» 17 / Isrâ  83:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 83
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : ne zaman
2. أَنْعَمْنَا (ÊNAMNE) = en'ǎmnā : ni'met versek
3. عَلَى (AL) = ǎlā :
4. الْإِنْسَانِ (ELÎNSEN) = l-insāni : insana
5. أَعْرَضَ (ÊARŽ) = eǎ'raDe : yüz çevirip
6. وَنَأَىٰ (VNÊ) = ve neā : döner
7. بِجَانِبِهِ (BCENBH) = bicānibihi : yanını
8. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : ve ne zaman ki
9. مَسَّهُ (MSH) = messehu : ona dokunsa
10. الشَّرُّ (ELŞR) = ş-şerru : bir zarar
11. كَانَ (KEN) = kāne :
12. يَئُوسًا (YÙVSE) = yeūsen : umutsuzluğa düşer
ne zaman | ni'met versek | | insana | yüz çevirip | döner | yanını | ve ne zaman ki | ona dokunsa | bir zarar | | umutsuzluğa düşer |

[] [NAM] [] [ENS] [ARŽ] [NEY] [CNB] [] [MSS] [ŞRR] [KVN] [YES]
VÎZ̃E ÊNAMNE AL ELÎNSEN ÊARŽ VNÊ BCENBH VÎZ̃E MSH ELŞR KEN YÙVSE

ve iƶā en'ǎmnā ǎlā l-insāni eǎ'raDe ve neā bicānibihi ve iƶā messehu ş-şerru kāne yeūsen
وإذا أنعمنا على الإنسان أعرض ونأى بجانبه وإذا مسه الشر كان يئوسا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 83
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ne zaman And when
أنعمنا ن ع م | NAM ÊNAMNE en'ǎmnā ni'met versek We bestow favor
على | AL ǎlā on
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāni insana man
أعرض ع ر ض | ARŽ ÊARŽ eǎ'raDe yüz çevirip he turns away
ونأى ن ا ي | NEY VNÊ ve neā döner and becomes remote
بجانبه ج ن ب | CNB BCENBH bicānibihi yanını on his side.
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve ne zaman ki And when
مسه م س س | MSS MSH messehu ona dokunsa touches him
الشر ش ر ر | ŞRR ELŞR ş-şerru bir zarar the evil
كان ك و ن | KVN KEN kāne he is
يئوسا ي ا س | YES YÙVSE yeūsen umutsuzluğa düşer (in) despair.

17:83 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne zaman | ni'met versek | | insana | yüz çevirip | döner | yanını | ve ne zaman ki | ona dokunsa | bir zarar | | umutsuzluğa düşer |

[] [NAM] [] [ENS] [ARŽ] [NEY] [CNB] [] [MSS] [ŞRR] [KVN] [YES]
VÎZ̃E ÊNAMNE AL ELÎNSEN ÊARŽ VNÊ BCENBH VÎZ̃E MSH ELŞR KEN YÙVSE

ve iƶā en'ǎmnā ǎlā l-insāni eǎ'raDe ve neā bicānibihi ve iƶā messehu ş-şerru kāne yeūsen
وإذا أنعمنا على الإنسان أعرض ونأى بجانبه وإذا مسه الشر كان يئوسا

[] [ن ع م] [] [ا ن س] [ع ر ض] [ن ا ي] [ج ن ب] [] [م س س] [ش ر ر] [ك و ن] [ي ا س]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 83
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ne zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
أنعمنا ن ع م | NAM ÊNAMNE en'ǎmnā ni'met versek We bestow favor
,Nun,Ayn,Mim,Nun,Elif,
,50,70,40,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāni insana man
Elif,Lam,,Nun,Sin,Elif,Nun,
1,30,,50,60,1,50,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
أعرض ع ر ض | ARŽ ÊARŽ eǎ'raDe yüz çevirip he turns away
,Ayn,Re,Dad,
,70,200,800,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
ونأى ن ا ي | NEY VNÊ ve neā döner and becomes remote
Vav,Nun,,,
6,50,,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
بجانبه ج ن ب | CNB BCENBH bicānibihi yanını on his side.
Be,Cim,Elif,Nun,Be,He,
2,3,1,50,2,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine active participle
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve ne zaman ki And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
مسه م س س | MSS MSH messehu ona dokunsa touches him
Mim,Sin,He,
40,60,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الشر ش ر ر | ŞRR ELŞR ş-şerru bir zarar the evil
Elif,Lam,Şın,Re,
1,30,300,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
كان ك و ن | KVN KEN kāne he is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
يئوسا ي ا س | YES YÙVSE yeūsen umutsuzluğa düşer (in) despair.
Ye,,Vav,Sin,Elif,
10,,6,60,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ne zaman | أَنْعَمْنَا: ni'met versek | عَلَى: | الْإِنْسَانِ: insana | أَعْرَضَ: yüz çevirip | وَنَأَىٰ: döner | بِجَانِبِهِ: yanını | وَإِذَا: ve ne zaman ki | مَسَّهُ: ona dokunsa | الشَّرُّ: bir zarar | كَانَ: | يَئُوسًا: umutsuzluğa düşer |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ne zaman | أنعمنا ÊNAMNE ni'met versek | على AL | الإنسان ELÎNSEN insana | أعرض ÊARŽ yüz çevirip | ونأى WNÊ döner | بجانبه BCENBH yanını | وإذا WÎZ̃E ve ne zaman ki | مسه MSH ona dokunsa | الشر ELŞR bir zarar | كان KEN | يئوسا YÙWSE umutsuzluğa düşer |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ne zaman | en'ǎmnā: ni'met versek | ǎlā: | l-insāni: insana | eǎ'raDe: yüz çevirip | ve neā: döner | bicānibihi: yanını | ve iƶā: ve ne zaman ki | messehu: ona dokunsa | ş-şerru: bir zarar | kāne: | yeūsen: umutsuzluğa düşer |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: ne zaman | ÊNAMNE: ni'met versek | AL: | ELÎNSEN: insana | ÊARŽ: yüz çevirip | VNÊ: döner | BCENBH: yanını | VÎZ̃E: ve ne zaman ki | MSH: ona dokunsa | ELŞR: bir zarar | KEN: | YÙVSE: umutsuzluğa düşer |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnsana nîmet verdik mi yüz çevirir, uzaklaşır, fakat bir şerre uğradı mı ümidini tamâmıyla keser, yeise düşer.
Adem Uğur : İnsana nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirip yan çizer; ona bir de zarar ziyan dokunacak olsa iyice karamsarlığa düşer.
Ahmed Hulusi : İnsana in'amda bulunduğumuz vakit yüz çevirir ve yan çizer! Kendisine hoşlanmadığı şey isâbet ettiğinde de umutsuzluğa düşer.
Ahmet Tekin : İnsanoğluna nimet verdiğimiz zaman, şükretmez, küstahlık yaparak bize itaatten uzaklaşır. Ona bir zarar ziyan dokunacak olursa da, iyice karamsarlığa düşer.
Ahmet Varol : İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Ona bir şer dokunduğunda da ümitsizliğe kapılır.
Ali Bulaç : İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır.
Ali Fikri Yavuz : Biz, insana (sağlık ve genişlik gibi) nimet verdiğimiz zaman, Allah’ı anmaktan yüz çevirip yan çizer. Ona fenalık dokununca da pek ümitsiz olur, (Allah’ın ihsanından ümidini keser).
Bekir Sadak : Insana nimet verdigimiz zaman yuz cevirerek yan cizer; basina bir kotuluk gelince de yese duser.
Celal Yıldırım : İnsana nîmet verdiğimiz zaman yüzçevirir de yançizer. Kendisine kötülük dokunduğu zaman ümitsizliğe kapılır.
Diyanet İşleri : İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da umutsuzluğa düşer.
Diyanet İşleri (eski) : İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer; başına bir kötülük gelince de yese düşer.
Diyanet Vakfi : İnsana nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirip yan çizer; ona bir de zarar ziyan dokunacak olsa iyice karamsarlığa düşer.
Edip Yüksel : İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirip yan çizer. Kendisine kötülük dokununca da umutsuzluğa düşer
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Öyledir, Biz insana nimet verdiğimiz zaman aldırmaz, yan büker; kendisine kötülük dokunduğu zaman da pek umutsuz olur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Öyleya biz insana ni'met verdiğimiz zaman aldırmaz, yan büker, kendisine şer dokunduğu zaman da pek me'yus olur
Fizilal-il Kuran : Biz insana nimet verdiğimiz zaman sırt çevirir, bizden uzaklaşır. Başına bir kötülük gelince de umutsuzluğa kapılır.
Gültekin Onan : İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer, ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz insana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe düşer.
Hasan Basri Çantay : İnsana ni'met verdiğimiz zaman (zikrullahdan) yüz çevirip yan çizer. Ona şer dokununca da pek ümidsiz olur.
Hayrat Neşriyat : İnsana ni'met verdiğimiz zaman, (şükürden) yüz çevirip yan çizer. Ona (fakirlik ve hastalık gibi) şer dokunduğu zaman da iyice ümidsiz olur.
İbni Kesir : İnsana nimet verdiğimiz vakit; yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de ümitsiz olur.
İskender Evrenosoğlu : Ve insanı ni'metlendirdiğimiz zaman yüz çevirir ve yan çizerek uzaklaşır. Ve ona bir şerr dokunduğu zaman yeise düşer.
Muhammed Esed : çünkü, Biz insana ne zaman nimet bahşetsek yüz çevirir, (Bizi düşünmekten) küstahça yan çizer; ve kendisine bir kötülük, bir darlık dokunsa hemen mutsuzluğa düşer.
Ömer Nasuhi Bilmen : İnsana nîmet verdiğimiz zaman kaçınır, yan çizer ve ona bir şer isabet edince de pek mey'us olur.
Ömer Öngüt : İnsana bir nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer. Ona bir de zarar ziyan dokunacak olsa, iyice karamsarlığa düşer.
Şaban Piriş : İnsana bir nimet verdiğimiz zaman yüzçevirir ve yan çizer. Başına bir bela gelince de ümitsizliğe düşer.
Suat Yıldırım : İnsana her ne zaman nimet versek, Allah’ı anmaktan yan çizer, umursamaz. Başına bir dert gelince de ümitsizliğe düşer.
Süleyman Ateş : İnsana ni'met verdiğimiz zaman, yüz çevirip yan çizer. Ona bir zarar dokununca da umutsuzluğa düşer.
Tefhim-ul Kuran : İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır.
Ümit Şimşek : Biz ne zaman insana bir nimet bağışlasak, o yüz çevirir, yan çizer. Başına bir kötülük gelince de ümitsizliğe düşer.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da hemen ümitsiz oluverir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}