» 3 / Âl-i Imrân  17:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. الصَّابِرِينَ (ELṦEBRYN) = ES-Sābirīne : sabredenler
2. وَالصَّادِقِينَ (VELṦED̃GYN) = ve SSādiḳīne : ve sadık olanlar
3. وَالْقَانِتِينَ (VELGENTYN) = velḳānitīne : ve gönülden itaat edenler
4. وَالْمُنْفِقِينَ (VELMNFGYN) = velmunfiḳīne : ve infak edenler
5. وَالْمُسْتَغْفِرِينَ (VELMSTĞFRYN) = velmusteğfirīne : ve istiğfar edenler
6. بِالْأَسْحَارِ (BELÊSḪER) = bil-esHāri : seherlerde
sabredenler | ve sadık olanlar | ve gönülden itaat edenler | ve infak edenler | ve istiğfar edenler | seherlerde |

[ṦBR] [ṦD̃G] [GNT] [NFG] [ĞFR] [SḪR]
ELṦEBRYN VELṦED̃GYN VELGENTYN VELMNFGYN VELMSTĞFRYN BELÊSḪER

ES-Sābirīne ve SSādiḳīne velḳānitīne velmunfiḳīne velmusteğfirīne bil-esHāri
الصابرين والصادقين والقانتين والمنفقين والمستغفرين بالأسحار

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الصابرين ص ب ر | ṦBR ELṦEBRYN ES-Sābirīne sabredenler The patient
والصادقين ص د ق | ṦD̃G VELṦED̃GYN ve SSādiḳīne ve sadık olanlar and the truthful
والقانتين ق ن ت | GNT VELGENTYN velḳānitīne ve gönülden itaat edenler and the obedient
والمنفقين ن ف ق | NFG VELMNFGYN velmunfiḳīne ve infak edenler and those who spend
والمستغفرين غ ف ر | ĞFR VELMSTĞFRYN velmusteğfirīne ve istiğfar edenler and those who seek forgiveness
بالأسحار س ح ر | SḪR BELÊSḪER bil-esHāri seherlerde [in the] before dawn.

3:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sabredenler | ve sadık olanlar | ve gönülden itaat edenler | ve infak edenler | ve istiğfar edenler | seherlerde |

[ṦBR] [ṦD̃G] [GNT] [NFG] [ĞFR] [SḪR]
ELṦEBRYN VELṦED̃GYN VELGENTYN VELMNFGYN VELMSTĞFRYN BELÊSḪER

ES-Sābirīne ve SSādiḳīne velḳānitīne velmunfiḳīne velmusteğfirīne bil-esHāri
الصابرين والصادقين والقانتين والمنفقين والمستغفرين بالأسحار

[ص ب ر] [ص د ق] [ق ن ت] [ن ف ق] [غ ف ر] [س ح ر]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الصابرين ص ب ر | ṦBR ELṦEBRYN ES-Sābirīne sabredenler The patient
Elif,Lam,Sad,Elif,Be,Re,Ye,Nun,
1,30,90,1,2,200,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
والصادقين ص د ق | ṦD̃G VELṦED̃GYN ve SSādiḳīne ve sadık olanlar and the truthful
Vav,Elif,Lam,Sad,Elif,Dal,Gaf,Ye,Nun,
6,1,30,90,1,4,100,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
والقانتين ق ن ت | GNT VELGENTYN velḳānitīne ve gönülden itaat edenler and the obedient
Vav,Elif,Lam,Gaf,Elif,Nun,Te,Ye,Nun,
6,1,30,100,1,50,400,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
والمنفقين ن ف ق | NFG VELMNFGYN velmunfiḳīne ve infak edenler and those who spend
Vav,Elif,Lam,Mim,Nun,Fe,Gaf,Ye,Nun,
6,1,30,40,50,80,100,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
والمستغفرين غ ف ر | ĞFR VELMSTĞFRYN velmusteğfirīne ve istiğfar edenler and those who seek forgiveness
Vav,Elif,Lam,Mim,Sin,Te,Ğayn,Fe,Re,Ye,Nun,
6,1,30,40,60,400,1000,80,200,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural (form X) active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
بالأسحار س ح ر | SḪR BELÊSḪER bil-esHāri seherlerde [in the] before dawn.
Be,Elif,Lam,,Sin,Ha,Elif,Re,
2,1,30,,60,8,1,200,
"P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun → Dawn"
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |الصَّابِرِينَ: sabredenler | وَالصَّادِقِينَ: ve sadık olanlar | وَالْقَانِتِينَ: ve gönülden itaat edenler | وَالْمُنْفِقِينَ: ve infak edenler | وَالْمُسْتَغْفِرِينَ: ve istiğfar edenler | بِالْأَسْحَارِ: seherlerde |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الصابرين ELṦEBRYN sabredenler | والصادقين WELṦED̃GYN ve sadık olanlar | والقانتين WELGENTYN ve gönülden itaat edenler | والمنفقين WELMNFGYN ve infak edenler | والمستغفرين WELMSTĞFRYN ve istiğfar edenler | بالأسحار BELÊSḪER seherlerde |
Kırık Meal (Okunuş) : |ES-Sābirīne: sabredenler | ve SSādiḳīne: ve sadık olanlar | velḳānitīne: ve gönülden itaat edenler | velmunfiḳīne: ve infak edenler | velmusteğfirīne: ve istiğfar edenler | bil-esHāri: seherlerde |
Kırık Meal (Transcript) : |ELṦEBRYN: sabredenler | VELṦED̃GYN: ve sadık olanlar | VELGENTYN: ve gönülden itaat edenler | VELMNFGYN: ve infak edenler | VELMSTĞFRYN: ve istiğfar edenler | BELÊSḪER: seherlerde |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, sabredenler, gerçekten itaat eyleyenler, mallarını yoksullara harcayanlar ve seher çağlarında, suçlarının yarlıganmasını dileyenlerdir.
Adem Uğur : Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir).
Ahmed Hulusi : (Onlar) sabredenlerdir, sadıklardır, kanitlerdir (kulluğunun idrakıyla boyun eğmişlerdir), (muhtaçlara) bağışlayanlardır, seher vakti (uyanma sürecinde) eksikliklerinden dolayı istiğfar edenlerdir.
Ahmet Tekin : 'Sabrederek mücadeleye devam edenleri, imanda, İslâm’da samimî davrananları, huzurunda boyun bükenleri, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılanları, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getirenleri, saygıda kusur etmeyenleri, karşılık gözetmeden, gönüllü hayır yapanları, seher vakitlerinde derûnî kalp ile namaz kılıp dua edenleri, bağışlanma dileyenleri, yalvaranları koru' diyenlerdir.
Ahmet Varol : Onlar sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, iyilik için harcamada bulunan ve seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyen kimselerdir.
Ali Bulaç : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : O takva sahipleri, taât ve musibetlere sabreden (söz, iş ve niyyetlerinde) sadâkat gösteren, Allah’a itaat eden. Allah yolunda mallarını harcayan, seherlerde Allah’dan mağfiret isteyen ve namaz kılanlardır.
Bekir Sadak : (16-17) Onlar ki, «Rabbimiz! Biz suphesiz inandik, bunun icin gunahlarimizi bize bagisla ve bizi atesin azabindan koru» diyen, sabreden, dogru olan, gonulden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bagislanma dileyenlerdir.
Celal Yıldırım : (16-17) «Ey Rabbimiz ! Şüphesiz ki biz imân ettik; artık günahlarımızı bağışla ve bizi Cehennem ateşinin azabından koru» diyenler: Sabredenler, doğru olanlar, itaat edip baş eğenler, boyun bükenler, (mallarını Allah yolunda) harcayanlar ve seher vakitlerinde istiğfar edenlerdir.
Diyanet İşleri : (16-17) (Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru” diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir.
Diyanet İşleri (eski) : (16-17) Onlar ki, 'Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru' diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.
Diyanet Vakfi : Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir).
Edip Yüksel : Onlar, sabredenlerdir, doğru sözlülerdir, gönülden teslim olanlardır, insanlara yardım edenler ve seherlerde bağışlanma dileyenlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe divan duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O sabredenleri, doğruluktan ayrılmayanları, divan duranları, nafaka verenleri ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenleri koru! derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : O sabr edenleri, o sıdk-u sadakatle gidenleri, o divan duranları, o nefaka verenleri, ve o seher vakitleri istiğfar eyleyenleri
Fizilal-il Kuran : Bunlar sabırlılar, samimî bağlılar, gönülden kulluk edenler, mallarını Allah yolunda harcayanlar ve seher vakitlerinde günahlarının bağışlanmasını dileyenlerdir.
Gültekin Onan : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.
Hakkı Yılmaz : (15-17) "De ki: “Size bundan daha hayırlı olanı bildireyim mi? Allah'ın koruması altına girmiş; “Rabbimiz! Şüphesiz biz inandık, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi Ateş'in azabından koru!” diyen, sabreden; direnç gösteren, doğru olan, sürekli saygıda duran, Allah yolunda harcamada bulunan ve seherlerde bağışlanma dileyen kişiler için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan hoşnutluk vardır. Ve Allah, kulları en iyi görendir. "
Hasan Basri Çantay : (16-17) (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz îman etdik. Artık bizim günâhlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allaha) itaatle boyun eğenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan mağfiret isteyenlerdir.
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) Sabredenler, doğru olanlar, itâat edenler, (mallarını Allah yolunda) sarf edenler ve seherlerde (sabah namazı vaktinden önce) mağfiret dileyenlerdir.
İbni Kesir : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden ibadet edenler, infak edenler ve seherlerde Allah'tan mağfiret dileyenlerdir.
İskender Evrenosoğlu : (Onlar), sabredenler, sâdıklar (ahdlerine vefa edenler), kânitîn olanlar (Allah'ın huzurunda saygı ile duranlar), infâk edenler (Allah için verenler) ve seherlerde mağfiret dileyenlerdir.
Muhammed Esed : Zorluklara sabredenlerin ve sözlerini tutanların, (Rablerine) yürekten bağlı olanların, (servetlerini Allah yolunda) harcayanların ve bütün kalpleriyle af dileyenlerin.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar sabredicilerdir, sâdıktırlar, ibadetlere müdavimdirler, infak edenlerdir, seher vakitlerinde de istiğfarda bulunanlardır.
Ömer Öngüt : (Onlar) sabredenler, sâdıklar, huzurunda gönülden boyun bükenler, Allah için infak edenler ve seher vaktinde istiğfar edenlerdir.
Şaban Piriş : (Onlar): Sabredenler, sadık olanlar, gönülden boyun eğenler, sadaka verenler ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.
Suat Yıldırım : Onlar sabırlı, imanlarında sadık ve samimî, Allah’ın huzurunda itaatla divan duran, mallarını hayırda harcayan, seher vakitlerinde Allah’tan af dileyen müminlerdir.
Süleyman Ateş : Sabredenleri, doğru olanları, huzûrunda gönülden boyun büküp divan duranları, Allâh için (mal) harcayanları ve seherlerde istiğfar edenleri (Allah'tan bağışlanmalarını dileyenleri Allâh) görmektedir.
Tefhim-ul Kuran : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.
Ümit Şimşek : Onlar sabredenlerdir, sözünde ve imanında sadık olanlardır, Allah huzurunda saygı ile el bağlayanlardır, mallarını hayır için harcayanlardır, seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}