» 7 / A’râf  193:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 193
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : şayet
2. تَدْعُوهُمْ (TD̃AVHM) = ted'ǔhum : onları çağırsanız
3. إِلَى (ÎL) = ilā :
4. الْهُدَىٰ (ELHD̃) = l-hudā : doğru yola
5. لَا (LE) = lā :
6. يَتَّبِعُوكُمْ (YTBAVKM) = yettebiǔkum : size uymazlar
7. سَوَاءٌ (SVEÙ) = sevā'un : birdir
8. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : sizin için
9. أَدَعَوْتُمُوهُمْ (ÊD̃AVTMVHM) = edeǎvtumūhum : onları çağırmanız
10. أَمْ (ÊM) = em : ya da
11. أَنْتُمْ (ÊNTM) = entum : sizin
12. صَامِتُونَ (ṦEMTVN) = Sāmitūne : susmanız
şayet | onları çağırsanız | | doğru yola | | size uymazlar | birdir | sizin için | onları çağırmanız | ya da | sizin | susmanız |

[] [D̃AV] [] [HD̃Y] [] [TBA] [SVY] [] [D̃AV] [] [] [ṦMT]
VÎN TD̃AVHM ÎL ELHD̃ LE YTBAVKM SVEÙ ALYKM ÊD̃AVTMVHM ÊM ÊNTM ṦEMTVN

ve in ted'ǔhum ilā l-hudā yettebiǔkum sevā'un ǎleykum edeǎvtumūhum em entum Sāmitūne
وإن تدعوهم إلى الهدى لا يتبعوكم سواء عليكم أدعوتموهم أم أنتم صامتون

 » 7 / A’râf  Suresi: 193
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in şayet And if
تدعوهم د ع و | D̃AV TD̃AVHM ted'ǔhum onları çağırsanız you call them
إلى | ÎL ilā to
الهدى ه د ي | HD̃Y ELHD̃ l-hudā doğru yola the guidance,
لا | LE not
يتبعوكم ت ب ع | TBA YTBAVKM yettebiǔkum size uymazlar will they follow you.
سواء س و ي | SVY SVEÙ sevā'un birdir (It is) same
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin için for you
أدعوتموهم د ع و | D̃AV ÊD̃AVTMVHM edeǎvtumūhum onları çağırmanız whether you call them
أم | ÊM em ya da or
أنتم | ÊNTM entum sizin you
صامتون ص م ت | ṦMT ṦEMTVN Sāmitūne susmanız remain silent.

7:193 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şayet | onları çağırsanız | | doğru yola | | size uymazlar | birdir | sizin için | onları çağırmanız | ya da | sizin | susmanız |

[] [D̃AV] [] [HD̃Y] [] [TBA] [SVY] [] [D̃AV] [] [] [ṦMT]
VÎN TD̃AVHM ÎL ELHD̃ LE YTBAVKM SVEÙ ALYKM ÊD̃AVTMVHM ÊM ÊNTM ṦEMTVN

ve in ted'ǔhum ilā l-hudā yettebiǔkum sevā'un ǎleykum edeǎvtumūhum em entum Sāmitūne
وإن تدعوهم إلى الهدى لا يتبعوكم سواء عليكم أدعوتموهم أم أنتم صامتون

[] [د ع و] [] [ه د ي] [] [ت ب ع] [س و ي] [] [د ع و] [] [] [ص م ت]

 » 7 / A’râf  Suresi: 193
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in şayet And if
Vav,,Nun,
6,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
تدعوهم د ع و | D̃AV TD̃AVHM ted'ǔhum onları çağırsanız you call them
Te,Dal,Ayn,Vav,He,Mim,
400,4,70,6,5,40,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
الهدى ه د ي | HD̃Y ELHD̃ l-hudā doğru yola the guidance,
Elif,Lam,He,Dal,,
1,30,5,4,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يتبعوكم ت ب ع | TBA YTBAVKM yettebiǔkum size uymazlar will they follow you.
Ye,Te,Be,Ayn,Vav,Kef,Mim,
10,400,2,70,6,20,40,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سواء س و ي | SVY SVEÙ sevā'un birdir (It is) same
Sin,Vav,Elif,,
60,6,1,,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin için for you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أدعوتموهم د ع و | D̃AV ÊD̃AVTMVHM edeǎvtumūhum onları çağırmanız whether you call them
,Dal,Ayn,Vav,Te,Mim,Vav,He,Mim,
,4,70,6,400,40,6,5,40,
EQ – prefixed equalization particle
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الهمزة همزة التسوية
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أم | ÊM em ya da or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أنتم | ÊNTM entum sizin you
,Nun,Te,Mim,
,50,400,40,
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
صامتون ص م ت | ṦMT ṦEMTVN Sāmitūne susmanız remain silent.
Sad,Elif,Mim,Te,Vav,Nun,
90,1,40,400,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: şayet | تَدْعُوهُمْ: onları çağırsanız | إِلَى: | الْهُدَىٰ: doğru yola | لَا: | يَتَّبِعُوكُمْ: size uymazlar | سَوَاءٌ: birdir | عَلَيْكُمْ: sizin için | أَدَعَوْتُمُوهُمْ: onları çağırmanız | أَمْ: ya da | أَنْتُمْ: sizin | صَامِتُونَ: susmanız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN şayet | تدعوهم TD̃AWHM onları çağırsanız | إلى ÎL | الهدى ELHD̃ doğru yola | لا LE | يتبعوكم YTBAWKM size uymazlar | سواء SWEÙ birdir | عليكم ALYKM sizin için | أدعوتموهم ÊD̃AWTMWHM onları çağırmanız | أم ÊM ya da | أنتم ÊNTM sizin | صامتون ṦEMTWN susmanız |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: şayet | ted'ǔhum: onları çağırsanız | ilā: | l-hudā: doğru yola | : | yettebiǔkum: size uymazlar | sevā'un: birdir | ǎleykum: sizin için | edeǎvtumūhum: onları çağırmanız | em: ya da | entum: sizin | Sāmitūne: susmanız |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: şayet | TD̃AVHM: onları çağırsanız | ÎL: | ELHD̃: doğru yola | LE: | YTBAVKM: size uymazlar | SVEÙ: birdir | ALYKM: sizin için | ÊD̃AVTMVHM: onları çağırmanız | ÊM: ya da | ÊNTM: sizin | ṦEMTVN: susmanız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar. İster çağırın onları, ister susun, sizce ikisi de bir.
Adem Uğur : Onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da, sukût etseniz de sizin için birdir.
Ahmed Hulusi : Şayet onları hüdaya (hidâyete) davet etseniz, size tâbi olmazlar. . . Ha onları davet etmişsiniz ha susmuşsunuz, ikisi de birdir.
Ahmet Tekin : Eğer siz, onları doğru, hak yola, Allah’ın kitap ve peygamberle gösterdiği yola çağırırsanız, size tâbi olmazlar. Onları ha davet etmişsiniz, ha davet etmeyip susmuşsunuz, hiç fark etmez.
Ahmet Varol : Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir.
Ali Bulaç : Onları hidayete çağırırsanız size uymazlar. Onları çağırırsanız da, suskun dursanız da size karşı (tutumları) birdir.
Ali Fikri Yavuz : Eğer o putları (veya müşrikleri) doğru yola çağırırsanız, size uymazlar. İster onları dâvet edin, ister sükût edin birdir.
Bekir Sadak : Onlari dogru yola cagirirsaniz, size uymazlar; cagirmaniz da, susmaniz da onlar icin birdir.
Celal Yıldırım : Onları doğru yola çağıracak olursanız size uymazlar. Onları ha çağırmışsınız, ha susup ses çıkarmamışsınız, sizin aleyhinize (olan tutumları) aynıdır, değişmez.
Diyanet İşleri : Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, sussanız da sizin için birdir (sonuç alamazsınız).
Diyanet İşleri (eski) : Onları doğru yola çağırırsanız, size uymazlar; çağırmanız da, susmanız da onlar için birdir.
Diyanet Vakfi : Onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da, sukût etseniz de sizin için birdir.
Edip Yüksel : Onları doğruya çağırsanız size uymazlar. Onları ha çağırmışsınız, ha sessiz kalmışsınız, sizin için birdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer siz onları doğru yola çağırsanız, size uymazlar. Onları ha çağırmışsınız, ha çağırmayıp susmuşsunuz, hiç fark etmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer siz onları doğru yola çağıracak olsanız, size uymazlar; onları ha çağırmışsınız, ha susmuşsunuz, aleyhinizde sizin için aynıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır : ve eğer siz onları doğru yola çağıracak olsanız size uymazlar, ha onları çağırmışsınız yani samıtmişsiniz aleyhinizde müsavi gelir
Fizilal-il Kuran : Eğer onları doğru yola çağırırsanız size uymazlar; onları çağırsanız da karşılarında suskun dursanız da sizin için birdir.
Gültekin Onan : Onları hidayete çağırırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, suskun da dursanız size karşı (tutumları) birdir.
Hakkı Yılmaz : Eğer siz onları doğru yola çağırsanız, size uymazlar. Onları çağırsanız da çağırmayıp susmuş olsanız da size karşı hiç fark etmez.
Hasan Basri Çantay : Eğer bunları (putları) doğru yolu göstermiye çağırırsanız size uymazlar. Onları (müşrikleri) ha da'vet etmişsiniz, ha (etmeyib) susmuşsunuz, size karşı (durumları) birdir.
Hayrat Neşriyat : Eğer onları hidâyete de da'vet etseniz, size tâbi' olmazlar. Siz onları çağırsanız da suskun kimseler olsanız da sizin için birdir.
İbni Kesir : Onları doğru yola çağırsanız da, size uymazlar. Çağırmanız da, susmanız da onlar için birdir.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer onları hidayete (Allah'a ulaşmaya) çağırırsanız size tâbî olmazlar. Onları davet mi ettiniz yoksa siz sessiz mi kaldınız? Sizin için birdir (sizin durumunuz aynıdır, farketmez).
Muhammed Esed : Yol göstermeleri için yakarsanız size cevap verecek durumda olmayan varlıklara mı? Onlara ister yakarın, ister karşılarında susun, sizin için fark eden bir şey olmaz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer onları doğru yola davet etseniz size tâbi olmazlar. Siz onları davet etseniz de veya sükut eder olsanız da, sizin üzerinize müsavîdir.
Ömer Öngüt : Onları doğru yola çağıracak olursanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, sussanız da sizin için birdir.
Şaban Piriş : Onları doğru yola çağırsanız, size uymazlar. Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir.
Suat Yıldırım : (191-193) O’na hiç bir şey yaratmaya güç yetiremeyen, zaten kendileri de yaratılıp duran mahlûkları mı eş ortak sayıyorlar? Halbuki o şerikler, kendilerini putlaştıranların imdadına yetişemezler. Hatta onlar kendi nefislerine bile yardım sağlayamazlar. Şayet siz onları doğru yola çağıracak olursanız size uymazlar. O müşrikleri siz ha hakka çağırmışsınız, ha susmuşsunuz, size karşı onların durumu aynıdır.
Süleyman Ateş : Onları doğru yola çağırsanız size uymazlar. Ha onları çağırmışsınız, ha susmuşsunuz, sizin için birdir.
Tefhim-ul Kuran : Onları hidayete çağırırsanız size uymazlar. Onları çağırsanız da, suskun dursanız da size karşı (tutumları) birdir.
Ümit Şimşek : Siz onları doğru yola çağıracak olsanız, size uymazlar. Onlara seslenseniz de birdir, sussanız da.
Yaşar Nuri Öztürk : Onları, iyiye ve güzele çağırsanız sizi izlemezler. Ha onlara dua etmişsiniz ha sus-pus oturmuşsunuz. Sizin için birdir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}