» 36 / Yâsîn  78:

Kuran Sırası: 36
İniş Sırası: 41
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 78
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَضَرَبَ (VŽRB) = ve Derabe : ve misal verdi
2. لَنَا (LNE) = lenā : bize
3. مَثَلًا (MS̃LE) = meṧelen : bir örnekle
4. وَنَسِيَ (VNSY) = ve nesiye : unutarak
5. خَلْقَهُ (ḢLGH) = ḣalḳahu : kendi yaratılışını
6. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
7. مَنْ (MN) = men : kim?
8. يُحْيِي (YḪYY) = yuHyī : diriltecek
9. الْعِظَامَ (ELAƵEM) = l-ǐZāme : kemikleri
10. وَهِيَ (VHY) = vehiye : şu
11. رَمِيمٌ (RMYM) = ramīmun : çürümüş
ve misal verdi | bize | bir örnekle | unutarak | kendi yaratılışını | dedi | kim? | diriltecek | kemikleri | şu | çürümüş |

[ŽRB] [] [MS̃L] [NSY] [ḢLG] [GVL] [] [ḪYY] [AƵM] [] [RMM]
VŽRB LNE MS̃LE VNSY ḢLGH GEL MN YḪYY ELAƵEM VHY RMYM

ve Derabe lenā meṧelen ve nesiye ḣalḳahu ḳāle men yuHyī l-ǐZāme vehiye ramīmun
وضرب لنا مثلا ونسي خلقه قال من يحيي العظام وهي رميم

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 78
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وضرب ض ر ب | ŽRB VŽRB ve Derabe ve misal verdi And he sets forth
لنا | LNE lenā bize for Us
مثلا م ث ل | MS̃L MS̃LE meṧelen bir örnekle an example
ونسي ن س ي | NSY VNSY ve nesiye unutarak and forgets
خلقه خ ل ق | ḢLG ḢLGH ḣalḳahu kendi yaratılışını his (own) creation.
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi He says,
من | MN men kim? """Who"
يحيي ح ي ي | ḪYY YḪYY yuHyī diriltecek will give life
العظام ع ظ م | AƵM ELAƵEM l-ǐZāme kemikleri (to) the bones
وهي | VHY vehiye şu while they
رميم ر م م | RMM RMYM ramīmun çürümüş "(are) decomposed?"""

36:78 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve misal verdi | bize | bir örnekle | unutarak | kendi yaratılışını | dedi | kim? | diriltecek | kemikleri | şu | çürümüş |

[ŽRB] [] [MS̃L] [NSY] [ḢLG] [GVL] [] [ḪYY] [AƵM] [] [RMM]
VŽRB LNE MS̃LE VNSY ḢLGH GEL MN YḪYY ELAƵEM VHY RMYM

ve Derabe lenā meṧelen ve nesiye ḣalḳahu ḳāle men yuHyī l-ǐZāme vehiye ramīmun
وضرب لنا مثلا ونسي خلقه قال من يحيي العظام وهي رميم

[ض ر ب] [] [م ث ل] [ن س ي] [خ ل ق] [ق و ل] [] [ح ي ي] [ع ظ م] [] [ر م م]

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 78
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وضرب ض ر ب | ŽRB VŽRB ve Derabe ve misal verdi And he sets forth
Vav,Dad,Re,Be,
6,800,200,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
لنا | LNE lenā bize for Us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
مثلا م ث ل | MS̃L MS̃LE meṧelen bir örnekle an example
Mim,Se,Lam,Elif,
40,500,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ونسي ن س ي | NSY VNSY ve nesiye unutarak and forgets
Vav,Nun,Sin,Ye,
6,50,60,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
خلقه خ ل ق | ḢLG ḢLGH ḣalḳahu kendi yaratılışını his (own) creation.
Hı,Lam,Gaf,He,
600,30,100,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi He says,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
من | MN men kim? """Who"
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يحيي ح ي ي | ḪYY YḪYY yuHyī diriltecek will give life
Ye,Ha,Ye,Ye,
10,8,10,10,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
العظام ع ظ م | AƵM ELAƵEM l-ǐZāme kemikleri (to) the bones
Elif,Lam,Ayn,Zı,Elif,Mim,
1,30,70,900,1,40,
"N – accusative masculine plural noun → Bone"
اسم منصوب
وهي | VHY vehiye şu while they
Vav,He,Ye,
6,5,10,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
رميم ر م م | RMM RMYM ramīmun çürümüş "(are) decomposed?"""
Re,Mim,Ye,Mim,
200,40,10,40,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَضَرَبَ: ve misal verdi | لَنَا: bize | مَثَلًا: bir örnekle | وَنَسِيَ: unutarak | خَلْقَهُ: kendi yaratılışını | قَالَ: dedi | مَنْ: kim? | يُحْيِي: diriltecek | الْعِظَامَ: kemikleri | وَهِيَ: şu | رَمِيمٌ: çürümüş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وضرب WŽRB ve misal verdi | لنا LNE bize | مثلا MS̃LE bir örnekle | ونسي WNSY unutarak | خلقه ḢLGH kendi yaratılışını | قال GEL dedi | من MN kim? | يحيي YḪYY diriltecek | العظام ELAƵEM kemikleri | وهي WHY şu | رميم RMYM çürümüş |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve Derabe: ve misal verdi | lenā: bize | meṧelen: bir örnekle | ve nesiye: unutarak | ḣalḳahu: kendi yaratılışını | ḳāle: dedi | men: kim? | yuHyī: diriltecek | l-ǐZāme: kemikleri | vehiye: şu | ramīmun: çürümüş |
Kırık Meal (Transcript) : |VŽRB: ve misal verdi | LNE: bize | MS̃LE: bir örnekle | VNSY: unutarak | ḢLGH: kendi yaratılışını | GEL: dedi | MN: kim? | YḪYY: diriltecek | ELAƵEM: kemikleri | VHY: şu | RMYM: çürümüş |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bize bir örnek getirmede ve yaratılışını da unutmada, çürüyüp dağılmış kemikleri kim diriltir demede.
Adem Uğur : Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor.
Ahmed Hulusi : Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misal getirdi: "Çürümüş hâldeki şu kemiklere kim diriltip hayat verecek?" dedi.
Ahmet Tekin : Kendi yaratılışını unutarak, aklı sıra bize karşı delil niteliğinde misaller getirmeye, ders vermeye kalkışıyor. 'Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?' diyor.
Ahmet Varol : Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi. Dedi ki: 'Çürümüş dağılmış bir haldeyken bu kemikleri kim diriltecek?'
Ali Bulaç : Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?"
Ali Fikri Yavuz : (Nutfeden) yaratılışını unutarak bize bir de misal getirdi: “- Bu kemikleri kim diriltir, onlar çürüyüp dağılmışken?” dedi.
Bekir Sadak : (77-78) Insan kendisini bir nutfeden yarattigimizi gormez mi ki hemen apacik bir hasim kesilir ve kendi yaratilisini unutur da: «Curumus kemikleri kim yaratacak» diyerek, Bize misal vermeye kalkar?
Celal Yıldırım : Kendi yaratılışını unuttu da çürüdüğü halde bu kemikleri kim yaratabilir? diyerek bize misâl vermeye kalkıştı.
Diyanet İşleri : Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”
Diyanet İşleri (eski) : (77-78) İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki hemen apaçık bir hasım kesilir ve kendi yaratılışını unutur da; 'Çürümüş kemikleri kim yaratacak' diyerek, Bize misal vermeye kalkar?
Diyanet Vakfi : Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor.
Edip Yüksel : Ve yaradılışını unutarak bize örnekli bir soru yöneltti: 'Çürüdükten sonra kemikleri kim diriltecek?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: «Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri?» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yaratılışını unutarak Bize bir de mesel (örnek) fırlattı: «Çürümüşken o kemikleri kim diriltir?» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: kim diriltir o kemikleri onlar çürümüşken? dedi
Fizilal-il Kuran : Kendi yaratılışını unutarak «çürümüş kemikleri kim yaratacak?» diyerek bize misal vermeye kalkar.
Gültekin Onan : Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?"
Hakkı Yılmaz : Ve kendi oluşturuluşunu dikkate almayarak Bize bir örnekleme yaptı: Dedi ki: “Kim diriltecekmiş o kemikleri? Onlar çürümüş iken!”
Hasan Basri Çantay : O, kendi yaratılışını unutarak bize bir misâl getirdi: «Bu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?» dedi.
Hayrat Neşriyat : Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misâl getirdi: 'Onlar çürümüş olduğu hâlde, şu kemikleri kim diriltecek?' dedi.
İbni Kesir : Kendi yaratılışını unutarak Bize bir misal getirdi de; çürümüşken kemikleri diriltecek kimdir? dedi.
İskender Evrenosoğlu : Ve kendi yaratılışını unutup Bize misal getirdi: "Kemiklerimiz çürüyüp dağılmış haldeyken kim onlara can verecek?" dedi.
Muhammed Esed : Ama o hem (Bizi tartışmakta ve) Bizim hakkımızda karşılaştırmalar yapmakta, hem de bizzat kendisinin nasıl yaratılmış olduğundan gafil bulunmaktadır! (Ve bunun şaşkınlığıyla da) "Kim, çürüyüp toz olmuş kemiklere hayat verebilir?" diye sormaktadır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kendi yaradılışını unuttu da Bize bir misâl iradına kalkıştı, dedi ki: «Kemikleri kim diriltebilir ki, onlar çürümüşlerdir?»
Ömer Öngüt : Kendi yaratılışını unutur da: "Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?" diyerek bize misal vermeye kalkışır.
Şaban Piriş : Kendi yaratılışını unutup, bize örnek veriyor: -Bu çürümüş kemikleri kim diriltebilir? diyor.
Suat Yıldırım : Nasıl yaratıldığını unutarak, bir de misâl fırlattı Bize: "O çürümüş kemikleri kim diriltecek!" diye.
Süleyman Ateş : Kendi yaratılışını unutarak bize bir mesel verdi: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: «Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?»
Ümit Şimşek : Kendi yaratılışını unuttu, Bize misal getirmeye kalktı: 'Çürümüş kemikleri kim diriltecek?' diye,
Yaşar Nuri Öztürk : Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyle diyor: "Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}