» 11 / Hûd  70:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 70
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : Zira -şey
2. رَأَىٰ (RÊ) = raā : gördüğü-
3. أَيْدِيَهُمْ (ÊYD̃YHM) = eydiyehum : güçlerinin/ellerinin
4. لَا (LE) = lā :
5. تَصِلُ (TṦL) = teSilu : desteklenmeyeceği
6. إِلَيْهِ (ÎLYH) = ileyhi : -üzerine
7. نَكِرَهُمْ (NKRHM) = nekirahum : inkarları-
8. وَأَوْجَسَ (VÊVCS) = ve evcese : ve düştü
9. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : ondan
10. خِيفَةً (ḢYFT) = ḣīfeten : korkuları
11. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler ki
12. لَا (LE) = lā :
13. تَخَفْ (TḢF) = teḣaf : korkma
14. إِنَّا (ÎNE) = innā : biz
15. أُرْسِلْنَا (ÊRSLNE) = ursilnā : gönderildik
16. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
17. قَوْمِ (GVM) = ḳavmi : kavmine
18. لُوطٍ (LVŦ) = lūTin : Lut
Zira -şey | gördüğü- | güçlerinin/ellerinin | | desteklenmeyeceği | -üzerine | inkarları- | ve düştü | ondan | korkuları | dediler ki | | korkma | biz | gönderildik | | kavmine | Lut |

[] [REY] [YD̃Y] [] [VṦL] [] [NKR] [VCS] [] [ḢVF] [GVL] [] [ḢVF] [] [RSL] [] [GVM] []
FLME ÊYD̃YHM LE TṦL ÎLYH NKRHM VÊVCS MNHM ḢYFT GELVE LE TḢF ÎNE ÊRSLNE ÎL GVM LVŦ

felemmā raā eydiyehum teSilu ileyhi nekirahum ve evcese minhum ḣīfeten ḳālū teḣaf innā ursilnā ilā ḳavmi lūTin
فلما رأى أيديهم لا تصل إليه نكرهم وأوجس منهم خيفة قالوا لا تخف إنا أرسلنا إلى قوم لوط

 » 11 / Hûd  Suresi: 70
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLME felemmā Zira -şey But when
رأى ر ا ي | REY raā gördüğü- he saw
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydiyehum güçlerinin/ellerinin their hands
لا | LE not
تصل و ص ل | VṦL TṦL teSilu desteklenmeyeceği reaching
إليه | ÎLYH ileyhi -üzerine to it,
نكرهم ن ك ر | NKR NKRHM nekirahum inkarları- he felt unfamiliar of them
وأوجس و ج س | VCS VÊVCS ve evcese ve düştü and felt apprehension
منهم | MNHM minhum ondan from them
خيفة خ و ف | ḢVF ḢYFT ḣīfeten korkuları [a fear].
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
لا | LE """(Do) not"
تخف خ و ف | ḢVF TḢF teḣaf korkma fear.
إنا | ÎNE innā biz Indeed, we
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE ursilnā gönderildik [we] have been sent
إلى | ÎL ilā to
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmine (the) people
لوط | LVŦ lūTin Lut "(of) Lut."""

11:70 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Zira -şey | gördüğü- | güçlerinin/ellerinin | | desteklenmeyeceği | -üzerine | inkarları- | ve düştü | ondan | korkuları | dediler ki | | korkma | biz | gönderildik | | kavmine | Lut |

[] [REY] [YD̃Y] [] [VṦL] [] [NKR] [VCS] [] [ḢVF] [GVL] [] [ḢVF] [] [RSL] [] [GVM] []
FLME ÊYD̃YHM LE TṦL ÎLYH NKRHM VÊVCS MNHM ḢYFT GELVE LE TḢF ÎNE ÊRSLNE ÎL GVM LVŦ

felemmā raā eydiyehum teSilu ileyhi nekirahum ve evcese minhum ḣīfeten ḳālū teḣaf innā ursilnā ilā ḳavmi lūTin
فلما رأى أيديهم لا تصل إليه نكرهم وأوجس منهم خيفة قالوا لا تخف إنا أرسلنا إلى قوم لوط

[] [ر ا ي] [ي د ي] [] [و ص ل] [] [ن ك ر] [و ج س] [] [خ و ف] [ق و ل] [] [خ و ف] [] [ر س ل] [] [ق و م] []

 » 11 / Hûd  Suresi: 70
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLME felemmā Zira -şey But when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
رأى ر ا ي | REY raā gördüğü- he saw
Re,,,
200,,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydiyehum güçlerinin/ellerinin their hands
,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
,10,4,10,5,40,
N – accusative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تصل و ص ل | VṦL TṦL teSilu desteklenmeyeceği reaching
Te,Sad,Lam,
400,90,30,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
إليه | ÎLYH ileyhi -üzerine to it,
,Lam,Ye,He,
,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
نكرهم ن ك ر | NKR NKRHM nekirahum inkarları- he felt unfamiliar of them
Nun,Kef,Re,He,Mim,
50,20,200,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأوجس و ج س | VCS VÊVCS ve evcese ve düştü and felt apprehension
Vav,,Vav,Cim,Sin,
6,,6,3,60,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
منهم | MNHM minhum ondan from them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
خيفة خ و ف | ḢVF ḢYFT ḣīfeten korkuları [a fear].
Hı,Ye,Fe,Te merbuta,
600,10,80,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لا | LE """(Do) not"
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تخف خ و ف | ḢVF TḢF teḣaf korkma fear.
Te,Hı,Fe,
400,600,80,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
إنا | ÎNE innā biz Indeed, we
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE ursilnā gönderildik [we] have been sent
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmine (the) people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
لوط | LVŦ lūTin Lut "(of) Lut."""
Lam,Vav,Tı,
30,6,9,
"PN – genitive proper noun → Lut"
اسم علم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَمَّا: Zira -şey | رَأَىٰ: gördüğü- | أَيْدِيَهُمْ: güçlerinin/ellerinin | لَا: | تَصِلُ: desteklenmeyeceği | إِلَيْهِ: -üzerine | نَكِرَهُمْ: inkarları- | وَأَوْجَسَ: ve düştü | مِنْهُمْ: ondan | خِيفَةً: korkuları | قَالُوا: dediler ki | لَا: | تَخَفْ: korkma | إِنَّا: biz | أُرْسِلْنَا: gönderildik | إِلَىٰ: | قَوْمِ: kavmine | لُوطٍ: Lut |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلما FLME Zira -şey | رأى RÊ gördüğü- | أيديهم ÊYD̃YHM güçlerinin/ellerinin | لا LE | تصل TṦL desteklenmeyeceği | إليه ÎLYH -üzerine | نكرهم NKRHM inkarları- | وأوجس WÊWCS ve düştü | منهم MNHM ondan | خيفة ḢYFT korkuları | قالوا GELWE dediler ki | لا LE | تخف TḢF korkma | إنا ÎNE biz | أرسلنا ÊRSLNE gönderildik | إلى ÎL | قوم GWM kavmine | لوط LWŦ Lut |
Kırık Meal (Okunuş) : |felemmā: Zira -şey | raā: gördüğü- | eydiyehum: güçlerinin/ellerinin | : | teSilu: desteklenmeyeceği | ileyhi: -üzerine | nekirahum: inkarları- | ve evcese: ve düştü | minhum: ondan | ḣīfeten: korkuları | ḳālū: dediler ki | : | teḣaf: korkma | innā: biz | ursilnā: gönderildik | ilā: | ḳavmi: kavmine | lūTin: Lut |
Kırık Meal (Transcript) : |FLME: Zira -şey | : gördüğü- | ÊYD̃YHM: güçlerinin/ellerinin | LE: | TṦL: desteklenmeyeceği | ÎLYH: -üzerine | NKRHM: inkarları- | VÊVCS: ve düştü | MNHM: ondan | ḢYFT: korkuları | GELVE: dediler ki | LE: | TḢF: korkma | ÎNE: biz | ÊRSLNE: gönderildik | ÎL: | GVM: kavmine | LVŦ: Lut |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yemeğe el uzatmadıklarını görünce de halleri, hoşuna gitmedi ve onlardan, içine bir korku düştü. Dediler ki: Korkma, biz Lût kavmine gönderildik.
Adem Uğur : Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine bir korku düştü. Dediler ki: Korkma! (biz melekleriz). Lût kavmine gönderildik.
Ahmed Hulusi : Ancak (Rasûllerin) ellerini sürmediklerini görünce onları yadırgadı ve onlardan (acaba düşman mı) korkusunu hissetti. . . "Korkma! Biz gerçekten Lût halkı için irsâl olunduk" dediler.
Ahmet Tekin : Ellerinin yemeğe uzanmadığını görünce, onları yadırgadı. Onlardan dolayı içinde korkulacak bir hal olduğunu hissetti. Onlar: 'Korkma, biz görevli olarak, Lût kavmine gönderildik' dediler.
Ahmet Varol : Ellerinin ona uzanmadığını görünce durumlarından hoşlanmadı ve onlardan dolayı içine bir korku düştü. Onlar: 'Korkma. Biz Lut kavmine gönderildik' dediler.
Ali Bulaç : Ellerinin ona uzanmadığını görünce (İbrahim durumdan) hoşlanmadı ve içine bir tür korku düştü. Dediler ki: "Korkma. Biz Lut kavmine gönderildik."
Ali Fikri Yavuz : İbrahîm, ellerinin, getirilen bu yemeğe uzanmadığını görünce, onlardan ürktü ve içinde, kendilerinden bir nevi korku duydu. Onlar: “- Korkma, çünkü biz (yemez-içmez melekleriz. Azap için) lût kavmine gönderildik.” dediler.
Bekir Sadak : Ellerini ona uzatmadiklarini gorunce, durumlarini begenmedi ve icine korku dustu. Onlar, «Korkma, biz Lut milletine gonderildik» dediler.
Celal Yıldırım : (Gelen müsafirlerin) ellerinin (sofraya) uzanmadığını görünce, durumlarını yadırgadı, onlardan içine bir korku düştü, ibrahim'e: «Korkma, şüphesiz ki biz Lût kavmine gönderildik» dediler.
Diyanet İşleri : Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içinde bir korku duydu. Dediler ki: “Korkma, çünkü biz Lût kavmine gönderildik.”
Diyanet İşleri (eski) : Ellerini ona uzatmadıklarını görünce, durumlarını beğenmedi ve içine korku düştü. Onlar, 'Korkma, biz Lut milletine gönderildik' dediler.
Diyanet Vakfi : Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine bir korku düştü. Dediler ki: Korkma! (biz melekleriz). Lût kavmine gönderildik.
Edip Yüksel : Ellerinin ona uzanmadığını görünce, durumlarını beğenmedi; içine bir korku düştü. 'Korkma,' dediler, 'Biz Lut'un halkına gönderilmiş bulunuyoruz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat onların o buzağıya el sürmediklerini görünce, tuhafına gitti ve içinde onlara karşı bir korku uyandı. Onlar da «Korkma, biz Lut'un kavmine gönderildik.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ona ellerini uzatmadıklarını görünce kendilerini yadırgadı ve içinde onlara karşı bir korku duydu. Onlar: «Korkma, zira biz Lut kavmine gönderildik!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Baktı ki ona ellerini uzatmıyorlar o vakıt bunları acaib gördü ve içinde onlardan bir nevi' korku duydu. Dediler, «korkma çünkü biz Lut kavmine gönderildik»,
Fizilal-il Kuran : İbrahim, elçilerin kızarmış buzağıya doğru el uzatmadıklarını görünce, konukları tuhafına gitti, içine onlardan kaynaklanan bir korku düştü. Bu sırada konukları «Korkma, biz Lût'un soydaşlarına gönderildik» dediler.
Gültekin Onan : Ellerinin ona uzanmadığını görünce (İbrahim durumdan) hoşlanmadı / yadırgadı (nekirehüm)ve içine bir tür korku düştü. Dediler ki: "Korkma. Biz Lut kavmine gönderildik."
Hakkı Yılmaz : Sonra da onların ona uzanmadığını görünce, onları yadırgadı ve içinde onlara karşı bir korku uyandı. Onlar: “Korkma, şüphesiz biz Lût'un toplumuna gönderildik” dediler.
Hasan Basri Çantay : (İbrâhîm), ellerinin buna uzanmadığını görünce onları (n durumundan) hoşlanmadı, onlardan kalbine bir nev'i korku gizledi. Onlar: «Korkma, dediler, çünkü biz Luut kavmine gönderildik».
Hayrat Neşriyat : Fakat ellerinin ona uzanmadığını görünce, onlar(ın durumların)ı yadırgadı ve onlardan dolayı içine bir çeşit korku düştü. (Onlar ise:) 'Korkma! Şübhesiz ki biz (Allah’ın melekleriyiz ve) Lût kavmine (azab vazîfesi ile) gönderildik!' dediler.
İbni Kesir : Ellerinin ona uzanmadığını görünce, durumlarını beğenmedi ve içine korku düştü. Korkma, biz Lut kavmine gönderildik, dediler.
İskender Evrenosoğlu : Fakat onların ellerinin ona uzanmadığını görünce onları yadırgadı. Ve onlardan (dolayı) bir korku hissetti. (Onlar): “Korkma, muhakkak ki biz, Lut kavmine gönderildik.” dediler.
Muhammed Esed : Fakat ellerinin yemeğe gitmediğini görünce onların bu davranışı tuhafına gitti; onlardan yana içine bir korku düştü. (Ama) onlar: "Korkma! Biz Lut kavmine gönderildik" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, onların ellerini ona uzatmadıklarını gördü. Onları hoşlanmadı ve onlardan gizlice korkar oldu. Dediler ki: «Korkma, biz muhakkak Lût kavmine gönderildik.»
Ömer Öngüt : Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, durumlarını beğenmedi ve onlardan ötürü içine bir korku düştü. “Korkma! Biz Lut kavmine gönderildik. ” dediler.
Şaban Piriş : Ellerini ona uzatmadıklarını görünce durumları hoşuna gitmedi ve içine bir korku düştü. -Korkma, dediler. Biz, Lut halkına gönderildik.”
Suat Yıldırım : Ama misafirlerinin ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onların bu hali hoşuna gitmedi ve onlardan kuşkulandı, kalbine bir korku girdi. "Korkma!" dediler. "Çünkü biz aslında Lût kavmini imha etmek için gönderildik."
Süleyman Ateş : Ellerinin buzağıya uzanmadığını görünce durumlarını beğenmedi ve onlardan ötürü içinde bir korku duydu. "Korkma, dediler, biz Lût kavmine gönderildik."
Tefhim-ul Kuran : Ellerinin ona uzanmadığını görünce (İbrahim durumdan) hoşlanmadı ve içine bir tür korku düştü. Dediler ki: «Korkma. Biz Lut kavmine gönderildik.»
Ümit Şimşek : Ellerinin yemeğe uzanmadığını görünce bundan hoşlanmadı ve içine bir korku düştü. Onlar 'Korkma,' dediler. 'Biz Lût kavmine gönderildik.'
Yaşar Nuri Öztürk : Ellerinin ona ulaşmadığını görünce onlardan işkillendi. Ve kendilerinden ürpermeye başladı. "Korkma, dediler, biz Lût kavmine gönderildik."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}