» 36 / Yâsîn  29:

Kuran Sırası: 36
İniş Sırası: 41
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 29
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنْ (ÎN) = in : hayır
2. كَانَتْ (KENT) = kānet : oldu
3. إِلَّا (ÎLE) = illā : sadece
4. صَيْحَةً (ṦYḪT) = SayHaten : korkunç gürültü
5. وَاحِدَةً (VEḪD̃T) = vāHideten : bir tek
6. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā : hemen
7. هُمْ (HM) = hum : onlar
8. خَامِدُونَ (ḢEMD̃VN) = ḣāmidūne : sönüverdiler
hayır | oldu | sadece | korkunç gürültü | bir tek | hemen | onlar | sönüverdiler |

[] [KVN] [] [ṦYḪ] [VḪD̃] [] [] [ḢMD̃]
ÎN KENT ÎLE ṦYḪT VEḪD̃T FÎZ̃E HM ḢEMD̃VN

in kānet illā SayHaten vāHideten feiƶā hum ḣāmidūne
إن كانت إلا صيحة واحدة فإذا هم خامدون

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in hayır Not
كانت ك و ن | KVN KENT kānet oldu it was
إلا | ÎLE illā sadece but
صيحة ص ي ح | ṦYḪ ṦYḪT SayHaten korkunç gürültü a shout
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten bir tek one
فإذا | FÎZ̃E feiƶā hemen then behold!
هم | HM hum onlar They
خامدون خ م د | ḢMD̃ ḢEMD̃VN ḣāmidūne sönüverdiler (were) extinguished.

36:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hayır | oldu | sadece | korkunç gürültü | bir tek | hemen | onlar | sönüverdiler |

[] [KVN] [] [ṦYḪ] [VḪD̃] [] [] [ḢMD̃]
ÎN KENT ÎLE ṦYḪT VEḪD̃T FÎZ̃E HM ḢEMD̃VN

in kānet illā SayHaten vāHideten feiƶā hum ḣāmidūne
إن كانت إلا صيحة واحدة فإذا هم خامدون

[] [ك و ن] [] [ص ي ح] [و ح د] [] [] [خ م د]

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in hayır Not
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
كانت ك و ن | KVN KENT kānet oldu it was
Kef,Elif,Nun,Te,
20,1,50,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
إلا | ÎLE illā sadece but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
صيحة ص ي ح | ṦYḪ ṦYḪT SayHaten korkunç gürültü a shout
Sad,Ye,Ha,Te merbuta,
90,10,8,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten bir tek one
Vav,Elif,Ha,Dal,Te merbuta,
6,1,8,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فإذا | FÎZ̃E feiƶā hemen then behold!
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
SUR – surprise particle
الفاء استئنافية
حرف فجاءة
هم | HM hum onlar They
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
خامدون خ م د | ḢMD̃ ḢEMD̃VN ḣāmidūne sönüverdiler (were) extinguished.
Hı,Elif,Mim,Dal,Vav,Nun,
600,1,40,4,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنْ: hayır | كَانَتْ: oldu | إِلَّا: sadece | صَيْحَةً: korkunç gürültü | وَاحِدَةً: bir tek | فَإِذَا: hemen | هُمْ: onlar | خَامِدُونَ: sönüverdiler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN hayır | كانت KENT oldu | إلا ÎLE sadece | صيحة ṦYḪT korkunç gürültü | واحدة WEḪD̃T bir tek | فإذا FÎZ̃E hemen | هم HM onlar | خامدون ḢEMD̃WN sönüverdiler |
Kırık Meal (Okunuş) : |in: hayır | kānet: oldu | illā: sadece | SayHaten: korkunç gürültü | vāHideten: bir tek | feiƶā: hemen | hum: onlar | ḣāmidūne: sönüverdiler |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: hayır | KENT: oldu | ÎLE: sadece | ṦYḪT: korkunç gürültü | VEḪD̃T: bir tek | FÎZ̃E: hemen | HM: onlar | ḢEMD̃VN: sönüverdiler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Azâbımız, ancak bir bağrıştan ibaretti, o anda hepsi de sönüp gitti.
Adem Uğur : (Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.
Ahmed Hulusi : Sadece tek bir sayha oldu; onlar hemen sönüverdiler!
Ahmet Tekin : Sadece şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbe indirildi. Onlar sönen ocaklara dönüverdiler, yeryüzünden silindiler.
Ahmet Varol : Sadece bir çığlık (onlara yetti) ve böylece anında sönüverdiler.
Ali Bulaç : (Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.
Ali Fikri Yavuz : O (helâk edilişlerine sebep) yalnız bir sayha (Cebraîl’in sesi) oldu; hemen sönüverdiler (öldü gittiler).
Bekir Sadak : (28-29) Ondan sonra milleti uzerine gokten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de degildik; sadece tek bir ciglik... o kadar, hemen sonup gittiler.
Celal Yıldırım : Sadece bir haykırış (yetti); hemen sönüverdiler.
Diyanet İşleri : Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
Diyanet İşleri (eski) : (28-29) Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik; sadece tek bir çığlık.. o kadar, hemen sönüp gittiler.
Diyanet Vakfi : (Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.
Edip Yüksel : Sadece bir patlama... Hemen donakaldılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O sadece bir sayha (gürültü) oldu; hemen sönüverdiler.
Elmalılı Hamdi Yazır : O yalnız bir sayha oldu derhal sönüverdiler.
Fizilal-il Kuran : Sadece korkunç bir ses oldu, hemen sönüp gittiler.
Gültekin Onan : (Ancak onlara) yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.
Hakkı Yılmaz : (28,29) Ve Biz arkasından onun toplumunun üzerine hiçbir ordu indirmedik, indirecekler de değildik. Sadece bir çığlık! Bir de bakmışsın ki, onlar hemen sönüvermişlerdir.
Hasan Basri Çantay : (Onların yakalanması, yahud ukuubeti) birtek sayhadan başka (bir şeyle) değildi. Artık hemen sönü (b gidi) verenler (oldular).
Hayrat Neşriyat : (Onların cezâsı) sâdece (korkunç) bir ses oldu; öyleki onlar (hayat cihetiyle) o anda sönüveren kimseler kesildiler!
İbni Kesir : Sadece, bir tek çığlık oldu. Ve onlar hemen sönüp gittiler.
İskender Evrenosoğlu : (Onların cezası) sadece bir sayha (şiddetli ses dalgası) oldu. O zaman onlar sönenler oldular.
Muhammed Esed : hiçbir şey (gerekmiyordu), bir (ceza) çığlığından başka! Ve sonunda sessiz ve hareketsiz bir kül yığınına dönüverdiler.
Ömer Nasuhi Bilmen : O bir sayhadan başka olmadı. O anda onlar hemen sönüvermiş kimseler oldular.
Ömer Öngüt : Sadece bir tek çığlık oldu, o anda hemen sönüverdiler.
Şaban Piriş : Tek çığlıktan başka bir şey olmadı. O anda sönüverdiler.
Suat Yıldırım : (Orduya ne lüzum?), bir tek ses yeter! Bir de bakmışsınız: Sönüp kalmışlar...
Süleyman Ateş : Sâdece korkunç bir gürültü oldu, hemen sönüverdiler.
Tefhim-ul Kuran : (Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.
Ümit Şimşek : Korkunç bir ses onlara yetti; sönüp gittiler.
Yaşar Nuri Öztürk : Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda söndüverdiler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}