» 9 / Tevbe  128:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

 » 9 / Tevbe  Suresi: 128
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَقَدْ (LGD̃) = leḳad : andolsun
2. جَاءَكُمْ (CEÙKM) = cā'ekum : size gelmiştir
3. رَسُولٌ (RSVL) = rasūlun : bir Elçi
4. مِنْ (MN) = min :
5. أَنْفُسِكُمْ (ÊNFSKM) = enfusikum : içinizden
6. عَزِيزٌ (AZYZ) = ǎzīzun : ağır gelen
7. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : ona
8. مَا (ME) = mā :
9. عَنِتُّمْ (ANTM) = ǎnittum : sıkıntıya uğramanız
10. حَرِيصٌ (ḪRYṦ) = HarīSun : düşkün
11. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
12. بِالْمُؤْمِنِينَ (BELMÙMNYN) = bil-mu'minīne : mü'minlere
13. رَءُوفٌ (RÙVF) = ra'ūfun : şefkatli
14. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : merhametlidir
andolsun | size gelmiştir | bir Elçi | | içinizden | ağır gelen | ona | | sıkıntıya uğramanız | düşkün | size | mü'minlere | şefkatli | merhametlidir |

[] [CYE] [RSL] [] [NFS] [AZZ] [] [] [ANT] [ḪRṦ] [] [EMN] [REF] [RḪM]
LGD̃ CEÙKM RSVL MN ÊNFSKM AZYZ ALYH ME ANTM ḪRYṦ ALYKM BELMÙMNYN RÙVF RḪYM

leḳad cā'ekum rasūlun min enfusikum ǎzīzun ǎleyhi ǎnittum HarīSun ǎleykum bil-mu'minīne ra'ūfun raHīmun
لقد جاءكم رسول من أنفسكم عزيز عليه ما عنتم حريص عليكم بالمؤمنين رءوف رحيم

 » 9 / Tevbe  Suresi: 128
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لقد | LGD̃ leḳad andolsun Certainly,
جاءكم ج ي ا | CYE CEÙKM cā'ekum size gelmiştir (has) come to you
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūlun bir Elçi a Messenger
من | MN min from
أنفسكم ن ف س | NFS ÊNFSKM enfusikum içinizden yourselves.
عزيز ع ز ز | AZZ AZYZ ǎzīzun ağır gelen Grievous
عليه | ALYH ǎleyhi ona to him
ما | ME (is) what
عنتم ع ن ت | ANT ANTM ǎnittum sıkıntıya uğramanız you suffer,
حريص ح ر ص | ḪRṦ ḪRYṦ HarīSun düşkün (he is) concerned
عليكم | ALYKM ǎleykum size over you,
بالمؤمنين ا م ن | EMN BELMÙMNYN bil-mu'minīne mü'minlere to the believers
رءوف ر ا ف | REF RÙVF ra'ūfun şefkatli (he is) kind
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun merhametlidir (and) merciful.

9:128 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

andolsun | size gelmiştir | bir Elçi | | içinizden | ağır gelen | ona | | sıkıntıya uğramanız | düşkün | size | mü'minlere | şefkatli | merhametlidir |

[] [CYE] [RSL] [] [NFS] [AZZ] [] [] [ANT] [ḪRṦ] [] [EMN] [REF] [RḪM]
LGD̃ CEÙKM RSVL MN ÊNFSKM AZYZ ALYH ME ANTM ḪRYṦ ALYKM BELMÙMNYN RÙVF RḪYM

leḳad cā'ekum rasūlun min enfusikum ǎzīzun ǎleyhi ǎnittum HarīSun ǎleykum bil-mu'minīne ra'ūfun raHīmun
لقد جاءكم رسول من أنفسكم عزيز عليه ما عنتم حريص عليكم بالمؤمنين رءوف رحيم

[] [ج ي ا] [ر س ل] [] [ن ف س] [ع ز ز] [] [] [ع ن ت] [ح ر ص] [] [ا م ن] [ر ا ف] [ر ح م]

 » 9 / Tevbe  Suresi: 128
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لقد | LGD̃ leḳad andolsun Certainly,
Lam,Gaf,Dal,
30,100,4,
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
جاءكم ج ي ا | CYE CEÙKM cā'ekum size gelmiştir (has) come to you
Cim,Elif,,Kef,Mim,
3,1,,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūlun bir Elçi a Messenger
Re,Sin,Vav,Lam,
200,60,6,30,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أنفسكم ن ف س | NFS ÊNFSKM enfusikum içinizden yourselves.
,Nun,Fe,Sin,Kef,Mim,
,50,80,60,20,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عزيز ع ز ز | AZZ AZYZ ǎzīzun ağır gelen Grievous
Ayn,Ze,Ye,Ze,
70,7,10,7,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
عليه | ALYH ǎleyhi ona to him
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
ما | ME (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
عنتم ع ن ت | ANT ANTM ǎnittum sıkıntıya uğramanız you suffer,
Ayn,Nun,Te,Mim,
70,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
حريص ح ر ص | ḪRṦ ḪRYṦ HarīSun düşkün (he is) concerned
Ha,Re,Ye,Sad,
8,200,10,90,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
عليكم | ALYKM ǎleykum size over you,
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
بالمؤمنين ا م ن | EMN BELMÙMNYN bil-mu'minīne mü'minlere to the believers
Be,Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
2,1,30,40,,40,50,10,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
جار ومجرور
رءوف ر ا ف | REF RÙVF ra'ūfun şefkatli (he is) kind
Re,,Vav,Fe,
200,,6,80,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun merhametlidir (and) merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَقَدْ: andolsun | جَاءَكُمْ: size gelmiştir | رَسُولٌ: bir Elçi | مِنْ: | أَنْفُسِكُمْ: içinizden | عَزِيزٌ: ağır gelen | عَلَيْهِ: ona | مَا: | عَنِتُّمْ: sıkıntıya uğramanız | حَرِيصٌ: düşkün | عَلَيْكُمْ: size | بِالْمُؤْمِنِينَ: mü'minlere | رَءُوفٌ: şefkatli | رَحِيمٌ: merhametlidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لقد LGD̃ andolsun | جاءكم CEÙKM size gelmiştir | رسول RSWL bir Elçi | من MN | أنفسكم ÊNFSKM içinizden | عزيز AZYZ ağır gelen | عليه ALYH ona | ما ME | عنتم ANTM sıkıntıya uğramanız | حريص ḪRYṦ düşkün | عليكم ALYKM size | بالمؤمنين BELMÙMNYN mü'minlere | رءوف RÙWF şefkatli | رحيم RḪYM merhametlidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |leḳad: andolsun | cā'ekum: size gelmiştir | rasūlun: bir Elçi | min: | enfusikum: içinizden | ǎzīzun: ağır gelen | ǎleyhi: ona | : | ǎnittum: sıkıntıya uğramanız | HarīSun: düşkün | ǎleykum: size | bil-mu'minīne: mü'minlere | ra'ūfun: şefkatli | raHīmun: merhametlidir |
Kırık Meal (Transcript) : |LGD̃: andolsun | CEÙKM: size gelmiştir | RSVL: bir Elçi | MN: | ÊNFSKM: içinizden | AZYZ: ağır gelen | ALYH: ona | ME: | ANTM: sıkıntıya uğramanız | ḪRYṦ: düşkün | ALYKM: size | BELMÙMNYN: mü'minlere | RÙVF: şefkatli | RḪYM: merhametlidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun, size içinizden, sizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki bir sıkıntıya düşmeniz pek ağır gelir ona, pek düşkündür size, müminleri esirger, rahîmdir.
Adem Uğur : Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki size Rasûl geldi içinizden, Aziyz'dir; sizin sıkıntıya uğramanız O'na ağır gelir. . . Size haristir! İmanlılara (hakikatine iman edene) Rauf (şefkatli) ve Rahıym'dir (hakikatlerindeki kemâlâtlarını yaşatıcıdır).
Ahmet Tekin : Andolsun, size kendi içinizden, yakından tanıdığınız, meşrû ilişkilerle devam eden bir nesilden doğan, hakka ve tevhide yönelen, üstün meziyetlere sahip, asaletli, ibadete itaate düşkün bir Rasül gelmiştir. İslâm’ın izzet ve şerefine sahiptir, kudretli ve hükümrandır. Sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. Size çok düşkündür, üstünüze titrer. Mü’minlere, ama mü’minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
Ahmet Varol : Size içinizden, sıkıntıya düşmeniz kendisine ağır gelen, size oldukça düşkün, mü'minlere karşı şefkatli ve merhametli olan bir Peygamber gelmiştir.
Ali Bulaç : Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, mü'minlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir.
Ali Fikri Yavuz : Andolsun, size, içinizden bir Peygamber geldi ki, zahmet çekmeniz onu incitir ve üzer. Size çok düşkündür; müminlere çok merhametlidir, onlara hayır diler.
Bekir Sadak : Ey inananlar! And olsun ki, icinizden size, sikintiya ugramaniz kendisine agir gelen, size duskun, inanananlara sefkatli ve merhametli bir peygamber gelmistir.
Celal Yıldırım : And olsun ki size sizden bir Peygamber geldi. Meşakkat ve sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; (doğru yolu bulup imân nimeti içinde hayra yönelmenizi) çok arzu eder, mü' minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
Diyanet İşleri : Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! And olsun ki, içinizden size, sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, inananlara şefkatli ve merhametli bir peygamber gelmiştir.
Diyanet Vakfi : Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.
Edip Yüksel : İçinizden size öyle bir elçi gelmiş bulunuyor ki sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; size düşkün, inananlara şefkatli, merhametlidir
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, size kendinizden gayet izzetli bir peygamber geldi; zorlanmanız ona ağır geliyor, üstünüze çokça titriyor; mü'minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şanım hakkı için size bir Resul geldi ki: kendinizden, gayet ızzetli, zorlanmanız ona ağır geliyor, üstünüze hırs ile titriyor, mü'minlere raûf, rahîmdir
Fizilal-il Kuran : Size kendinizden öyle bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz ağırına gider, size son derece düşkün, mü'minlere karşı şefkatli ve merhametlidir.
Gültekin Onan : Andolsun, size içinizden, sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, inançlılara şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir.
Hakkı Yılmaz : Andolsun, içinizden size, sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, sadece inananlara çok şefkatli, kolaylık sağlayan, çok merhametli bir elçi gelmiştir.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, size kendinizden öyle bir peygamber gelmişdir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güc gelir. Üstünüze çok düşkündür. Mü'minleri cidden esirgeyicidir, bağışlayıcıdır o..
Hayrat Neşriyat : Şânım hakkı için, size kendinizden öyle (izzetli) bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir; size düşkündür, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.
İbni Kesir : Andolsun ki; size kendinizden bir peygamber gelmiştir. Sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelir. Sizin üzerinize düşkündür, mü'minlere rauf ve rahim' dir.
İskender Evrenosoğlu : Andolsun ki; size, sizin içinizden azîz bir Resûl geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O'na ağır gelir (O'nu üzer). Size çok düşkün, mü'minlere şefkatli ve merhametlidir.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, (ey insanlar,) size kendi içinizden bir Elçi gelmiştir: sizin (öte dünyada) çekmek zorunda kalabileceğiniz sıkıntıdan ötürü kendini (zihnen) büyük bir yük altında hisseden; size çok düşkün (ve) müminlere karşı şefkat ve merhametle dolu bir Elçi...
Ömer Nasuhi Bilmen : Kasem olsun, size kendi cinsinizden bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız O'nun üzerine pek güç gelir, üzerinize çok düşkündür. Mü'minler hakkında pek şefkatli ve pek merhametlidir.
Ömer Öngüt : Andolsun, içinizden size öyle aziz bir peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güç gelir. Üstünüze çok düşkündür. Müminlere çok şefkatli, çok merhametlidir.
Şaban Piriş : Andolsun ki, içinizden size, sizin sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, müminlere şefkatli ve merhametli bir resul gelmiştir.
Suat Yıldırım : Size kendi aranızdan öyle bir Peygamber geldi ki zahmete uğramanız ona ağır gelir. Kalbi üstünüze titrer, müminlere karşı pek şefkatli ve merhametlidir.
Süleyman Ateş : Andolsun, içinizden size öyle bir Elçi geldi ki sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; size düşkün, mü'minlere şefkatli, merhametlidir.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, size içinizden sıkıntıya düşmeniz onun gücüne giden, size pek düşkün, mü'minlere de şefkatli ve esirgeyici olan bir peygamber gelmiştir.
Ümit Şimşek : Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şefkatli, daha merhametlidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}