» 6 / En’âm  78:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 78
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : ne zaman ki
2. رَأَى (RÊ) = raā : görünce
3. الشَّمْسَ (ELŞMS) = ş-şemse : güneşi
4. بَازِغَةً (BEZĞT) = bāziğaten : doğarken
5. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
6. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : budur
7. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
8. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
9. أَكْبَرُ (ÊKBR) = ekberu : daha büyük
10. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : ne zaman ki
11. أَفَلَتْ (ÊFLT) = efelet : (O da) batınca
12. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
13. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
14. قَوْمِ (GVM) = ḳavmi : kavmim
15. إِنِّي (ÎNY) = innī : elbette ben
16. بَرِيءٌ (BRYÙ) = berī'un : uzağım
17. مِمَّا (MME) = mimmā : şeylerden
18. تُشْرِكُونَ (TŞRKVN) = tuşrikūne : sizin ortak koştuğunuz
ne zaman ki | görünce | güneşi | doğarken | dedi | budur | Rabbim | bu | daha büyük | ne zaman ki | (O da) batınca | dedi ki | EY/HEY/AH | kavmim | elbette ben | uzağım | şeylerden | sizin ortak koştuğunuz |

[] [REY] [ŞMS] [BZĞ] [GVL] [] [RBB] [] [KBR] [] [EFL] [GVL] [Y] [GVM] [] [BRE] [] [ŞRK]
FLME ELŞMS BEZĞT GEL HZ̃E RBY HZ̃E ÊKBR FLME ÊFLT GEL YE GVM ÎNY BRYÙ MME TŞRKVN

felemmā raā ş-şemse bāziğaten ḳāle hāƶā rabbī hāƶā ekberu felemmā efelet ḳāle ḳavmi innī berī'un mimmā tuşrikūne
فلما رأى الشمس بازغة قال هذا ربي هذا أكبر فلما أفلت قال يا قوم إني بريء مما تشركون

 » 6 / En’âm  Suresi: 78
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLME felemmā ne zaman ki When
رأى ر ا ي | REY raā görünce he saw
الشمس ش م س | ŞMS ELŞMS ş-şemse güneşi the sun
بازغة ب ز غ | BZĞ BEZĞT bāziğaten doğarken rising
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi he said,
هذا | HZ̃E hāƶā budur """This (is)"
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord,
هذا | HZ̃E hāƶā bu this (is)
أكبر ك ب ر | KBR ÊKBR ekberu daha büyük "greater."""
فلما | FLME felemmā ne zaman ki But when
أفلت ا ف ل | EFL ÊFLT efelet (O da) batınca it set,
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki he said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmim Nation
إني | ÎNY innī elbette ben Indeed, I am
بريء ب ر ا | BRE BRYÙ berī'un uzağım free
مما | MME mimmā şeylerden of what
تشركون ش ر ك | ŞRK TŞRKVN tuşrikūne sizin ortak koştuğunuz "you associate (with Allah)."""

6:78 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne zaman ki | görünce | güneşi | doğarken | dedi | budur | Rabbim | bu | daha büyük | ne zaman ki | (O da) batınca | dedi ki | EY/HEY/AH | kavmim | elbette ben | uzağım | şeylerden | sizin ortak koştuğunuz |

[] [REY] [ŞMS] [BZĞ] [GVL] [] [RBB] [] [KBR] [] [EFL] [GVL] [Y] [GVM] [] [BRE] [] [ŞRK]
FLME ELŞMS BEZĞT GEL HZ̃E RBY HZ̃E ÊKBR FLME ÊFLT GEL YE GVM ÎNY BRYÙ MME TŞRKVN

felemmā raā ş-şemse bāziğaten ḳāle hāƶā rabbī hāƶā ekberu felemmā efelet ḳāle ḳavmi innī berī'un mimmā tuşrikūne
فلما رأى الشمس بازغة قال هذا ربي هذا أكبر فلما أفلت قال يا قوم إني بريء مما تشركون

[] [ر ا ي] [ش م س] [ب ز غ] [ق و ل] [] [ر ب ب] [] [ك ب ر] [] [ا ف ل] [ق و ل] [ي] [ق و م] [] [ب ر ا] [] [ش ر ك]

 » 6 / En’âm  Suresi: 78
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLME felemmā ne zaman ki When
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
T – time adverb
الفاء عاطفة
ظرف زمان
رأى ر ا ي | REY raā görünce he saw
Re,,,
200,,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الشمس ش م س | ŞMS ELŞMS ş-şemse güneşi the sun
Elif,Lam,Şın,Mim,Sin,
1,30,300,40,60,
"N – accusative feminine noun → Sun"
اسم منصوب
بازغة ب ز غ | BZĞ BEZĞT bāziğaten doğarken rising
Be,Elif,Ze,Ğayn,Te merbuta,
2,1,7,1000,400,
N – accusative feminine indefinite active participle
اسم منصوب
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi he said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
هذا | HZ̃E hāƶā budur """This (is)"
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord,
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هذا | HZ̃E hāƶā bu this (is)
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
أكبر ك ب ر | KBR ÊKBR ekberu daha büyük "greater."""
,Kef,Be,Re,
,20,2,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
فلما | FLME felemmā ne zaman ki But when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
T – time adverb
الفاء عاطفة
ظرف زمان
أفلت ا ف ل | EFL ÊFLT efelet (O da) batınca it set,
,Fe,Lam,Te,
,80,30,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki he said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmim Nation
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم منصوب والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إني | ÎNY innī elbette ben Indeed, I am
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
بريء ب ر ا | BRE BRYÙ berī'un uzağım free
Be,Re,Ye,,
2,200,10,,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
مما | MME mimmā şeylerden of what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
تشركون ش ر ك | ŞRK TŞRKVN tuşrikūne sizin ortak koştuğunuz "you associate (with Allah)."""
Te,Şın,Re,Kef,Vav,Nun,
400,300,200,20,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَمَّا: ne zaman ki | رَأَى: görünce | الشَّمْسَ: güneşi | بَازِغَةً: doğarken | قَالَ: dedi | هَٰذَا: budur | رَبِّي: Rabbim | هَٰذَا: bu | أَكْبَرُ: daha büyük | فَلَمَّا: ne zaman ki | أَفَلَتْ: (O da) batınca | قَالَ: dedi ki | يَا: EY/HEY/AH | قَوْمِ: kavmim | إِنِّي: elbette ben | بَرِيءٌ: uzağım | مِمَّا: şeylerden | تُشْرِكُونَ: sizin ortak koştuğunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلما FLME ne zaman ki | رأى RÊ görünce | الشمس ELŞMS güneşi | بازغة BEZĞT doğarken | قال GEL dedi | هذا HZ̃E budur | ربي RBY Rabbim | هذا HZ̃E bu | أكبر ÊKBR daha büyük | فلما FLME ne zaman ki | أفلت ÊFLT (O da) batınca | قال GEL dedi ki | يا YE EY/HEY/AH | قوم GWM kavmim | إني ÎNY elbette ben | بريء BRYÙ uzağım | مما MME şeylerden | تشركون TŞRKWN sizin ortak koştuğunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |felemmā: ne zaman ki | raā: görünce | ş-şemse: güneşi | bāziğaten: doğarken | ḳāle: dedi | hāƶā: budur | rabbī: Rabbim | hāƶā: bu | ekberu: daha büyük | felemmā: ne zaman ki | efelet: (O da) batınca | ḳāle: dedi ki | : EY/HEY/AH | ḳavmi: kavmim | innī: elbette ben | berī'un: uzağım | mimmā: şeylerden | tuşrikūne: sizin ortak koştuğunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |FLME: ne zaman ki | : görünce | ELŞMS: güneşi | BEZĞT: doğarken | GEL: dedi | HZ̃E: budur | RBY: Rabbim | HZ̃E: bu | ÊKBR: daha büyük | FLME: ne zaman ki | ÊFLT: (O da) batınca | GEL: dedi ki | YE: EY/HEY/AH | GVM: kavmim | ÎNY: elbette ben | BRYÙ: uzağım | MME: şeylerden | TŞRKVN: sizin ortak koştuğunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken güneşin ışıklar saçarak doğduğunu görmüş, Rabbim bu demişti, bu daha büyük. Fakat güneş de batıp gidince ey kavim demişti, benim, sizin şirk koştuğunuz şeylerle hiçbir ilgim yok.
Adem Uğur : Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi. O da batınca, dedi ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.
Ahmed Hulusi : Güneş'i (Hakikati yaşatır umuduyla aklını) doğarken gördü. . . "İşte bu Rabbim, bu daha büyük" dedi. . . Batınca (aklın Allâh'ı kavramada yetersizliğini fark edince) şöyle dedi: "Ey halkım, doğrusu ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden berîyim. "
Ahmet Tekin : Güneşi doğarken görünce de: 'Rabbim budur, bu daha büyük' dedi. O da batınca: 'Ey kavmim, ben sizin, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım' dedi.
Ahmet Varol : Güneşi doğarken görünce: 'Benim Rabbim bu. Bu daha büyük!' dedi. O da batınca şöyle dedi: 'Ey kavmim! Ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım.
Ali Bulaç : Sonra güneşi (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: "İşte bu benim rabbim, bu en büyük" demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: "Ey kavmim, doğrusu ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım."
Ali Fikri Yavuz : Daha sonra, güneşi doğar halde görünce: “- Rabbim bu mudur?” “Bu, gördüklerimden daha büyük ve parlak!” demiş ve batınca da; “-Ey kavmim, bu gördükleriniz, hep yok olan varlıklardır, ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden kat’iyyen berîyim.” diye söylemişti.
Bekir Sadak : Gunesi dogarken gorunce «iste bu benim Rabbim, bu daha buyuk» dedi; batinca, «Ey milletim! Dogrusu ben ortak kostuklarinizdan uzagim» dedi.
Celal Yıldırım : Ne vakit ki Güneş'i doğarken gördü, «bu imiş benim Rabbim, bu daha büyükmüş!» dedi. Güneş batınca, O, «Ey kavmim ! Şüphesiz ki sizin ortak koştuklarınızdan beriyim» diyerek (onlara hak ile bâtıl ilâhlar arasında bir mukayese yapma, aklın ışığında araştırmada bulunma düşünce ve duygusunu vermeğe çalıştı).
Diyanet İşleri : Güneşi doğarken görünce de, “İşte benim Rabbim! Bu daha büyük” dedi. O da batınca (kavmine dönüp), “Ey kavmim! Ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Güneşi doğarken görünce 'işte bu benim Rabbim, bu daha büyük!' dedi; batınca, 'Ey milletim! Doğrusu ben ortak koştuklarınızdan uzağım' dedi.
Diyanet Vakfi : Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi. O da batınca, dedi ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.
Edip Yüksel : Güneşi doğarken görünce, 'Budur benim Rabbim. Bu, daha büyük!,' dedi. O da batınca: 'Ey halkım, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Güneş'i doğarken görünce: «Rabb'im budur, bu hepsinden büyük» dedi. O da batınca dedi ki: «Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Güneşi doğmak üzere görünce: «Bu imiş Rabbim, bu hepsinden büyük!» dedi. O da batınca: «Ey kavmim, haberiniz olsun, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım!»
Elmalılı Hamdi Yazır : vaktâki güneş doğmak üzere iken gördü «bu imiş rabbim, bu hepsinden büyük» dedi, o da batınca «ey kavmim, dedi: haberiniz olsun ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden berîim.»
Fizilal-il Kuran : Daha sonra güneşi doğarken görünce «Rabbim budur, bu daha büyüktür» dedi. Fakat o da batınca «Ey kavmim, ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz putlardan uzağım.»
Gültekin Onan : Sonra güneşi doğarken görünce: "Budur benim rabbim. Bu en büyük" dedi. O da kayboluverince kavmine demişti ki: "Ey kavmim, doğrusu ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım."
Hakkı Yılmaz : (78,79) "Sonra güneşi doğarken görünce de, “Bu benim rabbimdir, bu daha büyük!” dedi. Sonra o da batınca, “Ey toplumum! Şüphesiz ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Kesinlikle ben hanif; bâtıl inançlardan dönmüş biri olarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan var edene/yok edecek olana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Sonra güneşi doğar vaz'iyyetde görünce de: «Bu mu imiş benim Rabbim?! Bu, hepsinden de büyük!» demiş, batınca da (şöyle) söylemişdi: «Ey kavmim, (Gördünüz ya, bunların hepsi fânî ve mahlukdur) Ben sizin (Allaha) eş katageldiğiniz nesnelerden kat'iyyen uzağım».
Hayrat Neşriyat : Nihâyet doğmakta olan güneşi görünce: 'Bu rabbimdir; (öyle mi?) bu daha büyüktür!' dedi. Fakat (o da) batınca: 'Ey kavmim! (Bilin ki) doğrusu ben, (sizin Allah’a)ortak koşmakta olduğunuz şeylerden uzağım!' dedi.
İbni Kesir : Sonra güneşi doğarken görünce: Bu mu benim Rabbım? Bu daha büyük demiş. Ama batınca: Ey kavmim, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım, demişti.
İskender Evrenosoğlu : Güneşi doğarken görünce: “Bu benim Rabbim, bu daha büyük.” dedi. Fakat kaybolup gidince: “Ey kavmim ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.” dedi.
Muhammed Esed : Sonra, güneşin doğduğunu görünce, "İşte benim Rabbim bu! Bu (hepsinin) en büyüğü!" diye haykırdı. Ama o (da) kaybolunca: "Ey halkım!" diye seslendi, "Bakın, sizin yaptığınız gibi, Allahtan başkasına ilahlık yakıştırmak benden uzak olsun!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, güneşi doğmaya başlar gördü. Dedi ki: «Budur Rabbim, bu daha büyük.» Nihâyet o da batınca dedi ki: «Ey kavmim! Ben muhakkak sizin Allah Teâlâ'ya şerik koştuğunuz şeylerden berîyim.»
Ömer Öngüt : Güneşi doğarken görünce: “İşte benim Rabbim budur, bu daha büyük!” dedi. O da batınca dedi ki: “Ey kavmim! Ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım. ”
Şaban Piriş : Sonra güneşi doğarken görünce: -Bu, Rabbimdir, bu daha büyük, demiş, o da batınca: -Ey kavmim, ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım, demişti.
Suat Yıldırım : (78-79) Daha sonra güneşi doğarken görünce (iddianıza göre) "Rabbim, her hâlde budur, bu hepsinden daha büyük!" Batıp kaybolunca da: "Ey halkım, ben sizin Allah’a şerik koştuğunuz şeylerden berîyim." "Ben batıl dinlerden uzaklaşarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Rabbülâlemin’e yönelttim, ben asla sizin gibi müşrik değilim!" dedi.
Süleyman Ateş : Güneşi doğarken görünce: "Budur Rabbim, bu daha büyük!" dedi. (O da) batınca dedi ki: "Ey kavmim, ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."
Tefhim-ul Kuran : Sonra güneşi (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: «İşte bu benim rabbim, bu en büyük» demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: «Ey kavmim, tartışmasız ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım.»
Ümit Şimşek : Güneşi doğarken gördüğünde 'İşte rabbim; en büyük bu' dedi. O da batınca 'Ey kavmim,' dedi. 'Ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet Güneş'in doğmakta olduğunu gördüğünde, "Benim Rabbim bu, bu daha büyük!" dedi. O da batıp gidince şöyle seslendi: "Ortak koştuğunuz şeylerden uzağım ben."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}