» 36 / Yâsîn  52:

Kuran Sırası: 36
İniş Sırası: 41
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 52
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
2. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
3. وَيْلَنَا (VYLNE) = veylenā : eyvah bize
4. مَنْ (MN) = men : kim?
5. بَعَثَنَا (BAS̃NE) = beǎṧenā : bizi kaldırdı
6. مِنْ (MN) = min : -den
7. مَرْقَدِنَا (MRGD̃NE) = merḳadinā : yattığımız yer-
8. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : işte budur
9. مَا (ME) = mā : şey
10. وَعَدَ (VAD̃) = veǎde : va'dettiği
11. الرَّحْمَٰنُ (ELRḪMN) = r-raHmānu : Rahman'ın
12. وَصَدَقَ (VṦD̃G) = ve Sadeḳa : demek doğru söylemiş
13. الْمُرْسَلُونَ (ELMRSLVN) = l-murselūne : peygamberler
dediler | EY/HEY/AH | eyvah bize | kim? | bizi kaldırdı | -den | yattığımız yer- | işte budur | şey | va'dettiği | Rahman'ın | demek doğru söylemiş | peygamberler |

[GVL] [Y] [VYL] [] [BAS̃] [] [RGD̃] [] [] [VAD̃] [RḪM] [ṦD̃G] [RSL]
GELVE YE VYLNE MN BAS̃NE MN MRGD̃NE HZ̃E ME VAD̃ ELRḪMN VṦD̃G ELMRSLVN

ḳālū veylenā men beǎṧenā min merḳadinā hāƶā veǎde r-raHmānu ve Sadeḳa l-murselūne
قالوا يا ويلنا من بعثنا من مرقدنا هذا ما وعد الرحمن وصدق المرسلون

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They [will] say,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
ويلنا و ي ل | VYL VYLNE veylenā eyvah bize woe to us
من | MN men kim? Who
بعثنا ب ع ث | BAS̃ BAS̃NE beǎṧenā bizi kaldırdı has raised us
من | MN min -den from
مرقدنا ر ق د | RGD̃ MRGD̃NE merḳadinā yattığımız yer- "our sleeping place?"""
هذا | HZ̃E hāƶā işte budur """This (is)"
ما | ME şey what
وعد و ع د | VAD̃ VAD̃ veǎde va'dettiği (had) promised
الرحمن ر ح م | RḪM ELRḪMN r-raHmānu Rahman'ın the Most Gracious,
وصدق ص د ق | ṦD̃G VṦD̃G ve Sadeḳa demek doğru söylemiş and told (the) truth
المرسلون ر س ل | RSL ELMRSLVN l-murselūne peygamberler "the Messengers."""

36:52 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | EY/HEY/AH | eyvah bize | kim? | bizi kaldırdı | -den | yattığımız yer- | işte budur | şey | va'dettiği | Rahman'ın | demek doğru söylemiş | peygamberler |

[GVL] [Y] [VYL] [] [BAS̃] [] [RGD̃] [] [] [VAD̃] [RḪM] [ṦD̃G] [RSL]
GELVE YE VYLNE MN BAS̃NE MN MRGD̃NE HZ̃E ME VAD̃ ELRḪMN VṦD̃G ELMRSLVN

ḳālū veylenā men beǎṧenā min merḳadinā hāƶā veǎde r-raHmānu ve Sadeḳa l-murselūne
قالوا يا ويلنا من بعثنا من مرقدنا هذا ما وعد الرحمن وصدق المرسلون

[ق و ل] [ي] [و ي ل] [] [ب ع ث] [] [ر ق د] [] [] [و ع د] [ر ح م] [ص د ق] [ر س ل]

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They [will] say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

ويلنا و ي ل | VYL VYLNE veylenā eyvah bize woe to us
Vav,Ye,Lam,Nun,Elif,
6,10,30,50,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
أداة نداء
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN men kim? Who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
بعثنا ب ع ث | BAS̃ BAS̃NE beǎṧenā bizi kaldırdı has raised us
Be,Ayn,Se,Nun,Elif,
2,70,500,50,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
مرقدنا ر ق د | RGD̃ MRGD̃NE merḳadinā yattığımız yer- "our sleeping place?"""
Mim,Re,Gaf,Dal,Nun,Elif,
40,200,100,4,50,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هذا | HZ̃E hāƶā işte budur """This (is)"
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
ما | ME şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
وعد و ع د | VAD̃ VAD̃ veǎde va'dettiği (had) promised
Vav,Ayn,Dal,
6,70,4,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الرحمن ر ح م | RḪM ELRḪMN r-raHmānu Rahman'ın the Most Gracious,
Elif,Lam,Re,Ha,Mim,Nun,
1,30,200,8,40,50,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
وصدق ص د ق | ṦD̃G VṦD̃G ve Sadeḳa demek doğru söylemiş and told (the) truth
Vav,Sad,Dal,Gaf,
6,90,4,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
المرسلون ر س ل | RSL ELMRSLVN l-murselūne peygamberler "the Messengers."""
Elif,Lam,Mim,Re,Sin,Lam,Vav,Nun,
1,30,40,200,60,30,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) passive participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | يَا: EY/HEY/AH | وَيْلَنَا: eyvah bize | مَنْ: kim? | بَعَثَنَا: bizi kaldırdı | مِنْ: -den | مَرْقَدِنَا: yattığımız yer- | هَٰذَا: işte budur | مَا: şey | وَعَدَ: va'dettiği | الرَّحْمَٰنُ: Rahman'ın | وَصَدَقَ: demek doğru söylemiş | الْمُرْسَلُونَ: peygamberler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | يا YE EY/HEY/AH | ويلنا WYLNE eyvah bize | من MN kim? | بعثنا BAS̃NE bizi kaldırdı | من MN -den | مرقدنا MRGD̃NE yattığımız yer- | هذا HZ̃E işte budur | ما ME şey | وعد WAD̃ va'dettiği | الرحمن ELRḪMN Rahman'ın | وصدق WṦD̃G demek doğru söylemiş | المرسلون ELMRSLWN peygamberler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | : EY/HEY/AH | veylenā: eyvah bize | men: kim? | beǎṧenā: bizi kaldırdı | min: -den | merḳadinā: yattığımız yer- | hāƶā: işte budur | : şey | veǎde: va'dettiği | r-raHmānu: Rahman'ın | ve Sadeḳa: demek doğru söylemiş | l-murselūne: peygamberler |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler | YE: EY/HEY/AH | VYLNE: eyvah bize | MN: kim? | BAS̃NE: bizi kaldırdı | MN: -den | MRGD̃NE: yattığımız yer- | HZ̃E: işte budur | ME: şey | VAD̃: va'dettiği | ELRḪMN: Rahman'ın | VṦD̃G: demek doğru söylemiş | ELMRSLVN: peygamberler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve demişlerdir ki: Yazıklar olsun bize, kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden; bu, rahmânın bize vaadettiği şey ve peygamberler gerçek söylemişler.
Adem Uğur : (İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.
Ahmed Hulusi : (O vakit) dediler ki: "Vay bize! (Dünya) uykumuzdan kim bizi yeni bir yaşam boyutuna geçirdi? Bu, Rahman'ın vadettiğidir ve Rasûller doğru söylemiştir. " (Hadis: İnsanlar uykudadır, ölümü tadınca uyanırlar!)
Ahmet Tekin : Onlar: 'Vah, eyvah başımıza gelenlere! Ölüm uykumuzdan bizi kim dirilterek uyandırdı? Rahman olan Allah’ın va’dettiği tehdidi bu imiş, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderilen peygamberler de doğru söylemişler.' derler.
Ahmet Varol : Derler ki: 'Eyvah bize! Bizi uyuduğumuz yerden kim diriltti? Bu Rahman'ın vaad ettiğidir. Demek ki peygamberler doğru söylemişler.'
Ali Bulaç : Demişlerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Bu, Rahman (olan Allah)ın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş".
Ali Fikri Yavuz : “-Eyvah başımıza gelenlere!...Kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? İşte bu, O Rahman’ın vaad buyurduğu (kıyamet)...Doğru imiş, o gönderilen peygamberler.” derler.
Bekir Sadak : «ah halimize! Yattigimiz yerden bizi kim kaldirdi?» derler. Onlara: «Iste Rahman olan Allah'in vadettigi budur, peygamberler dogru soylemislerdi» denir.
Celal Yıldırım : Eyvah bize ! Kim bizi uyuduğumuz yerden kaldırdı ? derler. (Onlara :) Bu, Rahman (olan Allah'ın) va'dettiği ve peygamberlerin doğru söylediği (gündür, denilir.)
Diyanet İşleri : Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Vah halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?' derler. Onlara: 'İşte Rahman olan Allah'ın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi' denir.
Diyanet Vakfi : (İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.
Edip Yüksel : 'Vay halimize' derler, 'Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar: «Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eyvah başımıza gelenlere! Bizi uyuduğumuz yerden kim kaldırdı? O Rahmin'ın va'd buyurduğu işte buymuş. Gönderilen peygamberler doğru söylemişler derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Eyvah, başımıza gelenlere derler: kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? Bu işte, o Rahmanın va'd buyurduğu, doğru imiş o gönderilen Resuller
Fizilal-il Kuran : Dediler; «vah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? İşte Rahman'ın vadettiği şey budur. Demek peygamber doğru söylemiş.»
Gültekin Onan : Demişlerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Bu, Rahmanın vaadettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş".
Hakkı Yılmaz : Onlar: “Eyvah başımıza gelenlere! Yatıp uyuduğumuz yerden bizi kim kaldırdı/uyandırdı? Bu, Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] vaat ettiği şeydir. Gönderilen elçiler de doğru söylediler.” derler.
Hasan Basri Çantay : (O zaman şöyle) demişlerdir: «Eyvah bize! Uyuduğumuz yerden bizi kim kaldırdı? Bu (Ba's) çok esirgeyici (Allah) ın va'd etdiği şey. Gönderilen (peygamber) ler (meğer) doğru söylemiş».
Hayrat Neşriyat : Derler ki: 'Eyvâh bize! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? Bu, Rahmân’ın va'd ettiği şeydir; demek peygamberler doğru söylemiş!'
İbni Kesir : Derler ki: Yazıklar olsun bize, yattığımız yerden kim kaldırdı bizi? İşte bu, Rahman'ın vaadetmiş olduğudur. Ve peygamberler doğru söylemişlerdi.
İskender Evrenosoğlu : "Eyvahlar olsun bize, mezarlarımızdan bizi kim beas etti (kaldırdı)? Bu, Rahmân'ın vaadettiği şeydir. Ve resûller doğru söylemişler." dediler.
Muhammed Esed : "Eyvah!" diyecekler, "Kim bizi (ölüm) uykumuzdan uyandırdı?" (Bunun üzerine onlara şöyle denecek:) "İşte Rahman'ın vaad ettiği budur! Demek ki O'nun elçileri doğru söylemişlerdi!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Demiş olurlar ki, «Eyvah bize! Bizi kim uyuduğumuz yerden kaldırdı? İşte bu, Rahmân'ın vaadettiğidir ve gönderilmiş olanlar, doğru söylemiş.»
Ömer Öngüt : Derler ki: "Eyvah bize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Rahman olan Allah'ın vâdettiği işte budur. Demek peygamberler doğru söylemiş!"
Şaban Piriş : -Eyvah bize, mezarımızdan bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman’ın tehdididir. Demek ki elçiler doğru söylemiş, derler.
Suat Yıldırım : "Eyvah bize! Kim kaldırdı bizi yatağımızdan?" diyorlar..."İşte Rahmân’ın vâdi: Resuller doğru söylerler!"
Süleyman Ateş : Dediler: "Vah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? İşte Rahmân'ın va'dettiği şey budur. Demek peygamberler doğru söylemiş!"
Tefhim-ul Kuran : Demişlerdir ki: «Eyvahlar bize, uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Bu, (öyle oluyor ki) Rahman (olan Allah)ın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (peygamber)ler de doğru söylemiş.»
Ümit Şimşek : 'Eyvah bize!' derler. 'Kim kaldırdı bizi kabirlerimizden? İşte bu Rahmân'ın vaad ettiği şey; demek peygamberler doğru söylüyormuş!'
Yaşar Nuri Öztürk : Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}