» 7 / A’râf  87:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 87
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer
2. كَانَ (KEN) = kāne : ise
3. طَائِفَةٌ (ŦEÙFT) = Tāifetun : bir kısmı
4. مِنْكُمْ (MNKM) = minkum : içinizden
5. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanmış
6. بِالَّذِي (BELZ̃Y) = billeƶī' : kişiye
7. أُرْسِلْتُ (ÊRSLT) = ursiltu : benimle gönderilen
8. بِهِ (BH) = bihi : ona
9. وَطَائِفَةٌ (VŦEÙFT) = ve Tāifetun : ve bir kısmı da
10. لَمْ (LM) = lem :
11. يُؤْمِنُوا (YÙMNVE) = yu'minū : inanmamış ise
12. فَاصْبِرُوا (FEṦBRVE) = feSbirū : sabredin
13. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
14. يَحْكُمَ (YḪKM) = yeHkume : hükmedinceye
15. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
16. بَيْنَنَا (BYNNE) = beynenā : aramızda
17. وَهُوَ (VHV) = ve huve : ve O
18. خَيْرُ (ḢYR) = ḣayru : en iyisidir
19. الْحَاكِمِينَ (ELḪEKMYN) = l-Hākimīne : hükmedenlerin
ve eğer | ise | bir kısmı | içinizden | inanmış | kişiye | benimle gönderilen | ona | ve bir kısmı da | | inanmamış ise | sabredin | kadar | hükmedinceye | Allah | aramızda | ve O | en iyisidir | hükmedenlerin |

[] [KVN] [ŦVF] [] [EMN] [] [RSL] [] [ŦVF] [] [EMN] [ṦBR] [] [ḪKM] [] [BYN] [] [ḢYR] [ḪKM]
VÎN KEN ŦEÙFT MNKM ËMNVE BELZ̃Y ÊRSLT BH VŦEÙFT LM YÙMNVE FEṦBRVE ḪT YḪKM ELLH BYNNE VHV ḢYR ELḪEKMYN

ve in kāne Tāifetun minkum āmenū billeƶī' ursiltu bihi ve Tāifetun lem yu'minū feSbirū Hattā yeHkume llahu beynenā ve huve ḣayru l-Hākimīne
وإن كان طائفة منكم آمنوا بالذي أرسلت به وطائفة لم يؤمنوا فاصبروا حتى يحكم الله بيننا وهو خير الحاكمين

 » 7 / A’râf  Suresi: 87
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise (there) is
طائفة ط و ف | ŦVF ŦEÙFT Tāifetun bir kısmı a group
منكم | MNKM minkum içinizden among you
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanmış (who has) believed
بالذي | BELZ̃Y billeƶī' kişiye in that which
أرسلت ر س ل | RSL ÊRSLT ursiltu benimle gönderilen I have been sent
به | BH bihi ona with [it],
وطائفة ط و ف | ŦVF VŦEÙFT ve Tāifetun ve bir kısmı da and a group
لم | LM lem not
يؤمنوا ا م ن | EMN YÙMNVE yu'minū inanmamış ise they believe,
فاصبروا ص ب ر | ṦBR FEṦBRVE feSbirū sabredin then be patient
حتى | ḪT Hattā kadar until
يحكم ح ك م | ḪKM YḪKM yeHkume hükmedinceye judges
الله | ELLH llahu Allah Allah
بيننا ب ي ن | BYN BYNNE beynenā aramızda between us.
وهو | VHV ve huve ve O And He
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayru en iyisidir (is the) Best
الحاكمين ح ك م | ḪKM ELḪEKMYN l-Hākimīne hükmedenlerin "(of) [the] Judges."""

7:87 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | ise | bir kısmı | içinizden | inanmış | kişiye | benimle gönderilen | ona | ve bir kısmı da | | inanmamış ise | sabredin | kadar | hükmedinceye | Allah | aramızda | ve O | en iyisidir | hükmedenlerin |

[] [KVN] [ŦVF] [] [EMN] [] [RSL] [] [ŦVF] [] [EMN] [ṦBR] [] [ḪKM] [] [BYN] [] [ḢYR] [ḪKM]
VÎN KEN ŦEÙFT MNKM ËMNVE BELZ̃Y ÊRSLT BH VŦEÙFT LM YÙMNVE FEṦBRVE ḪT YḪKM ELLH BYNNE VHV ḢYR ELḪEKMYN

ve in kāne Tāifetun minkum āmenū billeƶī' ursiltu bihi ve Tāifetun lem yu'minū feSbirū Hattā yeHkume llahu beynenā ve huve ḣayru l-Hākimīne
وإن كان طائفة منكم آمنوا بالذي أرسلت به وطائفة لم يؤمنوا فاصبروا حتى يحكم الله بيننا وهو خير الحاكمين

[] [ك و ن] [ط و ف] [] [ا م ن] [] [ر س ل] [] [ط و ف] [] [ا م ن] [ص ب ر] [] [ح ك م] [] [ب ي ن] [] [خ ي ر] [ح ك م]

 » 7 / A’râf  Suresi: 87
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise (there) is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
طائفة ط و ف | ŦVF ŦEÙFT Tāifetun bir kısmı a group
Tı,Elif,,Fe,Te merbuta,
9,1,,80,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
منكم | MNKM minkum içinizden among you
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanmış (who has) believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالذي | BELZ̃Y billeƶī' kişiye in that which
Be,Elif,Lam,Zel,Ye,
2,1,30,700,10,
P – prefixed preposition bi
REL – masculine singular relative pronoun
جار ومجرور
أرسلت ر س ل | RSL ÊRSLT ursiltu benimle gönderilen I have been sent
,Re,Sin,Lam,Te,
,200,60,30,400,
V – 1st person singular (form IV) passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والتاء ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
به | BH bihi ona with [it],
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
وطائفة ط و ف | ŦVF VŦEÙFT ve Tāifetun ve bir kısmı da and a group
Vav,Tı,Elif,,Fe,Te merbuta,
6,9,1,,80,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يؤمنوا ا م ن | EMN YÙMNVE yu'minū inanmamış ise they believe,
Ye,,Mim,Nun,Vav,Elif,
10,,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فاصبروا ص ب ر | ṦBR FEṦBRVE feSbirū sabredin then be patient
Fe,Elif,Sad,Be,Re,Vav,Elif,
80,1,90,2,200,6,1,
RSLT – prefixed result particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يحكم ح ك م | ḪKM YḪKM yeHkume hükmedinceye judges
Ye,Ha,Kef,Mim,
10,8,20,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
بيننا ب ي ن | BYN BYNNE beynenā aramızda between us.
Be,Ye,Nun,Nun,Elif,
2,10,50,50,1,
LOC – accusative location adverb
PRON – 1st person plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهو | VHV ve huve ve O And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
REM – prefixed resumption particle
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو استئنافية
ضمير منفصل
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayru en iyisidir (is the) Best
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الحاكمين ح ك م | ḪKM ELḪEKMYN l-Hākimīne hükmedenlerin "(of) [the] Judges."""
Elif,Lam,Ha,Elif,Kef,Mim,Ye,Nun,
1,30,8,1,20,40,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: ve eğer | كَانَ: ise | طَائِفَةٌ: bir kısmı | مِنْكُمْ: içinizden | امَنُوا: inanmış | بِالَّذِي: kişiye | أُرْسِلْتُ: benimle gönderilen | بِهِ: ona | وَطَائِفَةٌ: ve bir kısmı da | لَمْ: | يُؤْمِنُوا: inanmamış ise | فَاصْبِرُوا: sabredin | حَتَّىٰ: kadar | يَحْكُمَ: hükmedinceye | اللَّهُ: Allah | بَيْنَنَا: aramızda | وَهُوَ: ve O | خَيْرُ: en iyisidir | الْحَاكِمِينَ: hükmedenlerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN ve eğer | كان KEN ise | طائفة ŦEÙFT bir kısmı | منكم MNKM içinizden | آمنوا ËMNWE inanmış | بالذي BELZ̃Y kişiye | أرسلت ÊRSLT benimle gönderilen | به BH ona | وطائفة WŦEÙFT ve bir kısmı da | لم LM | يؤمنوا YÙMNWE inanmamış ise | فاصبروا FEṦBRWE sabredin | حتى ḪT kadar | يحكم YḪKM hükmedinceye | الله ELLH Allah | بيننا BYNNE aramızda | وهو WHW ve O | خير ḢYR en iyisidir | الحاكمين ELḪEKMYN hükmedenlerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: ve eğer | kāne: ise | Tāifetun: bir kısmı | minkum: içinizden | āmenū: inanmış | billeƶī': kişiye | ursiltu: benimle gönderilen | bihi: ona | ve Tāifetun: ve bir kısmı da | lem: | yu'minū: inanmamış ise | feSbirū: sabredin | Hattā: kadar | yeHkume: hükmedinceye | llahu: Allah | beynenā: aramızda | ve huve: ve O | ḣayru: en iyisidir | l-Hākimīne: hükmedenlerin |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: ve eğer | KEN: ise | ŦEÙFT: bir kısmı | MNKM: içinizden | ËMNVE: inanmış | BELZ̃Y: kişiye | ÊRSLT: benimle gönderilen | BH: ona | VŦEÙFT: ve bir kısmı da | LM: | YÙMNVE: inanmamış ise | FEṦBRVE: sabredin | ḪT: kadar | YḪKM: hükmedinceye | ELLH: Allah | BYNNE: aramızda | VHV: ve O | ḢYR: en iyisidir | ELḪEKMYN: hükmedenlerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sizin bir kısmınız, benimle gönderilene inanır, bir kısmınız inanmazsa Allah, aramızda hükmedinceye dek sabredin ve o, hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Adem Uğur : Eğer içinizden bir gurup benimle gönderilene inanır, bir gurup da inanmazsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir.
Ahmed Hulusi : "Şayet sizden bir grup getirdiğim hakikate iman etmiş, bir grup da iman etmemişse; aramızda Allâh hükmedinceye kadar sabredin. . . O, en hayırlı hükmedendir. "
Ahmet Tekin : 'Madem içinizde, özgürce tebliğ ile görevli olduğum dine iman edenlerin yanında, iman etmeyenler de var; Allah aranızda hükmünü verinceye, mü’minlere yardımını, kâfirlere tehdidini gerçekleştirinceye kadar sabrederek mücadeleye devam edin. O hüküm verenlerin, icraat yapanların en hayırlısıdır.'
Ahmet Varol : Eğer içinizden bir topluluk benimle gönderilmiş olana iman etmiş bir topluluk da iman etmemişse Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.'
Ali Bulaç : "İçinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup inanmadığına göre, artık Allah, aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır."
Ali Fikri Yavuz : Eğer içinizden bir kısmı, benimle gönderilen hakikate inanmış ve bir kısmı da inanmamış ise, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”
Bekir Sadak : "Icinizde mademki benimle gonderilene inanan bir topluluk ve inanmayan bir topluluk var, o halde Allah'in aramizda hukmunu bildirmesine kadar sabredin. Allah hukmedenlerin en iyisidir.
Celal Yıldırım : İçinizden bir kısmı benimle gönderilen (ilâhî vahye) inanmış ve bir kısmı da inanmamışsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar sabredin. Allah hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Diyanet İşleri : “Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilen gerçeğe inanmış, bir kısmı da inanmamışsa, artık Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”
Diyanet İşleri (eski) : 'İçinizde mademki benimle gönderilene inanan bir topluluk ve inanmayan bir topluluk var, o halde Allah'ın aramızda hükmünü bildirmesine kadar sabredin. Allah hükmedenlerin en iyisidir.'
Diyanet Vakfi : Eğer içinizden bir gurup benimle gönderilene inanır, bir gurup da inanmazsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir.
Edip Yüksel : 'Madem ki sizden bir kısmı benimle gönderilen mesaja inanmış, bir kısmı da inanmamış bulunuyor, öyleyse ALLAH aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O, hükmedenlerin en iyisidir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer içinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer içinizden bir kısmı, benim gönderilmiş olduğum gerçeğe inanmış, bir kısmı da inanmamışsa, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer içinizden bir kısmı benim gönderilmiş olduğum hakikate inanmış bir kısmı da inanmamış ise Allah aramızda hukmünü verinciye kadar sabr edin ki o, hâkimlerin en hayırlısıdır
Fizilal-il Kuran : Eğer içinizden bir grup benim aracılığım ile gönderilen mesaja inanırken diğer bir grup buna inanmamış ise, Allah'ın aramızda hüküm vereceği güne kadar sabrediniz, o hüküm verenlerin en iyisidir.
Gültekin Onan : "İçinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup inanmadığına göre, artık Tanrı aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır."
Hakkı Yılmaz : (85-87) "Andolsun ki Biz, Medyen'e de kardeşleri Şu‘ayb'ı elçi gönderdik. Dedi ki: “Ey toplumum! Allah'a kulluk edin, sizin için O'ndan başka bir ilâh yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi: Artık ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyasını eksik vermeyin, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın; eğer inanan kimseler iseniz, bu sizin için daha hayırlıdır! Tehdit ederek, inananları Allah yolundan alıkoyarak ve o yolun eğriliğini arayarak her yolun başında oturmayın. Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Ve bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bakın! Ve eğer içinizden bir grup benimle gönderilene inanmış, bir grup da inanmamışsa, o takdirde Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredin. Ve O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.” "
Hasan Basri Çantay : «Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilen şey'e (hakıykate) îman etmiş, bir kısmı da inanmamışsa, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar, sabredin. O, haakimlerin en hayırlısıdır».
Hayrat Neşriyat : 'Eğer içinizden bir kısmı kendisiyle gönderildiğim şeye (hakikate) îmân etmiş, bir kısmı da îmân etmemişlerse; artık Allah, aramızda hüküm verinceye kadar sabredin! Çünki O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.'
İbni Kesir : Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilene inanmış, bir kısmı da inanmamışsa; Allah, aranızdaki hükmü verinceye kadar sabredin. O; hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer içinizden bir kısmınız (bir grup), onunla gönderildiğim şeye inanır ve bir kısmınız (diğer bir grup) inanmazsa, o taktirde Allah, aramızda hüküm verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Muhammed Esed : "Madem ki, aranızda, getirdiğim habere inanan bir topluluk yanında bir de inanmayan bir topluluk var, öyleyse bu içinden çıkılması zor durumda sabredin, ta ki aramızda Allah hükmedinceye kadar: çünkü O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer sizden bir tâife, kendisiyle göndermiş olduğum şeye inanmışlar ve bir tâife de inanmamışlar ise artık Allah Teâlâ aranızda hükmedinceye kadar siz sabrediniz. Ve o hakîmlerin en hayırlısıdır.
Ömer Öngüt : “Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilene inanır bir kısmı da inanmazsa, o halde Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O hükmedenlerin en hayırlısıdır. ”
Şaban Piriş : Eğer bana gönderilene içinizden bir grup iman edip, bir grup da iman etmemiş ise, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. Hüküm verenlerin en hayırlısı O’dur.
Suat Yıldırım : "Eğer benimle gönderilen gerçeğe içinizden bir kısmı inanıyor, bir kısmınız inanmıyorsanız, eh ne diyeyim, o halde, aramızda Allah hükmünü verinceye kadar bekleyin! Zaten hüküm verenlerin en iyisi O’dur."
Süleyman Ateş : "Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilene inanmış, bir kısmı da inanmamış ise, Allâh aramızda hükmedinceye kadar sabredin; O, hükmedenlerin en iyisidir!"
Tefhim-ul Kuran : «İçinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup inanmadığına göre, artık Allah, aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır.»
Ümit Şimşek : 'Eğer sizden bir topluluk benimle gönderilene inanmışken diğer bir topluluk da inanmamakta ısrar ediyorsa, sabredin de Allah aramızda hükmünü versin. Çünkü hüküm verenlerin en hayırlısı Odur.'
Yaşar Nuri Öztürk : "İçinizden bir grup, benimle gönderilene inanmış, bir başka grup da inanmamışsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar sabırlı olun. O, yargıçların en hayırlısıdır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}