» 43 / Zuhruf  66:

Kuran Sırası: 43
İniş Sırası: 63
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 66
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هَلْ (HL) = hel : -mı?
2. يَنْظُرُونَ (YNƵRVN) = yenZurūne : bekliyorlar
3. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasını-
4. السَّاعَةَ (ELSEAT) = s-sāǎte : sa'atin
5. أَنْ (ÊN) = en :
6. تَأْتِيَهُمْ (TÊTYHM) = te'tiyehum : başlarına gelmesinden
7. بَغْتَةً (BĞTT) = beğteten : ansızın
8. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar
9. لَا (LE) = lā : hiç
10. يَشْعُرُونَ (YŞARVN) = yeş'ǔrūne : farkında değillerken
-mı? | bekliyorlar | başkasını- | sa'atin | | başlarına gelmesinden | ansızın | ve onlar | hiç | farkında değillerken |

[] [NƵR] [] [SVA] [] [ETY] [BĞT] [] [] [ŞAR]
HL YNƵRVN ÎLE ELSEAT ÊN TÊTYHM BĞTT VHM LE YŞARVN

hel yenZurūne illā s-sāǎte en te'tiyehum beğteten vehum yeş'ǔrūne
هل ينظرون إلا الساعة أن تأتيهم بغتة وهم لا يشعرون

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 66
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هل | HL hel -mı? Are
ينظرون ن ظ ر | NƵR YNƵRVN yenZurūne bekliyorlar they waiting
إلا | ÎLE illā başkasını- except
الساعة س و ع | SVA ELSEAT s-sāǎte sa'atin (for) the Hour
أن | ÊN en that
تأتيهم ا ت ي | ETY TÊTYHM te'tiyehum başlarına gelmesinden it should come on them
بغتة ب غ ت | BĞT BĞTT beğteten ansızın suddenly
وهم | VHM vehum ve onlar while they
لا | LE hiç (do) not
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne farkında değillerken perceive?

43:66 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

-mı? | bekliyorlar | başkasını- | sa'atin | | başlarına gelmesinden | ansızın | ve onlar | hiç | farkında değillerken |

[] [NƵR] [] [SVA] [] [ETY] [BĞT] [] [] [ŞAR]
HL YNƵRVN ÎLE ELSEAT ÊN TÊTYHM BĞTT VHM LE YŞARVN

hel yenZurūne illā s-sāǎte en te'tiyehum beğteten vehum yeş'ǔrūne
هل ينظرون إلا الساعة أن تأتيهم بغتة وهم لا يشعرون

[] [ن ظ ر] [] [س و ع] [] [ا ت ي] [ب غ ت] [] [] [ش ع ر]

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 66
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هل | HL hel -mı? Are
He,Lam,
5,30,
INTG – interrogative particle
حرف استفهام
ينظرون ن ظ ر | NƵR YNƵRVN yenZurūne bekliyorlar they waiting
Ye,Nun,Zı,Re,Vav,Nun,
10,50,900,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā başkasını- except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
الساعة س و ع | SVA ELSEAT s-sāǎte sa'atin (for) the Hour
Elif,Lam,Sin,Elif,Ayn,Te merbuta,
1,30,60,1,70,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تأتيهم ا ت ي | ETY TÊTYHM te'tiyehum başlarına gelmesinden it should come on them
Te,,Te,Ye,He,Mim,
400,,400,10,5,40,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بغتة ب غ ت | BĞT BĞTT beğteten ansızın suddenly
Be,Ğayn,Te,Te merbuta,
2,1000,400,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
وهم | VHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
لا | LE hiç (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne farkında değillerken perceive?
Ye,Şın,Ayn,Re,Vav,Nun,
10,300,70,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هَلْ: -mı? | يَنْظُرُونَ: bekliyorlar | إِلَّا: başkasını- | السَّاعَةَ: sa'atin | أَنْ: | تَأْتِيَهُمْ: başlarına gelmesinden | بَغْتَةً: ansızın | وَهُمْ: ve onlar | لَا: hiç | يَشْعُرُونَ: farkında değillerken |
Kırık Meal (Harekesiz) : |هل HL -mı? | ينظرون YNƵRWN bekliyorlar | إلا ÎLE başkasını- | الساعة ELSEAT sa'atin | أن ÊN | تأتيهم TÊTYHM başlarına gelmesinden | بغتة BĞTT ansızın | وهم WHM ve onlar | لا LE hiç | يشعرون YŞARWN farkında değillerken |
Kırık Meal (Okunuş) : |hel: -mı? | yenZurūne: bekliyorlar | illā: başkasını- | s-sāǎte: sa'atin | en: | te'tiyehum: başlarına gelmesinden | beğteten: ansızın | vehum: ve onlar | : hiç | yeş'ǔrūne: farkında değillerken |
Kırık Meal (Transcript) : |HL: -mı? | YNƵRVN: bekliyorlar | ÎLE: başkasını- | ELSEAT: sa'atin | ÊN: | TÊTYHM: başlarına gelmesinden | BĞTT: ansızın | VHM: ve onlar | LE: hiç | YŞARVN: farkında değillerken |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, kıyâmetin kopmasından başka bir şey mi bekliyorlar ki ansızın kopuverir başlarına ve onlar, anlamazlar bile.
Adem Uğur : Onlar farkında değillerken kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
Ahmed Hulusi : Onlar farkında olmadıkları hâlde iken, o saatin (ölümün - kıyametin) ansızın kendilerine gelmesinden başka bir şey mi gözlüyorlar!
Ahmet Tekin : Onlar farkında değillerken, ille Kıyametin kopacağı ânın kendilerine, ansızın gelmesini mi bekliyorlar?
Ahmet Varol : Onlar sırf, kendileri farkında değilken, kıyametin ansızın başlarına gelmesini mi bekliyorlar?
Ali Bulaç : Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet saatinden başkasını mı gözlüyorlar?
Ali Fikri Yavuz : Onlar farkında değillerken ansızın başlarına gelsin diye, hep o kıyametin kopmasını bekliyorlar.
Bekir Sadak : Onlar farkinda degillerken kiyamet gununun kendilerine ansizin gelmesini mi bekliyorlar?
Celal Yıldırım : Onlar ancak beklenen o saatin, farkına varmadıkları bir halde ansızın kendilerine gelmesini bekliyorlar.
Diyanet İşleri : Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, hâlbuki bunun farkında değillerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar farkında değillerken kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar?
Diyanet Vakfi : Onlar farkında değillerken kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
Edip Yüksel : Onlar, farkında değilken, Saatin kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar kendileri farkına varmadan ansızın kıyâmetin başlarına gelmesini mi bekliyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hep kıyamete, hiç farkında değillerken onun ansızın başlarına gelivermesine bakıyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hep o saate, hiç farkında değillerken ansızın onun başlarına gelivermesine bakıyorlar
Fizilal-il Kuran : Onlar illa o saatin kendilerinin hiç farkında olmadıkları bir sırada, ansızın başlarına gelmesini mi bekliyorlar?
Gültekin Onan : Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet saatinden başkasını mı gözlüyorlar?
Hakkı Yılmaz : Onlar kendileri farkına varmadan, ansızın, kıyâmet anının kendilerine gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
Hasan Basri Çantay : Onlar, kendileri farkında olmayarak, (başlarına) gelecek o sâatden başkasını mı gözetliyorlar?
Hayrat Neşriyat : Onlar farkında değillerken kıyâmetin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
İbni Kesir : Onlar, farkında değillerken kendilerine ansızın o saatın gelmesini mi bekliyorlar?
İskender Evrenosoğlu : O saatin (kıyâmetin) onlar farkında değilken, ansızın onlara gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
Muhammed Esed : Onlar, (günaha batmış olanlar) (oturup) Son Saat'i mi bekliyorlar; onun (yaklaştığı) fark edilmeden başlarına ansızın gelmesini mi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar, kendilerine farkında olmadıkları halde ansızın gelecek olan o saatten başkasını mı gözlüyorlar?
Ömer Öngüt : Onlar hiç ummadıkları bir sırada kıyamet zamanının ansızın başlarına gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?
Şaban Piriş : Onlar, farkında olmadıkları bir anda, ansızın kendilerine gelecek kıyametten başka bir şey mi bekliyorlar?
Suat Yıldırım : İnsanlar, hiç farkında değillerken o kıyametin ansızın başlarına gelivermesini mi bekliyorlar?
Süleyman Ateş : Onlar ille o sâ'atin, kendilerinin hiç farkında olmadıkları bir sırada, ansızın başlarına gelmesini mi bekliyorlar?
Tefhim-ul Kuran : Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet saatinden başkasını mı gözlüyorlar?
Ümit Şimşek : Onlar, hiç ummadıkları bir sırada kıyametin ansızın başlarına gelmesinden başka birşey mi bekliyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk : Hiç farkında olmadıkları bir sırada o saatin birdenbire kendilerine gelmesinden başka neyi bekliyorlar?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}