» 19 / Meryem  63:

Kuran Sırası: 19
İniş Sırası: 44
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

 » 19 / Meryem  Suresi: 63
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. تِلْكَ (TLK) = tilke : işte budur
2. الْجَنَّةُ (ELCNT) = l-cennetu : cennet
3. الَّتِي (ELTY) = lletī :
4. نُورِثُ (NVRS̃) = nūriṧu : vereceğimiz
5. مِنْ (MN) = min : -dan
6. عِبَادِنَا (ABED̃NE) = ǐbādinā : kullarımız-
7. مَنْ (MN) = men :
8. كَانَ (KEN) = kāne :
9. تَقِيًّا (TGYE) = teḳiyyen : korunanlara
işte budur | cennet | | vereceğimiz | -dan | kullarımız- | | | korunanlara |

[] [CNN] [] [VRS̃] [] [ABD̃] [] [KVN] [VGY]
TLK ELCNT ELTY NVRS̃ MN ABED̃NE MN KEN TGYE

tilke l-cennetu lletī nūriṧu min ǐbādinā men kāne teḳiyyen
تلك الجنة التي نورث من عبادنا من كان تقيا

 » 19 / Meryem  Suresi: 63
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
تلك | TLK tilke işte budur This
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cennetu cennet (is) Paradise,
التي | ELTY lletī which
نورث و ر ث | VRS̃ NVRS̃ nūriṧu vereceğimiz We give (as) inheritance
من | MN min -dan [of] (to)
عبادنا ع ب د | ABD̃ ABED̃NE ǐbādinā kullarımız- Our slaves
من | MN men (the one) who
كان ك و ن | KVN KEN kāne is
تقيا و ق ي | VGY TGYE teḳiyyen korunanlara righteous.

19:63 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte budur | cennet | | vereceğimiz | -dan | kullarımız- | | | korunanlara |

[] [CNN] [] [VRS̃] [] [ABD̃] [] [KVN] [VGY]
TLK ELCNT ELTY NVRS̃ MN ABED̃NE MN KEN TGYE

tilke l-cennetu lletī nūriṧu min ǐbādinā men kāne teḳiyyen
تلك الجنة التي نورث من عبادنا من كان تقيا

[] [ج ن ن] [] [و ر ث] [] [ع ب د] [] [ك و ن] [و ق ي]

 » 19 / Meryem  Suresi: 63
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
تلك | TLK tilke işte budur This
Te,Lam,Kef,
400,30,20,
DEM – feminine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cennetu cennet (is) Paradise,
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"PN – nominative feminine proper noun → Paradise"
اسم علم مرفوع
التي | ELTY lletī which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
نورث و ر ث | VRS̃ NVRS̃ nūriṧu vereceğimiz We give (as) inheritance
Nun,Vav,Re,Se,
50,6,200,500,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min -dan [of] (to)
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عبادنا ع ب د | ABD̃ ABED̃NE ǐbādinā kullarımız- Our slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,Nun,Elif,
70,2,1,4,50,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN men (the one) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كان ك و ن | KVN KEN kāne is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
تقيا و ق ي | VGY TGYE teḳiyyen korunanlara righteous.
Te,Gaf,Ye,Elif,
400,100,10,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |تِلْكَ: işte budur | الْجَنَّةُ: cennet | الَّتِي: | نُورِثُ: vereceğimiz | مِنْ: -dan | عِبَادِنَا: kullarımız- | مَنْ: | كَانَ: | تَقِيًّا: korunanlara |
Kırık Meal (Harekesiz) : |تلك TLK işte budur | الجنة ELCNT cennet | التي ELTY | نورث NWRS̃ vereceğimiz | من MN -dan | عبادنا ABED̃NE kullarımız- | من MN | كان KEN | تقيا TGYE korunanlara |
Kırık Meal (Okunuş) : |tilke: işte budur | l-cennetu: cennet | lletī: | nūriṧu: vereceğimiz | min: -dan | ǐbādinā: kullarımız- | men: | kāne: | teḳiyyen: korunanlara |
Kırık Meal (Transcript) : |TLK: işte budur | ELCNT: cennet | ELTY: | NVRS̃: vereceğimiz | MN: -dan | ABED̃NE: kullarımız- | MN: | KEN: | TGYE: korunanlara |
Abdulbaki Gölpınarlı : Öylesine cennettir ki kullarımızdan kim, bizden çekinirse ona mîras vereceğiz o cenneti.
Adem Uğur : Kullarımızdan, takvâ sahibi kimselere verdiğimiz cennet işte budur.
Ahmed Hulusi : İşte kullarımızdan çok korunanları (yalnızca fiillerde değil, düşünsel anlamda korunanları) mirasçı yapacağımız cennet budur!
Ahmet Tekin : Bu, kullarımızdan, Allah’a sığınanlara, emirlerine yapışanlara, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan takva sahiplerine miras bıraktığımız, içinde ebedî yaşayacakları cennettir.
Ahmet Varol : İşte, kullarımızdan takva sahibi olanları varis kılacağımız cennet budur.
Ali Bulaç : O cennet; biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.
Ali Fikri Yavuz : Bu öyle bir Cennet’dir ki, biz ona kullarımızdan takva sahibi olanları varis kılarız.
Bekir Sadak : Kullarimizdan Allah'a karsi gelmekten sakinanlari mirasci kilacagimiz Cennet iste budur.
Celal Yıldırım : İşte bu Cennet'lere kullarımızdan (Allah'tan) korkup (fenalıklardan) sakınanları vâris kılacağız.
Diyanet İşleri : İşte bu, kullarımızdan Allah’a karşı gelmekten sakınanlara miras kılacağımız cennettir.
Diyanet İşleri (eski) : Kullarımızdan Allah'a karşı gelmekten sakınanları mirasçı kılacağımız Cennet işte budur.
Diyanet Vakfi : Kullarımızdan, takvâ sahibi kimselere vereceğimiz cennet işte budur.
Edip Yüksel : Erdemli kullarımıza vereceğimiz cennet işte budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte kullarımızdan takva sahibi olanlara vereceğimiz cennet budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte kullarımızdan korunup takva sahibi olanları mirasçı yapacağımız cennet odur!
Elmalılı Hamdi Yazır : O o Cennettir ki kullarımızdan her kim korunur takıyy ise ona miras kılarız
Fizilal-il Kuran : İşte kötülüklerden kaçınan kullarımızın mirasçısı olacakları için de sürekli kalacakları cennet budur.
Gültekin Onan : O cennet; biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varis kılacağız.
Hakkı Yılmaz : İşte bu, kullarımızdan Allah'ın koruması altına girmiş kişilere miras olarak/zahmetsizce ve son sahipleri olmak üzere vereceğimiz cennettir.
Hasan Basri Çantay : O, öyle cennetdir ki biz ona kullarımızdan gerçekden müttakıy olan kişileri vaaris kılacağız.
Hayrat Neşriyat : Kullarımızdan takvâ sâhibi olanları vâris kılacağımız Cennet, işte budur!
İbni Kesir : İşte bu cennetlere; kullarımızdan takva sahiplerini mirasçı kılacağız.
İskender Evrenosoğlu : Kullarımızdan takva sahibi olanları, varis kıldığımız cennet işte budur.
Muhammed Esed : Bize karşı sorumluluk bilinci içinde olan kullarımıza bırakacağımız cennet işte budur.
Ömer Nasuhi Bilmen : O, o cennettir ki, ona kullarımızdan muttakî olanları varis kılarız.
Ömer Öngüt : Kullarımızdan takvâ sahibi olan kimselere miras bırakacağımız cennet işte budur.
Şaban Piriş : İşte bu cennetlere kullarımızdan takva sahiplerini mirasçı kılacağız.
Suat Yıldırım : İşte bu cennetlere kullarımızdan, Allah’ı sayıp günahtan sakınanları vâris kılacağız.
Süleyman Ateş : İşte kullarımızdan, korunanlara vereceğimiz cennet budur.
Tefhim-ul Kuran : O cennet; biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.
Ümit Şimşek : İşte kullarımızdan takvâ sahiplerini vâris kılacağımız Cennet budur.
Yaşar Nuri Öztürk : Kullarımızdan takva sahibi olanları mirasçı yapacağımız cennet işte budur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}