» 7 / A’râf  128:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 128
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
2. مُوسَىٰ (MVS) = mūsā : Musa
3. لِقَوْمِهِ (LGVMH) = liḳavmihi : kavmine
4. اسْتَعِينُوا (ESTAYNVE) = steǐynū : yardım isteyin
5. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Allah'tan
6. وَاصْبِرُوا (VEṦBRVE) = veSbirū : ve sabredin
7. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
8. الْأَرْضَ (ELÊRŽ) = l-erDe : yeryüzü
9. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'ındır
10. يُورِثُهَا (YVRS̃HE) = yūriṧuhā : onu verir
11. مَنْ (MN) = men : kimseye
12. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediği
13. مِنْ (MN) = min : -ndan
14. عِبَادِهِ (ABED̃H) = ǐbādihi : kulları-
15. وَالْعَاقِبَةُ (VELAEGBT) = vel'ǎāḳibetu : ve sonuç
16. لِلْمُتَّقِينَ (LLMTGYN) = lilmutteḳīne : korunanlarındır
dedi | Musa | kavmine | yardım isteyin | Allah'tan | ve sabredin | şüphesiz | yeryüzü | Allah'ındır | onu verir | kimseye | dilediği | -ndan | kulları- | ve sonuç | korunanlarındır |

[GVL] [] [GVM] [AVN] [] [ṦBR] [] [ERŽ] [] [VRS̃] [] [ŞYE] [] [ABD̃] [AGB] [VGY]
GEL MVS LGVMH ESTAYNVE BELLH VEṦBRVE ÎN ELÊRŽ LLH YVRS̃HE MN YŞEÙ MN ABED̃H VELAEGBT LLMTGYN

ḳāle mūsā liḳavmihi steǐynū billahi veSbirū inne l-erDe lillahi yūriṧuhā men yeşā'u min ǐbādihi vel'ǎāḳibetu lilmutteḳīne
قال موسى لقومه استعينوا بالله واصبروا إن الأرض لله يورثها من يشاء من عباده والعاقبة للمتقين

 » 7 / A’râf  Suresi: 128
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi Said
موسى | MVS mūsā Musa Musa
لقومه ق و م | GVM LGVMH liḳavmihi kavmine to his people,
استعينوا ع و ن | AVN ESTAYNVE steǐynū yardım isteyin """Seek help"
بالله | BELLH billahi Allah'tan from Allah
واصبروا ص ب ر | ṦBR VEṦBRVE veSbirū ve sabredin and be patient.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeryüzü the earth
لله | LLH lillahi Allah'ındır (belongs) to Allah.
يورثها و ر ث | VRS̃ YVRS̃HE yūriṧuhā onu verir He causes to inherit it
من | MN men kimseye whom
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
من | MN min -ndan of
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādihi kulları- His servants.
والعاقبة ع ق ب | AGB VELAEGBT vel'ǎāḳibetu ve sonuç And the end
للمتقين و ق ي | VGY LLMTGYN lilmutteḳīne korunanlarındır "(is) for the righteous."""

7:128 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dedi | Musa | kavmine | yardım isteyin | Allah'tan | ve sabredin | şüphesiz | yeryüzü | Allah'ındır | onu verir | kimseye | dilediği | -ndan | kulları- | ve sonuç | korunanlarındır |

[GVL] [] [GVM] [AVN] [] [ṦBR] [] [ERŽ] [] [VRS̃] [] [ŞYE] [] [ABD̃] [AGB] [VGY]
GEL MVS LGVMH ESTAYNVE BELLH VEṦBRVE ÎN ELÊRŽ LLH YVRS̃HE MN YŞEÙ MN ABED̃H VELAEGBT LLMTGYN

ḳāle mūsā liḳavmihi steǐynū billahi veSbirū inne l-erDe lillahi yūriṧuhā men yeşā'u min ǐbādihi vel'ǎāḳibetu lilmutteḳīne
قال موسى لقومه استعينوا بالله واصبروا إن الأرض لله يورثها من يشاء من عباده والعاقبة للمتقين

[ق و ل] [] [ق و م] [ع و ن] [] [ص ب ر] [] [ا ر ض] [] [و ر ث] [] [ش ي ا] [] [ع ب د] [ع ق ب] [و ق ي]

 » 7 / A’râf  Suresi: 128
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi Said
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
موسى | MVS mūsā Musa Musa
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"PN – nominative masculine proper noun → Musa"
اسم علم مرفوع
لقومه ق و م | GVM LGVMH liḳavmihi kavmine to his people,
Lam,Gaf,Vav,Mim,He,
30,100,6,40,5,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
استعينوا ع و ن | AVN ESTAYNVE steǐynū yardım isteyin """Seek help"
Elif,Sin,Te,Ayn,Ye,Nun,Vav,Elif,
1,60,400,70,10,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form X) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالله | BELLH billahi Allah'tan from Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
واصبروا ص ب ر | ṦBR VEṦBRVE veSbirū ve sabredin and be patient.
Vav,Elif,Sad,Be,Re,Vav,Elif,
6,1,90,2,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeryüzü the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – accusative feminine noun → Earth"
اسم منصوب
لله | LLH lillahi Allah'ındır (belongs) to Allah.
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
يورثها و ر ث | VRS̃ YVRS̃HE yūriṧuhā onu verir He causes to inherit it
Ye,Vav,Re,Se,He,Elif,
10,6,200,500,5,1,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN men kimseye whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min -ndan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādihi kulları- His servants.
Ayn,Be,Elif,Dal,He,
70,2,1,4,5,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والعاقبة ع ق ب | AGB VELAEGBT vel'ǎāḳibetu ve sonuç And the end
Vav,Elif,Lam,Ayn,Elif,Gaf,Be,Te merbuta,
6,1,30,70,1,100,2,400,
REM – prefixed resumption particle
N – nominative feminine noun
الواو استئنافية
اسم مرفوع
للمتقين و ق ي | VGY LLMTGYN lilmutteḳīne korunanlarındır "(is) for the righteous."""
Lam,Lam,Mim,Te,Gaf,Ye,Nun,
30,30,40,400,100,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural (form VIII) active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi | مُوسَىٰ: Musa | لِقَوْمِهِ: kavmine | اسْتَعِينُوا: yardım isteyin | بِاللَّهِ: Allah'tan | وَاصْبِرُوا: ve sabredin | إِنَّ: şüphesiz | الْأَرْضَ: yeryüzü | لِلَّهِ: Allah'ındır | يُورِثُهَا: onu verir | مَنْ: kimseye | يَشَاءُ: dilediği | مِنْ: -ndan | عِبَادِهِ: kulları- | وَالْعَاقِبَةُ: ve sonuç | لِلْمُتَّقِينَ: korunanlarındır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL dedi | موسى MWS Musa | لقومه LGWMH kavmine | استعينوا ESTAYNWE yardım isteyin | بالله BELLH Allah'tan | واصبروا WEṦBRWE ve sabredin | إن ÎN şüphesiz | الأرض ELÊRŽ yeryüzü | لله LLH Allah'ındır | يورثها YWRS̃HE onu verir | من MN kimseye | يشاء YŞEÙ dilediği | من MN -ndan | عباده ABED̃H kulları- | والعاقبة WELAEGBT ve sonuç | للمتقين LLMTGYN korunanlarındır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi | mūsā: Musa | liḳavmihi: kavmine | steǐynū: yardım isteyin | billahi: Allah'tan | veSbirū: ve sabredin | inne: şüphesiz | l-erDe: yeryüzü | lillahi: Allah'ındır | yūriṧuhā: onu verir | men: kimseye | yeşā'u: dilediği | min: -ndan | ǐbādihi: kulları- | vel'ǎāḳibetu: ve sonuç | lilmutteḳīne: korunanlarındır |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi | MVS: Musa | LGVMH: kavmine | ESTAYNVE: yardım isteyin | BELLH: Allah'tan | VEṦBRVE: ve sabredin | ÎN: şüphesiz | ELÊRŽ: yeryüzü | LLH: Allah'ındır | YVRS̃HE: onu verir | MN: kimseye | YŞEÙ: dilediği | MN: -ndan | ABED̃H: kulları- | VELAEGBT: ve sonuç | LLMTGYN: korunanlarındır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Mûsâ, kavmine dedi ki: Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Şüphe yok ki yeryüzü Allah'ındır, kullarından dilediğine mîras olarak kalır ve sonuç, çekinenlerindir.
Adem Uğur : Musa kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır."
Ahmed Hulusi : Musa kavmine dedi ki: "Allâh'tan (Ulûhiyeti dolayısıyla hakikatinizden; benliğinizi oluşturan El Esmâ'sındaki kuvveden) yardım isteyin ve sabredin. . . Muhakkak ki o yeryüzü, Allâh'ındır. . . Kullarından dilediğini ona mirasçı kılar. . . Gelecek, korunanlarındır!"
Ahmet Tekin : Mûsâ kavmine: 'Allah’tan medet umarak yardım ve destek isteyin, sabırlı davranarak mücadeleye devam edin. Yeryüzü Allah’ın tasarrufundadır. Kullarından sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri yeryüzüne hâkim, mirasçı kılar. Hayırlı sonuç, kurtuluş Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanların, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananların, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerindir.' dedi.
Ahmet Varol : Musa da kavmine: 'Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Yeryüzü Allah'ındır, ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç ise takva sahiplerinindir' dedi.
Ali Bulaç : Musa kavmine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah'ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir." dedi.
Ali Fikri Yavuz : Mûsa kavmine: “- Allah’dan yardım dileyin ve sabredin. Muhakkak ki yeryüzü Allah’ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonunda kurtuluş, Allah’dan korkanlar içindir.” dedi.
Bekir Sadak : Musa milletine: «Allah'tan yardim dileyin ve sabredin; yeryuzu suphesiz Allah'indir, kullarindan diledigini ona mirasci kilar; sonuc Allah'a karsi gelmekten sakinanlarindir» dedi.
Celal Yıldırım : Musa, kavmine dedi ki: «Allah'tan yardım dileyin ve sabredin ; şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır, kullarından dilediğini ona vâris kılar; iyi ve hayırlı sonuç (Allah'tan korkup kötülüklerden) sakınanlarındır.»
Diyanet İşleri : Mûsâ, kavmine, “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Musa milletine: 'Allah'tan yardım dileyin ve sabredin; yeryüzü şüphesiz Allah'ındır, kullarından dilediğini ona mirasçı kılar; sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır' dedi.
Diyanet Vakfi : Musa kavmine dedi ki: «Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır.»
Edip Yüksel : Musa, halkına: 'ALLAH'tan yardım dileyin, sabırla direnin. Yeryüzü ALLAH'ındır ve onu kullarından dilediğine verir. Sonuç erdemli davrananlarındır,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Musa, kavmine dedi ki: «Allah'ın yardımını ve lütfunu isteyin ve sabır gösterin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona mirasçı kılar. Sonunda kurtuluş müttakilerindir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Musa kavmine: «Allah'ın yardımını ve lütfunu isteyin ve acıya tahammül edip dayanın. Şüphesiz yeryüzü Allah'ındır. O'na kullarından dilediğini mirasçı kılar, mutlu son, Allah'tan korkanlarındır.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Musâ kavmine siz, dedi: Allahın avn-ü ınayetini isteyin ve acıya tahammül edib dayanın, her halde arz Allahındır ona kullarından dilediğini varis kılar, akıbet ise müttekilerindir
Fizilal-il Kuran : Musa soydaşlarına dedi ki; Allah'tan yardım isteyiniz ve sabrediniz. Yeryüzü Allah'ındır. Orayı dilediği kullarına miras kılar. Mutlu sonuç, günahlardan sakınanlarındır.»
Gültekin Onan : Musa kavmine: "Tanrı'dan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Tanrı'nındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir" dedi.
Hakkı Yılmaz : Mûsâ, toplumuna dedi ki: “Allah'ın yardımını isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona mirasçı yapar. Mutlu son da Allah'ın koruması altına giren kimseler içindir.”
Hasan Basri Çantay : Musa, kavmine: «Allahdan yardım isteyin. Katlanın. Şübhesiz ki yer, Allahındır. Ona kullarından biri dilerse onu mirascı yapar. Sonuç ise (fenalıklardan) sakınanlarındır» dedi.
Hayrat Neşriyat : Mûsâ kavmine şöyle dedi: 'Allah’dan yardım isteyin ve sabredin! Şübhesiz ki yeryüzü Allah’ındır; ona kullarından dilediğini vâris kılar. Hem (güzel) âkıbet, takvâ sâhiblerinindir.'
İbni Kesir : Musa kavmine dedi ki: Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Yeryüzü muhakkak ki Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona mirasçı kılar ve akıbet müttakilerindir.
İskender Evrenosoğlu : Musa (A.S) kavmine şöyle dedi: “Allah'tan yardım isteyin ve sabredin! Şüphesiz yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona varis kılar. Ve sonuç (zafer) takva sahiplerinindir.”
Muhammed Esed : (ve) Musa kendi halkına: "Yardım için Allaha sığının ve (dar günde) sabırlı olun" dedi, "Bilin ki, bütün bir yeryüzü Allaha aittir: onu, kullarından kimi dilerse ona miras bırakır; ve gelecek Allaha karşı sorumluluk bilincine sahip olanlarındır!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Mûsa kavmine dedi ki: «Allah Teâlâ'dan yardım isteyiniz ve sabrediniz. Şüphe yok ki, yer Allah Teâlâ'nındır. Ona kullarından dilediğini varis kılar. Akibet ise muttakîler içindir.»
Ömer Öngüt : Musa kavmine dedi ki: “Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Yeryüzü şüphesiz Allah'ındır, kullarından dilediğini ona vâris kılar. Hayırlı âkibet Allah'tan korkanlarındır. ”
Şaban Piriş : Musa kavmine şöyle dedi: -Allah’tan yardım dileyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Ve O, kullarından dilediğini ona varis kılar. Zafer Allah’tan korkanlarındır.
Suat Yıldırım : Mûsâ kavmine şöyle dedi: "Allah’tan yardım dileyin ve sabredin. Muhakkak ki dünya Allah’ın mülküdür; kullarından dilediğini oraya vâris kılar. Güzel âkıbet, elbette müttakilerindir."
Süleyman Ateş : Mûsâ, kavmine; "Allah'tan yardım isteyin, sabredin!" dedi; yeryüzü Allâh'ındır, onu kullarından dilediğine verir. Sonuç, korunanlarındır!"
Tefhim-ul Kuran : Musa kavmine: «Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah'ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir.» dedi.
Ümit Şimşek : Musa kavmine 'Allah'tan yardım isteyin ve sabredin,' dedi. 'Yeryüzü Allah'ındır; ona kullarından dilediğini vâris kılar. Hayırlı son ise takvâ sahiplerinindir.'
Yaşar Nuri Öztürk : Musa kendi toplumuna şöyle dedi: "Allah'tan yardım dileyin, sabırlı olun. Yeryüzü Allah'ındır, Allah ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç, takvaya sarılanlarındır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}