» 79 / Nâzi’ât  25:

Kuran Sırası: 79
İniş Sırası: 81
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46

 » 79 / Nâzi’ât  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَخَذَهُ (FÊḢZ̃H) = feeḣaƶehu : onu cezalandırdı
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. نَكَالَ (NKEL) = nekāle : azabıyle
4. الْاخِرَةِ (EL ËḢRT) = l-āḣirati : sonun
5. وَالْأُولَىٰ (VELÊVL) = velūlā : ve ilkin
onu cezalandırdı | Allah | azabıyle | sonun | ve ilkin |

[EḢZ̃] [] [NKL] [EḢR] [EVL]
FÊḢZ̃H ELLH NKEL EL ËḢRT VELÊVL

feeḣaƶehu llahu nekāle l-āḣirati velūlā
فأخذه الله نكال الآخرة والأولى

 » 79 / Nâzi’ât  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذه ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃H feeḣaƶehu onu cezalandırdı So seized him
الله | ELLH llahu Allah Allah
نكال ن ك ل | NKL NKEL nekāle azabıyle (with) an exemplary punishment
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati sonun (for) the last
والأولى ا و ل | EVL VELÊVL velūlā ve ilkin and the first.

79:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onu cezalandırdı | Allah | azabıyle | sonun | ve ilkin |

[EḢZ̃] [] [NKL] [EḢR] [EVL]
FÊḢZ̃H ELLH NKEL EL ËḢRT VELÊVL

feeḣaƶehu llahu nekāle l-āḣirati velūlā
فأخذه الله نكال الآخرة والأولى

[ا خ ذ ] [] [ن ك ل] [ا خ ر] [ا و ل]

 » 79 / Nâzi’ât  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذه ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃H feeḣaƶehu onu cezalandırdı So seized him
Fe,,Hı,Zel,He,
80,,600,700,5,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء سببية
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
نكال ن ك ل | NKL NKEL nekāle azabıyle (with) an exemplary punishment
Nun,Kef,Elif,Lam,
50,20,1,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati sonun (for) the last
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
والأولى ا و ل | EVL VELÊVL velūlā ve ilkin and the first.
Vav,Elif,Lam,,Vav,Lam,,
6,1,30,,6,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَخَذَهُ: onu cezalandırdı | اللَّهُ: Allah | نَكَالَ: azabıyle | الْاخِرَةِ: sonun | وَالْأُولَىٰ: ve ilkin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأخذه FÊḢZ̃H onu cezalandırdı | الله ELLH Allah | نكال NKEL azabıyle | الآخرة EL ËḢRT sonun | والأولى WELÊWL ve ilkin |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeḣaƶehu: onu cezalandırdı | llahu: Allah | nekāle: azabıyle | l-āḣirati: sonun | velūlā: ve ilkin |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊḢZ̃H: onu cezalandırdı | ELLH: Allah | NKEL: azabıyle | EL ËḢRT: sonun | VELÊVL: ve ilkin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken Allah onu, dünyâda da, âhirette de azaplandırarak helâk etmişti.
Adem Uğur : Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı.
Ahmed Hulusi : Bunun üzerine Allâh, onu sonsuz yaşam boyutunun ve öndekinin (dünyanın) ibret verici azabı ile yakaladı.
Ahmet Tekin : Sen misin bunu diyen? Allah da onu âhirette Cehennemin en harlı yerinde yakarak, dünyada ordusuyla birlikte denizde boğarak, benzerlerine gözdağı ve ders olacak şekilde cezalandırdı.
Ahmet Varol : Allah da onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.
Ali Bulaç : Böylelikle Allah onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı.
Ali Fikri Yavuz : Allah da onu dünya ve ahiret azabı ile yakalayıverdi.
Bekir Sadak : Allah bunun uzerine onu dunya ve ahiret azabina ugratti.
Celal Yıldırım : Bu yüzden Allah onu (öğüt ve ibret alınacak şekilde) Dünya ve Âhiret azâbıyla yakalayıverdi.
Diyanet İşleri : Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.
Diyanet İşleri (eski) : Allah bunun üzerine onu dünya ve ahiret azabına uğrattı.
Diyanet Vakfi : Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı.
Edip Yüksel : Sonunda, ALLAH onu ahiret ve dünya cezasına çarptı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah da onu tuttu, dünya ve ahiret azabıyla yakalayıverdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah da onu tuttu, sonuna ve önüne (ahirette ve dünyada) ibret olmak üzere bir cezaya çarptırdı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah da onu tuttu sonuna önüne nekâl olmak üzere tenkîl ediverdi
Fizilal-il Kuran : Allah bunun üzerine onu dünya ve ahiret azabına uğrattı.
Gültekin Onan : Böylelikle Tanrı onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı.
Hakkı Yılmaz : Allah da, dünya ve âhiret azabıyla yakalayıverdi.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine Allah onu hem âhiret, hem dünyâ azâbiyle yakaladı.
Hayrat Neşriyat : Allah da onu, âhiretin ve dünyanın (ibret verici) azâbıyla yakalayıverdi!
İbni Kesir : Bunu üzerine Allah, onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine Allah, onu dünya ve ahiret azabıyla ahzetti (yakalayıp helâk etti).
Muhammed Esed : Bunun üzerine Allah onu yakalayıp hesaba çekti (ve bunu) hem bu dünyada hem de öteki dünyada uyarıcı bir örnek yaptı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fakat Allah, onu ahiretin de, dünyanın da ukûbetiyle yakaladı.
Ömer Öngüt : Allah da onu dünya ve ahiret azabı ile yakalayıverdi.
Şaban Piriş : Allah da onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.
Suat Yıldırım : Allah da onu dünyada da, âhirette de şiddetle cezalandırdı.
Süleyman Ateş : Allâh da onu, sonun ve ilkin (âhiretin ve dünyânın) azâbıyle cezâlandırdı.
Tefhim-ul Kuran : Böylelikle Allah (c.c.) onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı.
Ümit Şimşek : Allah da onu hem dünya, hem âhiret azabıyla yakaladı.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}