» 51 / Zâriyât  52:

Kuran Sırası: 51
İniş Sırası: 67
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 51 / Zâriyât  Suresi: 52
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : işte böyle
2. مَا (ME) = mā :
3. أَتَى (ÊT) = etā : gelmedi
4. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : onlara ki
5. مِنْ (MN) = min :
6. قَبْلِهِمْ (GBLHM) = ḳablihim : onlardan önce
7. مِنْ (MN) = min : hiçbir
8. رَسُولٍ (RSVL) = rasūlin : elçi
9. إِلَّا (ÎLE) = illā : mutlaka
10. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
11. سَاحِرٌ (SEḪR) = sāHirun : büyücüdür
12. أَوْ (ÊV) = ev : veya
13. مَجْنُونٌ (MCNVN) = mecnūnun : cinlenmiştir
işte böyle | | gelmedi | onlara ki | | onlardan önce | hiçbir | elçi | mutlaka | dediler | büyücüdür | veya | cinlenmiştir |

[] [] [ETY] [] [] [GBL] [] [RSL] [] [GVL] [SḪR] [] [CNN]
KZ̃LK ME ÊT ELZ̃YN MN GBLHM MN RSVL ÎLE GELVE SEḪR ÊV MCNVN

keƶālike etā elleƶīne min ḳablihim min rasūlin illā ḳālū sāHirun ev mecnūnun
كذلك ما أتى الذين من قبلهم من رسول إلا قالوا ساحر أو مجنون

 » 51 / Zâriyât  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Likewise
ما | ME not
أتى ا ت ي | ETY ÊT etā gelmedi came
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlara ki (to) those
من | MN min before them
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan önce before them
من | MN min hiçbir any
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūlin elçi Messenger
إلا | ÎLE illā mutlaka but
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler they said,
ساحر س ح ر | SḪR SEḪR sāHirun büyücüdür """A magician"
أو | ÊV ev veya or
مجنون ج ن ن | CNN MCNVN mecnūnun cinlenmiştir "a madman."""

51:52 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte böyle | | gelmedi | onlara ki | | onlardan önce | hiçbir | elçi | mutlaka | dediler | büyücüdür | veya | cinlenmiştir |

[] [] [ETY] [] [] [GBL] [] [RSL] [] [GVL] [SḪR] [] [CNN]
KZ̃LK ME ÊT ELZ̃YN MN GBLHM MN RSVL ÎLE GELVE SEḪR ÊV MCNVN

keƶālike etā elleƶīne min ḳablihim min rasūlin illā ḳālū sāHirun ev mecnūnun
كذلك ما أتى الذين من قبلهم من رسول إلا قالوا ساحر أو مجنون

[] [] [ا ت ي] [] [] [ق ب ل] [] [ر س ل] [] [ق و ل] [س ح ر] [] [ج ن ن]

 » 51 / Zâriyât  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Likewise
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
ما | ME not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
أتى ا ت ي | ETY ÊT etā gelmedi came
,Te,,
,400,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlara ki (to) those
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
من | MN min before them
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan önce before them
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min hiçbir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūlin elçi Messenger
Re,Sin,Vav,Lam,
200,60,6,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā mutlaka but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler they said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ساحر س ح ر | SḪR SEḪR sāHirun büyücüdür """A magician"
Sin,Elif,Ha,Re,
60,1,8,200,
N – nominative masculine indefinite active participle
اسم مرفوع
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
مجنون ج ن ن | CNN MCNVN mecnūnun cinlenmiştir "a madman."""
Mim,Cim,Nun,Vav,Nun,
40,3,50,6,50,
N – nominative masculine indefinite passive participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |كَذَٰلِكَ: işte böyle | مَا: | أَتَى: gelmedi | الَّذِينَ: onlara ki | مِنْ: | قَبْلِهِمْ: onlardan önce | مِنْ: hiçbir | رَسُولٍ: elçi | إِلَّا: mutlaka | قَالُوا: dediler | سَاحِرٌ: büyücüdür | أَوْ: veya | مَجْنُونٌ: cinlenmiştir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |كذلك KZ̃LK işte böyle | ما ME | أتى ÊT gelmedi | الذين ELZ̃YN onlara ki | من MN | قبلهم GBLHM onlardan önce | من MN hiçbir | رسول RSWL elçi | إلا ÎLE mutlaka | قالوا GELWE dediler | ساحر SEḪR büyücüdür | أو ÊW veya | مجنون MCNWN cinlenmiştir |
Kırık Meal (Okunuş) : |keƶālike: işte böyle | : | etā: gelmedi | elleƶīne: onlara ki | min: | ḳablihim: onlardan önce | min: hiçbir | rasūlin: elçi | illā: mutlaka | ḳālū: dediler | sāHirun: büyücüdür | ev: veya | mecnūnun: cinlenmiştir |
Kırık Meal (Transcript) : |KZ̃LK: işte böyle | ME: | ÊT: gelmedi | ELZ̃YN: onlara ki | MN: | GBLHM: onlardan önce | MN: hiçbir | RSVL: elçi | ÎLE: mutlaka | GELVE: dediler | SEḪR: büyücüdür | ÊV: veya | MCNVN: cinlenmiştir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Böylece onlardan önce de hiçbir peygamber gelmedi ki ona büyücü, yahut da deli demesinler.
Adem Uğur : İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.
Ahmed Hulusi : İşte (gerçek durum) böyle! Onlardan öncekilere de (Allâh'a, hakikatlerine çağıran) herhangi bir Rasûl geldiğinde, mutlaka: "Bu büyücü veya mecnun" dediler.
Ahmet Tekin : Geçmişteki peygamber-toplum ilişkileri böyle cereyan etmişti. Onlardan öncekilere de herhangi bir Rasul geldiğinde ona mutlaka: 'Büyüleyici söz söyleyerek aklı etkileyen biridir veya cinlere mahkum olmuştur, delidir.' dediler.
Ahmet Varol : İşte böyle. Onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber geldiyse muhakkak: 'Büyücü veya delidir' dediler.
Ali Bulaç : İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, senin kavmin, sana sihirbaz yahud mecnûn dediği gibi), onlardan evvelki ümmetler de bir peygamber gelince; muhakkak böyle; ya sihirbaz dediler, ya mecnun...
Bekir Sadak : Onlardan oncekilere, herhangi bir peygamber gelince: «Sihirbazdir» veya «Delidir» derlerdi.
Celal Yıldırım : Bunun gibi onlardan öncekilere de ne kadar bir peygamber gönderdikse, mutlaka, «bu bir sihirbazdır veya delinin biridir,» demişlerdi.
Diyanet İşleri : İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki, “O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demiş olmasınlar.
Diyanet İşleri (eski) : Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: 'sihirbazdır' veya 'Delidir' derlerdi.
Diyanet Vakfi : İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.
Edip Yüksel : İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, 'Bu, bir büyücüdür,' yahut 'Bu bir delidir,' derlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkında da mutlaka: «Bir sihirbazdır veya bir delidir.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böyle, onlardan öncekiler bir peygamber gelince muhakkak: «Ya sihirbaz, ya delidir» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle, bunlardan evvelkiler bir Resul gelince behemehal ya sahir dediler ya mecnun
Fizilal-il Kuran : İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: «Büyücü veya cinlenmiş» dediler.
Gültekin Onan : İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.
Hakkı Yılmaz : İşte böyle, onlardan öncekilere herhangi bir elçi gelince, onun hakkında da kesinlikle onlar: “Bir sihirbazdır!” veya “Bir gizli güçlerce desteklenen/ deli birisidir!” dediler.
Hasan Basri Çantay : Onlardan evvelkilere de herhangi bir peygamber gelmedi ki (onun hakkında da) mutlakaa böylece sihirbaz, yahud mecnun dediler.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böyle, onlardan öncekilere ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka (ona da): '(O) bir sihirbazdır veya mecnundur!' dediler.
İbni Kesir : İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde sadece; büyücüdür veya delidir, dediler.
İskender Evrenosoğlu : İşte böyle, onlardan öncekiler de, (kendilerine) gelen resûle “sihirbazdır veya mecnundur”dan başka bir şey demediler.
Muhammed Esed : İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, "(O) bir göz boyayıcı(dır), yahut bir deli!" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Böylecedir. Onlardan evvelkilere de bir peygamber gelmedi ki illâ «Sâhirdir veya mecnûndur,» dediler.
Ömer Öngüt : İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde hemen: "Bir sihirbaz veya bir delidir. " dediler.
Şaban Piriş : İşte, böyle... Onlardan öncekilere de bir elçi gelmedi ki ona sihirbaz veya mecnun dememiş olsunlar.
Suat Yıldırım : İşte böyle... Senin hemşehrilerinden önceki ümmetlere ne zaman bir elçi geldiyse mutlaka ona muhatapları büyücü veya deli dediler.
Süleyman Ateş : İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: "Büyücü veya cinlenmiş" dediler.
Tefhim-ul Kuran : İşte böyle; onlardan öncekiler de herhangi bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onlar da: «Büyücü veya cinlenmiş» demişlerdir.
Ümit Şimşek : Şimdi olduğu gibi, onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber gelse ya büyücü demişlerdi, ya deli.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte böyle! Onlardan önce herhangi bir resul geldiğinde, mutlaka şöyle dediler: "Ya büyücüdür ya deli."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}