» 17 / Isrâ  95:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 95
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. لَوْ (LV) = lev : eğer
3. كَانَ (KEN) = kāne : olsaydı
4. فِي (FY) = fī :
5. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yer yüzünde
6. مَلَائِكَةٌ (MLEÙKT) = melāiketun : melekler
7. يَمْشُونَ (YMŞVN) = yemşūne : yürüyen
8. مُطْمَئِنِّينَ (MŦMÙNYN) = muTmeinnīne : uslu uslu
9. لَنَزَّلْنَا (LNZLNE) = lenezzelnā : elbette gönderirdik
10. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlara
11. مِنَ (MN) = mine : -ten
12. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gök-
13. مَلَكًا (MLKE) = meleken : bir meleği
14. رَسُولًا (RSVLE) = rasūlen : elçi
de ki | eğer | olsaydı | | yer yüzünde | melekler | yürüyen | uslu uslu | elbette gönderirdik | onlara | -ten | gök- | bir meleği | elçi |

[GVL] [] [KVN] [] [ERŽ] [MLK] [MŞY] [ŦMN] [NZL] [] [] [SMV] [MLK] [RSL]
GL LV KEN FY ELÊRŽ MLEÙKT YMŞVN MŦMÙNYN LNZLNE ALYHM MN ELSMEÙ MLKE RSVLE

ḳul lev kāne l-erDi melāiketun yemşūne muTmeinnīne lenezzelnā ǎleyhim mine s-semāi meleken rasūlen
قل لو كان في الأرض ملائكة يمشون مطمئنين لنزلنا عليهم من السماء ملكا رسولا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 95
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
لو | LV lev eğer """If"
كان ك و ن | KVN KEN kāne olsaydı (there) were
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yer yüzünde the earth
ملائكة م ل ك | MLK MLEÙKT melāiketun melekler Angels
يمشون م ش ي | MŞY YMŞVN yemşūne yürüyen walking
مطمئنين ط م ن | ŦMN MŦMÙNYN muTmeinnīne uslu uslu securely,
لنزلنا ن ز ل | NZL LNZLNE lenezzelnā elbette gönderirdik surely We (would) have sent down
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara to them
من | MN mine -ten from
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the heaven
ملكا م ل ك | MLK MLKE meleken bir meleği an Angel
رسولا ر س ل | RSL RSVLE rasūlen elçi "(as) a Messenger."""

17:95 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | eğer | olsaydı | | yer yüzünde | melekler | yürüyen | uslu uslu | elbette gönderirdik | onlara | -ten | gök- | bir meleği | elçi |

[GVL] [] [KVN] [] [ERŽ] [MLK] [MŞY] [ŦMN] [NZL] [] [] [SMV] [MLK] [RSL]
GL LV KEN FY ELÊRŽ MLEÙKT YMŞVN MŦMÙNYN LNZLNE ALYHM MN ELSMEÙ MLKE RSVLE

ḳul lev kāne l-erDi melāiketun yemşūne muTmeinnīne lenezzelnā ǎleyhim mine s-semāi meleken rasūlen
قل لو كان في الأرض ملائكة يمشون مطمئنين لنزلنا عليهم من السماء ملكا رسولا

[ق و ل] [] [ك و ن] [] [ا ر ض] [م ل ك] [م ش ي] [ط م ن] [ن ز ل] [] [] [س م و] [م ل ك] [ر س ل]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 95
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لو | LV lev eğer """If"
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
كان ك و ن | KVN KEN kāne olsaydı (there) were
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yer yüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
ملائكة م ل ك | MLK MLEÙKT melāiketun melekler Angels
Mim,Lam,Elif,,Kef,Te merbuta,
40,30,1,,20,400,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
يمشون م ش ي | MŞY YMŞVN yemşūne yürüyen walking
Ye,Mim,Şın,Vav,Nun,
10,40,300,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مطمئنين ط م ن | ŦMN MŦMÙNYN muTmeinnīne uslu uslu securely,
Mim,Tı,Mim,,Nun,Ye,Nun,
40,9,40,,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form XII) active participle
اسم منصوب
لنزلنا ن ز ل | NZL LNZLNE lenezzelnā elbette gönderirdik surely We (would) have sent down
Lam,Nun,Ze,Lam,Nun,Elif,
30,50,7,30,50,1,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara to them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
من | MN mine -ten from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the heaven
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ملكا م ل ك | MLK MLKE meleken bir meleği an Angel
Mim,Lam,Kef,Elif,
40,30,20,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
رسولا ر س ل | RSL RSVLE rasūlen elçi "(as) a Messenger."""
Re,Sin,Vav,Lam,Elif,
200,60,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | لَوْ: eğer | كَانَ: olsaydı | فِي: | الْأَرْضِ: yer yüzünde | مَلَائِكَةٌ: melekler | يَمْشُونَ: yürüyen | مُطْمَئِنِّينَ: uslu uslu | لَنَزَّلْنَا: elbette gönderirdik | عَلَيْهِمْ: onlara | مِنَ: -ten | السَّمَاءِ: gök- | مَلَكًا: bir meleği | رَسُولًا: elçi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | لو LW eğer | كان KEN olsaydı | في FY | الأرض ELÊRŽ yer yüzünde | ملائكة MLEÙKT melekler | يمشون YMŞWN yürüyen | مطمئنين MŦMÙNYN uslu uslu | لنزلنا LNZLNE elbette gönderirdik | عليهم ALYHM onlara | من MN -ten | السماء ELSMEÙ gök- | ملكا MLKE bir meleği | رسولا RSWLE elçi |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | lev: eğer | kāne: olsaydı | : | l-erDi: yer yüzünde | melāiketun: melekler | yemşūne: yürüyen | muTmeinnīne: uslu uslu | lenezzelnā: elbette gönderirdik | ǎleyhim: onlara | mine: -ten | s-semāi: gök- | meleken: bir meleği | rasūlen: elçi |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | LV: eğer | KEN: olsaydı | FY: | ELÊRŽ: yer yüzünde | MLEÙKT: melekler | YMŞVN: yürüyen | MŦMÙNYN: uslu uslu | LNZLNE: elbette gönderirdik | ALYHM: onlara | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | MLKE: bir meleği | RSVLE: elçi |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Yeryüzünde melekler bulunsaydı da rahat rahat gezselerdi onlara gökten bir meleği peygamber olarak gönderirdik.
Adem Uğur : Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik.
Ahmed Hulusi : De ki: "Eğer arzda yaşayanlar yürüyen melekler olsaydı, elbette onlar üzerine semâdan melek bir Rasûl indirirdik. "
Ahmet Tekin : 'Eğer yeryüzünde yerleşip, yaşayan, gezip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara, gökten Rasul olarak bir melek gönderirdik.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Eğer yeryüzünde sakin sakin yürüyen melekler olsaydı elbette onlara peygamber olarak gökten bir melek gönderirdik.'
Ali Bulaç : De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, Mekke’lilere) şöyle de: “- Eğer (insanlar gibi) yeryüzünde, yürüyüp duran Melekler olsaydı, elbette onlara da gökten melek bir peygamber gönderirdik.
Bekir Sadak : De ki: «Yeryuzunde yerlesip dolasanlar melek olsalardi, biz de onlara gokten peygamber olarak bir melek gonderirdik.»
Celal Yıldırım : De ki: Eğer yeryüzünde eyleşip gönülleri mutmain ve huzur içinde yürüyen melekler bulunsaydı, elbette üzerlerine gökten peygamber olarak melek gönderirdik.
Diyanet İşleri : De ki: “Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.'
Diyanet Vakfi : Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik.
Edip Yüksel : De ki: 'Yeryüzünde yerleşip dolaşan melekler olsaydı onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ey Muhammed! Mekkelilere) şöyle de: «Eğer yeryüzünde huzur içinde yürüyüp duran melekler olsaydı, elbette onlara gökten peygamber olarak bir melek indirirdik.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Söyle onlara: «Eğer yeryüzünde uslu uslu yürüyen melekler olsaydı, elbette onlara gökten melek olan bir peygamber gönderirdik!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Söyle onlara eğer, Arzda hep uslu uslu yürüyen Melâike olsa idi elbette onlara Semâdan Melek bir Resul gönderdik
Fizilal-il Kuran : De ki; «Eğer yeryüzünde doğallıkla, rahatça gezinen melekler yaşasaydı, onlara gökten melek kökenli bir peygamber gönderirdik.»
Gültekin Onan : De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Eğer yeryüzünde huzur içinde yürüyüp duran melekler olsaydı, elbette Biz onlara gökten elçi olarak bir melek indirirdik.”
Hasan Basri Çantay : De ki: «Eğer (yüzün) de (insanlar gibi) sakin sakin yürüyen melekler olsaydı biz ancak onlara gökden melek bir peygamber gönderirdik».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Eğer yeryüzünde yerleşmiş kimseler olarak gezip dolaşanlar melekler olsaydı, elbette onlara (da kendi nev'lerinden) gökten melek bir peygamber gönderirdik.'
İbni Kesir : De ki: Eğer yeryüzünde yerleşmiş dolaşan melekler olsaydı; Biz, ancak onlara peygamber olarak gökten bir melek indirirdik.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Eğer yeryüzünde mutmain olarak yürüyenler melekler olsaydı, elbette onlara semadan melek resûl indirirdik.”
Muhammed Esed : Onlara (şu sözümüzü) ilet: "Eğer yeryüzünde yurt tutup dolaşan melekler olsaydı, o zaman onlara elçi olarak şüphesiz gökten bir melek indirirdik!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Eğer yeryüzünde mutmainler olarak yürür melekler olsa idi elbette onlara gökten resûl olan bir melek indirirdik.»
Ömer Öngüt : De ki: “Eğer yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melekler olsaydı, elbette onlara peygamber olarak gökten bir melek indirirdik. ”
Şaban Piriş : De ki: -Eğer yeryüzünde yürüyen ve nimetlerinden istifade eden melekler olsaydı; biz onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik.
Suat Yıldırım : Onlara de ki: "Eğer yeryüzünde melekler yerleşip dolaşsalardı o zaman Biz onlara melek elçi gönderirdik."
Süleyman Ateş : De ki: "Eğer yer yüzünde uslu uslu yürüyen melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik.»
Ümit Şimşek : De ki: Yeryüzünün sakinleri olarak orada melekler dolaşsaydı, o zaman Biz onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Eğer yeryüzünde doygunluğa ulaşmış melekler dolaşır olsaydı, elbette gökten onlara bir melek resul gönderirdik."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}