı kibirlerine yediremiyenlere gelince böyleler eshabı nârdır, hep onda muhaleddirler
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimizi yalanlayanlar, onlara burun kıvıranlar ise, orada ebedi kalmak üzere cehennemliktirler.
Gültekin Onan : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, İşte onlar ateşin arkadaşlarıdır; orada sonsuzca kalacaklardır.
Hakkı Yılmaz : Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar ise, işte onlar ateşin yâranıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.
Hasan Basri Çantay : Âyetlerimizi yalan sayanlar (a) ve onları kibirlerine yediremiyenler (e gelince:) Onlar da o ateşin yaranıdırlar. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar.
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince, işte onlar ateş ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir : Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar; işte onlar ateşliklerdir. Onlar orada temelli kalıcıdırlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve âyetlerimizi yalanlayan kimseler ve onlara karşı kibirlenenler, işte onlar ateş ehlidirler ve onlar, orada devamlı kalanlardır (kalacaklardır).
Muhammed Esed : ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ve onlara kibirle tepeden bakanlar, işte orada kalmak üzere, ateşe girecek olanlar böyleleridir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler ve onlardan kibirlendiler, işte onlar, ateşin sahipleridir. Onlar o ateşte ebedî olarak kalacaklardır.
Ömer Öngüt : Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar ise ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar ise, ateşliktirler. Onlar, orada ebedidirler.
Suat Yıldırım : Âyetlerimizi yalan sayanlar ve onları kabule tenezzül etmeyenler ise, işte onlar cehennemliktirler. Hem de orada ebedî kalacaklardır.
Süleyman Ateş : Âyetlerimizi yalanlayıp onları kabule tenezzül etmeyenlere gelince, onlar da ateş halkıdır; onlar orada sürekli kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi yalanlayan ve onlara karşı kibirlenenlere gelince, onlar da ateş ehlidirler; orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi yalanlayıp onlar karşısında burun kıvıranlara gelince, bunlar ateşin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır onun içinde.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}