» 5 / Mâide  64:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

 » 5 / Mâide  Suresi: 64
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَتِ (VGELT) = ve ḳāleti : ve dediler
2. الْيَهُودُ (ELYHVD̃) = l-yehūdu : yahudiler
3. يَدُ (YD̃) = yedu : eli
4. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
5. مَغْلُولَةٌ (MĞLVLT) = meğlūletun : bağlıdır
6. غُلَّتْ (ĞLT) = ğullet : bağlandı
7. أَيْدِيهِمْ (ÊYD̃YHM) = eydīhim : kendi elleri
8. وَلُعِنُوا (VLANVE) = veluǐnū : ve la'netlendiler
9. بِمَا (BME) = bimā : ötürü
10. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : söylediklerinden
11. بَلْ (BL) = bel : hayır
12. يَدَاهُ (YD̃EH) = yedāhu : O'nun iki eli de
13. مَبْسُوطَتَانِ (MBSVŦTEN) = mebsūTatāni : açıktır
14. يُنْفِقُ (YNFG) = yunfiḳu : verir
15. كَيْفَ (KYF) = keyfe : nasıl
16. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : diliyorsa
17. وَلَيَزِيدَنَّ (VLYZYD̃N) = veleyezīdenne : ve andolsun artıracaktır
18. كَثِيرًا (KS̃YRE) = keṧīran : çoğunun
19. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : onların
20. مَا (ME) = mā : şeye
21. أُنْزِلَ (ÊNZL) = unzile : indirilen
22. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
23. مِنْ (MN) = min : -den
24. رَبِّكَ (RBK) = rabbike : Rabbin-
25. طُغْيَانًا (ŦĞYENE) = Tuğyānen : azgınlığını
26. وَكُفْرًا (VKFRE) = ve kufran : ve küfrünü
27. وَأَلْقَيْنَا (VÊLGYNE) = ve elḳaynā : biz atmışızdır
28. بَيْنَهُمُ (BYNHM) = beynehumu : onların aralarına
29. الْعَدَاوَةَ (ELAD̃EVT) = l-ǎdāvete : düşmanlık
30. وَالْبَغْضَاءَ (VELBĞŽEÙ) = velbeğDā'e : ve kin
31. إِلَىٰ (ÎL) = ilā : kadar
32. يَوْمِ (YVM) = yevmi : gününe
33. الْقِيَامَةِ (ELGYEMT) = l-ḳiyāmeti : kıyamet
34. كُلَّمَا (KLME) = kullemā : ne zaman
35. أَوْقَدُوا (ÊVGD̃VE) = evḳadū : yakmışlarsa
36. نَارًا (NERE) = nāran : bir ateş
37. لِلْحَرْبِ (LLḪRB) = lilHarbi : savaş için
38. أَطْفَأَهَا (ÊŦFÊHE) = eTfeehā : onu söndürmüştür
39. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
40. وَيَسْعَوْنَ (VYSAVN) = ve yes'ǎvne : ve koşarlar
41. فِي (FY) = fī :
42. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
43. فَسَادًا (FSED̃E) = fesāden : bozgunculuğa
44. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah da
45. لَا (LE) = lā :
46. يُحِبُّ (YḪB) = yuHibbu : sevmez
47. الْمُفْسِدِينَ (ELMFSD̃YN) = l-mufsidīne : bozguncuları
ve dediler | yahudiler | eli | Allah'ın | bağlıdır | bağlandı | kendi elleri | ve la'netlendiler | ötürü | söylediklerinden | hayır | O'nun iki eli de | açıktır | verir | nasıl | diliyorsa | ve andolsun artıracaktır | çoğunun | onların | şeye | indirilen | sana | -den | Rabbin- | azgınlığını | ve küfrünü | biz atmışızdır | onların aralarına | düşmanlık | ve kin | kadar | gününe | kıyamet | ne zaman | yakmışlarsa | bir ateş | savaş için | onu söndürmüştür | Allah | ve koşarlar | | yeryüzünde | bozgunculuğa | Allah da | | sevmez | bozguncuları |

[GVL] [] [YD̃Y] [] [ĞLL] [ĞLL] [YD̃Y] [LAN] [] [GVL] [] [YD̃Y] [BSŦ] [NFG] [KYF] [ŞYE] [ZYD̃] [KS̃R] [] [] [NZL] [] [] [RBB] [ŦĞY] [KFR] [LGY] [BYN] [AD̃V] [BĞŽ] [] [YVM] [GVM] [KLL] [VGD̃] [NVR] [ḪRB] [ŦFE] [] [SAY] [] [ERŽ] [FSD̃] [] [] [ḪBB] [FSD̃]
VGELT ELYHVD̃ YD̃ ELLH MĞLVLT ĞLT ÊYD̃YHM VLANVE BME GELVE BL YD̃EH MBSVŦTEN YNFG KYF YŞEÙ VLYZYD̃N KS̃YRE MNHM ME ÊNZL ÎLYK MN RBK ŦĞYENE VKFRE VÊLGYNE BYNHM ELAD̃EVT VELBĞŽEÙ ÎL YVM ELGYEMT KLME ÊVGD̃VE NERE LLḪRB ÊŦFÊHE ELLH VYSAVN FY ELÊRŽ FSED̃E VELLH LE YḪB ELMFSD̃YN

ve ḳāleti l-yehūdu yedu llahi meğlūletun ğullet eydīhim veluǐnū bimā ḳālū bel yedāhu mebsūTatāni yunfiḳu keyfe yeşā'u veleyezīdenne keṧīran minhum unzile ileyke min rabbike Tuğyānen ve kufran ve elḳaynā beynehumu l-ǎdāvete velbeğDā'e ilā yevmi l-ḳiyāmeti kullemā evḳadū nāran lilHarbi eTfeehā llahu ve yes'ǎvne l-erDi fesāden vallahu yuHibbu l-mufsidīne
وقالت اليهود يد الله مغلولة غلت أيديهم ولعنوا بما قالوا بل يداه مبسوطتان ينفق كيف يشاء وليزيدن كثيرا منهم ما أنزل إليك من ربك طغيانا وكفرا وألقينا بينهم العداوة والبغضاء إلى يوم القيامة كلما أوقدوا نارا للحرب أطفأها الله ويسعون في الأرض فسادا والله لا يحب المفسدين

 » 5 / Mâide  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالت ق و ل | GVL VGELT ve ḳāleti ve dediler And said
اليهود | ELYHVD̃ l-yehūdu yahudiler the Jews,
يد ي د ي | YD̃Y YD̃ yedu eli """The Hand"
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
مغلولة غ ل ل | ĞLL MĞLVLT meğlūletun bağlıdır "(is) chained."""
غلت غ ل ل | ĞLL ĞLT ğullet bağlandı Are chained
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim kendi elleri their hands,
ولعنوا ل ع ن | LAN VLANVE veluǐnū ve la'netlendiler and they have been cursed
بما | BME bimā ötürü for what
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū söylediklerinden they said.
بل | BL bel hayır Nay,
يداه ي د ي | YD̃Y YD̃EH yedāhu O'nun iki eli de His Hands
مبسوطتان ب س ط | BSŦ MBSVŦTEN mebsūTatāni açıktır (are) stretched out
ينفق ن ف ق | NFG YNFG yunfiḳu verir He spends
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u diliyorsa He wills.
وليزيدن ز ي د | ZYD̃ VLYZYD̃N veleyezīdenne ve andolsun artıracaktır And surely increase
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çoğunun many
منهم | MNHM minhum onların of them,
ما | ME şeye what
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilen has been revealed
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
من | MN min -den from
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbin- your Lord,
طغيانا ط غ ي | ŦĞY ŦĞYENE Tuğyānen azgınlığını (in) rebellion
وكفرا ك ف ر | KFR VKFRE ve kufran ve küfrünü and disbelief.
وألقينا ل ق ي | LGY VÊLGYNE ve elḳaynā biz atmışızdır And We have cast
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehumu onların aralarına among them
العداوة ع د و | AD̃V ELAD̃EVT l-ǎdāvete düşmanlık [the] enmity
والبغضاء ب غ ض | BĞŽ VELBĞŽEÙ velbeğDā'e ve kin and [the] hatred
إلى | ÎL ilā kadar till
يوم ي و م | YVM YVM yevmi gününe (the) Day
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection.
كلما ك ل ل | KLL KLME kullemā ne zaman Every time
أوقدوا و ق د | VGD̃ ÊVGD̃VE evḳadū yakmışlarsa they kindled
نارا ن و ر | NVR NERE nāran bir ateş (the) fire
للحرب ح ر ب | ḪRB LLḪRB lilHarbi savaş için of [the] war,
أطفأها ط ف ا | ŦFE ÊŦFÊHE eTfeehā onu söndürmüştür it (was) extinguished
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah.
ويسعون س ع ي | SAY VYSAVN ve yes'ǎvne ve koşarlar And they strive
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
فسادا ف س د | FSD̃ FSED̃E fesāden bozgunculuğa spreading corruption.
والله | VELLH vallahu Allah da And Allah
لا | LE (does) not
يحب ح ب ب | ḪBB YḪB yuHibbu sevmez love
المفسدين ف س د | FSD̃ ELMFSD̃YN l-mufsidīne bozguncuları the corrupters.

5:64 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dediler | yahudiler | eli | Allah'ın | bağlıdır | bağlandı | kendi elleri | ve la'netlendiler | ötürü | söylediklerinden | hayır | O'nun iki eli de | açıktır | verir | nasıl | diliyorsa | ve andolsun artıracaktır | çoğunun | onların | şeye | indirilen | sana | -den | Rabbin- | azgınlığını | ve küfrünü | biz atmışızdır | onların aralarına | düşmanlık | ve kin | kadar | gününe | kıyamet | ne zaman | yakmışlarsa | bir ateş | savaş için | onu söndürmüştür | Allah | ve koşarlar | | yeryüzünde | bozgunculuğa | Allah da | | sevmez | bozguncuları |

[GVL] [] [YD̃Y] [] [ĞLL] [ĞLL] [YD̃Y] [LAN] [] [GVL] [] [YD̃Y] [BSŦ] [NFG] [KYF] [ŞYE] [ZYD̃] [KS̃R] [] [] [NZL] [] [] [RBB] [ŦĞY] [KFR] [LGY] [BYN] [AD̃V] [BĞŽ] [] [YVM] [GVM] [KLL] [VGD̃] [NVR] [ḪRB] [ŦFE] [] [SAY] [] [ERŽ] [FSD̃] [] [] [ḪBB] [FSD̃]
VGELT ELYHVD̃ YD̃ ELLH MĞLVLT ĞLT ÊYD̃YHM VLANVE BME GELVE BL YD̃EH MBSVŦTEN YNFG KYF YŞEÙ VLYZYD̃N KS̃YRE MNHM ME ÊNZL ÎLYK MN RBK ŦĞYENE VKFRE VÊLGYNE BYNHM ELAD̃EVT VELBĞŽEÙ ÎL YVM ELGYEMT KLME ÊVGD̃VE NERE LLḪRB ÊŦFÊHE ELLH VYSAVN FY ELÊRŽ FSED̃E VELLH LE YḪB ELMFSD̃YN

ve ḳāleti l-yehūdu yedu llahi meğlūletun ğullet eydīhim veluǐnū bimā ḳālū bel yedāhu mebsūTatāni yunfiḳu keyfe yeşā'u veleyezīdenne keṧīran minhum unzile ileyke min rabbike Tuğyānen ve kufran ve elḳaynā beynehumu l-ǎdāvete velbeğDā'e ilā yevmi l-ḳiyāmeti kullemā evḳadū nāran lilHarbi eTfeehā llahu ve yes'ǎvne l-erDi fesāden vallahu yuHibbu l-mufsidīne
وقالت اليهود يد الله مغلولة غلت أيديهم ولعنوا بما قالوا بل يداه مبسوطتان ينفق كيف يشاء وليزيدن كثيرا منهم ما أنزل إليك من ربك طغيانا وكفرا وألقينا بينهم العداوة والبغضاء إلى يوم القيامة كلما أوقدوا نارا للحرب أطفأها الله ويسعون في الأرض فسادا والله لا يحب المفسدين

[ق و ل] [] [ي د ي] [] [غ ل ل] [غ ل ل] [ي د ي] [ل ع ن] [] [ق و ل] [] [ي د ي] [ب س ط] [ن ف ق] [ك ي ف] [ش ي ا] [ز ي د] [ك ث ر] [] [] [ن ز ل] [] [] [ر ب ب] [ط غ ي] [ك ف ر] [ل ق ي] [ب ي ن] [ع د و] [ب غ ض] [] [ي و م] [ق و م] [ك ل ل] [و ق د] [ن و ر] [ح ر ب] [ط ف ا] [] [س ع ي] [] [ا ر ض] [ف س د] [] [] [ح ب ب] [ف س د]

 » 5 / Mâide  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالت ق و ل | GVL VGELT ve ḳāleti ve dediler And said
Vav,Gaf,Elif,Lam,Te,
6,100,1,30,400,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الواو استئنافية
فعل ماض
اليهود | ELYHVD̃ l-yehūdu yahudiler the Jews,
Elif,Lam,Ye,He,Vav,Dal,
1,30,10,5,6,4,
"PN – nominative masculine plural proper noun → Judaism"
اسم علم مرفوع
يد ي د ي | YD̃Y YD̃ yedu eli """The Hand"
Ye,Dal,
10,4,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
مغلولة غ ل ل | ĞLL MĞLVLT meğlūletun bağlıdır "(is) chained."""
Mim,Ğayn,Lam,Vav,Lam,Te merbuta,
40,1000,30,6,30,400,
N – nominative feminine indefinite passive participle
اسم مرفوع
غلت غ ل ل | ĞLL ĞLT ğullet bağlandı Are chained
Ğayn,Lam,Te,
1000,30,400,
V – 3rd person feminine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim kendi elleri their hands,
,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
,10,4,10,5,40,
N – nominative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولعنوا ل ع ن | LAN VLANVE veluǐnū ve la'netlendiler and they have been cursed
Vav,Lam,Ayn,Nun,Vav,Elif,
6,30,70,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
بما | BME bimā ötürü for what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū söylediklerinden they said.
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بل | BL bel hayır Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
يداه ي د ي | YD̃Y YD̃EH yedāhu O'nun iki eli de His Hands
Ye,Dal,Elif,He,
10,4,1,5,
N – nominative feminine dual noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
مبسوطتان ب س ط | BSŦ MBSVŦTEN mebsūTatāni açıktır (are) stretched out
Mim,Be,Sin,Vav,Tı,Te,Elif,Nun,
40,2,60,6,9,400,1,50,
N – nominative feminine dual passive participle
اسم مرفوع
ينفق ن ف ق | NFG YNFG yunfiḳu verir He spends
Ye,Nun,Fe,Gaf,
10,50,80,100,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
Kef,Ye,Fe,
20,10,80,
N – accusative noun
اسم منصوب
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u diliyorsa He wills.
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
وليزيدن ز ي د | ZYD̃ VLYZYD̃N veleyezīdenne ve andolsun artıracaktır And surely increase
Vav,Lam,Ye,Ze,Ye,Dal,Nun,
6,30,10,7,10,4,50,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
الواو استئنافية
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çoğunun many
Kef,Se,Ye,Re,Elif,
20,500,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
منهم | MNHM minhum onların of them,
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şeye what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilen has been revealed
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbin- your Lord,
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
طغيانا ط غ ي | ŦĞY ŦĞYENE Tuğyānen azgınlığını (in) rebellion
Tı,Ğayn,Ye,Elif,Nun,Elif,
9,1000,10,1,50,1,
N – accusative masculine indefinite verbal noun
اسم منصوب
وكفرا ك ف ر | KFR VKFRE ve kufran ve küfrünü and disbelief.
Vav,Kef,Fe,Re,Elif,
6,20,80,200,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
وألقينا ل ق ي | LGY VÊLGYNE ve elḳaynā biz atmışızdır And We have cast
Vav,,Lam,Gaf,Ye,Nun,Elif,
6,,30,100,10,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehumu onların aralarına among them
Be,Ye,Nun,He,Mim,
2,10,50,5,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
العداوة ع د و | AD̃V ELAD̃EVT l-ǎdāvete düşmanlık [the] enmity
Elif,Lam,Ayn,Dal,Elif,Vav,Te merbuta,
1,30,70,4,1,6,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
والبغضاء ب غ ض | BĞŽ VELBĞŽEÙ velbeğDā'e ve kin and [the] hatred
Vav,Elif,Lam,Be,Ğayn,Dad,Elif,,
6,1,30,2,1000,800,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
إلى | ÎL ilā kadar till
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
يوم ي و م | YVM YVM yevmi gününe (the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
"N – genitive masculine noun → Day of Resurrection"
اسم مجرور
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection.
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
كلما ك ل ل | KLL KLME kullemā ne zaman Every time
Kef,Lam,Mim,Elif,
20,30,40,1,
T – time adverb
ظرف زمان
أوقدوا و ق د | VGD̃ ÊVGD̃VE evḳadū yakmışlarsa they kindled
,Vav,Gaf,Dal,Vav,Elif,
,6,100,4,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
نارا ن و ر | NVR NERE nāran bir ateş (the) fire
Nun,Elif,Re,Elif,
50,1,200,1,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
للحرب ح ر ب | ḪRB LLḪRB lilHarbi savaş için of [the] war,
Lam,Lam,Ha,Re,Be,
30,30,8,200,2,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
أطفأها ط ف ا | ŦFE ÊŦFÊHE eTfeehā onu söndürmüştür it (was) extinguished
,Tı,Fe,,He,Elif,
,9,80,,5,1,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ويسعون س ع ي | SAY VYSAVN ve yes'ǎvne ve koşarlar And they strive
Vav,Ye,Sin,Ayn,Vav,Nun,
6,10,60,70,6,50,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو استئنافية
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
فسادا ف س د | FSD̃ FSED̃E fesāden bozgunculuğa spreading corruption.
Fe,Sin,Elif,Dal,Elif,
80,60,1,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
والله | VELLH vallahu Allah da And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
لا | LE (does) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يحب ح ب ب | ḪBB YḪB yuHibbu sevmez love
Ye,Ha,Be,
10,8,2,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
المفسدين ف س د | FSD̃ ELMFSD̃YN l-mufsidīne bozguncuları the corrupters.
Elif,Lam,Mim,Fe,Sin,Dal,Ye,Nun,
1,30,40,80,60,4,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَتِ: ve dediler | الْيَهُودُ: yahudiler | يَدُ: eli | اللَّهِ: Allah'ın | مَغْلُولَةٌ: bağlıdır | غُلَّتْ: bağlandı | أَيْدِيهِمْ: kendi elleri | وَلُعِنُوا: ve la'netlendiler | بِمَا: ötürü | قَالُوا: söylediklerinden | بَلْ: hayır | يَدَاهُ: O'nun iki eli de | مَبْسُوطَتَانِ: açıktır | يُنْفِقُ: verir | كَيْفَ: nasıl | يَشَاءُ: diliyorsa | وَلَيَزِيدَنَّ: ve andolsun artıracaktır | كَثِيرًا: çoğunun | مِنْهُمْ: onların | مَا: şeye | أُنْزِلَ: indirilen | إِلَيْكَ: sana | مِنْ: -den | رَبِّكَ: Rabbin- | طُغْيَانًا: azgınlığını | وَكُفْرًا: ve küfrünü | وَأَلْقَيْنَا: biz atmışızdır | بَيْنَهُمُ: onların aralarına | الْعَدَاوَةَ: düşmanlık | وَالْبَغْضَاءَ: ve kin | إِلَىٰ: kadar | يَوْمِ: gününe | الْقِيَامَةِ: kıyamet | كُلَّمَا: ne zaman | أَوْقَدُوا: yakmışlarsa | نَارًا: bir ateş | لِلْحَرْبِ: savaş için | أَطْفَأَهَا: onu söndürmüştür | اللَّهُ: Allah | وَيَسْعَوْنَ: ve koşarlar | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | فَسَادًا: bozgunculuğa | وَاللَّهُ: Allah da | لَا: | يُحِبُّ: sevmez | الْمُفْسِدِينَ: bozguncuları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقالت WGELT ve dediler | اليهود ELYHWD̃ yahudiler | يد YD̃ eli | الله ELLH Allah'ın | مغلولة MĞLWLT bağlıdır | غلت ĞLT bağlandı | أيديهم ÊYD̃YHM kendi elleri | ولعنوا WLANWE ve la'netlendiler | بما BME ötürü | قالوا GELWE söylediklerinden | بل BL hayır | يداه YD̃EH O'nun iki eli de | مبسوطتان MBSWŦTEN açıktır | ينفق YNFG verir | كيف KYF nasıl | يشاء YŞEÙ diliyorsa | وليزيدن WLYZYD̃N ve andolsun artıracaktır | كثيرا KS̃YRE çoğunun | منهم MNHM onların | ما ME şeye | أنزل ÊNZL indirilen | إليك ÎLYK sana | من MN -den | ربك RBK Rabbin- | طغيانا ŦĞYENE azgınlığını | وكفرا WKFRE ve küfrünü | وألقينا WÊLGYNE biz atmışızdır | بينهم BYNHM onların aralarına | العداوة ELAD̃EWT düşmanlık | والبغضاء WELBĞŽEÙ ve kin | إلى ÎL kadar | يوم YWM gününe | القيامة ELGYEMT kıyamet | كلما KLME ne zaman | أوقدوا ÊWGD̃WE yakmışlarsa | نارا NERE bir ateş | للحرب LLḪRB savaş için | أطفأها ÊŦFÊHE onu söndürmüştür | الله ELLH Allah | ويسعون WYSAWN ve koşarlar | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | فسادا FSED̃E bozgunculuğa | والله WELLH Allah da | لا LE | يحب YḪB sevmez | المفسدين ELMFSD̃YN bozguncuları |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳāleti: ve dediler | l-yehūdu: yahudiler | yedu: eli | llahi: Allah'ın | meğlūletun: bağlıdır | ğullet: bağlandı | eydīhim: kendi elleri | veluǐnū: ve la'netlendiler | bimā: ötürü | ḳālū: söylediklerinden | bel: hayır | yedāhu: O'nun iki eli de | mebsūTatāni: açıktır | yunfiḳu: verir | keyfe: nasıl | yeşā'u: diliyorsa | veleyezīdenne: ve andolsun artıracaktır | keṧīran: çoğunun | minhum: onların | : şeye | unzile: indirilen | ileyke: sana | min: -den | rabbike: Rabbin- | Tuğyānen: azgınlığını | ve kufran: ve küfrünü | ve elḳaynā: biz atmışızdır | beynehumu: onların aralarına | l-ǎdāvete: düşmanlık | velbeğDā'e: ve kin | ilā: kadar | yevmi: gününe | l-ḳiyāmeti: kıyamet | kullemā: ne zaman | evḳadū: yakmışlarsa | nāran: bir ateş | lilHarbi: savaş için | eTfeehā: onu söndürmüştür | llahu: Allah | ve yes'ǎvne: ve koşarlar | : | l-erDi: yeryüzünde | fesāden: bozgunculuğa | vallahu: Allah da | : | yuHibbu: sevmez | l-mufsidīne: bozguncuları |
Kırık Meal (Transcript) : |VGELT: ve dediler | ELYHVD̃: yahudiler | YD̃: eli | ELLH: Allah'ın | MĞLVLT: bağlıdır | ĞLT: bağlandı | ÊYD̃YHM: kendi elleri | VLANVE: ve la'netlendiler | BME: ötürü | GELVE: söylediklerinden | BL: hayır | YD̃EH: O'nun iki eli de | MBSVŦTEN: açıktır | YNFG: verir | KYF: nasıl | YŞEÙ: diliyorsa | VLYZYD̃N: ve andolsun artıracaktır | KS̃YRE: çoğunun | MNHM: onların | ME: şeye | ÊNZL: indirilen | ÎLYK: sana | MN: -den | RBK: Rabbin- | ŦĞYENE: azgınlığını | VKFRE: ve küfrünü | VÊLGYNE: biz atmışızdır | BYNHM: onların aralarına | ELAD̃EVT: düşmanlık | VELBĞŽEÙ: ve kin | ÎL: kadar | YVM: gününe | ELGYEMT: kıyamet | KLME: ne zaman | ÊVGD̃VE: yakmışlarsa | NERE: bir ateş | LLḪRB: savaş için | ÊŦFÊHE: onu söndürmüştür | ELLH: Allah | VYSAVN: ve koşarlar | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FSED̃E: bozgunculuğa | VELLH: Allah da | LE: | YḪB: sevmez | ELMFSD̃YN: bozguncuları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahûdiler, Allah'ın eli bağlıdır dediler, elleri bağlanasılar, söyledikleri söz yüzünden lânete uğrayasılar. Hayır, Allah'ın iki eli de açıktır, dilediği gibi ihsânda bulunur. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını, kâfirliğini arttıracak ve biz, onların arasına kıyâmete dek düşmanlık ve kin saldık. Ne vakit savaş için bir ateş yaktılarsa Allah söndürdü o ateşi ve onlar, yeryüzünde bozgunculuğa koşup dururlar ve Allah, bozguncuları sevmez.
Adem Uğur : Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır (sıkıdır), dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lânet olasılar! Bilâkis, Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Aralarına, kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.
Ahmed Hulusi : Yahudiler, "Allâh'ın eli bağlıdır" dediler. . . Söyledikleri kendilerinde açığa çıktı, kendi elleri bağlandı ve lânetlendiler! Bilakis, Allâh'ın iki eli de açıktır; dilediğince bağışlamaya devam ediyor! Andolsun ki, Rabbinden sana inzâl olunan, onlardan çoğunun inkâr ve tuğyanını (isyan ile haddini aşmayı) arttırır! Onların arasına kıyamet sürecine kadar düşmanlık ve nefret duygusu yerleştirdik! Her ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allâh onu söndürdü. . . (Gene de) yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. . . Allâh inançları saptırma peşinde koşanları sevmez.
Ahmet Tekin : Yahudiler: 'Allah’ın eli çok sıkıdır' dediler. Söyledikleri sebebiyle, onların elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar. Aksine, Allah’ın elleri açıktır. Allah, sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun şekilde verir. Andolsun Rabbimden sana indirilen, Kur’ân onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü, inkârını artırıyor. Biz, kıyamete kadar onların aralarına düşmanlık ve kin yerleştirdik. Ne zaman savaş ateşi yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar, yeryüzünde, ülkede bozgunculuk, anarşi çıkarmak için koşuştururlar. Allah ise, bozguncuları sevmez.
Ahmet Varol : Yahudiler 'Allah'ın eli bağlıdır' dediler. [10] Kendi elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler! Hayır Allah'ın iki eli de açıktır, dilediği gibi sarfeder. [11] Rabbinden sana indirilen onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Onların aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar Allah onu söndürür. Onlar ayrıca yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çabalarlar. Allah ise bozguncuları sevmez.
Ali Bulaç : Yahudiler: "Allah'ın eli sıkıdır" dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkârlarını arttıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.
Ali Fikri Yavuz : Bir de Yahudi’ler: “- Allah’ın eli bağlıdır. (cömert değildir.)” dediler. Bu dedikleri söz sebebiyle elleri hayır yapmak hususunda bağlandı ve lânetlendiler. Doğrusu Allah’ın kudret elleri açıktır, dilediği gibi ihsan eder. Andolsun ki, sana Rabbinden indirilen âyetler, onlardan bir çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Bununla beraber biz onların arasına kıyamete kadar sürecek kin ve düşmanlık bıraktık. Onlar, her ne zaman harb için bir yangın tutuşturdularsa, Allah onu söndürdü. Dâima yeryüzünde fesad için koşarlar. Allah ise, fesad çıkaranları sevmez.
Bekir Sadak : Yahudiler, «Allah'in eli sikidir» dediler; dediklerinden oturu elleri baglansin, lanet olsun. Hayir, O'nun iki eli de aciktir, nasil dilerse sarfeder. And olsun ki, sana Rabbinden indirilen sozler onlarin cogunun azginligini ve inkarini artiracaktir. Onlarin arasina kiyamete kadar surecek dusmanlik ve kin saldik. Savas atesini ne zaman korukleseler Allah onu sondurur. Yeryuzunde bozgunculuga kosarlar. Allah bozgunculari sevmez.
Celal Yıldırım : Yahudîler, «Allah'ın eli bağlıdır,» dediler. Dediklerinden dolayı elleri bağlansın ve lanet olsunlar. Hayır, Allah'ın iki eli (lütuf, ihsan ve rahmeti) açıktır, dilediği gibi harcar. Şanıma and olsun ki, sana Rabbinden indirilen (ilâhî buyruklar) onların çoğunun azgınlık ve küfrünü artırır. Aralarına tâ Kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin attık. Ne kadar savaş İçin bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür. (Onlar durmadan) yeryüzünde fesat çıkarmaya koşuşurlar. Allah ise fesat çıkaranları sevmez.
Diyanet İşleri : Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar! Hayır, O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.
Diyanet İşleri (eski) : Yahudiler, 'Allah'ın eli sıkıdır' dediler; dediklerinden ötürü elleri bağlandı, lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, nasıl dilerse sarfeder. And olsun ki, sana Rabbinden indirilen sözler onların çoğunun azgınlığını ve inkarını artıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Savaş ateşini ne zaman körükleseler Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allah bozguncuları sevmez.
Diyanet Vakfi : Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır (sıkıdır) , dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lânet olasılar! Bilâkis, Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Aralarına, kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.
Edip Yüksel : Yahudiler 'ALLAH'ın eli bağlı,' dedi. Aslında elleri bağlı olanlar kendileri. Halbuki O'nun iki eli de açık olup dilediği gibi harcamakta. Rabbinden sana indirilenler çoğunun azgınlığını ve inkarını arttıracak. Diriliş Gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için ateş yaksalar ALLAH onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuk yapmak için dolaşırlar. ALLAH ise bozguncuları sevmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yahudiler, «Allah'ın eli çok sıkıdır» dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Aksine Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozğunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de Yahudiler: «Allah'ın eli bağlıdır.» dediler ve dedikleri yüzünden elleri bağlandı ve la'netlendiler. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, dilediği gibi nimet veriyor. Andolsun ki, sana Rabbinden indirilenler, onlardan birçoğunun azgınlığını küfrünü artıracaktır. Bununla birlikte, aralarına kıyamete kadar sürecek olan bir düşmanlık ve kin bıraktık. Her ne zaman savaş için bir ateş tutuşturdularsa, Allah onu söndürdü. Onlar yeryüzünde bozgunculuk için koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de Yehudîler «Allahın eli bağlı» dediler ve dedikleriyle elleri bağlandı ve mel’un oldular, hayır onun iki eli de açık dilediği gibi bahşediyor, celâlim hakkı için sana rabbından indirilen onlardan bir çoğunun tuğyanını ve küfrünü arttıracaktır, maamafih biz onların arasına kıyamete kadar sürecek buğz ve adavet bıraktık, her ne zaman harb için bir yangın tutuşturdularsa Allah onu söndürdü, hep yer yüzünde fesad için koşarlar, Allah ise müfsidleri sevmez
Fizilal-il Kuran : Yahudiler «Allah'ın eli sıkıdır» dediler. Bu sözlerinden ötürü elleri bağlansın. onlara lanet olsun! Tersine O'nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Rabbin tarafından sana indirilen ayetler onların çoğunun azgınlığını ve kafirliğini arttıracaktır. Onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek bir düşmanlık ve kin saldık. Ne zaman savaş ateşini körüklediler ise, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde hep fesad, bozgunculuk peşinde koşarlar. Oysa Allah bozguncuları sevmez.
Gültekin Onan : Yahudiler, "Tanrı'nın eli sıkıdır" dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse (öyle) infak eder. Andolsun, rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlığını ve küfrünü arttıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Tanrı onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Tanrı ise bozguncuları sevmez.
Hakkı Yılmaz : "Ve Yahudiler, “Allah'ın eli sıkıdır” dediler. –Söyledikleri şeyler nedeniyle kendi elleri bağlandı ve onlar dışlandı.– Tam tersi Allah'ın iki eli açıktır; dilediği gibi harcar. Ve andolsun ki Rabbinden sana indirilen, onların çoğunda azgınlık ve küfür; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetme açısından artış yapar. Ve Biz, o Yahudilerin aralarına kıyâmete kadar düşmanlık ve kin attık. Ne zaman savaş/ bozum yapmak için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Ve onlar, yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Oysa Allah, bozguncuları sevmez. "
Hasan Basri Çantay : Yahudiler: «Allahın eli bağlıdır (sıkıdır)» dediler. Hay kendi elleri bağlanası ve söyledikleri (bu söz) den dolayı mel'un olası (insanlar)! Hayır, (Allahın) iki eli de açıkdır. Nasıl dilerse öyle infaak eder O. Rabbinden sana indirilen (âyetler), onlardan bir çoğunun, andolsun ki, azgınlığını, gâvurluğunu artıracak. (Bununla beraber) biz onların arasına kıyaamet gününe kadar (sürecek) düşmanlık ve kîn bırakdık. Onlar ne zaman harb için bir ateş tutuşdurdularsa Allah onu söndürdü (kendilerini dâima yeniltiye uğratdı). Yer yüzünde hep fesadcılığa koşarlar onlar. Allah ise fesada olanları sevmez.
Hayrat Neşriyat : Hem yahudiler: 'Allah’ın eli bağlıdır (cimridir)' dediler. (Hâşâ!) De dikleri yüzünden(hayırlı işlerde) el le ri bağlansın ve lâ'nete uğrasınlar! Bil'akis O’ nun iki eli de açıktır; dilediği gibi (dilediği kimseye) karşılıksız verir. Ve and olsun ki Rabbinden sana indirilen(bu Kur’ân), onlardan birçoğuna azgınlık ve küf rü artıracaktır.Böylece aralarına, kıyâmet gününe ka dar (devâm edecek) düşmanlık ve kin bıraktık. Ne zaman harb için bir ateş yaktılarsa, Allah onu sön dürmüştür (on ları muvaffak kılmamıştır). Buna rağmen yeryü zünde fesad çıkarmaya çalışırlar. Hâlbuki Allah, fesad çıkaranları sevmez.
İbni Kesir : Yahudiler dediler ki: Allah'ın eli bağlıdır. Böyle dediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın, la'net olsun. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, nasıl dilerse öyle infak eder. Rabbından sana indirilen; andolsun ki, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfürünü artıracaktır. Onların aralarına kıyamet gününe kadar sürecek kin ve nefret saldık. Savaş için ateşi ne zaman körükleseler; Allah, onu söndürür. Ve yeryüzünde fesada koşarlar. Allah, ise fesadçıları sevmez.
İskender Evrenosoğlu : Yahudi'ler: "Allah'ın eli bağlıdır (Allah cimridir)" dediler. Onların elleri bağlandı. Ve bu sözlerinden dolayı lânetlendiler. Hayır, bilakis! O'nun iki eli de açıktır. Nasıl isterse öyle infâk eder (verir). Ve Rabb'inden sana indirilen şey (ilahî buyruklar), mutlaka onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Ve biz onların arasına kıyâmete kadar sürecek düşmanlık ve kin ilka ettik (ulaştırdık). Her ne zaman harb için bir ateş yaktılarsa, Allah onu söndürdü. Ve onlar yeryüzünde fesat çıkarmak için çalışırlar. Ve de Allah, fesat çıkaranları (bozgunculuk yapanları) sevmez.
Muhammed Esed : Yahudiler, "Allahın eli sıkıdır" derler. Sıkı olan onların elidir: Ve bu iddialarından dolayı (Allah tarafından) lanetlenmişlerdir. Tersine, Onun elleri sonuna kadar açıktır: O, (lütfunu) dilediği gibi dağıtır. Ama (ey Peygamber,) Rabbin tarafından sana indirilen her şey, onların çoğunun kibirli küstahlıklarında ve hakikati inkarda daha inatçı yapacaktır. Böylece biz, Kitab-ı Mukaddesin takipçileri arasına Mahşer Gününe kadar (sürecek) kin ve nefret tohumları saçtık: ne zaman savaş ateşi yaksalar Allah onu söndürür; ve onlar yeryüzünde yozlaşmayı ve çürümeyi arttırmak için ellerinden geleni yaparlar: Allah ise yozlaşmaya ve çürümeye yol açanları sevmez.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Yahûdi tâifesi, «Allah'ın eli bağlanmıştır» dediler. Bu dedikleriyle kendi elleri bağlandı ve lânet olundular. Hayır, bilakis (Cenâb-ı Hakk'ın) iki eli de açıktır, dilediği gibi infakta bulunur. Ve and olsun ki, sana Rabbinden indirilmiş olan şey, onlardan birçoğu için tuğyanı ve küfrü arttıracaktır ve Biz onların arasına Kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin bıraktık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakıverdilerse onu Allah Teâlâ söndürdü ve onlar yeryüzünde fesada koşarlar. Allah Teâlâ ise müfsit olanları sevmez.
Ömer Öngüt : Yahudiler: “Allah'ın eli bağlıdır. ” dediler. Böyle dediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın! Lânet olsun onlara! Hayır! Allah'ın iki eli de açıktır, dilediği gibi sarfeder. Andolsun ki Rabbinden sana indirilenler, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü artırır. Biz onların aralarına kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin saldık. Ne zaman savaş için bir ateş tutuştursalar, Allah onu söndürür. Onlar yeryüzünde durmadan fesat çıkarmaya koşarlar. Şüphesiz ki Allah fesat çıkaranları sevmez.
Şaban Piriş : Yahudiler: - Allah’ın eli sıkıdır, dediler. Böyle dedikleri için elleri bağlandı ve lanete uğradılar. Oysa Allah’ın elleri açıktır, nasıl dilerse sarfeder. Elbette Rabbinden sana indirilenler, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin saldık. Savaş ateşini ne zaman körükleseler Allah onu söndürür. Yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allah bozguncuları sevmez.
Suat Yıldırım : Yahudiler: "Allah’ın eli bağlıdır." dediler. Hay kendi elleri bağlanasılar!Hay dediklerinden dolayı mel’ûn olası adamlar! Hayır, hiç de öyle değil! Allah’ın iki eli de açıktır. Dilediği şekilde infak eder. Rabbinden sana indirilen âyetler, mutlaka onlardan birçoğunun azgınlığını ve gâvurluğunu artıracaktır. Bununla beraber, Biz onların aralarına, kıyamete kadar sürüp gidecek bir kin ve nefret bıraktık. Her ne zaman onlar savaş çıkarmak için bir yangın tutuşturdularsa Allah onu söndürdü. Sırf fesat çıkarmak için dünyanın her tarafında koşup dururlar. Allah müfsitleri sevmez.
Süleyman Ateş : Yahûdiler "Allâh'ın eli bağlıdır (Allâh cimridir)". dediler. Kendi elleri bağlandı ve söyledikleri sözden ötürü la'netlendiler. Hayır, Allâh'ın iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Biz onların aralarına tâ kıyâmet gününe kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allâh onu söndürmüştür. (Onlar) yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allâh da bozguncuları sevmez.
Tefhim-ul Kuran : Yahudiler: «Allah'ın eli sıkıdır» dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun tuğyanlarını ve küfürlerini artıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yer yüzünde bozgunculuğa çaba harcarlar. Allah ise bozguncuları sevmez.
Ümit Şimşek : Yahudiler bir de 'Allah'ın eli sıkıdır' dediler. Elleri bağlansın onu söyleyenlerin, lânet olsun onlara! Allah'ın iki eli de açıktır; nasıl dilerse öylece bağışlar. Rabbinden sana indirilenler, onların azgınlığını ve inkârını daha pek çok arttıracaktır. Biz ise onların arasına, kıyamete kadar sürüp gidecek bir düşmanlık ve kin bıraktık. Onlar ne zaman bir savaş ateşi körüklemek istedilerse, Allah onu söndürdü. Onlar dünyada hep fesat çıkarmaya uğraşırlar. Fakat Allah fesatçıları hiç sevmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı/elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}