» 9 / Tevbe  26:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

 » 9 / Tevbe  Suresi: 26
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
2. أَنْزَلَ (ÊNZL) = enzele : indirdi
3. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
4. سَكِينَتَهُ (SKYNTH) = sekīnetehu : sekinetini
5. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
6. رَسُولِهِ (RSVLH) = rasūlihi : Elçisinin
7. وَعَلَى (VAL) = ve ǎlā : ve üzerine
8. الْمُؤْمِنِينَ (ELMÙMNYN) = l-mu'minīne : mü'minlerin
9. وَأَنْزَلَ (VÊNZL) = ve enzele : ve indirdi
10. جُنُودًا (CNVD̃E) = cunūden : askerler
11. لَمْ (LM) = lem :
12. تَرَوْهَا (TRVHE) = teravhā : sizin görmediğiniz
13. وَعَذَّبَ (VAZ̃B) = ve ǎƶƶebe : ve azab etti
14. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : olanlara
15. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : kafirlere
16. وَذَٰلِكَ (VZ̃LK) = ve ƶālike : işte budur
17. جَزَاءُ (CZEÙ) = cezā'u : cezası
18. الْكَافِرِينَ (ELKEFRYN) = l-kāfirīne : kafirlerin
sonra | indirdi | Allah | sekinetini | üzerine | Elçisinin | ve üzerine | mü'minlerin | ve indirdi | askerler | | sizin görmediğiniz | ve azab etti | olanlara | kafirlere | işte budur | cezası | kafirlerin |

[] [NZL] [] [SKN] [] [RSL] [] [EMN] [NZL] [CND̃] [] [REY] [AZ̃B] [] [KFR] [] [CZY] [KFR]
S̃M ÊNZL ELLH SKYNTH AL RSVLH VAL ELMÙMNYN VÊNZL CNVD̃E LM TRVHE VAZ̃B ELZ̃YN KFRVE VZ̃LK CZEÙ ELKEFRYN

ṧumme enzele llahu sekīnetehu ǎlā rasūlihi ve ǎlā l-mu'minīne ve enzele cunūden lem teravhā ve ǎƶƶebe elleƶīne keferū ve ƶālike cezā'u l-kāfirīne
ثم أنزل الله سكينته على رسوله وعلى المؤمنين وأنزل جنودا لم تروها وعذب الذين كفروا وذلك جزاء الكافرين

 » 9 / Tevbe  Suresi: 26
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdi Allah sent down
الله | ELLH llahu Allah Allah sent down
سكينته س ك ن | SKN SKYNTH sekīnetehu sekinetini His tranquility
على | AL ǎlā üzerine on
رسوله ر س ل | RSL RSVLH rasūlihi Elçisinin His Messenger,
وعلى | VAL ve ǎlā ve üzerine and on
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minlerin the believers
وأنزل ن ز ل | NZL VÊNZL ve enzele ve indirdi and sent down
جنودا ج ن د | CND̃ CNVD̃E cunūden askerler forces,
لم | LM lem which you did not see
تروها ر ا ي | REY TRVHE teravhā sizin görmediğiniz which you did not see
وعذب ع ذ ب | AZ̃B VAZ̃B ve ǎƶƶebe ve azab etti and He punished
الذين | ELZ̃YN elleƶīne olanlara those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū kafirlere disbelieved.
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike işte budur And that
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u cezası (is) the recompense
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirlerin (of) the disbelievers.

9:26 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra | indirdi | Allah | sekinetini | üzerine | Elçisinin | ve üzerine | mü'minlerin | ve indirdi | askerler | | sizin görmediğiniz | ve azab etti | olanlara | kafirlere | işte budur | cezası | kafirlerin |

[] [NZL] [] [SKN] [] [RSL] [] [EMN] [NZL] [CND̃] [] [REY] [AZ̃B] [] [KFR] [] [CZY] [KFR]
S̃M ÊNZL ELLH SKYNTH AL RSVLH VAL ELMÙMNYN VÊNZL CNVD̃E LM TRVHE VAZ̃B ELZ̃YN KFRVE VZ̃LK CZEÙ ELKEFRYN

ṧumme enzele llahu sekīnetehu ǎlā rasūlihi ve ǎlā l-mu'minīne ve enzele cunūden lem teravhā ve ǎƶƶebe elleƶīne keferū ve ƶālike cezā'u l-kāfirīne
ثم أنزل الله سكينته على رسوله وعلى المؤمنين وأنزل جنودا لم تروها وعذب الذين كفروا وذلك جزاء الكافرين

[] [ن ز ل] [] [س ك ن] [] [ر س ل] [] [ا م ن] [ن ز ل] [ج ن د] [] [ر ا ي] [ع ذ ب] [] [ك ف ر] [] [ج ز ي] [ك ف ر]

 » 9 / Tevbe  Suresi: 26
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdi Allah sent down
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah sent down
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
سكينته س ك ن | SKN SKYNTH sekīnetehu sekinetini His tranquility
Sin,Kef,Ye,Nun,Te,He,
60,20,10,50,400,5,
N – accusative feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā üzerine on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
رسوله ر س ل | RSL RSVLH rasūlihi Elçisinin His Messenger,
Re,Sin,Vav,Lam,He,
200,60,6,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وعلى | VAL ve ǎlā ve üzerine and on
Vav,Ayn,Lam,,
6,70,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minlerin the believers
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
وأنزل ن ز ل | NZL VÊNZL ve enzele ve indirdi and sent down
Vav,,Nun,Ze,Lam,
6,,50,7,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
جنودا ج ن د | CND̃ CNVD̃E cunūden askerler forces,
Cim,Nun,Vav,Dal,Elif,
3,50,6,4,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
لم | LM lem which you did not see
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تروها ر ا ي | REY TRVHE teravhā sizin görmediğiniz which you did not see
Te,Re,Vav,He,Elif,
400,200,6,5,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وعذب ع ذ ب | AZ̃B VAZ̃B ve ǎƶƶebe ve azab etti and He punished
Vav,Ayn,Zel,Be,
6,70,700,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne olanlara those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū kafirlere disbelieved.
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike işte budur And that
Vav,Zel,Lam,Kef,
6,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
اسم اشارة
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u cezası (is) the recompense
Cim,Ze,Elif,,
3,7,1,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirlerin (of) the disbelievers.
Elif,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
1,30,20,1,80,200,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ثُمَّ: sonra | أَنْزَلَ: indirdi | اللَّهُ: Allah | سَكِينَتَهُ: sekinetini | عَلَىٰ: üzerine | رَسُولِهِ: Elçisinin | وَعَلَى: ve üzerine | الْمُؤْمِنِينَ: mü'minlerin | وَأَنْزَلَ: ve indirdi | جُنُودًا: askerler | لَمْ: | تَرَوْهَا: sizin görmediğiniz | وَعَذَّبَ: ve azab etti | الَّذِينَ: olanlara | كَفَرُوا: kafirlere | وَذَٰلِكَ: işte budur | جَزَاءُ: cezası | الْكَافِرِينَ: kafirlerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ثم S̃M sonra | أنزل ÊNZL indirdi | الله ELLH Allah | سكينته SKYNTH sekinetini | على AL üzerine | رسوله RSWLH Elçisinin | وعلى WAL ve üzerine | المؤمنين ELMÙMNYN mü'minlerin | وأنزل WÊNZL ve indirdi | جنودا CNWD̃E askerler | لم LM | تروها TRWHE sizin görmediğiniz | وعذب WAZ̃B ve azab etti | الذين ELZ̃YN olanlara | كفروا KFRWE kafirlere | وذلك WZ̃LK işte budur | جزاء CZEÙ cezası | الكافرين ELKEFRYN kafirlerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ṧumme: sonra | enzele: indirdi | llahu: Allah | sekīnetehu: sekinetini | ǎlā: üzerine | rasūlihi: Elçisinin | ve ǎlā: ve üzerine | l-mu'minīne: mü'minlerin | ve enzele: ve indirdi | cunūden: askerler | lem: | teravhā: sizin görmediğiniz | ve ǎƶƶebe: ve azab etti | elleƶīne: olanlara | keferū: kafirlere | ve ƶālike: işte budur | cezā'u: cezası | l-kāfirīne: kafirlerin |
Kırık Meal (Transcript) : |S̃M: sonra | ÊNZL: indirdi | ELLH: Allah | SKYNTH: sekinetini | AL: üzerine | RSVLH: Elçisinin | VAL: ve üzerine | ELMÙMNYN: mü'minlerin | VÊNZL: ve indirdi | CNVD̃E: askerler | LM: | TRVHE: sizin görmediğiniz | VAZ̃B: ve azab etti | ELZ̃YN: olanlara | KFRVE: kafirlere | VZ̃LK: işte budur | CZEÙ: cezası | ELKEFRYN: kafirlerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra da Allah, Peygamberine ve inanlara mânevi kuvvetini ihsân etmişti ve görmediğiniz orduları indirerek kâfirleri azaplandırmıştı ve işte kâfirlerin cezâsı da budur.
Adem Uğur : Sonra Allah, Resûl'ü ile müminler üzerine sekînetini (sükûnet ve huzur duygusu) indirdi, sizin görmediğiniz ordular (melekler) indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.
Ahmed Hulusi : Sonra Allâh, Rasûlünün ve iman edenlerin üzerine sakinlik ve O'na güven hissi inzâl etti, sizin görmediğiniz ordularını da (melekler) inzâl etti. . . (Böylece) hakikat bilgisini inkâr edenleri azaplandırdı. . . Hakikat bilgisini inkâr edenlerin karşılığı işte budur!
Ahmet Tekin : Sonra Allah, Rasulüne ve mü’minlere rahmet ve huzur indirdi, gözünüzle göremediğiniz, askerî erkân ve ordular indirdi. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri, kâfirleri cezalandırdı. Kâfirlerin cezası işte budur.
Ahmet Varol : Sonra Allah, Peygamber'ine ve mü'minlere güven duygusu (sekinet) verdi, sizin görmediğiniz askerler indirdi ve inkar edenleri azaplandırdı. Kâfirlerin cezası işte budur.
Ali Bulaç : (Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü'minlerin üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve inkâr edenleri azablandırdı. Bu, inkârcıların cezasıdır.
Ali Fikri Yavuz : Sonra Allah, Rasûlünün ve müminlerin üzerine rahmetini indirdi, görmediğiniz (meleklerden) ordular indirdi de, küfredenleri azablandırdı. İşte bu, kâfirlerin cezasıdır.
Bekir Sadak : Bozgundan sonra Allah, peygamberine, muminlere guvenlik verdi ve gormediginiz askerler indirdi; inkar edenleri azaba ugratti. Inkaarcilarin cezasi budur.
Celal Yıldırım : Sonra Allah, Peygamberi ve mü'minler üzerine sükûnet, emniyet ve gönül yatışkanlığı indirmişti; derken görmediğiniz askerleri de indirmişti ve inkâr edenleri azaba uğratmıştı, fşte bu, kâfirlerin cezasıdır.
Diyanet İşleri : Sonra Allah, Resûlü ile mü’minler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır.
Diyanet İşleri (eski) : Bozgundan sonra Allah, Peygamberine, müminlere güvenlik verdi ve görmediğiniz askerler indirdi; inkar edenleri azaba uğrattı. İnkarcıların cezası budur.
Diyanet Vakfi : Sonra Allah, Resûl'ü ile müminler üzerine sekînetini (sükûnet ve huzur duygusu) indirdi, sizin görmediğiniz ordular (melekler) indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.
Edip Yüksel : Sonra ALLAH, elçisi ve inananların üzerine tarafından güven ve rahatlık indirdi, ek olarak, görmediğiniz ordular indirdi ve böylece kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası işte budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımayan kâfirleri azaba uğrattı. Ve o kâfirlerin cezası işte budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra Allah, peygamberinin ve mü'minlerin üzerine kalplere sükunet veren rahmetini indirdi ve görmediğiniz ordular indirip kendisini tanımayanları azaba uğrattı. İşte kafirlerin cezası budur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra Allah, Resulünün üzerine ve mü'minlerin üzerine sekînetini indirdi ve görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımıyanları azaba uğrattı, ve bu işte kâfirlerin cezası
Fizilal-il Kuran : Bu bozgunun arkasından Allah, Peygamberinin ve müminlerin kalblerine güven duygusu indirdi ve görmediğiniz ordular göndererek kâfirleri azaba çarptırdı. Kâfirlerin görecekleri karşılık budur.
Gültekin Onan : (Bundan) Sonra Tanrı, elçisi ile inançlıların üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve küfredenleri azablandırdı. Bu, kafirlerin cezasıdır.
Hakkı Yılmaz : "Sonra Allah, Elçisi'nin üzerine ve mü’minlerin üzerine kalbi teskin eden güven ve yatışma duygularını/ morallerini içlerinde oluşturdu ve sizin görmediğiniz ordular indirdi. Kâfirleri; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseleri de azaba uğrattı. Ve işte bu, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimselerin cezasıdır. "
Hasan Basri Çantay : Sonra Allah; resulü ile mü'minlerin üzerine sekînetini (kuvve-i ma'neviyyesini) indirdi, görmediğiniz (melek) orduları (nı) indirdi ve kâfirleri azâblandırdı. Bu, o kâfirlerin cezası idi.
Hayrat Neşriyat : Sonra Allah, peygamberinin üzerine ve mü’minlerin üzerine sekînetini (kalblere sükûnet ve huzur veren rahmetini) indirdi; hem sizin görmediğiniz (meleklerden) ordular indirdi ve inkâr edenlere azâb etti. Kâfirlerin cezâsı ise, işte budur.
İbni Kesir : Bilahare Allah; Rasulü ile mü'minlerin üzerine sekinetini indirmişti, görmediğiniz orduları da indirmişti. Ve kafirleri azaba uğratmıştı. Kafirlerin cezası buydu.
İskender Evrenosoğlu : Sonra Allah, resûlünün ve mü'minlerin üzerine sekînetini indirdi. Ve sizin onu göremediğiniz bir ordu indirdi ve kâfirleri azaplandırdı. Ve işte bu, kâfirlerin cezasıdır.
Muhammed Esed : Bunun üzerine, Allah, Elçisinin ve inananların içlerine katından bir sükunet indirmiş, görmediğin güçlerle donatmış ve hakkı inkara şartlanan kimseleri azaba uğratmıştı ki, hakkı inkar edenlerin cezası da böyledir zaten!
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra Allah Teâlâ Resülü üzerine ve mü'minler üzerine rahmetini indirdi ve sizin görmediğiniz ordular indirdi ve kâfir olanları muazzep kıldı ve bu ise kâfirlerin cezasıdır.
Ömer Öngüt : Bozgundan sonra Allah, Peygamber'ine ve müminlere sekinetini (huzur ve güvenini) indirdi. Sizin görmediğiniz ordular gönderdi ve kâfirleri azaba uğrattı. İşte kâfirlerin cezası budur.
Şaban Piriş : Bozgundan sonra Allah, peygamberine ve müminlere güven indirdi ve görmediğiniz askerler indirerek kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası budur.
Suat Yıldırım : Sonra Allah, Resulünün ve müminlerin üzerlerine sekinetini, güven veren rahmetini indirmiş, sizin göremediğiniz ordular göndermişti de Kendisini tanımayan o kâfirleri azaba uğratmıştı. İşte kâfirlerin cezası budur!
Süleyman Ateş : Sonra Allâh, Elçisinin ve mü'minlerin üzerine sekinetini (güven veren rahmetini) indirdi, sizin görmediğiniz askerler indirdi ve kâfirlere azâb etti (onları bozguna uğrattı). İşte kâfirlerin cezâsı budur!
Tefhim-ul Kuran : (Bundan) Sonra Allah, Resulü ile mü'minlerin üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları da indirdi ve küfre sapmış olanları azablandırdı. Bu, küfre sapanların cezasıdır.
Ümit Şimşek : Sonra Allah, Resulüne ve mü'minlere güven ve rahmetini indirdi. Bir de sizin görmediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenleri azaba uğrattı. Kâfirlerin cezası işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonra Allah, resulünün üzerine de müminlerin üzerine de sükûnetini indirmiş, ayrıca sizin görmediğiniz orduları göndermiş de küfre sapanlara azap etmişti. Kâfirlerin cezası işte budur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}