» 36 / Yâsîn  Suresi:

Kuran Sırası: 36
İniş Sırası: 41

Ahmet Varol Meali
Yâ. Sin.(36:1)
Hikmetli Kur'an'a yemin olsun ki,(36:2)
Sen elbette gönderilmiş peygamberlerdensin.(36:3)
Dosdoğru bir yol üzere.(36:4)
(Kur'an) güçlü ve merhametli olan (Allah)'ın indirmesidir.(36:5)
Ataları uyarılmamış bir kavmi uyarman için (gönderildin). Çünkü onlar gaflet içindedirler.(36:6)
Andolsun ki onların çoğu üzerinde söz hak olmuştur. Onlar artık iman etmezler.(36:7)
Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanan halkalar geçirdik. Bu yüzden başları yukarı kalkıktır.(36:8)
Onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çektik. Böylece onları örtüverdik. Artık görmezler.(36:9)
Onları uyarsan da uyarmasan da kendileri için birdir. İman etmezler.(36:10)
Sen ancak zikre uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi ve namaz kılanları uyarırsın. İşte onu bir bağışlama ve kıymetli bir ecirle müjdele.(36:11)
Şüphesiz ölüleri biz diriltiriz ve onların önceden gönderdiklerini de, eserlerini de yazarız. Her şeyi apaçık bir kitapta [1] saymışızdır.(36:12)
Onlara elçilerin geldiği o kasabanın halkını örnek ver.(36:13)
Hani onlara iki (elçi) göndermiştik de o ikisini yalanlamışlardı. Bunun üzerine bir üçüncüyle güçlendirdik. Dediler ki: 'Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz'.(36:14)
Dediler ki: 'Siz de bizim gibi birer insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman da bir şey indirmemiştir. Siz ancak yalan söylüyorsunuz.'(36:15)
(Elçiler) dediler ki: 'Rabbimiz biliyor ki biz muhakkak size gönderilmiş elçileriz.(36:16)
Bize düşen de sadece apaçık bir tebliğdir.'(36:17)
Dediler ki: 'Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer (yaptığınıza) son vermezseniz andolsun sizi taşlayacağız ve bizden size acıklı bir azap dokunacaktır.'(36:18)
(Elçiler) dediler ki: 'Sizin uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Doğrusu siz çok ileri giden bir topluluksunuz'.(36:19)
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak gelip dedi ki: 'Ey kavmim! Elçilere uyun.(36:20)
Sizden bir ücret istemeyenlere uyun. Onlar doğru yoldadırlar.(36:21)
Ben niçin beni yaratana kulluk etmemeyim. Siz O'na döndürüleceksiniz.(36:22)
Ben O'ndan başka ilâhlar edinir miyim? Rahman bana bir zarar dokundurmak istese onların şefaatleri bana bir yarar sağlamaz ve beni kurtaramazlar da.(36:23)
O takdirde ben apaçık bir sapıklık içinde olurum.(36:24)
Şüphesiz ben Rabbinize iman ettim; işte beni dinleyin.'(36:25)
Ona: 'Cennete gir' denildi. O da dedi ki: 'Keşke kavmim bilseydi,(36:26)
Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını.'(36:27)
Ondan sonra kavminin üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik.(36:28)
Sadece bir çığlık (onlara yetti) ve böylece anında sönüverdiler.(36:29)
Yazıklar olsun kullara! Onlara hiç bir peygamber gelmiyordu ki onunla alay etmesinler.(36:30)
Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi; onların bir daha kendilerine dönüp gelmediklerini görmediler mi?(36:31)
Ancak onların hepsi muhakkak toplu olarak huzurumuza getirilirler.(36:32)
Ölü toprak onlar için bir âyettir. Biz onu dirilttik ve ondan taneler çıkardık. Böylece ondan yerler.(36:33)
Orada hurmalardan ve üzümlerden bahçeler oluşturduk ve içlerinden pınarlar fışkırttık.(36:34)
O'nun ürünlerinden ve kendi ellerinin yetiştirdiklerinden. Hâlâ şükretmezler mi?(36:35)
Yerin bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah) çok yücedir.(36:36)
Gece de onlar için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp çıkarırız, böylece karanlıkta kalıverirler.(36:37)
Güneş de kendi karargâhında akıp gitmektedir. Bu güçlü olan ve bilen (Allah)'ın takdiridir.(36:38)
Ay için de belli menziller tayin ettik. Sonunda o eğri bir hurma dalına döner.(36:39)
Ne güneşin aya erişmesi mümkün olur, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörünge üzerinde yüzmektedir.(36:40)
Soylarını yüklü gemide taşımamız da onlar için bir ayettir.(36:41)
Ve onlar için üzerine bindikleri bunun gibi şeyler yaratmamız da.(36:42)
Dilesek onları (suda) boğarız. Bu durumda ne onların imdatlarına yetişen olur, ne de kurtarılırlar.(36:43)
Sadece tarafımızdan bir rahmet ve bir süreye kadar yararlandırma dolayısıyla (onları hayatta tutuyoruz).(36:44)
Onlara: 'Önünüzdekinden ve arkanızda olandan korkun. Umulur ki merhamet olunursunuz' dendiğinde (yüz çevirdiler).(36:45)
Onlara ne zaman Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelse mutlaka ondan yüz çevirirler.(36:46)
Onlara: 'Allah'ın size rızık olarak verdiğinden (hayır yolunda) harcayın' dendiğinde inkâr edenler iman edenlere derler ki: 'Allah'ın dilediği takdirde yedireceği kimseye biz mi yedireceğiz? Doğrusu siz apaçık bir sapıklık içindesiniz.'(36:47)
'Eğer doğru söyleyenlerseniz bu vaad ne zamandır?' diyorlar.(36:48)
Onlar tek bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar. Onlar birbirleriyle çekişip dururlarken o kendilerini yakalar.(36:49)
Artık ne bir tavsiyede bulunmaya güç yetirebilirler ne de ailelerine dönebilirler.(36:50)
Sur'a üflenmiştir. Artık onlar kabirlerinden Rablerine doğru koşup giderler.(36:51)
Derler ki: 'Eyvah bize! Bizi uyuduğumuz yerden kim diriltti? Bu Rahman'ın vaad ettiğidir. Demek ki peygamberler doğru söylemişler.'(36:52)
Sadece bir çığlık kopmuştur. Artık hepsi toplu olarak huzurumuza getirilmişlerdir.(36:53)
Bugün hiç kimseye bir şeyle haksızlık edilmez ve siz yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmazsınız.(36:54)
Şüphesiz cennet halkı bugün sevinç dolu bir meşguliyet içindedirler.(36:55)
Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara yaslanmışlardır.(36:56)
Orada meyveler ve istedikleri her şey onlarındır.(36:57)
Merhamet sahibi Rabdan onlara sözlü selâm vardır.(36:58)
Ey suçlular! Siz bugün ayrılın.(36:59)
Ey Ademoğulları! Size, şeytana kulluk etmeyin; çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır diye bir and vermedim mi?(36:60)
Bana kulluk edin, doğru yol budur.(36:61)
O sizden pek çok nesilleri saptırmıştı. Hiç akıl etmiyor muydunuz?(36:62)
İşte bu size vaadedilen cehennemdir.(36:63)
İnkâr etmenize karşılık bugün oraya girin.(36:64)
Bugün ağızlarını mühürleriz ve kazanmakta olduklarını elleri bize söyler, ayakları da şahitlik eder.(36:65)
Dileseydik gözlerini silme kör ederdik de yolda koşuşup dururlardı. Ama nasıl göreceklerdi?(36:66)
Dileseydik oldukları yerde onların kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yeterdi.(36:67)
Kime uzun ömür verirsek yaratılışta onu tersine çeviririz. [2] Hâlâ akıl etmiyorlar mı?(36:68)
Biz ona şiir öğretmedik. Ona yakışmaz da. Bu yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.(36:69)
Diri olanı uyarması ve kâfirler hakkındaki sözün hak olması için (Kur'an ona indirildi).(36:70)
Ellerimizin yaptıklarından kendileri için hayvanlar yarattığımızı ve böylece onlara hâkim olduklarını görmediler mi?(36:71)
Onları, kendilerinin buyruklarına verdik. Böylece onlardan bazıları binekleridir ve bazılarından yiyorlar.(36:72)
Kendileri için onlarda daha bir çok yararlar ve içecekler var. Hâlâ şükretmezler mi?(36:73)
Belki yardım görürler diye Allah'tan başka ilâhlar edindiler.(36:74)
Onlar, kendilerine yardımda bulunmaya güç yetiremezler. Aksine kendileri onlar için hazırlanmış askerlerdir.(36:75)
Artık onların sözleri seni üzmesin. Şüphesiz biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.(36:76)
İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi? Şimdi o, apaçık bir hasım kesildi.(36:77)
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi. Dedi ki: 'Çürümüş dağılmış bir haldeyken bu kemikleri kim diriltecek?'(36:78)
De ki: 'Onları ilk kez yaratan diriltecek. O her yaratmayı bilendir.(36:79)
O, size yeşil ağaçtan bir ateş çıkarandır. Siz de ondan yakıyorsunuz.(36:80)
Gökleri ve yeri yaratan onların bir benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette. O yaratandır, bilendir.(36:81)
Bir şeyi istediğinde O'nun emri sadece ona: 'Ol' demesidir. O da hemen oluverir.(36:82)
Her şeyin hükümranlığı elinde olanın şânı pek yücedir ve siz O'na döndürüleceksiniz.(36:83)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}