» 19 / Meryem  17:

Kuran Sırası: 19
İniş Sırası: 44
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

 » 19 / Meryem  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَاتَّخَذَتْ (FETḢZ̃T) = fetteḣaƶet : çekmişti
2. مِنْ (MN) = min :
3. دُونِهِمْ (D̃VNHM) = dūnihim : onlarla arasına
4. حِجَابًا (ḪCEBE) = Hicāben : bir perde
5. فَأَرْسَلْنَا (FÊRSLNE) = feerselnā : biz de gönderdik
6. إِلَيْهَا (ÎLYHE) = ileyhā : ona
7. رُوحَنَا (RVḪNE) = rūHanā : ruhumuzu (Cebrail'i)
8. فَتَمَثَّلَ (FTMS̃L) = fetemeṧṧele : göründü
9. لَهَا (LHE) = lehā : ona
10. بَشَرًا (BŞRE) = beşeran : bir insan şeklinde
11. سَوِيًّا (SVYE) = seviyyen : düzgün
çekmişti | | onlarla arasına | bir perde | biz de gönderdik | ona | ruhumuzu (Cebrail'i) | göründü | ona | bir insan şeklinde | düzgün |

[EḢZ̃] [] [D̃VN] [ḪCB] [RSL] [] [RVḪ] [MS̃L] [] [BŞR] [SVY]
FETḢZ̃T MN D̃VNHM ḪCEBE FÊRSLNE ÎLYHE RVḪNE FTMS̃L LHE BŞRE SVYE

fetteḣaƶet min dūnihim Hicāben feerselnā ileyhā rūHanā fetemeṧṧele lehā beşeran seviyyen
فاتخذت من دونهم حجابا فأرسلنا إليها روحنا فتمثل لها بشرا سويا

 » 19 / Meryem  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاتخذت ا خ ذ | EḢZ̃ FETḢZ̃T fetteḣaƶet çekmişti Then she took
من | MN min from them
دونهم د و ن | D̃VN D̃VNHM dūnihim onlarla arasına from them
حجابا ح ج ب | ḪCB ḪCEBE Hicāben bir perde a screen.
فأرسلنا ر س ل | RSL FÊRSLNE feerselnā biz de gönderdik Then We sent
إليها | ÎLYHE ileyhā ona to her
روحنا ر و ح | RVḪ RVḪNE rūHanā ruhumuzu (Cebrail'i) Our Spirit
فتمثل م ث ل | MS̃L FTMS̃L fetemeṧṧele göründü then he assumed for her the likeness
لها | LHE lehā ona then he assumed for her the likeness
بشرا ب ش ر | BŞR BŞRE beşeran bir insan şeklinde (of) a man
سويا س و ي | SVY SVYE seviyyen düzgün well-proportioned.

19:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

çekmişti | | onlarla arasına | bir perde | biz de gönderdik | ona | ruhumuzu (Cebrail'i) | göründü | ona | bir insan şeklinde | düzgün |

[EḢZ̃] [] [D̃VN] [ḪCB] [RSL] [] [RVḪ] [MS̃L] [] [BŞR] [SVY]
FETḢZ̃T MN D̃VNHM ḪCEBE FÊRSLNE ÎLYHE RVḪNE FTMS̃L LHE BŞRE SVYE

fetteḣaƶet min dūnihim Hicāben feerselnā ileyhā rūHanā fetemeṧṧele lehā beşeran seviyyen
فاتخذت من دونهم حجابا فأرسلنا إليها روحنا فتمثل لها بشرا سويا

[ا خ ذ ] [] [د و ن] [ح ج ب] [ر س ل] [] [ر و ح] [م ث ل] [] [ب ش ر] [س و ي]

 » 19 / Meryem  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاتخذت ا خ ذ | EḢZ̃ FETḢZ̃T fetteḣaƶet çekmişti Then she took
Fe,Elif,Te,Hı,Zel,Te,
80,1,400,600,700,400,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person feminine singular (form VIII) perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
من | MN min from them
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دونهم د و ن | D̃VN D̃VNHM dūnihim onlarla arasına from them
Dal,Vav,Nun,He,Mim,
4,6,50,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
حجابا ح ج ب | ḪCB ḪCEBE Hicāben bir perde a screen.
Ha,Cim,Elif,Be,Elif,
8,3,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فأرسلنا ر س ل | RSL FÊRSLNE feerselnā biz de gönderdik Then We sent
Fe,,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
80,,200,60,30,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليها | ÎLYHE ileyhā ona to her
,Lam,Ye,He,Elif,
,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
روحنا ر و ح | RVḪ RVḪNE rūHanā ruhumuzu (Cebrail'i) Our Spirit
Re,Vav,Ha,Nun,Elif,
200,6,8,50,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فتمثل م ث ل | MS̃L FTMS̃L fetemeṧṧele göründü then he assumed for her the likeness
Fe,Te,Mim,Se,Lam,
80,400,40,500,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form V) perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
لها | LHE lehā ona then he assumed for her the likeness
Lam,He,Elif,
30,5,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
بشرا ب ش ر | BŞR BŞRE beşeran bir insan şeklinde (of) a man
Be,Şın,Re,Elif,
2,300,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
سويا س و ي | SVY SVYE seviyyen düzgün well-proportioned.
Sin,Vav,Ye,Elif,
60,6,10,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَاتَّخَذَتْ: çekmişti | مِنْ: | دُونِهِمْ: onlarla arasına | حِجَابًا: bir perde | فَأَرْسَلْنَا: biz de gönderdik | إِلَيْهَا: ona | رُوحَنَا: ruhumuzu (Cebrail'i) | فَتَمَثَّلَ: göründü | لَهَا: ona | بَشَرًا: bir insan şeklinde | سَوِيًّا: düzgün |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فاتخذت FETḢZ̃T çekmişti | من MN | دونهم D̃WNHM onlarla arasına | حجابا ḪCEBE bir perde | فأرسلنا FÊRSLNE biz de gönderdik | إليها ÎLYHE ona | روحنا RWḪNE ruhumuzu (Cebrail'i) | فتمثل FTMS̃L göründü | لها LHE ona | بشرا BŞRE bir insan şeklinde | سويا SWYE düzgün |
Kırık Meal (Okunuş) : |fetteḣaƶet: çekmişti | min: | dūnihim: onlarla arasına | Hicāben: bir perde | feerselnā: biz de gönderdik | ileyhā: ona | rūHanā: ruhumuzu (Cebrail'i) | fetemeṧṧele: göründü | lehā: ona | beşeran: bir insan şeklinde | seviyyen: düzgün |
Kırık Meal (Transcript) : |FETḢZ̃T: çekmişti | MN: | D̃VNHM: onlarla arasına | ḪCEBE: bir perde | FÊRSLNE: biz de gönderdik | ÎLYHE: ona | RVḪNE: ruhumuzu (Cebrail'i) | FTMS̃L: göründü | LHE: ona | BŞRE: bir insan şeklinde | SVYE: düzgün |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve âilesiyle arasına bir perde germişti. Derken ona rûhumuzu göndermiştik de gözüne, âzası düzgün bir insan şeklinde görünmüştü.
Adem Uğur : Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü.
Ahmed Hulusi : Onlardan kendini tecrid etti. . . Ona ruhumuzu (ilmi suret - dalga - data yapı) irsâl ettik de, Ona tam bir beşer olarak göründü.
Ahmet Tekin : Sonra ailesinin bulunduğu yerle kendi bulunduğu yeri perde ile ayırmıştı. Biz ona, görevli olarak ruhumuz, meleğimiz Cebrâil’i gönderdik. Ona eli yüzü düzgün bir insan şeklinde göründü.
Ahmet Varol : Ardından onların önlerine bir perde çekmişti. Bu sırada biz ona Ruh'umuzu (Cebrail'i) gönderdik. O düzgün bir insan kılığında göründü.
Ali Bulaç : Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.
Ali Fikri Yavuz : Sonra ailesinin önlerinde bir perde kurmuştu. Nihayet ona ruhumuzu (Cebraîl’i) gönderdik de kendisine düzgün bir insan şeklinde göründü.
Bekir Sadak : Sonra, insanlardan gizlenmek icin bir perde germisti. Cebrail'i gondermistik de ona tam bir insan olarak gorunmustu.
Celal Yıldırım : Sonra da onlardan taraf bir perde tutup germişti. Biz de ona ruhumuzu (Melek Cebrail'i) göndermiştik de O, ona endamlı, yakışıklı bir insan şeklinde temessül edip görünmüştü.
Diyanet İşleri : (16-17) (Ey Muhammed!) Kitap’ta (Kur’an’da) Meryem’i de an. Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü.
Diyanet İşleri (eski) : Sonra, insanlardan gizlenmek için bir perde germişti. Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan olarak görünmüştü.
Diyanet Vakfi : Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü.
Edip Yüksel : Kendisiyle onlar arasına bir perde çekmişti. Bu durumda ona Ruhumuzu gönderdik ve önünde mükemmel bir insan olarak biçimlendi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona meleğimiz (Cebrail)i gönderdik de ona tam bir insan şeklinde göründü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlarla arasına bir perde çekti. Derken kendisine ruhumuzu (Cebrail'i) gönderdik de o, düzgün bir insan şeklinde ona göründü.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlardan öte bir perde çekti derken kendisine ruhumuzu gönderdik de düzgün bir beşer halinde ona temessül ediverdi
Fizilal-il Kuran : Komşuları ile arasına bir perde germişti. Bu sırada ona ruhumuzu (Cebrail'i) gönderdik. O, ona normal bir erkek kılığında görünmüştü.
Gültekin Onan : Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.
Hakkı Yılmaz : Sonra ailesiyle/yakınlarıyla kendisi arasına bir perde edinmişti de Biz ona ruhumuzu/ilâhî mesajımızı gönderdik, sonra ruhumuzu/mesajlarımızı getiren elçi, Meryem'e mükemmel bir beşerî örnek verdi.
Hasan Basri Çantay : Sonra onların önünde bir perde edinmiş (çekmiş) di. Derken biz ona ruuhumuzu göndermişdik de o, kendisine hilkati tam bir beşer şeklinde görünmüşdü.
Hayrat Neşriyat : Onların ötesinde (ibâdet edeceği sâkin bir yer için) bir perde de edinmişti. Derken ona rûhumuzu (Cebrâîl’i) gönderdik de kendisine düzgün bir insan sûretinde göründü.
İbni Kesir : Onlardan gizlenmek için de bir perde germişti. Derken, Biz de ona ruhumuzu göndermiştik de tam bir insan olarak görünmüştü ona.
İskender Evrenosoğlu : Sonra da onlardan (ayıran) bir perde çekti. O zaman ona Ruhumuz'u (Ruh'ûl Kudüs) gönderdik. Ona normal bir beşer suretinde (hüviyetinde) temessül etti (göründü).
Muhammed Esed : kendini onlardan uzak tutuyordu; bu durumdayken kendisine vahiy meleğimizi gönderdik; (bu melek) ona eli yüzü düzgün bir beşer kılığında göründü.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların öte yanlarında (kendisine) bir perde edinmişti. Artık Biz de ona ruhumuzu (Cibrîl-i Emîn) gönderdik de onun için tam bir beşer sûretinde görünüvermişti.
Ömer Öngüt : Sonra onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken biz ona ruhumuzu (Cebrail'i) göndermiştik de, kendisine düzgün bir insan şeklinde görünmüştü.
Şaban Piriş : Kendisini onlardan gizlemek için bir de perde çekmişti. O’na ruhumuzu göndermiştik. O da tam bir insan sûretinde görünmüştü ona.
Suat Yıldırım : Onlarla kendisi arasına bir perde gerdi. Biz de ona Ruhumuzu gönderdik de, ona kusursuz, mükemmel bir insan şeklinde görünüverdi.
Süleyman Ateş : Onlarla kendisi arasına bir perde çekmişti. Biz de ruhumuzu (Cebrâil'i) ona gönderdik. (O) ona düzgün bir insan şeklinde göründü.
Tefhim-ul Kuran : Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.
Ümit Şimşek : Ve onlarla arasına bir perde germişti. Derken Biz ona Ruhumuzu gönderdik; o da kendisine aynen bir beşer şeklinde göründü.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlarla arasına bir perde çekmişti. Biz de ruhumuzu ona göndermiştik de o kendisine sapasağlam bir insan şeklinde görünmüştü.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}