» 11 / Hûd  38:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَصْنَعُ (VYṦNA) = ve yeSneǔ : ve yapıyordu
2. الْفُلْكَ (ELFLK) = l-fulke : gemiyi
3. وَكُلَّمَا (VKLME) = ve kullemā : ve ne zaman
4. مَرَّ (MR) = merra : yanından geçse
5. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : onun
6. مَلَأٌ (MLÊ) = meleun : ileri gelenler
7. مِنْ (MN) = min : -den
8. قَوْمِهِ (GVMH) = ḳavmihi : kavmin-
9. سَخِرُوا (SḢRVE) = seḣirū : alay ediyorlardı
10. مِنْهُ (MNH) = minhu : onunla
11. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
12. إِنْ (ÎN) = in : eğer
13. تَسْخَرُوا (TSḢRVE) = tesḣarū : alay ederseniz
14. مِنَّا (MNE) = minnā : bizimle
15. فَإِنَّا (FÎNE) = feinnā : muhakkak biz de
16. نَسْخَرُ (NSḢR) = nesḣaru : alay edeceğiz
17. مِنْكُمْ (MNKM) = minkum : sizinle
18. كَمَا (KME) = kemā : gibi
19. تَسْخَرُونَ (TSḢRVN) = tesḣarūne : sizin alay ettiğiniz
ve yapıyordu | gemiyi | ve ne zaman | yanından geçse | onun | ileri gelenler | -den | kavmin- | alay ediyorlardı | onunla | dedi ki | eğer | alay ederseniz | bizimle | muhakkak biz de | alay edeceğiz | sizinle | gibi | sizin alay ettiğiniz |

[ṦNA] [FLK] [KLL] [MRR] [] [MLE] [] [GVM] [SḢR] [] [GVL] [] [SḢR] [] [] [SḢR] [] [] [SḢR]
VYṦNA ELFLK VKLME MR ALYH MLÊ MN GVMH SḢRVE MNH GEL ÎN TSḢRVE MNE FÎNE NSḢR MNKM KME TSḢRVN

ve yeSneǔ l-fulke ve kullemā merra ǎleyhi meleun min ḳavmihi seḣirū minhu ḳāle in tesḣarū minnā feinnā nesḣaru minkum kemā tesḣarūne
ويصنع الفلك وكلما مر عليه ملأ من قومه سخروا منه قال إن تسخروا منا فإنا نسخر منكم كما تسخرون

 » 11 / Hûd  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويصنع ص ن ع | ṦNA VYṦNA ve yeSneǔ ve yapıyordu And he was constructing
الفلك ف ل ك | FLK ELFLK l-fulke gemiyi the ship,
وكلما ك ل ل | KLL VKLME ve kullemā ve ne zaman and every time
مر م ر ر | MRR MR merra yanından geçse passed
عليه | ALYH ǎleyhi onun by him
ملأ م ل ا | MLE MLÊ meleun ileri gelenler (the) chiefs
من | MN min -den of
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmin- his people,
سخروا س خ ر | SḢR SḢRVE seḣirū alay ediyorlardı they ridiculed
منه | MNH minhu onunla [of] him.
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki He said,
إن | ÎN in eğer """If"
تسخروا س خ ر | SḢR TSḢRVE tesḣarū alay ederseniz you ridicule
منا | MNE minnā bizimle us,
فإنا | FÎNE feinnā muhakkak biz de then we
نسخر س خ ر | SḢR NSḢR nesḣaru alay edeceğiz can ridicule
منكم | MNKM minkum sizinle you
كما | KME kemā gibi as
تسخرون س خ ر | SḢR TSḢRVN tesḣarūne sizin alay ettiğiniz you ridicule.

11:38 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve yapıyordu | gemiyi | ve ne zaman | yanından geçse | onun | ileri gelenler | -den | kavmin- | alay ediyorlardı | onunla | dedi ki | eğer | alay ederseniz | bizimle | muhakkak biz de | alay edeceğiz | sizinle | gibi | sizin alay ettiğiniz |

[ṦNA] [FLK] [KLL] [MRR] [] [MLE] [] [GVM] [SḢR] [] [GVL] [] [SḢR] [] [] [SḢR] [] [] [SḢR]
VYṦNA ELFLK VKLME MR ALYH MLÊ MN GVMH SḢRVE MNH GEL ÎN TSḢRVE MNE FÎNE NSḢR MNKM KME TSḢRVN

ve yeSneǔ l-fulke ve kullemā merra ǎleyhi meleun min ḳavmihi seḣirū minhu ḳāle in tesḣarū minnā feinnā nesḣaru minkum kemā tesḣarūne
ويصنع الفلك وكلما مر عليه ملأ من قومه سخروا منه قال إن تسخروا منا فإنا نسخر منكم كما تسخرون

[ص ن ع] [ف ل ك] [ك ل ل] [م ر ر] [] [م ل ا] [] [ق و م] [س خ ر] [] [ق و ل] [] [س خ ر] [] [] [س خ ر] [] [] [س خ ر]

 » 11 / Hûd  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويصنع ص ن ع | ṦNA VYṦNA ve yeSneǔ ve yapıyordu And he was constructing
Vav,Ye,Sad,Nun,Ayn,
6,10,90,50,70,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الفلك ف ل ك | FLK ELFLK l-fulke gemiyi the ship,
Elif,Lam,Fe,Lam,Kef,
1,30,80,30,20,
"N – accusative masculine noun → Noah's Ark"
اسم منصوب
وكلما ك ل ل | KLL VKLME ve kullemā ve ne zaman and every time
Vav,Kef,Lam,Mim,Elif,
6,20,30,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
مر م ر ر | MRR MR merra yanından geçse passed
Mim,Re,
40,200,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عليه | ALYH ǎleyhi onun by him
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
ملأ م ل ا | MLE MLÊ meleun ileri gelenler (the) chiefs
Mim,Lam,,
40,30,,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmin- his people,
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
سخروا س خ ر | SḢR SḢRVE seḣirū alay ediyorlardı they ridiculed
Sin,Hı,Re,Vav,Elif,
60,600,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منه | MNH minhu onunla [of] him.
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
إن | ÎN in eğer """If"
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
تسخروا س خ ر | SḢR TSḢRVE tesḣarū alay ederseniz you ridicule
Te,Sin,Hı,Re,Vav,Elif,
400,60,600,200,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منا | MNE minnā bizimle us,
Mim,Nun,Elif,
40,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
فإنا | FÎNE feinnā muhakkak biz de then we
Fe,,Nun,Elif,
80,,50,1,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الفاء استئنافية
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
نسخر س خ ر | SḢR NSḢR nesḣaru alay edeceğiz can ridicule
Nun,Sin,Hı,Re,
50,60,600,200,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
منكم | MNKM minkum sizinle you
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
كما | KME kemā gibi as
Kef,Mim,Elif,
20,40,1,
P – prefixed preposition ka
SUB – subordinating conjunction
جار ومجرور
تسخرون س خ ر | SḢR TSḢRVN tesḣarūne sizin alay ettiğiniz you ridicule.
Te,Sin,Hı,Re,Vav,Nun,
400,60,600,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَصْنَعُ: ve yapıyordu | الْفُلْكَ: gemiyi | وَكُلَّمَا: ve ne zaman | مَرَّ: yanından geçse | عَلَيْهِ: onun | مَلَأٌ: ileri gelenler | مِنْ: -den | قَوْمِهِ: kavmin- | سَخِرُوا: alay ediyorlardı | مِنْهُ: onunla | قَالَ: dedi ki | إِنْ: eğer | تَسْخَرُوا: alay ederseniz | مِنَّا: bizimle | فَإِنَّا: muhakkak biz de | نَسْخَرُ: alay edeceğiz | مِنْكُمْ: sizinle | كَمَا: gibi | تَسْخَرُونَ: sizin alay ettiğiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويصنع WYṦNA ve yapıyordu | الفلك ELFLK gemiyi | وكلما WKLME ve ne zaman | مر MR yanından geçse | عليه ALYH onun | ملأ MLÊ ileri gelenler | من MN -den | قومه GWMH kavmin- | سخروا SḢRWE alay ediyorlardı | منه MNH onunla | قال GEL dedi ki | إن ÎN eğer | تسخروا TSḢRWE alay ederseniz | منا MNE bizimle | فإنا FÎNE muhakkak biz de | نسخر NSḢR alay edeceğiz | منكم MNKM sizinle | كما KME gibi | تسخرون TSḢRWN sizin alay ettiğiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yeSneǔ: ve yapıyordu | l-fulke: gemiyi | ve kullemā: ve ne zaman | merra: yanından geçse | ǎleyhi: onun | meleun: ileri gelenler | min: -den | ḳavmihi: kavmin- | seḣirū: alay ediyorlardı | minhu: onunla | ḳāle: dedi ki | in: eğer | tesḣarū: alay ederseniz | minnā: bizimle | feinnā: muhakkak biz de | nesḣaru: alay edeceğiz | minkum: sizinle | kemā: gibi | tesḣarūne: sizin alay ettiğiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |VYṦNA: ve yapıyordu | ELFLK: gemiyi | VKLME: ve ne zaman | MR: yanından geçse | ALYH: onun | MLÊ: ileri gelenler | MN: -den | GVMH: kavmin- | SḢRVE: alay ediyorlardı | MNH: onunla | GEL: dedi ki | ÎN: eğer | TSḢRVE: alay ederseniz | MNE: bizimle | FÎNE: muhakkak biz de | NSḢR: alay edeceğiz | MNKM: sizinle | KME: gibi | TSḢRVN: sizin alay ettiğiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gemiyi yapmaya koyulmuştu ve kavminin ileri gelenleri, yanından geçerken alay ediyorlardı onunla, o da, alay ediyorsunuz bizimle ama diyordu, siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle öyle alay edeceğiz.
Adem Uğur : Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: "Eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle alay edeceğiz!
Ahmed Hulusi : Gemiyi yapıyor(du). . . Halkının ileri gelenleri Ona her uğradıklarında, alay ediyorlardı. . . (Nuh) dedi ki: "Eğer bizimle alay ederseniz, sizin alay ettiğiniz gibi (gün gelir) biz de sizinle alay ederiz. "
Ahmet Tekin : Nuh gemileri inşa ediyor; kavminden ileri gelen kodamanlar ise, yanına uğradıkça, her defasında, onunla alay ederek cehâletine hükmediyorlardı. Nuh: 'Bizimle alay ederek cehaletimize hükmediyorsanız eğer, bir gün gelecek ki, kesinlikle biz de yaklaşan azaptan yana bilgisizliğinizden dolayı sizinle alay ederek cehâletinize hükmedeceğiz. Tıpkı sizin bizimle alay ederek cehâletimize hükmettiğiniz gibi.' dedi.
Ahmet Varol : O gemiyi yapıyor ve ne zaman kavminin ileri gelenlerinden bir grup yanından geçse kendisiyle alay ediyorlardı. Nuh dedi ki: 'Eğer siz bizimle alay ediyorsanız, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz.
Ali Bulaç : Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında O'nunla alay ediyordu. O: "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi.
Ali Fikri Yavuz : Nûh gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir topluluk yanından her geçtikçe, kendisiyle alay ediyordu. Nûh onlara: “- Eğer şimdi bizimle alay edip eğleniyorsanız, biz de (Allah’ın azabı size geldiği zaman), bizimle alay ettiğiniz gibi, sizinle alay edeceğiz.
Bekir Sadak : (38-39) Gemiyi yaparken, milletinin inkarci ileri gelenleri yanina ugradikca onunla alay ederlerdi. O da: «Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiginiz gibi biz de sizinle alay edecegiz; rezil edecek olan azabin kime gelecegini ve kime surekli azabin inecegini goreceksiniz» dedi.
Celal Yıldırım : Nûh gemiyi yapmaya başladı ; kavminin ileri gelenleri yanından geçtikçe onu alaya alıyorlardı. Nûh onlara : «Bizimle alay ediyorsunuz ; bizimle alay ettiğiniz gibi biz de (yakında) sizinle alay edeceğiz.
Diyanet İşleri : (Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”
Diyanet İşleri (eski) : (38-39) Gemiyi yaparken, milletinin inkarcı ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da: 'Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz; rezil edecek olan azabın kime geleceğini ve kime sürekli azabın ineceğini göreceksiniz' dedi.
Diyanet Vakfi : Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle alay edeceğiz!
Edip Yüksel : Gemiyi yapıyorken, halkının ileri gelenleri her yanından geçişte onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: 'Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay ediyoruz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gemiyi yapıyordu, kavminden bazı ileri gelen gruplar, onun yanından gelip geçtikçe, onunla alay ediyorlardı. Nuh dedi ki: «Bizimle eğleniyorsunuz, biz de sizinle tıpkı bizimle eğlendiğiniz gibi alay edip eğleneceğiz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, gemiyi yapıyordu ve kavminden herhangi bir güruh da yanından geçtikçe onunla eğleniyorlardı. Nuh: «Eğer bizimle eğleniyorsanız, biz de sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz sizinle!
Elmalılı Hamdi Yazır : Gemiyi yapıyordu, kavminden her hangi bir güruh de yanından geçtikçe onunla eğleniyorlar, dedi: bizimle eğleniyorsanız, biz de sizi sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz
Fizilal-il Kuran : Nuh, gemiyi yapar. İleri gelen soydaşlarının yanından geçen her grubu kendisini alaya alır. Nuh da onlara dedi ki; «Siz bizimle alay ediyorsunuz, ama şimdi siz bizimle nasıl alay ediyorsanız. İlerde biz sizinle alay edeceğiz.»
Gültekin Onan : Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında O'nunla alay ediyordu. O: "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi.
Hakkı Yılmaz : (38,39) Ve o, gemiyi yapıyordu, toplumundan bazı ileri gelenler, o'na her uğrayışta o'nunla alay ediyorlardı. Nûh dedi ki: “Bizimle alay ediyorsunuz, biz de sizinle tıpkı bizimle alay ettiğiniz gibi alay edeceğiz.” –Artık o aşağılatıcı azabın kime geleceğini ve o sürekli azabın kimin üstüne ineceğini ileride bileceksiniz.–
Hasan Basri Çantay : (Nuh) gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir güruh yanından geçdikçe onunla eğleniyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle eğlenirseniz biz de sizinle, bu eğlendiğiniz gibi, eğleneceğiz».
Hayrat Neşriyat : (Nûh) gemiyi yapıyor; kavminden bir gürûh da yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. (Nûh) dedi ki: 'Eğer (siz) bizimle eğleniyorsanız, sonunda şübhesiz biz de(Allah’ın azâbı geldiği vakit) sizinle, bu alay etmekte olduğunuz gibi alay edeceğiz.'
İbni Kesir : Gemiyi yapmaya başladı. Kavminin ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla eğlenirlerdi. O da dedi ki: Bizimle alay ediyorsunuz ama, sizin alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.
İskender Evrenosoğlu : Ve o gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri ona her uğradıklarında onunla alay ettiler. (Nuh (A.S) şöyle) dedi: “Eğer bizimle alay ediyorsanız sonra da muhakkak ki; biz, sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz.”
Muhammed Esed : Ve böylece (Nuh) gemiyi yapmaya başladı; (o bu işle uğraşırken) kavminin ileri gelenleri her ne zaman yanından geçseler onunla alay eder eğlenirlerdi; o da onlara: "Siz bizimle alay ediyorsanız, bilin ki, sizin alay ettiğiniz gibi biz de (yaklaşan azaptan yana bilgisizliğinizden ötürü) sizinle alay ediyoruz" derdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve gemiyi yapıyordu ve kavminden hangi bir gürûh yanından her geçip gidince de O'nunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizim ile alay ederseniz artık şüphe yok ki, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay ederiz.»
Ömer Öngüt : Gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ediyorlardı. O da dedi ki: “Siz bizimle alay ediyorsunuz amma, iyi bilin ki sizin alay ettiğiniz gibi, biz de sizinle alay edeceğiz. ”
Şaban Piriş : Nuh gemiyi yapar. Halkının önde gelenleri ona her uğrayışlarında, onunla alay ederler. O: -Bizimle alay edin bakalım, biz de, alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz, der.
Suat Yıldırım : Nuh gemiyi yapıyor, halkından ileri gelenler her ne zaman yanından geçseler onunla alay ediyorlardı. Nuh da: "Siz, dedi; şimdi bizimle alay ediyorsanız, elbet bizim de sizinle alay edeceğimiz bir gün gelir."
Süleyman Ateş : Nûh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. "Siz bizimle alay ederseniz, sizin alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz?" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Gemiyi yapmaktaydı. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O: «Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz» dedi.
Ümit Şimşek : Nuh gemiyi yapıyor, kavminin ileri gelenleri de oradan her geçişlerinde onunla alay ediyorlardı. Nuh ise, 'Siz bizimle eğleniyorsanız, birgün biz de sizinle eğleniriz,' diyordu. 'Tıpkı sizin şimdi eğlendiğiniz gibi.
Yaşar Nuri Öztürk : Gemiyi yapıyordu. Toplumundan herhangi bir grup yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. Dedi ki Nûh "Bizimle alay ediyorsanız, biz de sizinle alay edeceğiz. Tıpkı sizin eğlendiğiniz gibi."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}