» 17 / Isrâ  58:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 58
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : yoktur ki
2. مِنْ (MN) = min : hiçbir
3. قَرْيَةٍ (GRYT) = ḳaryetin : kent
4. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
5. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
6. مُهْلِكُوهَا (MHLKVHE) = muhlikūhā : onu yok ederiz
7. قَبْلَ (GBL) = ḳable : önce
8. يَوْمِ (YVM) = yevmi : gününden
9. الْقِيَامَةِ (ELGYEMT) = l-ḳiyāmeti : kıyamet
10. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
11. مُعَذِّبُوهَا (MAZ̃BVHE) = muǎƶƶibūhā : ona azab ederiz
12. عَذَابًا (AZ̃EBE) = ǎƶāben : azap ile
13. شَدِيدًا (ŞD̃YD̃E) = şedīden : şiddetli bir
14. كَانَ (KEN) = kāne :
15. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : Bu
16. فِي (FY) = fī :
17. الْكِتَابِ (ELKTEB) = l-kitābi : Kitapta
18. مَسْطُورًا (MSŦVRE) = mesTūran : yazılmıştır
yoktur ki | hiçbir | kent | ancak | biz | onu yok ederiz | önce | gününden | kıyamet | yahut | ona azab ederiz | azap ile | şiddetli bir | | Bu | | Kitapta | yazılmıştır |

[] [] [GRY] [] [] [HLK] [GBL] [YVM] [GVM] [] [AZ̃B] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [KVN] [] [] [KTB] [SŦR]
VÎN MN GRYT ÎLE NḪN MHLKVHE GBL YVM ELGYEMT ÊV MAZ̃BVHE AZ̃EBE ŞD̃YD̃E KEN Z̃LK FY ELKTEB MSŦVRE

ve in min ḳaryetin illā neHnu muhlikūhā ḳable yevmi l-ḳiyāmeti ev muǎƶƶibūhā ǎƶāben şedīden kāne ƶālike l-kitābi mesTūran
وإن من قرية إلا نحن مهلكوها قبل يوم القيامة أو معذبوها عذابا شديدا كان ذلك في الكتاب مسطورا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 58
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in yoktur ki And not
من | MN min hiçbir (is) any
قرية ق ر ي | GRY GRYT ḳaryetin kent town
إلا | ÎLE illā ancak but
نحن | NḪN neHnu biz We
مهلكوها ه ل ك | HLK MHLKVHE muhlikūhā onu yok ederiz (will) destroy it
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳable önce before
يوم ي و م | YVM YVM yevmi gününden (the) Day
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
أو | ÊV ev yahut or
معذبوها ع ذ ب | AZ̃B MAZ̃BVHE muǎƶƶibūhā ona azab ederiz punish it
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben azap ile with a punishment
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃E şedīden şiddetli bir severe.
كان ك و ن | KVN KEN kāne That is
ذلك | Z̃LK ƶālike Bu That is
في | FY in
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābi Kitapta the Book
مسطورا س ط ر | SŦR MSŦVRE mesTūran yazılmıştır written.

17:58 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoktur ki | hiçbir | kent | ancak | biz | onu yok ederiz | önce | gününden | kıyamet | yahut | ona azab ederiz | azap ile | şiddetli bir | | Bu | | Kitapta | yazılmıştır |

[] [] [GRY] [] [] [HLK] [GBL] [YVM] [GVM] [] [AZ̃B] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [KVN] [] [] [KTB] [SŦR]
VÎN MN GRYT ÎLE NḪN MHLKVHE GBL YVM ELGYEMT ÊV MAZ̃BVHE AZ̃EBE ŞD̃YD̃E KEN Z̃LK FY ELKTEB MSŦVRE

ve in min ḳaryetin illā neHnu muhlikūhā ḳable yevmi l-ḳiyāmeti ev muǎƶƶibūhā ǎƶāben şedīden kāne ƶālike l-kitābi mesTūran
وإن من قرية إلا نحن مهلكوها قبل يوم القيامة أو معذبوها عذابا شديدا كان ذلك في الكتاب مسطورا

[] [] [ق ر ي] [] [] [ه ل ك] [ق ب ل] [ي و م] [ق و م] [] [ع ذ ب] [ع ذ ب] [ش د د] [ك و ن] [] [] [ك ت ب] [س ط ر]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 58
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in yoktur ki And not
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
من | MN min hiçbir (is) any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قرية ق ر ي | GRY GRYT ḳaryetin kent town
Gaf,Re,Ye,Te merbuta,
100,200,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā ancak but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
نحن | NḪN neHnu biz We
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
مهلكوها ه ل ك | HLK MHLKVHE muhlikūhā onu yok ederiz (will) destroy it
Mim,He,Lam,Kef,Vav,He,Elif,
40,5,30,20,6,5,1,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳable önce before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
T – accusative time adverb
ظرف زمان منصوب
يوم ي و م | YVM YVM yevmi gününden (the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
"N – genitive masculine noun → Day of Resurrection"
اسم مجرور
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
معذبوها ع ذ ب | AZ̃B MAZ̃BVHE muǎƶƶibūhā ona azab ederiz punish it
Mim,Ayn,Zel,Be,Vav,He,Elif,
40,70,700,2,6,5,1,
N – nominative masculine plural (form II) active participle
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben azap ile with a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,Elif,
70,700,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃E şedīden şiddetli bir severe.
Şın,Dal,Ye,Dal,Elif,
300,4,10,4,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
كان ك و ن | KVN KEN kāne That is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ذلك | Z̃LK ƶālike Bu That is
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābi Kitapta the Book
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
مسطورا س ط ر | SŦR MSŦVRE mesTūran yazılmıştır written.
Mim,Sin,Tı,Vav,Re,Elif,
40,60,9,6,200,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: yoktur ki | مِنْ: hiçbir | قَرْيَةٍ: kent | إِلَّا: ancak | نَحْنُ: biz | مُهْلِكُوهَا: onu yok ederiz | قَبْلَ: önce | يَوْمِ: gününden | الْقِيَامَةِ: kıyamet | أَوْ: yahut | مُعَذِّبُوهَا: ona azab ederiz | عَذَابًا: azap ile | شَدِيدًا: şiddetli bir | كَانَ: | ذَٰلِكَ: Bu | فِي: | الْكِتَابِ: Kitapta | مَسْطُورًا: yazılmıştır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN yoktur ki | من MN hiçbir | قرية GRYT kent | إلا ÎLE ancak | نحن NḪN biz | مهلكوها MHLKWHE onu yok ederiz | قبل GBL önce | يوم YWM gününden | القيامة ELGYEMT kıyamet | أو ÊW yahut | معذبوها MAZ̃BWHE ona azab ederiz | عذابا AZ̃EBE azap ile | شديدا ŞD̃YD̃E şiddetli bir | كان KEN | ذلك Z̃LK Bu | في FY | الكتاب ELKTEB Kitapta | مسطورا MSŦWRE yazılmıştır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: yoktur ki | min: hiçbir | ḳaryetin: kent | illā: ancak | neHnu: biz | muhlikūhā: onu yok ederiz | ḳable: önce | yevmi: gününden | l-ḳiyāmeti: kıyamet | ev: yahut | muǎƶƶibūhā: ona azab ederiz | ǎƶāben: azap ile | şedīden: şiddetli bir | kāne: | ƶālike: Bu | : | l-kitābi: Kitapta | mesTūran: yazılmıştır |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: yoktur ki | MN: hiçbir | GRYT: kent | ÎLE: ancak | NḪN: biz | MHLKVHE: onu yok ederiz | GBL: önce | YVM: gününden | ELGYEMT: kıyamet | ÊV: yahut | MAZ̃BVHE: ona azab ederiz | AZ̃EBE: azap ile | ŞD̃YD̃E: şiddetli bir | KEN: | Z̃LK: Bu | FY: | ELKTEB: Kitapta | MSŦVRE: yazılmıştır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hiçbir şehir yoktur ki biz o şehri, kıyâmetten önce helâk edip hâk ile yeksan etmeyelim, yahut şiddetli bir azâba uğratmayalım. Bu, kitapta yazılmıştır, taktîr edilmiştir.
Adem Uğur : Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edecek veya en çetin bir şekilde azaplandıracağız. Bu, Kitap'ta (levh-i mahfuz'da) yazılıdır.
Ahmed Hulusi : Hiçbir ülke yoktur ki, kıyamet sürecinden önce, biz onun yok edicileri yahut da şiddetli bir azap ile azap edicileri olmayalım! İşte bu, Kitap'ta (İLİM mertebesinde - Sünnetullah'ta - levhi mahfuz'da) detaylarıyla yazılmıştır.
Ahmet Tekin : Kıyamet gününden önce, bizim kesinkes helâk etmeyeceğimiz veya ağır bir ceza ile cezalandırmayacağımız hiçbir memleket yoktur. Bu, sicilde, bilgi işlem merkezinde, Levh-i Mahfuz’da yazılmıştır.
Ahmet Varol : Bizim kıyamet gününden önce helak etmeyeceğimiz veya şiddetli bir azabla azaplandırmayacağımız hiç bir ülke (memleket) yoktur. Şüphesiz bu, Kitap'ta [2] yazılıdır.
Ali Bulaç : Hiç bir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azabla azablandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır.
Ali Fikri Yavuz : Hiç bir memleket (halkı) yoktur ki, kıyamet gününden önce biz onu (öldürerek) helâk etmiyelim, yahut şiddetli bir azab ile azablandırmıyalım. Bu, Levh-i Mahfuzda yazılıdır.
Bekir Sadak : Kiyamet gununden once ortadan kaldirmayacagimiz veya cetin azaba ugratmayacagimiz bir sehir yoktur. Bu, kitap'da yazilidir.
Celal Yıldırım : Hiçbir şehir-kasaba yoktur ki, biz onu Kıyametten önce yok etmiyelim veya şiddetli bir azaba uğratmıyalım. Bu, o kitap (Levh-i Mahfûz) da yazılı bulunuyordur.
Diyanet İşleri : Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış bulunuyor.
Diyanet İşleri (eski) : Kıyamet gününden önce ortadan kaldırmayacağımız veya çetin azaba uğratmayacağımız bir şehir yoktur. Bu, Kitap'da yazılıdır.
Diyanet Vakfi : Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edecek veya en çetin bir şekilde azaplandıracağız. Bu, Kitap'ta (levh-i mahfuz'da) yazılıdır.
Edip Yüksel : Hiç bir ülke yok ki diriliş gününden önce onu yok edecek veya şiddetli bir biçimde cezalandıracak olmayalım. Bu, kitapta yazılmış bulunuyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hiç bir şehir (halkı) yoktur ki, kıyamet gününden önce biz onu helak etmeyelim, yahut şiddetli bir azab ile azablandırmayalım. Bu, Kitap'ta (Levh- i Mahfuzda) yazılıdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hiçbir memleket yoktur ki, Biz onu kıyamet gününden önce helak etmeyelim veya şiddetli bir azap ile cezalandırmayalım; Kitab' da bu yazılı bulunuyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hiç bir memleket de yoktur ki biz onu Kıyamet gününden evvel helâk edecek veya şiddetli bir azâb ile ta'zib eyliyecek olmıyalım, kitabda bu mestur bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Kıyamet gününden önce her şehri ya yıkacak ya da ağır azaba uğratacağız. Bu hüküm kitapta yazılıdır.
Gültekin Onan : Hiç bir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azabla azablandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır.
Hakkı Yılmaz : Ve hiçbir şehir yoktur ki, kıyâmet gününden önce Biz onu değişime/yıkıma uğratmayalım yahut şiddetli bir azap ile azaplandırmayalım. Bu, Kitap'ta satırlaştırılmıştır.
Hasan Basri Çantay : Hiçbir memleket haaric olmamak üzere biz onları kıyamet günündün evvel ya helak edeceyiz, yahud şiddetli bir azâb ile azâblandıracağız. Bu, o kitabda (böylece) yazılıdır.
Hayrat Neşriyat : Hiçbir şehir yoktur ki, biz kıyâmet gününden önce helâk edicileri veya şiddetli bir azâb ile azâb edicileri olmayalım. Bu, kitabda (Levh-i Mahfûz’da) yazılmıştır.
İbni Kesir : Hiç bir kasaba yoktur ki; kıyamet gününden önce Biz, onu helak edecek veya şiddetli bir azabla azablandıracak olmayalım. Bu, Kitab'da yazılmıştır.
İskender Evrenosoğlu : Eğer bir şehir (helâk olacaksa), kıyâmet gününden önce onun helâk edicisi ancak Biziz. Veya onun (şehir halkının) şiddetli azap edicisi Biziz. İşte bu, Kitap'ta yazılıdır.
Muhammed Esed : Ve (unutmayın ki), Kıyamet Günü'nden önce ortadan kaldırmayacağımız ya da (günahkarca gidişinden ötürü) zorlu bir azapla azaplandırmayacağımız bir toplum yoktur; bu (olacakların) hepsi kitabımızda yazılıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve hiçbir ülke yoktur ki, illâ onu Kıyamet gününden evvel Biz ya helâk ederiz veya onu şiddetli bir azap ile muazzep kılarız. Bu, kitapta yazılmış bulunmaktadır.
Ömer Öngüt : Hiçbir memleket hariç olmamak üzere, biz onu kıyamet gününden önce ya helâk ederiz veya onu şiddetli bir azapla cezalandırırız. Bu, kitapta (Levh-i mahfuz'da) yazılıdır.
Şaban Piriş : Kıyamet gününden önce helak etmeyeceğimiz veya şiddetli bir azapla cezalandırmayacağımız bir ülke yoktur. Kitapta yazılı olan işte budur.
Suat Yıldırım : Hiç bir şehir yoktur ki kıyamet gününden önce Biz orayı imha etmeyelim veya şiddetli bir azaba uğratmayalım. Bu, kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılıdır.
Süleyman Ateş : Hiçbir kent yoktur ki biz, kıyâmet gününden önce onu yok edecek, yahut ona şiddetli bir şekilde azâbedecek olmayalım. Bu, Kitapta yazılmıştır.
Tefhim-ul Kuran : Hiç bir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azabla azablandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır.
Ümit Şimşek : Hiçbir belde yoktur ki, kıyamet gününden önce onu yok etmiş veya şiddetli bir azaba uğratmış olmayalım. Bu, kitapta böylece yazılmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk : Hiçbir kent/medeniyet dışta kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya helâk edeceğiz yahut da şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta satır satır yazılmış bulunuyor.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}