» 3 / Âl-i Imrân  148:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 148
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَاتَاهُمُ (F ËTEHM) = fe ātāhumu : onlara verdi
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah (da)
3. ثَوَابَ (S̃VEB) = ṧevābe : karşılığını
4. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
5. وَحُسْنَ (VḪSN) = ve Husne : ve en güzelini
6. ثَوَابِ (S̃VEB) = ṧevābi : karşılığının
7. الْاخِرَةِ (EL ËḢRT) = l-āḣirati : ahiret
8. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : (çünkü) Allah
9. يُحِبُّ (YḪB) = yuHibbu : sever
10. الْمُحْسِنِينَ (ELMḪSNYN) = l-muHsinīne : güzel davrananları
onlara verdi | Allah (da) | karşılığını | dünya | ve en güzelini | karşılığının | ahiret | (çünkü) Allah | sever | güzel davrananları |

[ETY] [] [S̃VB] [D̃NV] [ḪSN] [S̃VB] [EḢR] [] [ḪBB] [ḪSN]
F ËTEHM ELLH S̃VEB ELD̃NYE VḪSN S̃VEB EL ËḢRT VELLH YḪB ELMḪSNYN

fe ātāhumu llahu ṧevābe d-dunyā ve Husne ṧevābi l-āḣirati vallahu yuHibbu l-muHsinīne
فآتاهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الآخرة والله يحب المحسنين

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 148
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فآتاهم ا ت ي | ETY F ËTEHM fe ātāhumu onlara verdi So gave them
الله | ELLH llahu Allah (da) Allah
ثواب ث و ب | S̃VB S̃VEB ṧevābe karşılığını reward
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (in) the world
وحسن ح س ن | ḪSN VḪSN ve Husne ve en güzelini and good
ثواب ث و ب | S̃VB S̃VEB ṧevābi karşılığının reward
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahiret (in) the Hereafter.
والله | VELLH vallahu (çünkü) Allah And Allah
يحب ح ب ب | ḪBB YḪB yuHibbu sever loves
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel davrananları the good-doers.

3:148 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlara verdi | Allah (da) | karşılığını | dünya | ve en güzelini | karşılığının | ahiret | (çünkü) Allah | sever | güzel davrananları |

[ETY] [] [S̃VB] [D̃NV] [ḪSN] [S̃VB] [EḢR] [] [ḪBB] [ḪSN]
F ËTEHM ELLH S̃VEB ELD̃NYE VḪSN S̃VEB EL ËḢRT VELLH YḪB ELMḪSNYN

fe ātāhumu llahu ṧevābe d-dunyā ve Husne ṧevābi l-āḣirati vallahu yuHibbu l-muHsinīne
فآتاهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الآخرة والله يحب المحسنين

[ا ت ي] [] [ث و ب] [د ن و] [ح س ن] [ث و ب] [ا خ ر] [] [ح ب ب] [ح س ن]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 148
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فآتاهم ا ت ي | ETY F ËTEHM fe ātāhumu onlara verdi So gave them
Fe,,Te,Elif,He,Mim,
80,,400,1,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah (da) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ثواب ث و ب | S̃VB S̃VEB ṧevābe karşılığını reward
Se,Vav,Elif,Be,
500,6,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (in) the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
وحسن ح س ن | ḪSN VḪSN ve Husne ve en güzelini and good
Vav,Ha,Sin,Nun,
6,8,60,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
ثواب ث و ب | S̃VB S̃VEB ṧevābi karşılığının reward
Se,Vav,Elif,Be,
500,6,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahiret (in) the Hereafter.
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
والله | VELLH vallahu (çünkü) Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
يحب ح ب ب | ḪBB YḪB yuHibbu sever loves
Ye,Ha,Be,
10,8,2,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel davrananları the good-doers.
Elif,Lam,Mim,Ha,Sin,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,8,60,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَاتَاهُمُ: onlara verdi | اللَّهُ: Allah (da) | ثَوَابَ: karşılığını | الدُّنْيَا: dünya | وَحُسْنَ: ve en güzelini | ثَوَابِ: karşılığının | الْاخِرَةِ: ahiret | وَاللَّهُ: (çünkü) Allah | يُحِبُّ: sever | الْمُحْسِنِينَ: güzel davrananları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فآتاهم F ËTEHM onlara verdi | الله ELLH Allah (da) | ثواب S̃WEB karşılığını | الدنيا ELD̃NYE dünya | وحسن WḪSN ve en güzelini | ثواب S̃WEB karşılığının | الآخرة EL ËḢRT ahiret | والله WELLH (çünkü) Allah | يحب YḪB sever | المحسنين ELMḪSNYN güzel davrananları |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe ātāhumu: onlara verdi | llahu: Allah (da) | ṧevābe: karşılığını | d-dunyā: dünya | ve Husne: ve en güzelini | ṧevābi: karşılığının | l-āḣirati: ahiret | vallahu: (çünkü) Allah | yuHibbu: sever | l-muHsinīne: güzel davrananları |
Kırık Meal (Transcript) : |F ËTEHM: onlara verdi | ELLH: Allah (da) | S̃VEB: karşılığını | ELD̃NYE: dünya | VḪSN: ve en güzelini | S̃VEB: karşılığının | EL ËḢRT: ahiret | VELLH: (çünkü) Allah | YḪB: sever | ELMḪSNYN: güzel davrananları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah da onlara dünya nîmetlerini ve âhiretin güzelim mükâfatını verdi ve Allah, iyilik edenleri sever.
Adem Uğur : Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi,) ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah, iyi davrananları sever.
Ahmed Hulusi : Allâh da onlara hem dünya sevabını verdi hem de sonsuz gelecek sürecinin en güzel sevabını verdi. Allâh ihsan edenleri sever.
Ahmet Tekin : Allah da onlara, hem dünya nimetini, hem de âhiret, ebedî yurt sevabının güzelliğini verdi. Allah iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman askerî erkânı, idarecileri, müslümanları sever.
Ahmet Varol : Allah da onlara hem dünya karşılığını hem de ahiret karşılığının güzel olanını verdi. Allah iyilik edenleri sever.
Ali Bulaç : Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. Allah iyilikte bulunanları sever.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet bu dua ve savaşlardaki direnmeleri sebebiyle Allah onlara hem dünya nimetini, hem de ahiret sevabının güzelliğini (cenneti) verdi. Allah güzel iş yapanları sever.
Bekir Sadak : Bu yuzden Allah onlara dunya nimetini de ahiret nimetini de fazlasiyle verdi. Allah islerini iyi yapanlari sever. *
Celal Yıldırım : Bu sebeple Allah da onlara hem dünya sevabını, hem âhiretin güzel sevabını verdi. Allah iyi yararlı işlerde bulunan iyileri sever.
Diyanet İşleri : Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükâfatını verdi. Allah, güzel davrananları sever.
Diyanet İşleri (eski) : Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de ahiret nimetini de fazlasiyle verdi. Allah işlerini iyi yapanları sever.
Diyanet Vakfi : Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi,) ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah, iyi davrananları sever.
Edip Yüksel : ALLAH da onlara hem dünya nimetini hem de ahiret nimetinin en güzelini verdi. ALLAH güzel davrananları sever.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah güzel davrananları sever.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah da onlara hem dünya nimetini verdi hem de ahiretin güzel sevabını verdi; öyle ya Allah güzel iş yapanları sever.
Elmalılı Hamdi Yazır : Binnetice Allah da kendilerine hem dünya sevabını verdi hem de ahıretin güzel sevabını, öyle ya Allah güzel iş yapan muhsinleri sever
Fizilal-il Kuran : Allah da onlara hem dünya kazancını ve hem de ahiret mükâfatının en güzelini verdi. Allah iyi işler yapanları sever.
Gültekin Onan : Böylece Tanrı, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. Tanrı iyilikte bulananları sever.
Hakkı Yılmaz : Bu yüzden Allah, onlara dünya karşılığını ve âhiret karşılığının güzelliğini verdi. Ve Allah, güzelleştirenleri-iyileştirenleri sever.
Hasan Basri Çantay : Nihayet Allah onlara hem dünyâ ni'metini, hem âhiret sevabının güzelliğini verdi. Allah iyi hareket edenleri sever.
Hayrat Neşriyat : Allah da onlara, (hem) dünya mükâfâtını hem âhiret mküâfâtının güzelliğini verdi. Çünki Allah, iyilik edenleri sever.
İbni Kesir : Bu yüzden Allah, onlara dünya nimetini de, ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Ve Allah ihsan edenleri sever.
İskender Evrenosoğlu : Böylece Allah, onlara dünya sevabını ve ahiret sevabınının en güzelini verdi. Ve Allah, muhsinleri sever.
Muhammed Esed : Bunun üzerine Allah, onlara, hem bu dünya nimetlerini, hem de ahiretin en güzel nimetlerini bağışladı: Zira Allah, iyilik yapanları sever.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Allah Teâlâ da onlara hem dünya nîmetini, hem de ahiret sevabının güzelliğini verdi. Ve Allah Teâlâ muhsin olanları sever.
Ömer Öngüt : Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Allah iyilik edenleri sever.
Şaban Piriş : Allah da onlara dünya nimetini ve ahiret nimetinin en güzelini verdi. Allah iyilik edenleri sever.
Suat Yıldırım : Allah da onlara hem dünya mükâfatını, hem de o güzelim âhiret mükâfatını verdi. Allah elbette muhsinleri, hep iyi davrananları sever.
Süleyman Ateş : Allâh da onlara hem dünyâ karşılığını, hem âhiret karşılığının en güzelini verdi. Çünkü Allâh, güzel davrananları sever.
Tefhim-ul Kuran : Böylece Allah, dünya sevabını da, ahiret sevabının güzelliğini de onlara verdi. Allah iyilikte bulunanları sever.
Ümit Şimşek : Allah da onlara dünya nimeti ile âhiret sevabının en güzelini birlikte verdi. Çünkü Allah iyilik yapan ve iyi kulluk edenleri sever.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah da onlara, hem dünya nimetini verdi hem de âhiret sevabının en güzelini. Allah, güzel düşünüp güzellik sergileyenleri sever.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}