Ümit Şimşek Meali |
|
And olsun tozutup savuranlara.(51:1) | |
Yükünü yüklenenlere.(51:2) | |
Kolayca akıp gidenlere.(51:3) | |
İşi bölüştürenlere.(51:4) | |
Size vaad olunan doğrudur.(51:5) | |
Hesap günü gerçekleşecektir.(51:6) | |
And olsun yol yol olmuş semâya.(51:7) | |
Siz birbirini tutmayan iddialardasınız.(51:8) | |
Ancak haktan döndürülenler hesap gününe iman etmekten saptırılır.(51:9) | |
Kahrolsun o yalancılar!(51:10) | |
Onlar ki cehalete bürünmüş gafillerdir.(51:11) | |
'Hesap günü ne zaman?' diye soruyorlar.(51:12) | |
O gün onların ateş üstünde kavrulacakları gündür.(51:13) | |
Tadın azabınızı! Çabuklaştırılmasını isteyip durduğunuz şey işte budur.(51:14) | |
Takvâ sahipleri ise Cennet bahçelerinde, pınar başlarındadır.(51:15) | |
Rablerinin onlara verdiklerini almaktadırlar. Çünkü onlar daha önce iyiliği ilke edinmiş kimselerdi.(51:16) | |
Geceleri biraz uyurlardı.(51:17) | |
Seher vakitlerinde Allah'tan af dilerlerdi.(51:18) | |
Mallarında, isteyen ve istemeyen yoksullar için bir pay vardı.(51:19) | |
Kesin bir bilgiyle iman edecekler için, yeryüzünde âyetler vardır.(51:20) | |
Kendinizde de nice âyetler var; hâlâ görmeyecek misiniz?(51:21) | |
Gökte ise hem sizin rızkınız, hem de size vaad olunan şey vardır.(51:22) | |
Göğün ve yerin Rabbine and olsun ki, sizin konuşmanız nasıl gerçek ise, bu vaad de öyle gerçektir.(51:23) | |
İbrahim'in ikramda bulunduğu konukların haberi sana ulaştı mı?(51:24) | |
Yanına girdiklerinde 'Selâm' demişlerdi. O da 'Tanımadığım kimseler, size de selâm olsun' dedi.(51:25) | |
Sonra ailesinin yanına vardı, semiz bir buzağıyla döndü.(51:26) | |
Önlerine koydu, 'Buyurmaz mısınız?' dedi.(51:27) | |
Sonra içine bir korku düştü. 'Korkma' dediler ve onu bilge bir oğulla müjdelediler.(51:28) | |
Hanımı bir çığlıkla döndü, elini yüzüne vurup 'Kısır bir kocakarı mı doğuracak?' dedi.(51:29) | |
'Rabbin böyle buyurdu,' dediler. 'Şüphe yok ki Onun her işi hikmet iledir; O herşeyi bilir.'(51:30) | |
İbrahim 'Elçiler, işiniz nedir?' diye sordu.(51:31) | |
Dediler ki: 'Biz mücrim bir kavme gönderildik.(51:32) | |
'Üzerlerine pişirilmiş çamurdan taşlar yağdıracağız.(51:33) | |
'Onlar, haddini aşanlar için Rabbinin katında işaretlenmiştir.'(51:34) | |
Mü'minlerden kim varsa oradan çıkardık.(51:35) | |
Gerçi orada Müslüman bir haneden fazlasını da bulmadık.(51:36) | |
Sonra orada, o acı azaptan korkanlar için bir alâmet bıraktık.(51:37) | |
Musa'nın kıssasında da ibretler vardır. Biz onu apaçık bir delil ile Firavun'a göndermiştik.(51:38) | |
Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirdi ve 'Bu ya büyücü, ya da delinin biri' dedi.(51:39) | |
Biz de hem onu, hem ordusunu yakalayıp denize attık ki, o sırada o kendi kendisini suçluyordu.(51:40) | |
Âd kavminde de ibretler vardır. Onların üzerine de Biz köklerini kazıyan rüzgârı göndermiştik.(51:41) | |
Bir rüzgâr ki, dokunduğu herşeyi küle çeviriyordu.(51:42) | |
Semud'da da ibretler vardır. Onlara da 'Bir süre için nasiplenedurun' denmişti.(51:43) | |
Onlar Rablerinin emrine karşı geldiler. Onları da göz göre göre yıldırım yakaladı.(51:44) | |
Ne ayağa kalkabildiler, ne de kimseden yardım gördüler.(51:45) | |
Daha önce de Nuh kavmini helâk etmiştik. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavim haline gelmişlerdi.(51:46) | |
Göğü elimizle Biz bina ettik ve Biz genişleticiyiz.(51:47) | |
Yeri de Biz döşedik; ne güzel yayıp düzenliyoruz!(51:48) | |
Düşünüp ibret alırsınız diye herşeyden çiftler yarattık.(51:49) | |
Hepiniz Allah'a koşun. Ben Onun tarafından size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.(51:50) | |
Allah ile beraber başka bir tanrı edinmeyin. Ben Onun tarafından size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.(51:51) | |
Şimdi olduğu gibi, onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber gelse ya büyücü demişlerdi, ya deli.(51:52) | |
Yoksa birbirlerine akıl mı verdiler? Hayır, onlar bir azgınlar topluluğu da ondan.(51:53) | |
Sen onlardan yüz çevir; artık kınanmazsın.(51:54) | |
Öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt mü'minlere fayda verir.(51:55) | |
Ben cinleri ve insanları Bana kulluk etsinler diye yarattım.(51:56) | |
Ben onlardan bir rızık istemiyorum; Beni doyurmalarını da istemiyorum.(51:57) | |
Bütün rızıkları veren o Allah'tır ki, sarsılmaz ve karşı konulmaz kuvvet sahibidir.(51:58) | |
O zulmedenlerin de, tıpkı gelip geçmiş arkadaşlarının payına benzer şekilde, azaptan birer payı vardır; onun için acele etmesinler.(51:59) | |
Kendilerine vaad olunan o günlerinden kâfirlerin çekecekleri var!(51:60) | |