» 51 / Zâriyât  11:

Kuran Sırası: 51
İniş Sırası: 67
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 51 / Zâriyât  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : ki
2. هُمْ (HM) = hum : onlar
3. فِي (FY) = fī : içinde
4. غَمْرَةٍ (ĞMRT) = ğamratin : aptallık
5. سَاهُونَ (SEHVN) = sāhūne : yanılıp durmaktadırlar
ki | onlar | içinde | aptallık | yanılıp durmaktadırlar |

[] [] [] [ĞMR] [SHV]
ELZ̃YN HM FY ĞMRT SEHVN

elleƶīne hum ğamratin sāhūne
الذين هم في غمرة ساهون

 » 51 / Zâriyât  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne ki Those who
هم | HM hum onlar [they]
في | FY içinde (are) in
غمرة غ م ر | ĞMR ĞMRT ğamratin aptallık flood
ساهون س ه و | SHV SEHVN sāhūne yanılıp durmaktadırlar (of) heedlessness.

51:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ki | onlar | içinde | aptallık | yanılıp durmaktadırlar |

[] [] [] [ĞMR] [SHV]
ELZ̃YN HM FY ĞMRT SEHVN

elleƶīne hum ğamratin sāhūne
الذين هم في غمرة ساهون

[] [] [] [غ م ر] [س ه و]

 » 51 / Zâriyât  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne ki Those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
هم | HM hum onlar [they]
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
في | FY içinde (are) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
غمرة غ م ر | ĞMR ĞMRT ğamratin aptallık flood
Ğayn,Mim,Re,Te merbuta,
1000,40,200,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
ساهون س ه و | SHV SEHVN sāhūne yanılıp durmaktadırlar (of) heedlessness.
Sin,Elif,He,Vav,Nun,
60,1,5,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
ELZ̃YN HM FY ĞMRT SEHVN

الذين هم في غمرة ساهون

 » 51 / Zâriyât  Suresi: 11

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |الَّذِينَ: ki | هُمْ: onlar | فِي: içinde | غَمْرَةٍ: aptallık | سَاهُونَ: yanılıp durmaktadırlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الذين ELZ̃YN ki | هم HM onlar | في FY içinde | غمرة ĞMRT aptallık | ساهون SEHWN yanılıp durmaktadırlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |elleƶīne: ki | hum: onlar | : içinde | ğamratin: aptallık | sāhūne: yanılıp durmaktadırlar |
Kırık Meal (Transcript) : |ELZ̃YN: ki | HM: onlar | FY: içinde | ĞMRT: aptallık | SEHVN: yanılıp durmaktadırlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ki onlar, daldıkları gaflette habersiz bir halde bocalayıp dururlar.
Adem Uğur : Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Ahmed Hulusi : Onlar ki cehalet ve körlük içinde ne yaptığını bilmeyenlerdir!
Ahmet Tekin : Cehalet içinde olanlar şuursuzca davranıyorlar.
Ahmet Varol : Onlar bilgisizlik içinde kalmış gafil kimselerdirler.
Ali Bulaç : Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar, bir cehalet içinde bulunan gâfil kimselerdir.
Bekir Sadak : (10-11) Yalanciligi itiyat edinenlerin, bilgisizlige saplanip kalanlarin canlari ciksin!
Celal Yıldırım : bilgisizliğin sarhoşluğu ve mahmurluğu içinde kalmış gafillerdir.
Diyanet İşleri : (10-11) Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve “Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun!
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
Diyanet Vakfi : Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Edip Yüksel : Ki şaşkınlıkları içinde umursamıyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar bir sarhoşluk ve cehalet içinde şuursuzdurlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O sarhoşluk içinde yaptığını bilmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır : O serhoşluk içinde yaptığını bilmezler
Fizilal-il Kuran : Onlar aptallık içinde ne yaptıklarını bilmezler.
Gültekin Onan : Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
Hakkı Yılmaz : (10-12) Mahvoldu bir sarhoşluk ve bilinçsizlik içindeki “Din Günü ne zaman?” diyen o aşırı yalancılar!
Hasan Basri Çantay : ki onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gaafil kimselerdir.
Hayrat Neşriyat : O kimseler ki, onlar cehâlet içinde bulunan gafillerdir.
İbni Kesir : Ki onlar; koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
İskender Evrenosoğlu : Onlar ki cehalet içinde, gaflette olanlardır.
Muhammed Esed : aptallıklarıyla cehalete gömülenler;
Ömer Nasuhi Bilmen : O kimseler ki onlar cehalet içinde gâfil kimselerdir.
Ömer Öngüt : Onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gafillerdir.
Şaban Piriş : Ki onlar, gafilce sapıklık içinde yüzmektedirler.
Suat Yıldırım : (10-12) O kahrolası yalancılar sarhoşluk ve cehalet içinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: "Ne zaman o hesap günü?" diye sorarlar.
Süleyman Ateş : Onlar aptallık içinde yanılıp durmaktadırlar.
Tefhim-ul Kuran : Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
Ümit Şimşek : Onlar ki cehalete bürünmüş gafillerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}