» 6 / En’âm  140:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 140
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakkak
2. خَسِرَ (ḢSR) = ḣasira : ziyana uğrarlar
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. قَتَلُوا (GTLVE) = ḳatelū : öldüren(ler)
5. أَوْلَادَهُمْ (ÊVLED̃HM) = evlādehum : çocuklarını
6. سَفَهًا (SFHE) = sefehen : beyinsizce
7. بِغَيْرِ (BĞYR) = biğayri :
8. عِلْمٍ (ALM) = ǐlmin : bilgisizlik yüzünden
9. وَحَرَّمُوا (VḪRMVE) = ve Harramū : ve haram kılanlar
10. مَا (ME) = mā :
11. رَزَقَهُمُ (RZGHM) = razeḳahumu : kendilerine verdiği rızkı
12. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
13. افْتِرَاءً (EFTREÙ) = ftirā'en : iftira ederek
14. عَلَى (AL) = ǎlā : karşı
15. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
16. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakkak
17. ضَلُّوا (ŽLVE) = Dellū : sapmışlardır
18. وَمَا (VME) = ve mā : ve değillerdir
19. كَانُوا (KENVE) = kānū : onlar
20. مُهْتَدِينَ (MHTD̃YN) = muhtedīne : yola gelici
muhakkak | ziyana uğrarlar | kimseler | öldüren(ler) | çocuklarını | beyinsizce | | bilgisizlik yüzünden | ve haram kılanlar | | kendilerine verdiği rızkı | Allah'ın | iftira ederek | karşı | Allah'a | muhakkak | sapmışlardır | ve değillerdir | onlar | yola gelici |

[] [ḢSR] [] [GTL] [VLD̃] [SFH] [ĞYR] [ALM] [ḪRM] [] [RZG] [] [FRY] [] [] [] [ŽLL] [] [KVN] [HD̃Y]
GD̃ ḢSR ELZ̃YN GTLVE ÊVLED̃HM SFHE BĞYR ALM VḪRMVE ME RZGHM ELLH EFTREÙ AL ELLH GD̃ ŽLVE VME KENVE MHTD̃YN

ḳad ḣasira elleƶīne ḳatelū evlādehum sefehen biğayri ǐlmin ve Harramū razeḳahumu llahu ftirā'en ǎlā llahi ḳad Dellū ve mā kānū muhtedīne
قد خسر الذين قتلوا أولادهم سفها بغير علم وحرموا ما رزقهم الله افتراء على الله قد ضلوا وما كانوا مهتدين

 » 6 / En’âm  Suresi: 140
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قد | GD̃ ḳad muhakkak Certainly,
خسر خ س ر | ḢSR ḢSR ḣasira ziyana uğrarlar (are) lost
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
قتلوا ق ت ل | GTL GTLVE ḳatelū öldüren(ler) killed
أولادهم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃HM evlādehum çocuklarını their children
سفها س ف ه | SFH SFHE sefehen beyinsizce (in) foolishness
بغير غ ي ر | ĞYR BĞYR biğayri without
علم ع ل م | ALM ALM ǐlmin bilgisizlik yüzünden knowledge
وحرموا ح ر م | ḪRM VḪRMVE ve Harramū ve haram kılanlar and forbid
ما | ME what
رزقهم ر ز ق | RZG RZGHM razeḳahumu kendilerine verdiği rızkı (bas been) provided (to) them
الله | ELLH llahu Allah'ın (by) Allah -
افتراء ف ر ي | FRY EFTREÙ ftirā'en iftira ederek inventing (lies)
على | AL ǎlā karşı against
الله | ELLH llahi Allah'a Allah.
قد | GD̃ ḳad muhakkak Certainly,
ضلوا ض ل ل | ŽLL ŽLVE Dellū sapmışlardır they have gone astray
وما | VME ve mā ve değillerdir and not
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū onlar they are
مهتدين ه د ي | HD̃Y MHTD̃YN muhtedīne yola gelici guided-ones.

6:140 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

muhakkak | ziyana uğrarlar | kimseler | öldüren(ler) | çocuklarını | beyinsizce | | bilgisizlik yüzünden | ve haram kılanlar | | kendilerine verdiği rızkı | Allah'ın | iftira ederek | karşı | Allah'a | muhakkak | sapmışlardır | ve değillerdir | onlar | yola gelici |

[] [ḢSR] [] [GTL] [VLD̃] [SFH] [ĞYR] [ALM] [ḪRM] [] [RZG] [] [FRY] [] [] [] [ŽLL] [] [KVN] [HD̃Y]
GD̃ ḢSR ELZ̃YN GTLVE ÊVLED̃HM SFHE BĞYR ALM VḪRMVE ME RZGHM ELLH EFTREÙ AL ELLH GD̃ ŽLVE VME KENVE MHTD̃YN

ḳad ḣasira elleƶīne ḳatelū evlādehum sefehen biğayri ǐlmin ve Harramū razeḳahumu llahu ftirā'en ǎlā llahi ḳad Dellū ve mā kānū muhtedīne
قد خسر الذين قتلوا أولادهم سفها بغير علم وحرموا ما رزقهم الله افتراء على الله قد ضلوا وما كانوا مهتدين

[] [خ س ر] [] [ق ت ل] [و ل د] [س ف ه] [غ ي ر] [ع ل م] [ح ر م] [] [ر ز ق] [] [ف ر ي] [] [] [] [ض ل ل] [] [ك و ن] [ه د ي]

 » 6 / En’âm  Suresi: 140
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قد | GD̃ ḳad muhakkak Certainly,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
خسر خ س ر | ḢSR ḢSR ḣasira ziyana uğrarlar (are) lost
Hı,Sin,Re,
600,60,200,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
قتلوا ق ت ل | GTL GTLVE ḳatelū öldüren(ler) killed
Gaf,Te,Lam,Vav,Elif,
100,400,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أولادهم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃HM evlādehum çocuklarını their children
,Vav,Lam,Elif,Dal,He,Mim,
,6,30,1,4,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
سفها س ف ه | SFH SFHE sefehen beyinsizce (in) foolishness
Sin,Fe,He,Elif,
60,80,5,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
بغير غ ي ر | ĞYR BĞYR biğayri without
Be,Ğayn,Ye,Re,
2,1000,10,200,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
علم ع ل م | ALM ALM ǐlmin bilgisizlik yüzünden knowledge
Ayn,Lam,Mim,
70,30,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
وحرموا ح ر م | ḪRM VḪRMVE ve Harramū ve haram kılanlar and forbid
Vav,Ha,Re,Mim,Vav,Elif,
6,8,200,40,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
رزقهم ر ز ق | RZG RZGHM razeḳahumu kendilerine verdiği rızkı (bas been) provided (to) them
Re,Ze,Gaf,He,Mim,
200,7,100,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah'ın (by) Allah -
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
افتراء ف ر ي | FRY EFTREÙ ftirā'en iftira ederek inventing (lies)
Elif,Fe,Te,Re,Elif,,
1,80,400,200,1,,
N – accusative masculine indefinite (form VIII) verbal noun
اسم منصوب
على | AL ǎlā karşı against
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
قد | GD̃ ḳad muhakkak Certainly,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
ضلوا ض ل ل | ŽLL ŽLVE Dellū sapmışlardır they have gone astray
Dad,Lam,Vav,Elif,
800,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā ve değillerdir and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الواو استئنافية
حرف نفي
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū onlar they are
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
مهتدين ه د ي | HD̃Y MHTD̃YN muhtedīne yola gelici guided-ones.
Mim,He,Te,Dal,Ye,Nun,
40,5,400,4,10,50,
N – accusative masculine plural (form VIII) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَدْ: muhakkak | خَسِرَ: ziyana uğrarlar | الَّذِينَ: kimseler | قَتَلُوا: öldüren(ler) | أَوْلَادَهُمْ: çocuklarını | سَفَهًا: beyinsizce | بِغَيْرِ: | عِلْمٍ: bilgisizlik yüzünden | وَحَرَّمُوا: ve haram kılanlar | مَا: | رَزَقَهُمُ: kendilerine verdiği rızkı | اللَّهُ: Allah'ın | افْتِرَاءً: iftira ederek | عَلَى: karşı | اللَّهِ: Allah'a | قَدْ: muhakkak | ضَلُّوا: sapmışlardır | وَمَا: ve değillerdir | كَانُوا: onlar | مُهْتَدِينَ: yola gelici |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قد GD̃ muhakkak | خسر ḢSR ziyana uğrarlar | الذين ELZ̃YN kimseler | قتلوا GTLWE öldüren(ler) | أولادهم ÊWLED̃HM çocuklarını | سفها SFHE beyinsizce | بغير BĞYR | علم ALM bilgisizlik yüzünden | وحرموا WḪRMWE ve haram kılanlar | ما ME | رزقهم RZGHM kendilerine verdiği rızkı | الله ELLH Allah'ın | افتراء EFTREÙ iftira ederek | على AL karşı | الله ELLH Allah'a | قد GD̃ muhakkak | ضلوا ŽLWE sapmışlardır | وما WME ve değillerdir | كانوا KENWE onlar | مهتدين MHTD̃YN yola gelici |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳad: muhakkak | ḣasira: ziyana uğrarlar | elleƶīne: kimseler | ḳatelū: öldüren(ler) | evlādehum: çocuklarını | sefehen: beyinsizce | biğayri: | ǐlmin: bilgisizlik yüzünden | ve Harramū: ve haram kılanlar | : | razeḳahumu: kendilerine verdiği rızkı | llahu: Allah'ın | ftirā'en: iftira ederek | ǎlā: karşı | llahi: Allah'a | ḳad: muhakkak | Dellū: sapmışlardır | ve mā: ve değillerdir | kānū: onlar | muhtedīne: yola gelici |
Kırık Meal (Transcript) : |GD̃: muhakkak | ḢSR: ziyana uğrarlar | ELZ̃YN: kimseler | GTLVE: öldüren(ler) | ÊVLED̃HM: çocuklarını | SFHE: beyinsizce | BĞYR: | ALM: bilgisizlik yüzünden | VḪRMVE: ve haram kılanlar | ME: | RZGHM: kendilerine verdiği rızkı | ELLH: Allah'ın | EFTREÙ: iftira ederek | AL: karşı | ELLH: Allah'a | GD̃: muhakkak | ŽLVE: sapmışlardır | VME: ve değillerdir | KENVE: onlar | MHTD̃YN: yola gelici |
Abdulbaki Gölpınarlı : Muhakkak ki bilgisizlik yüzünden akılsızca hareket ederek çocuklarını öldürenlerle Allah'a boş yere iftirâda bulunarak Allah'ın verdiği rızıkları haram sayanlar, zarara uğramışlar, mahrûmiyet içinde kalmışlardır. Şüphesiz ki onlar sapıtmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır.
Adem Uğur : Bilgisizlikleri yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek (kadınlara) haram kılanlar, muhakkak ki ziyana uğramışlardır. Onlar gerçekten sapmışlardır ve doğru yolu bulacak da değillerdir.
Ahmed Hulusi : Cehaletten evlatlarını ahmakça öldürenler ve Allâh'ın kendilerine ihsan ettiği rızkı, Allâh üzerine iftira ederek haram yapanlar, gerçekten hüsrana uğramıştır. . . Gerçekten bunlar sapmışlardır ve hidâyetten mahrumdurlar.
Ahmet Tekin : Bilgisizlikleri yüzünden akılsızca, ahmakça, dar kafalı düşünerek çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği rızkı, Allah adına uydurma hükümlerle haram kılanlar kesinlikle ziyana uğradılar. Başlarına buyruk hale gelerek hak yoldan uzaklaşıp dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiler. Doğru, hak yolu bulmaya istekli de değiller.
Ahmet Varol : Akılsızlıkları yüzünden bilgisizce çocuklarını öldüren ve Allah'a iftirada bulunarak Allah'ın onlara rızık olarak verdiği şeyleri kendilerine haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar sapıtmışlar ve doğru yola erememişlerdir.
Ali Bulaç : Çocuklarını hiç bir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah'a karşı yalan yere iftira düzüp Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır.
Ali Fikri Yavuz : Bilgisizlik yüzünden budalaca çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği halâl rızkı, Allah’a iftira ederek yasaklayanlar muhakkak ki ziyana uğramışlardır. Gerçekten sapmışlar ve doğru yolu da bulamamışlardır.
Bekir Sadak : Beyinsizlikleri yuzunden, koru korune cocuklarini oldurenler ve Allah'in kendilerine verdigi nimetleri Allah'a iftira ederek haram sayanlar mahvolmuslardir; onlar sapitmislardir, zaten dogru yolda da degillerdi. *
Celal Yıldırım : Düşüncesizlikleri ve beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce öz çocuklarını öldürenler; Allah'ın kendilerine rızık olarak sunduğu şeyleri, Allah'a iftira ederek haram kılanlar, zarara uğramışlardır. Gerçekten onlar sapmışlardır (ve hiç bir zaman) doğru yolu da bulamadılar.
Diyanet İşleri : Beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar, mutlaka ziyan etmişlerdir. Gerçekten onlar sapmışlardır. Doğru yolu bulmuş da değillerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Beyinsizlikleri yüzünden, körü körüne çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği nimetleri Allah'a iftira ederek haram sayanlar mahvolmuşlardır; onlar sapıtmışlardır, zaten doğru yolda da değillerdi.
Diyanet Vakfi : Bilgisizlikleri yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek (kadınlara) haram kılanlar, muhakkak ki ziyana uğramışlardır. Onlar gerçekten sapmışlardır ve doğru yolu bulacak da değillerdir.
Edip Yüksel : Cehaletleri yüzünden ALLAH'a iftiralar ederek çocuklarını budalaca öldürenler ve ALLAH'ın kendilerine verdiği rızıkları haram edenler kaybetmişlerdir, şaşırmışlardır. Doğruyu göremezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek haram kılanlar muhakkak ki, ziyana uğradılar. Bunlar, doğru yoldan sapmışlardır; hidayete erecek de değillerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bilgisizlik ve düşüncesizlikle çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği nimetleri, Allah'a iftira ederek yasaklayanlar, kesinlikle zarar ettiler. Şüphesiz onlar, yanlış gittiler ve hiçbir zaman muvaffak olamadılar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bilgisizlikle düşüncesizlikle evlâdlarını öldürenler ve Allâhın kendilerine merzuk buyurduğu ni'metleri Allâha iftirâ ederek harâm ve memnu' kılanlar şübhe yok ki ziyan ettiler. Şübhe yok ki yanlış gittiler, ve hiç bir zeman muvaffak olmadılar
Fizilal-il Kuran : Hiçbir bilgiye dayanmaksızın, aptalca evlatlarını öldürenler ve Allah'a iftira atarak O'nun verdiği rızıkları kendilerine yasaklayanlar, gerçekten hüsrana uğramışlardır. Onlar kesinlikle sapıtmışlardır, doğru yola gelecekleri yoktur.
Gültekin Onan : Çocuklarını hiç bir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Tanrı'ya karşı yalan yere iftira düzüp Tanrı'nın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır.
Hakkı Yılmaz : Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek haram kılanlar kesinlikle zarara uğradılar. Onlar, kesinlikle sapmışlardır ve onlar kılavuzlandıkları doğru yola ermiş kimseler değillerdir.
Hasan Basri Çantay : llimsizlik yüzünden çocuklarını beyinsizce öldürenlerle Allahın kendilerine ihsan etdiği (halâl) rızkı, Allaha iftira ederek, haram sayanlar muhakkak ki maddî ve ma'nevî en büyük zarara uğramışdır. Onlar şübhesiz ki sapmışlardır ve (ondan sonra) doğru yolu da bulamamışlardır.
Hayrat Neşriyat : Bilgisizlik yüzünden beyinsizce evlâdlarını öldürenler ve Allah’ın kendilerinirızıklandırdığı şeyleri, Allah’a iftirâ ederek haram kılanlar gerçekten zarara uğramıştır.(Onlar) muhakkak dalâlete düşmüşler ve hidâyete eren kimseler olamamışlardır.
İbni Kesir : Bilgisizlikleri yüzünden; çocuklarını beyinsizce öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı Allah'a iftira ederek haram sayanlar; gerçekten hüsrana uğramuşlardır. Onlar; şüphesiz sapıtmışlardır. Zaten hidayete erenlerden olmamışlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve bir ilmi olmaksızın akılsızca (aptalca) evlâdını öldürenler hüsrana uğramışlardır. Ve Allah'a iftira ederek, Allah'ın onları rızıklandırdığı şey(ler)i haram kılan kimseler, dalâlette kalmışlardır ve hidayete ermiş değillerdir.
Muhammed Esed : Gerçekten ziyana uğrayanlar o kimselerdir ki dar kafalı cahillikleriyle çocuklarını öldürürler, Allahın onlara rızk olarak sağladığı şeyleri yasaklarlar ve (bu tür yasakları da) haksız yere Allaha yakıştırırlar: Onlar sapkınlığa düşmüşler ve doğru yolu bulamamışlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Çocuklarını sefihlikten ve bilgisizlikten dolayı öldürenler ve Allah Teâlâ'nın merzûk ettiği şeyleri Cenâb-ı Hakk'a iftira ederek haram sayanlar, şüphe yok ki hüsrâna uğramışlardır. Muhakkak ki onlar sapıtmışlar, doğru yolu bulamamışlardır.
Ömer Öngüt : Cehaletleri yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'a iftira ederek, O'nun kendilerine verdiği rızkı haram kılanlar, muhakkak ki hüsrana uğramışlardır. Onlar doğru yoldan sapmışlardır. Hidayete erecek de değillerdir.
Şaban Piriş : Beyinsizlikleri yüzünden, cahilce çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği rızkı, Allah’a iftira ederek haram sayanlar, mutlaka hüsrana uğramışlardır. Onlar sapmışlardır, zaten doğru yolda değillerdi.
Suat Yıldırım : Bilgisizlik ve düşüncesizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine ihsan ettiği rızkı Allah’a iftira ederek haram sayanlar, elbette tam hüsrana uğradılar. Saptılar bunlar, doğru yolu da bulamadılar!
Süleyman Ateş : Bilgisizlik yüzünden beyinsizce, çocuklarını öldürenler ve Allâh'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftirâ ederek harâm kılanlar muhakkak ki ziyana uğradılar, saptılar, yola gelici de değiller!
Tefhim-ul Kuran : Çocuklarını hiç bir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah'a karşı yalan yere iftira düzüp Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır.
Ümit Şimşek : Bilgisizce ve beyinsizce evlâtlarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıkları Allah'a iftira ederek haram sayanlar hüsrana düşmüşlerdir. Onlar şaşırıp sapmış, doğru yolu da bir türlü bulamamışlardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Şu bir gerçek ki, ilimsizlik yüzünden öz evlatlarını beyinsizce katledenlerle Allah'ın kendilerine verdiği rızıkları, Allah'a iftira ederek haramlaştıranlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. İnan olsun, sapıtmışlardır onlar; hiçbir zaman doğruyu ve güzeli bulamazlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}