| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
|
 O daldırıp nez' edenlere(79:1) | |
| Ve usulcacık çekenlere(79:2) | |
| Ve yüzüp yüzüp gidenlere(79:3) | |
| Derken yarışıp geçenlere(79:4) | |
| Derken bir emir çevirenlere kasem olsun ki (Kıyamet var)(79:5) | |
| O gün ki sarsar râcife(79:6) | |
| Onu velyeder o râdife(79:7) | |
| Yürekler o gün oynar kaygıdan(79:8) | |
| Gözleri kalkmaz saygıdan(79:9) | |
| Diyorlar ki: biz, gerçek döndürülecek miyiz o hufrede(79:10) | |
| Ya ufalanmış kemikler olduğumuz vaktı ha?(79:11) | |
| O dediler: o halde husranlı bir dönüş(79:12) | |
| Fakat o zorlu bir kumandadır(79:13) | |
| Bakarsın uyanmışlar hepsi meydandadır(79:14) | |
| Geldi ya sana Musânın kıssası?(79:15) | |
| O vakıt ki ona rabbı nidâ etmişti o mukaddes vadîde: Tuva'da(79:16) | |
| Haydi demişti git Firavne de, çünkü o pek azdı(79:17) | |
| De ki: ister misin temizlenesin?(79:18) | |
| Ve rabbına irşad edeyim de seni saygılanasın?(79:19) | |
| Vardı ona o büyük mu'cizeyi de gösterdi.(79:20) | |
| Fakat o tekzîb etti, ısyan etti(79:21) | |
| Sonra koşarak idbara gitti(79:22) | |
| Derken mahşerini topladı da bağırdı:(79:23) | |
| Benim en yüksek rabbınız, dedi(79:24) | |
| Allah da onu tuttu sonuna önüne nekâl olmak üzere tenkîl ediverdi(79:25) | |
| Şübhesiz ki bunda bir ıbret var, saygı duyacaklar için(79:26) | |
| Siz mi daha çetinsiniz yaratılışça yoksa Sema mı? O «Allah» onu bina etti(79:27) | |
| Boyuna irtifa' verdi. Nizamına koydu(79:28) | |
| Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı(79:29) | |
| Ondan sonra da arzı döşedi(79:30) | |
| Ondan suyunu ve mer'asını çıkardı(79:31) | |
| Ve dağlarını oturttu(79:32) | |
| Sizin ve davarlarınızın intifa'ı için(79:33) | |
| Fakat geldiği vakıt o «tâmme-i kübrâ»(79:34) | |
| O insanın neye koştuğunu anlıyacağı gün(79:35) | |
| Ve Cahîm hortlatıldığı vakıt, görür kimseler için(79:36) | |
| Artık her kim azgınlık etmiş,(79:37) | |
| Dünya hayatı tercih eylemiş ise(79:38) | |
| muhakkak Cahîmdir onun varacağı(79:39) | |
| Her kim de rabbının makamından korkmuş ve nefsi hevadan nehy eylemiş ise(79:40) | |
| muhakak Cennettir onun varacağı(79:41) | |
| Sana o saattan soruyorlar: ne zaman demir atması?(79:42) | |
| Nerde senden onu anlatması?(79:43) | |
| Rabbınadır onun müntehası(79:44) | |
| Sen ancak bir münzirisin ondan haşyet duyacakların(79:45) | |
| Onu görecekleri gün onlar, sanki bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa dönecekler(79:46) | |
