» 19 / Meryem  12:

Kuran Sırası: 19
İniş Sırası: 44
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

 » 19 / Meryem  Suresi: 12
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. يَحْيَىٰ (YḪY) = yeHyā : YaHya
3. خُذِ (ḢZ̃) = ḣuƶi : tut
4. الْكِتَابَ (ELKTEB) = l-kitābe : Kitabı
5. بِقُوَّةٍ (BGVT) = biḳuvvetin : kuvvetle
6. وَاتَيْنَاهُ (V ËTYNEH) = ve āteynāhu : ve ona verdik
7. الْحُكْمَ (ELḪKM) = l-Hukme : hikmet
8. صَبِيًّا (ṦBYE) = Sabiyyen : çocuk iken
EY/HEY/AH | YaHya | tut | Kitabı | kuvvetle | ve ona verdik | hikmet | çocuk iken |

[Y] [YḪY] [EḢZ̃] [KTB] [GVY] [ETY] [ḪKM] [ṦBV]
YE YḪY ḢZ̃ ELKTEB BGVT V ËTYNEH ELḪKM ṦBYE

yeHyā ḣuƶi l-kitābe biḳuvvetin ve āteynāhu l-Hukme Sabiyyen
يا يحيى خذ الكتاب بقوة وآتيناه الحكم صبيا

 » 19 / Meryem  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
يحيى ي ح ي | YḪY YḪY yeHyā YaHya Yahya
خذ ا خ ذ | EḢZ̃ ḢZ̃ ḣuƶi tut Hold
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Scripture
بقوة ق و ي | GVY BGVT biḳuvvetin kuvvetle "with strength."""
وآتيناه ا ت ي | ETY V ËTYNEH ve āteynāhu ve ona verdik And We gave him
الحكم ح ك م | ḪKM ELḪKM l-Hukme hikmet [the] wisdom
صبيا ص ب و | ṦBV ṦBYE Sabiyyen çocuk iken (when he was) a child

19:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | YaHya | tut | Kitabı | kuvvetle | ve ona verdik | hikmet | çocuk iken |

[Y] [YḪY] [EḢZ̃] [KTB] [GVY] [ETY] [ḪKM] [ṦBV]
YE YḪY ḢZ̃ ELKTEB BGVT V ËTYNEH ELḪKM ṦBYE

yeHyā ḣuƶi l-kitābe biḳuvvetin ve āteynāhu l-Hukme Sabiyyen
يا يحيى خذ الكتاب بقوة وآتيناه الحكم صبيا

[ي] [ي ح ي] [ا خ ذ ] [ك ت ب] [ق و ي] [ا ت ي] [ح ك م] [ص ب و]

 » 19 / Meryem  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

يحيى ي ح ي | YḪY YḪY yeHyā YaHya Yahya
Ye,Ha,Ye,,
10,8,10,,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – nominative proper noun → Yahya"
أداة نداء
اسم علم مرفوع
خذ ا خ ذ | EḢZ̃ ḢZ̃ ḣuƶi tut Hold
Hı,Zel,
600,700,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Scripture
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
بقوة ق و ي | GVY BGVT biḳuvvetin kuvvetle "with strength."""
Be,Gaf,Vav,Te merbuta,
2,100,6,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine indefinite noun
جار ومجرور
وآتيناه ا ت ي | ETY V ËTYNEH ve āteynāhu ve ona verdik And We gave him
Vav,,Te,Ye,Nun,Elif,He,
6,,400,10,50,1,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الحكم ح ك م | ḪKM ELḪKM l-Hukme hikmet [the] wisdom
Elif,Lam,Ha,Kef,Mim,
1,30,8,20,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
صبيا ص ب و | ṦBV ṦBYE Sabiyyen çocuk iken (when he was) a child
Sad,Be,Ye,Elif,
90,2,10,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا: EY/HEY/AH | يَحْيَىٰ: YaHya | خُذِ: tut | الْكِتَابَ: Kitabı | بِقُوَّةٍ: kuvvetle | وَاتَيْنَاهُ: ve ona verdik | الْحُكْمَ: hikmet | صَبِيًّا: çocuk iken |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | يحيى YḪY YaHya | خذ ḢZ̃ tut | الكتاب ELKTEB Kitabı | بقوة BGWT kuvvetle | وآتيناه W ËTYNEH ve ona verdik | الحكم ELḪKM hikmet | صبيا ṦBYE çocuk iken |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | yeHyā: YaHya | ḣuƶi: tut | l-kitābe: Kitabı | biḳuvvetin: kuvvetle | ve āteynāhu: ve ona verdik | l-Hukme: hikmet | Sabiyyen: çocuk iken |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | YḪY: YaHya | ḢZ̃: tut | ELKTEB: Kitabı | BGVT: kuvvetle | V ËTYNEH: ve ona verdik | ELḪKM: hikmet | ṦBYE: çocuk iken |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey Yahya, azim ve kuvvetle kitabı al. Ve ona çocukken peygamberlik verdik.
Adem Uğur : Ey Yahya! Kitab'a (Tevrat'a) vargücünle sarıl! (dedik) ve henüz sabi iken ona (ilim ve) hikmet verdik.
Ahmed Hulusi : "Ey Yahya! Hakikat Bilgisine sımsıkı sarıl!" (Yahya'ya) olayların oluş nedenlerini, sistemi OKUma özelliğini verdiğimizde, daha çocuktu!
Ahmet Tekin : 'Ey Yahyâ, kitaba sıkı sıkı sarıl, sorumluluğuna pürdikkat sahip çık.' dedik. Ve daha çocukken ona ilim, hikmet ve muhakeme kabiliyeti yargı ve icra yetkisi verdik.
Ahmet Varol : 'Ey Yahya! Kitab'ı kuvvetle tut.' [1] Biz ona daha çocukken hikmeti verdik.
Ali Bulaç : (Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." Daha çocuk iken ona hikmet verdik.
Ali Fikri Yavuz : (Biz ona Yahya’yı ihsan ettik ve şöyle dedik): “- Ey Yahya! Kıtabı kuvvetle tut (Tevrat’da olan hükümlerle amel et).” Bir de daha çocukken ona hikmet verdik.
Bekir Sadak : (12-14) «Ey Yahya! Kitaba kuvvetle saril» deyip daha cocukken ona hikmet, katimizdan kalp yumusakligi ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakinan ve anasina babasina karsi iyi davranan bir kimse idi, bas kaldiran bir zorba degildi.
Celal Yıldırım : (12-13-14) Ey Yahya ! Kitaba bütün gücünle sarıl, dedik. Biz ona henüz çocuk iken hikmet (ilim ve irfan) verdik. Ayrıca kendi katımızdan bir ince kalblilik, yufka yüreklilik ve paklık sunduk. O zaten (günah ve fenalıktan) sakınan, ana - babasına çok iyi davranan idi; o zorba ve isyankâr değildi.
Diyanet İşleri : (12-14) (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi.
Diyanet İşleri (eski) : (12-14) 'Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl' deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.
Diyanet Vakfi : «Ey Yahya! Kitab'a (Tevrat'a) vargücünle sarıl!» (dedik) ve henüz sabi iken ona (ilim ve) hikmet verdik.
Edip Yüksel : 'Yahya, kitaba iyice sarıl.' Çocuk yaşta kendisine bilgelik vermiştik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl» (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut!» (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey Yahya! kitabı kuvvetle tut (dedik) ve daha sabiy iken ona hikmet verdik
Fizilal-il Kuran : Allah, ona «Ey Yahya, tüm gücünle kitab'a (Tevrat'a) sarıl» dedi. Ona daha çocukken bilgelik verdik.
Gültekin Onan : (Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) "Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut." Daha çocuk iken ona hikmet verdik.
Hakkı Yılmaz : (12-15) Ey Yahyâ! Kitab'ı kuvvetle al!” O henüz çocuk iken o'na yasa, tarafımızdan sevecenlik ve temizlik verdik ve o, Allah'ın koruması altına çokça girmiş biriydi. Ve anne-babasına çok iyi davranandı. Ve o bir zorba ve itaatsiz biri olmadı. Ve doğurulduğu gün ve öleceği gün ve yeniden diri olarak kaldırılacağı gün o'na selâm olsun!
Hasan Basri Çantay : (12-13-14) (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (verdik). O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi.
Hayrat Neşriyat : 'Ey Yahyâ! Kitâb’ı (Tevrât’ı) kuvvetle (sabırla) tut!' (buyurduk). Ve daha çocuk iken ona hikmet (peygamberlik ve Tevrât’ı anlama kabiliyeti) verdik.
İbni Kesir : Ey Yahya, Kitab'a kuvvetle sarıl. Daha çocuk iken ona hikmet verdik.
İskender Evrenosoğlu : Ey Yahya! Kitab'ı kuvvetle (dikkatle) al (kendine mal et). Ve Biz, ona sabi iken (küçük yaşta) hikmet verdik.
Muhammed Esed : (Ve çocuk doğup büyüdüğünde o'na:) "Ey Yahya! İlahi mesaja sımsıkı sarıl!" (diye öğüt verdi). Çünkü o daha küçük bir oğlanken Biz o'na doğru ve kuşatıcı düşünme yeteneği vermiştik,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey Yahya! Kitabı kuvetle tut. Ve O'na daha çocuk iken hikmet verdik.
Ömer Öngüt : “Ey Yahyâ! Kitab'a kuvvetle sarıl!” dedik ve biz ona henüz çocuk iken hikmet verdik.
Şaban Piriş : -Ey Yahya, kitaba kuvvetle sarıl. Ona daha çocukluğunda hikmet vermiştik.
Suat Yıldırım : (12-14) "Yahya! Kitaba var kuvvetinle sarıl!" dedik ve henüz çocuk iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan bir merhamet, arı duru bir gönül de ihsan ettik. O, Allah’ı sayıp günahtan sakınan bir insandı. Anne ve babasına iyi davranan hayırlı bir evlattı, asla zorba ve isyankâr biri değildi.
Süleyman Ateş : "Ey Yahyâ, Kitabı kuvvetle tut (Onun emirlerini uygula)." (dedik) ve ona çocuk iken hikmet verdik.
Tefhim-ul Kuran : (Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) «Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut.» Daha çocuk iken ona hikmet verdik.
Ümit Şimşek : 'Yahyâ, kitaba sımsıkı sarıl' buyurduk. Ve daha çocukluğunda ona hikmet nasip ettik.
Yaşar Nuri Öztürk : "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut." Biz ona daha sabi iken hikmet verdik.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}